Reenkarnasyon Geçiren İle Dünyaları Değişenin Karşılaşması

“Ah? Çeyizinize mi bakmak istiyorsunuz?” Xiyan belli ki Chu Lian’ın bir anda böyle bir şey istemesini beklemiyordu. Çeyiz düğününden önce seçilmişti ve Chu Lian listedeki her eşyanın eklenişini görmüştü. Her şeyin ne kadar değeri olduğunu en iyi bilen kişi büyük ihtimalle oydu. Neden hala çeyizine bakmak istiyordu ki?
“Evet, bir sorun mu var? Kendi çeyizime bakmaya iznim yok mu?”
Xiyan hemen başını salladı. “Lütfen biraz bekleyin, bu hizmetçi hemen gidip deponun anahtarını alacak.”
Chu Lian Xiyan’ı elini sallayarak gönderirken hala biraz heyecanlıydı.
“Git, git.”
En azından Ying Hanesi’nin öz kızlarındandı. Çok sevilen kızlardan biri olmasa da Dük Ying’in Hanesi ona doğru düzgün bir çeyiz hazırlamış olmalıydı. Sonuçta Kont Jing’an Hanesi’nden biriyle evlenmişti.
Önceki hayatında elindeki her kuruşu kendisi kazanmak zorunda kalmıştı. Ama Büyük Wu Hanedanlığı’na geldiğinde hiçbir şey yapmadan elde ettiği bir hazinesi vardı. Sadece bunu düşünmek bile onu çok mutlu etti.
Büyük Wu Hanedanlığı’nda evlilik için kendi evlerinden ayrılan bütün kızların çeyizi bölgesel görevliler tarafından kaydedilirdi. Sonra kocalarından boşansalar bile hiçbir soru sorulmadan çeyizlerini alabilirlerdi. Bu Büyük Wu Hanedanlığı’nda evlilik kurallarından biriydi. Böylece yeni gelin çeyizinde ne kadar çok getirirse yeni hanesinde o kadar çok saygı görürdü. Gelişen başkentte çeyizin miktarı kızın baba evinde ne kadar sevildiğinin göstergesiydi. Büyük bir çeyizle diğer asil eşlerle olan buluşmalarda bile başlarını dik tutabilirlerdi.
Roman Chu Lian’ın çeyizini betimlememişti ve Chu Lian Büyük Wu Hanedanlığı’na hemen düğününden sonra geldiği için kendisinin de bakmaya zamanı olmamıştı. Bu yüzden kişisel varlığıyla ilgili tek bir fikri dahi yoktu.
Xiyan yolu gösterirken Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ın yanında ilerliyordu. Ama ikisi de yüzlerinde tuhaf bir ifadeyle başlarını eğmişlerdi. Hizmetçinin bakışları sürekli yüzünde gülümsemesiyle iyi bir ruh hali içinde olan Chu Lian’a dönüyordu.
Sangtao Avlusu çiftin deposundan çok uzakta değildi. Gittikleri yere beş dakika içinde ulaşmışlardı.
Xiyan kapıda nöbet tutan hizmetçilere ayrılmalarını söyledikten sonra odalardan birini anahtarla açtı.
“Üçüncü Genç Madam çeyizinizin çoğu buraya yerleştirildi.”
Oda çok iyi aydınlatılmamış olsa da hala akşam olmamıştı ve pencerelerden giren ışık Chu Lian’ın içerideki her şeyi açık bir şekilde görmesini sağlıyordu. Birkaç antik rafın olduğu geniş bir odaydı. Raflar tamamen boştu, birkaç kaliteli dolap da öyle. Odanın en arkasında köşeye yerleştirilmiş birkaç kırmızı tahta kutu vardı. Hatırı sayılır boş alan sayesinde kırmızı kutular hemen göze çarpıyordu.
İçeri girdiği anda Chu Lian dudaklarının kenarını yukarıda tutmaya devam edemedi. Gözleri sonuna kadar açık bir şekilde etrafına baktıktan sonra dönüp Kıdemli Hizmetçi Gui’ye baktı.
