Born As The Daughter Of The Wicked Woman(Novel) - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 


           
Parlak bir gülümsemeyle söylediği sözler beni dünkü gibi suskun bıraktı.
 
Neden bu kardeşler bana çok kibardı?
 
Özellikle de benim gibi birine…
 
Geleceğin nasıl değişeceğini bilmiyordum ve şimdilik buna değmezdi.
 
Bu kibarlık berbattı.
 
Çünkü çok fena istiyordum, çünkü bir kez tattım mı kaybetmek istemiyordum. Battaniyeyi ellerimin arasında sıktım ve kalbimim atışını sakinleştirmeye çalıştım.
 
Henüz o gülümsemeyle yüzleşecek kadar kendime güvenim yoktu.
 
‘‘Öyle görünüyor ki bugün benimle vakit geçireceksin! Ağabey dün izin almıştı bu yüzden bugün işe gitmesi gerek’’
 
Ricarda kıkırdadı ve şakacı bir sesle güldü. Oyuncu sesi kalbimi bir ölçüde rahatlattı.
 
‘‘Ağabeyim yoğun ölçüde çalışacak ve ben Daphne ile vakit geçireceğim’’
 
‘‘…. Benim yüzümden mi meşgul?’’
 
‘‘Hayır’’
 
Bana baktığı için meşgul değil miydi?
 
Ricarda kesin ve hızlı bir cevapla gülümsedi ve durumun öyle olmadığını söyledi.
 
‘‘Bu onun seçimiydi bu yüzden senin yüzünden değil. Hepsi ağabeyim yüzünden’’
 
Bana endişelenmememi söyleyerek gülümsedi ve beklememi rica ettikten sonra bir süre ortadan kayboldu ve bir tepsiyle tekrar karşıma çıktı.
 
‘‘O zaman bugün Daphne sadece ağabeyi ile eğlensin mi?’’
 
***
 
Lennox ve annemsiz ama sadece ben ve Ricarda’lı bir ev… Tamamen sessiz değildi. Ricarda bana bir sürü şeyden bahsetmişti ve bana yardım etmek istiyormuş gibi konuşmaya devam etmişti.
 
‘‘Dün ağabeyimle senin sihir çemberi hakkında konuştuğunuzu duydum. Şimdi elini buraya koy ve seni de  buraya kaydedelim.’’
 
Ve ilerde bunun bana yararlı olacağını söyleyerek Ricarda beni başkente götüren sihir çemberine kaydetti.
 
Ondan sonra doğal olarak birinci kata yöneldi çünkü dün Lennox evi gösterdiğini söylemişti.
 
‘‘Burası evimizin en güzel yeri’’
 
Sıradaki durağımız mutfaktı. Ricarda beni sandalyelerden birisine oturtturdu ve kollarını kaldırdı
 
‘‘Şuandan itibaren akşam yemeği yapmaya başlayacağım. Beraber yapmak ister misin?’’
 
‘‘Ama ya mahvedersem?’’
 
Daha önce hiç yemek yapmamıştım.
 
Ya benimle birlikteyken yemeği mahvedersen?
 
Ricarda endişeli soruma sırıttı.
 
‘‘Ağabeyinle beraber yaparsan mahvetmezsin’’
 
‘‘Ama…’’
 
Çocuk kreşini hatırlarken yüzüm kasvetli bir hal aldı.
 
‘‘Eğer yemeği benim yüzümden mahvedersen herkes kızacak. Çocuk kreşinde yardım etmeye çalıştığımda hep azarlandım’’
 
İlk olarak herkes yardımıma ihtiyaçları olmadığını söylemişlerdi. Buranın kreşle farklı olduğunu biliyordum ama hala gergindim. Ricarda yüzümün karşısına oturdu ve endişeli aklımı okumuş gibi gülümsedi.
 
‘‘Eminim ki burada yemeği mahvettiğin için seni suçlayacak kimse yok’’
 
Ondan sonra Ricarda şakacı bir şekilde gülümsedi.
 
‘‘Biri bir şey söylerse, annem ya da ağabeyim olsun, onları azarlayacağım. En küçük Ricarda olduğundan’’
 
‘‘Bu doğru değil. En küçük Daphne değil mi?’’
 
İnanç bu sözlerden sonra doğdu. Ricarda benim bir hayalet gibi yapmaya hazır olduğumu fark etmişti. Azıcık yardım etmeme rağmen yardımım için minnettar olduğunu söylemişti.
 
Yemek için tüm hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra yemek vakti geldi. Ancak maalesef yemeği birlikte yiyemedik.
 
‘‘Amanın. Annem bugün gelemeyeceğini söylüyor. Lennox ise mesai yapacakmış’’
 
‘‘…. Ya Ricarda?’’
 
‘‘Tabi ki, ben Daphne’nin yanında olacağım! Hadi birlikte lezzetli bir akşam yemeği yiyelim!’’
 
