Xiyan kırgın hissederek ayağını yere vurdu. “Sen de Genç Efendi gibisin! Genç hanımımız nazik ve genç olduğu için ona kabadayılık taslamanın kolay olduğunu düşünüyorsun!” Bunu söyledikten sonra Xiyan öfkeyle uzaklaştı. Laiyue hizmetçinin uzaklaşmasını izlerken tamamen çaresiz hissetti. Tabii ki Üçüncü Genç Efendi biraz mantıksız davranıyordu ama onu ikna edemezdi. Xiyan hemen Chu Lian’ın yanına döndü ve olanları iletti. Bunu duyduktan sonra Chu Lian o kadar şaşırmıştı ki kitabını bırakmak zorunda kalmıştı. Bu konuda haklı çıkmak istemiyordu. O kadar şaşkındı ki Xiyan’a her şeyi tekrar anlattırmıştı. “Ne? Dış avludan malzemeler de mi gönderildi?” Bunu duyunca Chu Lian’ın gözleri parladı. Xiyan hanımı için hala üzülüyordu. Tamamen alakasız bir anda hanımının malzemelerden bahsetmesini beklemiyordu. Bakışları bir anlığına anlamsızlaştı. “Bu doğru! En Büyük Genç Madam sabah kahvaltının gecikmesinden endişelendiği için her avluya taze malzemeler gönderdi. Akşam yemeğiyle birlikte getirildiler.” Hey! Eğer malzemeler varsa o zaman sorun yoktu. Onun için Jing’an Hanesi’nde tek bir yemek sırasında oturmak bile zordu. He Sanglang hepsini kendine istiyorsa o zaman hepsi onun olabilirdi. Biraz bile özlemeyecekti! Chu Lian koltuktan kalktı ve kitabını kenara bıraktı. Şimdi avlunun mutfağına gidiyordu. Eğer hanımı bunu yapacaksa Xiyan hanımına karşı yapılan bu haksızlıkla ilgili şikayetçi olmayı bırakacaktı! Chu Lian’ın dışarı çıkmasını engellemek için aceleyle atıldı: “Üçüncü Genç Madam dışarıda bunu giyemezsiniz!” Chu Lian üzerindeki ince ve bol uyku kıyafetlerine bir kez baktı ve anında ne kadar uygunsuz olduğunu fark etti. “O zaman git ve bana giyecek normal kıyafetler bul.” Mingyan dışardan onu duydu ve yardım etmek için içeri geldi. Onun yardımıyla Chu Lian hemen açık sarı bir elbise giyindi. Saçı hala kurumamıştı bu yüzden beyaz yeşim taşından bir tokayla basitçe topladı. O kadar sade giyinmişti ki dışarı doğru uzanan, tepede duran, nazik ve saf görünümlü bir manolyaya benziyordu. Ama bu resim midesinden gelen gurultuyu bastırmaya çalışırken sabırsızlanmasıyla kolayca bozulmuştu. Xiyan bu kadar acele ettiğini görünce aksesuar eklemekle uğraşmadı ve “Hazırsınız.” dedi. Chu Lian hemen kalktı ve aceleyle yatak odasından fırladı. Xiyan Ve Mingyan arkasından bağırarak peşinden koşmaya başladı: “Üçüncü Genç Madam lütfen biraz daha yavaş gidin!” Xiyan onu üzgün gözlerle izlemekten kendini alamıyordu. Üçüncü Genç Madam açlıktan ölüyor olmalıydı. Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ın ayrıldığını görünce ne olduğunu anlamasa da peşinden takip etti. Chu Lian önceki gün bütün avluyu gezmişti bu yüzden tabii ki mutfağın nerede olduğunu hatırlıyordu. Kısa sürede oraya ulaşmıştı. Otuzlu yaşlarında bir kadın Üçüncü Genç Madam’ın geldiğini gördüğünde mutfakla ilgileniyordu. Hemen onu karşıladı ve mutfağın çok karanlık olduğunu düşünerek hemen bir kaç mum daha yaktı. Kadın saygı dolu bir şekilde konuştu: ”Üçüncü Genç Madam ne sebeple mutfağa geldiniz?” Chu Lian etrafına bakındı. “Buraya gönderilen malzemeler nerede?” Kadın anlayamayan gözlerle ona baktı. Üçüncü Genç Madam’ın o kadar şey arasından bunu sormasını hiç beklemiyordu. Yine de kadın hemen toparlandı ve Chu Lian’ı doğrama tahtasının yanına yönlendirdi ve dürüstçe cevapladı: “Üçüncü Genç Madam hepsi burada!” Xiyan ve diğerleri de o zamana kadar mutfağa girmişlerdi. İçeri girdikleri anda hanımlarını iki büyük su fıçısının önünde çömelmiş bir şekilde fıçıların içine bakarken gördüler. Xiyan hemen yanına gitti. Birinin içinde bağlı bir kaz görmüştü. Kazlar hep kaz olacaktı ve doğal olarak da insanları gagalayabilirlerdi. Bundan korkan Xiyan endişelenerek hemen Chu Lian’ı geri çekti. Ama Chu Lian kazı fark etmemişti bile. Malzemelerle dolu doğrama tahtasına, fıçılardaki malzemelere sonra da su tankındakilere baktı. Bunları görmek onu çok heyecanlandırmıştı. Vay! Mükemmel! Sebzeler, yumurtalar ve daha bir sürü şey vardı. Bir kaç tür balık bile vardı. Sadece su tankında bile iki tane yayın balığı ve bir kaç tane yılanbaş balığı vardı. Ayrıca pişirmeye hazır tavuk ve domuz eti de vardı. İki parça geyik eti bile vardı! Ama modern çağda geyik eti yemediği için nasıl pişireceğine dair bir fikri yoktu. Şimdilik onu bırakacaktı. Geç oluyordu canı lahana ve kırmızı biberli haşlanmış balık çekse de bunu hazırlamak çok zaman alırdı. Chu Lian bütün malzemeleri gördükten sonra aklında bir plan oluşmaya başlamıştı. Yanında dururken Xiyan Üçüncü Genç Madam’ın kendi kendine yemek yapmak için bir şeylere uzandığını gördü ve onu durdurmak için hızla uzandı. “Üçüncü Genç Madam nasıl kendi kendinize yemek yapacaksınız? Ne yemek istiyorsunuz? Bu hizmetçinize söyleyin ve o da sizin için hazırlasın.” Xiyan bunu söylerken duygusal bir hal aldı. Ying Yerleşkesi’nde Altıncı Hanım’ı çok değerli görülmese de gençliğinden beri asil bir hanım olarak yetiştirilmişti. Daha önce yemek yapmak gibi hizmetçilere ait bir iş yapmamıştı. Buna rağmen sadece karnını doyurabilmek için şimdi kendisine bir yemek mi hazırlayacaktı? En Büyük Madam malzemelerin gönderilmesini emretmiş olsa da bir aşçı göndermemişti. Chu Lian şu anda ne yemek istiyorsa kendisi yapmak zorundaydı. Chu Lian, Xiyan’ın onu engellemede ısrarcı olduğunun farkındaydı çünkü o anki statüsü bu tür işler yapması için uygun değildi. Yemeğini kendi pişirmek zorunda olması onun için çok da önemli değildi ama eğer durum avludan dışarı çıkarsa nasıl söylentiler yayılacağını bilemezdi. Bu yüzden kendisi arkasından talimatlar verirken Xiyan’ın yemeği hazırlamasına izin verdi. Xiyan tek başına yetişemediği için Mingyan da yardıma geldi. Chu Lian onları sobanın yanından izlemeye başladı. Bütün bilinen baharatların orada olduğunu ama bitkisel yağ, pul biber ve bazı diğer sosların