“Üçüncü Genç Madam neden şuraya oturmuyorsunuz? Bu hizmetçi momoyla birlikte kutuları getirerek her şeye bakmanıza yardımcı olur.”
Chu Lian şüpheli bir şekilde bakışlarından kaçınan Xiyan’a baktı. Tek kelime söylemeden onu masaya yönlendirmelerine izin verdi. Bundan sonra Kıdemli Hizmetçi Gui ve Xiyan dört beş kutuyu önüne dizdi. Tahtadan olsalar da bir insanın bel seviyesine kadar uzanıyorlardı. Sadece iki kadın bile onları taşıyabiliyordu. Belli ki içinde pek bir şey yoktu.
Kıdemli Hizmetçi Gui kırmızı deriye yazılmış bir liste çıkardı ve Chu Lian’a uzattı. Konuşurken kelimelerini dikkatle seçti.
“Üçüncü Genç Madam bu çeyizinizdeki her şeyin listesi. Bir bakın ve bir hata olup olmadığına karar verin.”
Chu Lian Xiyan’a deponun anahtarını almasını emrettiğinde Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ın neden çeyizini görmek istediğini düşünüyordu. Sonuçta bunu istemesinin sebebinin büyük ihtimalle bir şeylerin eksik olmasından korktuğu ve hepsinin üstünden geçmek istemesi olduğunu düşünmüştü.
Chu Lian listeyi alıp açtığında gülümsüyordu. Badem şekilli gözleri listeyi bir kez taradı ve aklından hepsini topladı. Toplamda doksan dokuz eşya olduğunu görünce sayıdan memnun bir şekilde içinden başını salladı.
Böylece heyecanlı bir şekilde ilk eşyadan başlayarak listeyi okumaya başladı. Hatta Kıdemli Hizmetçi Gui ve Xiyan’ı okuduğu eşyayı getirmeleri için görevlendirdi.
“Seçkin Dört Mevsim Paravanı” Chu Lian okudu. Kıdemli Hizmetçi ve Xiyan birbirlerine baktıktan sonra bir paravan çerçevesi ve birkaç işlemeli paravan getirip Chu Lian’ın önüne masaya koydular.
“Üçüncü Genç Madam eğer şimdi birleştirip tekrar ayırırsak işlemeler zarar görebilir. Eğer şimdi kullanmayacaksanız kurmamamız daha iyi olur.”
Chu Lian tamamen şaşkındı. Önce listedeki açıklamaya baktı sonrada gözlerinin önündeki nesneye. Gülse mi ağlasa mı bilememişti. Zarafetle ‘Seçkin Dört Mevsim Paravanı’ olarak adlandırılan şey açıkça üzerinde birkaç parça odun çizilmiş işlemeli paravanlardı...
Eşyalara değer biçmede uzman olmasa da sadece bakarak bu paravanların çok da değerli olmadığını söyleyebilirdi. Biraz güzel olsa da gerçek hazinelerle karşılaştırınca hiçbir şeydi.
Sonunda Chu Lian kalanına bakmaya üşenerek Kıdemli Hizmetçi Gui’ye kutuları kapatıp kaldırması için işaret verdi. Sonra elindeki çeyiz listesine tekrar baktı ve bakışları karardı.
Listeye dikkatle bakmıştı. Çeyizinde neredeyse yüze yakın eşya vardı ama hiçbiri gerçekten değerli değildi. Kıdemli Hizmetçi Gui’nin davranışından yola çıkarak anladığı tek değerli şeyin küçük sarı yeşimden bir mühür olduğunu anladı. Onu çoktan çıkarmış ve sürekli yanında taşıdığı kesesine koymuştu.
Oradaki yüz nesne dışında başka bir şey yoktu. Dükkan, mülk ya da herhangi bir tarım alanı yoktu. Bir tane bile yoktu!
Chu Lian içinden kendine güldü. Yani aslında hiç de şanslı değildi.
Madam Liu’nun çeyiziyle karşılaştırınca onun çeyizi oldukça pespayeydi.

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;