‘Bugün de ona dileğimi söyleyemedim’
 
Nasıl yazı yazılacağını öğrenmek istediğimi söyleyecektim
 
‘Sanki biraz planımın dışına çıkıyorum’
 
Başlangıcın yarısının tamam olduğunu düşünmüştüm ama daha doğru düzgün başlamamış gibi hissediyorum.
 
Bunun en büyük sebebi sanırım kalbimin rahatsız hissetmesindendi.
 
Hafifçe Ricarda’a baktım. Onun nasıl iyi hissetmeye devam edip gülümsediğini merak ediyordum.
 
‘‘Üzülme. Daphne’nin sıkılmadığından emin olacağım!’’
 
Ondan sonra, surat asacak vaktimiz kalmadan birlikte yaptığımız yemeği yedik. Ve Lennox'un yaptığı ilacı aldıktan sonra yumuşak yatağa uzandım.
 
Sihirle temiz bir şekilde yıkanarak kuru bedenimi yumuşak battaniyenin etrafına hafifçe sardım. Vücuduma sarılan battaniye uykulu hissetmeme neden oldu.
 
Ricarda beni böyle görünce gülümsedi ve yanımdaki bir sandalyeye oturarak bana bir peri masalı okuyacağını söyledi.
 
"Bir Zamanlar…"
 
Ricarda çok konuştuğu için sesi rahatlatıcıydı.
 
Onun hikayesini dinlerken dünden farklı olarak uykuya dalmaya başladım. Gözlerimi kırpıp yaklaşan uykuya katlanarak bugün zaman çok keyifli geçtiğinden söylemem gereken şeyleri tamamen unuttuğumu hatırladım.
 
"… Ricarda."
 
‘‘Evet, Daphne? Buradayım."
 
Beni rahatlatacakmış gibi parlak yanıtıyla kalbimi dün gibi sıkıca tuttum.
 
‘‘Bana karşı fazla arkadaşça davranma.’’
 
"… Uh?"
 
‘‘Hayatımda hiç şefkat görmedim ama çok açgözlüyüm ve…. Eğer sahip olursam kaybetmek istemiyorum’’
 
Bu yüzden bana iyi davranmak zorunda değilsin.
 
Bunu söyleyecektim ki.
 
Ricarda sözlerime gözlerini kırptı ve oturduğu yerden ayağa kalktı ve “Neden? İstemiyorum! Seni her zaman seveceğim! "
 
"?!"
 
Ricarda’nın ani bağırışı beni şaşırtarak uykumu kaçırdı. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım ve o aniden ağzını kapattı.
 
‘‘Oops, Ricarda, senin kötü ağzın. Bu kadar sesli olamazsın’’
 
‘‘…. Ben ben demek istiyorum ki.’’
 
‘‘Ve Daphne aklında olmayan şeyler söylüyor’’
 
Sonra yanaklarımı sıkıca sıktı.
 
"Woo woo?"
 
Dudaklarım kapalıyken mırıldanmaktan başka bir şey söyleyemedim. Protesto ediyormuş gibi sinirlenmeye çalıştığımda başını salladı.
 
‘‘Henüz düzgün bir şekilde almadın. O yüzden kaybetmeyi düşünmemelisin. Sonra, sonunda korkun yüzünden hiçbir şeye sahip olamazsın’’
 
‘‘Bunun için açgözlüyüm! İlk önce Lennox ve Ricarda’nın hakkı olan halef pozisyonunu istedim…’’
 
Aklımda en çok var olan şeyi söylemek üzücüydü.
 
Bir an sözlerime baktı ve bir şeyi fark eden bir yüzle "Ah!" Dedi.
 
‘‘Yani senin rahatsız eden şey bu. Bu yüzden mi bana öyle bakmaya devam ettin? Senden nefret ettiğimiz için sana nazik davranacağımızı ve bir gün aniden seni görmezden gelmeye başlayacağımızı mı düşündün?
 
"…..."
 
Yanlış değildi, bu yüzden çenemi kapalı tuttum. Ricarda kısaca iç çekti ve bana sıkıca sarılmak için benden izin istedi. Başımı omzuna koyduktan sonra, nazikçe sırtımı okşadı.
 
‘‘Hiçbir şey bilmediğin için bu şekilde endişelenebilirsin. Bu şekilde düşünebilirsin’’
 
‘‘Özür dilerim. Ondan halef pozisyonunu istediğim için. Sadece sözde olsa bile aniden orayı elinden aldım.’’
 
Belki daha önce özür dilemeliydim
 
‘‘Ama yine de ihtiyacım var’’
 
Kalbimde kalan vicdan beni özür dilemeye itmişti ve kendime olan kesin sözümü sarsmıştım.
 
Ricarda bana özür diyecek hiçbir şeyin olmadığını söyledi ve sırtımı okşadı.
 
‘‘Sana henüz söylemedim ama her şeyden önce, ben harika bir büyücüyüm ve erkek kardeşim de harika bir simyacı. "
 
Bunu dün Lennox’tan duymuştum.
 
