Frost’un kendisi gökyüzünde süzülerek, aşağıya soğuk bir şekilde bakarken, arkasında milyonlarca kişilik bir ordu son derece baskıcı bir basınç oluşturuyordu.
Kuşkusuz, etrafı sarılmış herhangi birinin tüm bu varlıkların bakışları altında korkuyla titremesi gerekirdi - ancak Noah tamamen farklıydı, çünkü gürültülü bir şekilde gülen Dao Nöbetçisinin sözlerinden sonra, kontrolü altındaki Kimerik Hortlak İlkel Canavar Krallarını çağırmıştı!
BZZZT!
Korkunç auralar çılgınca çiçek açarken, altın gökyüzünü kararttılar, Dao Nöbetçilerinin yüzleri böyle bir durumda hızla değişti.
"Sen...!"
Tüm bu süre boyunca özgürce konuşan kişi, Noah’a doğru bakarken, gözlerinin titrediğini hissetti; gözlerinin önünde beliren bu varlığın mavi gözlerinin o kadar da uzakta olmadığını fark ettiğinde kalbi neredeyse duracaktı!
WAA!
Noah, gökyüzündeki Dao Nöbetçileri çemberinin ortasında hiç korkmadan cesurca belirdi; parıldayan altın rengi kırık Parçalanmış Gerçeklik Kılıcı sessizce yanından süzüldü ve gürültülü Dao Nöbetçisinin göğsünü delip, geçti!
Bu manzara çevredekileri dehşete düşürdü ve hemen geri çekildiler, ancak gidecek hiçbir yerleri olmadığı için arkalarından Canavarların kükremeleri duyulabiliyordu.
Dehşet vericiydi çünkü basitçe kırılmış altın kılıç ileri doğru gürlerken herhangi bir auraya sahip değildi ve kaba bir yasa ve dao koleksiyonu tarafından korunan bir Dao Nöbetçisi’nin savunmasını sanki hiçbir şeymiş gibi kırdı!
Noah, Paramparça Gerçeklik Kılıcı’nın Gerçeklikler arasında geçiş yapma kabiliyetinin yanı sıra gelecekteki kullanım alanlarını da merak ediyordu.
Bir kılıç olduğu için, doğal olarak muazzam saldırı yeteneklerine sahip olması gereken bir saldırı silahıydı ve Noah bunu ilk elden harikulade bir şekilde görmüştü - Parçalanmış Gerçeklik Kılıcı tarafından delinenler korkunç bir şekilde yerinde tutuldu ve artık hareket edemeden uzayda sabitlendi!
Deldiği Dao Nöbetçisi’nde böyle bir sahne gözlemledi, çünkü bu varlık tek bir kasını bile hareket ettiremiyor ya da manasını kullanamıyordu, o noktada olduğu gibi uzay ve zamanın ötesine demirlemişti - Noah’ın gözleri cerulean bir ışıkla parlarken, iradesi Dao Nöbetçisi’ni hemen Boyun Eğdirme’sine dönüştürmek için içine girdi.
"Kimsin sen?!"
RUMBLE!
Bu sırada, Arkaik Frost Kralı’nın gürleyen sesi gökyüzünde yankılandı ve Noah yukarı baktığında, Dao Nöbetçilerinin ve birkaç milyon ordunun bu varlığın arkasında toplandığını gördü... Kimerik Hortlak İlkel Canavar Kralları’nı uzaklaştırmak için ondan dönen bir buz fırtınası... Noah bir Ferman’ın aurasını hissedebiliyordu.
Aşırı soğuk ve don konseptine dayanan bir Ferman!
Bu son derece eşsiz bir durumdu çünkü Noah’ın gözlerinin keskin bir şekilde parlamasına neden oldu, sakin sesi bir kez daha yankılandı ve etrafında muazzam ve ağır bir karanlık bulutu sınırsızca akmaya başladı.
"Daha önce de söylediğim gibi... Nihai hazineyi elde etmek istiyorsan yenmen gereken kişi benim!"
BOOOOM!
Sözleri biter bitmez, karanlık onu son derece hızlı bir şekilde ileri doğru iterken, bir füze gibi fırladı - Paramparça Gerçeklik Kılıcı uçarken, arkasında tehlikeli bir şekilde süzülüyordu. Ferman hissinin tadını çıkarırken, Arkaik Frost Kralı’na doğru hararetle ateş etti!
Son derece katkılı olduğu için vücudunun her yerinde dolaşıyor, Ferman vücudunun etrafında dönerken, hücreleri sevinç çığlıkları atıyormuş gibi hissediyordu.
Eğer bu kadar çok manaya mal olmasaydı ve Noah onu sürekli aktif tutmak için birçok Boyunduruğunun ve Hortlak Vasallarının rezervlerinden faydalanmak zorunda kalmasaydı... onu 7/24 kullanırdı!
’Fermanların özüyle sürekli oynamak için sonsuz manaya sahip olduğunuzu hayal edin...’[Not: Noah Osmont. Diyorsun yani.😎]
Böyle bir düşünce aklından geçerken, gözlerinin önünde Arkaik Frost Kralı’nın figürü heybetli bir hal aldı ve hakimiyetle yumruk attı.
OOOM!
Yumruk korkunçtu, çünkü Noah sıcaklığın hızla düştüğünü, uzayın donduğunu ve bu varlığın yumruğunun geçtiği her yerde buzulların çiçek açtığını ve parçalandığını gördü!
BOOM!
Bir taraf, buzdan bir dünya gibi göründüğü için bozulmamış beyaz renkteydi, diğeri ise Noah’ın arkasında karanlık bir dünya taşıdığı için siyah renkteydi.
İkisi de birbirlerine çarparak, etraflarındaki altın renkli gökyüzünün kırılmasına ve boşluğun ortaya çıkmasına neden olurken, bu bir Ferman yarışmasıydı!
...!
Arkaik Frost Kralı’nın otoriter bakışları kısa bir süre titredi ve bir saniye sonra etrafındaki buzdan dünya kırılarak, figürü birkaç düzine mil geriye itildi!
Elleri acıyla titrerken, üzerlerinde koyu lekeler görüldü ve bakışları kasvetli bir hal alarak, acımasızca konuştu.
"BÜYÜK Nomolojik Ferman sahibi!"
WAA
Arkaik Frost Kralı, Noah’ın Frost Kralı’nın Nomolojik Fermanı’nı geri iten müthiş saldırısından sonra bile yılmadı; vücudu tamamen buza dönüşürken, sesi yankılandı ve genişlemeye başladı!
"Diğer Krallar çoktan alarma geçti, birkaç dakika içinde daha yüksekte olacaklar! O zaman... senin tek Fermanının dördüne karşı durup, duramayacağını göreceğiz!"
...!
Frost Kralı’nın Nomolojik Fermanı’nın sahibinin vücudu bir Dünya boyutunu aşıp genişlemeye devam ederken güç dolu canlı sözler yankılandı, buzdan yapılmış devasa bir varlık ortaya çıktı ve Noah böyle bir sahnede sadece gülümsedi.
"Güzel, bir araya gelin ve hepiniz aynı anda gelin... Bu beni her birinizle tek başıma savaşarak zaman kaybından kurtaracak."
"..."
Ah!
Adumbral’ın Nomolojik Fermanı’nın özü çılgınca yayılırken, Noah’ın etrafındaki karanlık bulut genişlerken, mutlak kibir karşısında çevredekilerin nutku tutuldu!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