olmadığını gördü. Elindeki malzemeler yine de Chu Lian’ın istediğini yapmak için yeterliydi. Xiyan’ın doğranmış Çin lahanasını öylece suya atacağını görünce Chu Lian hemen onu durdurdu. Xiyan bunu tuhaf bulmuştu. “Üçüncü Genç Madam eğer bu Çin lahanalarını bu şekilde pişirmeyeceksek nasıl pişireceğiz? Ying Yerleşkesi’nde de Jing’an Yerleşkesi’nde de aynen bu şekilde hazırlıyorlardı.” Chu Lian ne diyeceğini bilemiyordu. Sonunda Büyük Wu Hanedanlığı’nda bütün yemeklerin ya haşlandığını ya da ızgara da pişirildiğini fark etti, tabi buharda pişmediyseler. Bu üçü dışında bir yöntem yoktu. Yemeğin tadını keskinleştiren daha karmaşık baharatlar bile yoktu. Kızartılmış tatlı ekşi Çin lahanası için bitkisel yağ gerekiyordu ama burada domuz yağını bile saklama huyları yokken bitkisel yağı nereden bulacaktı... Chu Lian yaprak halinde hazırlanmış domuz etini işaret ederek konuştu: “Mingyan avucunun yarısı kadar bir parça kes ve onları yemek çubukları kadar ince parçalara ayır.” Bu parçalar yağ yapmak içi kullanılacaktı. Kıdemli Hizmetçi Gui, Üçüncü Genç Madam’ın yine bir gizli tarif verdiğini fark edince mutfağa bakan görevliyi hemen dışarı gönderdi. Chu Lian çoktan onların hareketlerine alışkındı. Bir tarafta durup Mingyan’ın eti kesmesini izledi ve bir şey fark etmemiş gibi davrandı. Sadece basit bir yemek pişirmek istiyordu ve biraz çaba gerektiren eti pişirme kısmı dışında pilav da dahil olmak üzere toplamda bir saat sürecekti. Chu Lian’ın kendi kendine hiçbir şey yapmasına izin vermiyorlardı bu yüzden yemeği pişiren Xiyan’dı. Xiyan yemek yapmayı bilse de sık sık yapmazdı. Ağır ateşte kahverengi olana kadar pişmesi gereken domuz etinin zorluğunu düşününce et çok da iyi bir fikir değildi çünkü rengi olması gereken tonda olmamıştı. Domuz eti ortalama görünse de tadı fena değildi. Xiyan ilk denemesinde bu kadar kaliteli bir şey çıkardığı için yemek yapmada yetenekli olduğu belli oluyordu. Yemekler mutfaktan çıkınca Xiyan ve Kıdemli Hizmetçi Gui’nin yüzündeki şaşkınlığın geçmesi biraz zaman aldı. Yemeğin bu şekilde pişirilebileceğini bilmiyorlardı. Kaynatmak, ızgarada ve buharda pişirmek dışında bu şekilde tavada da pişirilebildiğini ve bu kadar lezzetli görüneceğini tahmin bile edemezlerdi! Chu Lian tepkilerini umursamayı uzun zaman önce bırakmıştı çünkü karnı artık gümbürdüyordu! “Çabuk olun, açım! Oturma odasına getirin ve yemekleri dizin.” ”Peki, hanımefendi.” diyerek yanıtladı arkasındaki hizmetçiler. Mutfak çalışma odasından çok da uzakta değildi ve bu yaz gecesinde doğudan gelen hafif bir esinti vardı. Mutfak ve çalışma odası da bu esintinin yolunun üzerindeydi. Laiyue mutfaktaki hareketlenmeyi önceden fark etmiş ve hatta parmak uçlarında köşeye gidip meraktan oraya doğru bakmıştı bile. Kim esintinin böylesine cazip bir aromayı bu kadar kısa sürede sürükleyeceğini bilebilirdi ki?
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.