‘‘Bu yüzden ikimizde büyü kulesi ve pension (Anlamı bence simya ile ilgili ama çeviri emeklilik ile ilgili. O yüzden ileriki bölümlerde görüp öğreneceğiz ) kulesinde bir yer hedefliyoruz’’
 
Bu bunu duyduğum ilk seferdi. Ona gözlerim dolu bakarak soru sordum
 
‘‘O zaman… Annem emekli olduktan sonra tüccar grubunun başı ne olacak?’’
 
‘‘Koltuğun sahibi belirsizdi ama kısa bir süre önce çok yetenekli birisi ortaya çıktı. Neydi onun ismi…? Daphne miydi?’’
 
Şakasının sesine yetişemedim bu yüzden ona boş bir ifadeyle bakmaktan başka seçeneğim yoktu.
 
‘‘Yani sorun yok. Evet, sorun değil’’
 
‘‘Alabilir miyim? Bir şeyi aldığımda başka şeyleri almak isteyeceğim’’
 
"Ne kadar açgözlü olursan, o kadar iyidir. Daha fazlasını isteyebilirsin. Daphne'yi sevmeye devam edeceğim. Hayır desem bile beni reddedecek misin? "
 
Buradaki herkesin Ricarda gibi düşündüğünden emin değildim ama öyle düşündüklerini düşünerek rahatladım.
 
Beni sakinleştiren ve rahatlatan sesle birlikte gerginlik nedeniyle şişen bedenim yavaş yavaş gevşedi.
 
Vücudum gerginlik ve gariplikten yavaş yavaş gevşemeye başladığında, kendimi yorgun hissettim ve alnımı rahatça Ricarda'nın omzuna yasladım.
 
Ricarda’nın bir ninni gibi sırtıma hafifçe vurması beni uykuya daldırdı. Kısa bir süre sonra yavaş nefes alma sesi geldi ve Daphne çabucak uykuya dalmıştı.
 
***
 
Ricarda omzunda yatan Daphne’i dikkatlice yatağa yerleştirdi.
 
Sonra nazikçe battaniyeyi çenesine kadar çekti ve sihir kullanarak odanın sıcaklığını biraz yükseltti.
 
‘‘Bu çok çocukça değil’’
 
Çorak ve düşmancıl ortam korunmaya ihtiyacı olan çocuğu zaten olgunlaşmış bir çocuğa dönüştürmüştü.
 
Ricarda, Daphne'nin kafasına hafifçe vurdu.
 
Ricarda yaralarını tedavi edeceğini söylemesine rağmen bacaklarındaki küçük yaralar bile çabucak iyileşmemişti. Ne Ricarda’nın kendi sihri ne de kardeşi Lennox’un iyileşme iksiri düzgün çalışmamıştı, bu da onu endişelendiriyordu. Ricarda kısaca iç çekti ve Daphne’nin yanına oturdu.
 
‘‘Küçük bir çocuk gibi davransan güzel olurdu’’
 
Belki de çevreye alışmadığın için değil mi Daphne?
 
Ricarda derin bir iç çekti ve odanın ateşi giderek daha da koyulaştı.
 
Daphne ona çocukluğunu hatırlatıyordu. Birkaç gün önce gördüğü bir çocuk olsa bile, çocuğun zehirli sözleri ve eylemleri kalbini incitiyordu
 
Ve bunun sadece kendisine olmadığını biliyordu.
 
Bugün meşgul oldukları için geç kalan annesi ve Lennox da muhtemelen böyle hissediyordu.
 
Knock Knock- (Kapı vuruşu)
 
Kapı dikkatli bir vuruşla açıldı. Lennox kasvetli bir yüzle yaklaşırken onu izleyen Ricarda ne yapacağını biliyormuş gibi gülümsedi.
 
‘‘Bugün harika bir iş çıkardın ağabey’’
 
‘‘Ya annem?’’
 
‘‘Ne yazık ki bugün tekrardan geç saatlere kadar çalışacak. Yarın eve erkenden gelecek’’
 
"Daphne çok hayal kırıklığına uğramış olmalı."
 
Lennox ceketini bir yana attı ve uzun adımlarla yürüdü. Sonra sessizce uyuyan Daphne'ye baktı ve kaşlarını çattı.
 
Bugün buraya geleli bir hafta olmuştu ama çocuk hala istikrarlı bir duruma gelememişti. Ve o andan bugüne kadar kabuslarından kaçamadan rüyalarında acı çekiyordu.
 
Daphne acı içinde kollarını salladığında Lennox’un kaşları çatıldı ve yavaşça onun alnını okşadı.
 
‘‘Sorun yok, sorun yok’’
 
İyi olacaksın. Ölmeyeceksin.
 
Sana yardım edeceğim. Seni kurtaracağım.
 
Daphne ağlamayı bırakıp kabustan kaçana kadar hipnotize edici sesi durmadı.
 
"Ug- Ugh. İstemiyorum- istemiyorum- ölmek istemiyorum. "
 
Ve sanki beklermiş bugün de Daphne’nin gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.