Ve fısıltılar o kadar yoğundu ki insanın tüylerini diken diken ediyordu. Ne replikleri ne de davranışları ortalama değildi.

‘Böyle şeylerin sadece romanlarda var olduğunu sanıyordum. ‘

Gördüğüm ilk cinsel ilişkinin böyle olacağını düşünmek. Beklenmedik bir şekilde, romanlardan fırlamış gibi görünen cinsel ilişkilerin dünyada oldukça yaygın olduğunu gördü.

‘... Hmm, bunun doğru olması mümkün değil. ‘

Öyle olsaydı, kadınların bu tür erotik romanlar için çıldırmak için hiçbir nedenleri olmayacaktı.

--Erotik romanlardaki ilişkiler gerçekte yoktur. Böyle adamlar yok. Erotik romanların romantizm ve fanteziye ayrılması gerektiğine inanıyorum.

Vivian, geçerken duyduğu iki hanımın arasındaki şakalaşmayı hatırladı. Nasıl düşünürse düşünsün, ulaşabileceği tek sonuç bugün oldukça şanslı olduğuydu.

Gözleri parlarken, Vivian kalem ucunun sayfa boyunca dans etmesine izin verdi. Erkeğin deneyiminin ve kadının onu nasıl idare ettiğine dair saf ve masum tepkilerinin birleşimi saf altındı. Bu ikisi bir romandaki karakterler olsaydı, kaderleri olan ortaklar, kaderi olmayan aşıklar olurlardı. Bir erotik romanın kadın ve erkek kahraman rollerine mükemmel bir şekilde uyuyorlardı.

Vivian, fırsat kendini gösterirse o adamla nasıl röportaj yapmak istediğini düşündü. Şansı kaçırırsa pişmanlıkla yere vuracağını biliyordu. Elbette, ‘röportaj ‘ kelimesinin hecesini ağzından çıkarmadan önce, kendisine bir sapık muamelesi göreceğini ve kafasını vücudundan ayıracağını biliyordu. Vivian fikrinin yansımalarını düşünürken, röportaj hakkında düşünmeyi hemen bıraktı.

Hah! Kadının beli yeniden geriye doğru eğildi. Vivian, erkeğin kollarında esnekleşirken kadının terinin sırtının güzel kemerinden nasıl geçtiğini gözlemledi. Bu sahneyi gördüğünde, Vivian'ın beyninden tatlı su kaynağı gibi fikirler fışkırdı. Birden Vivian o kadar etkilendi ki neredeyse ağlayacaktı.

Bu yöntemi daha önce nasıl düşünmemişti? Aylardır sonu gelmez bir şekilde taşıdığı, romanı için tek bir mektup bile yazamamasına neden olan yazar bloğunun yükü, sanki ortadan kaybolmuş gibi hissediyordu.

Şehvetli bir sapık gibi davrandığım için kendimi biraz suçlu hissediyorum ama ...

Hayır - bu, romanın başından sonuna kadar ilham verici materyaller toplayan bir yazarın mücadelesi değil miydi?

Bu insanlar da ilk etapta bir gece kütüphanecisinin olduğunu bilmiyorlardı.
Vivian, bir yetişkin olarak kamu düzenini koruyamazlarsa, sonuçlarına katlanmaları doğaldır, diye düşündü, suçluluk duygusunu bir kenara attı.

Gerçekte, bu gece bu kadar küstah olmasının nedeni, ilham aldığı fikir pınarının kurumuş olmasıydı. Vivian yeni romanını sıfırdan yazamadı

Vivian, birkaç gün önce belirli biriyle yaptığı konuşmayı hatırlayınca kaşlarını çattı.

***

"Bu benim sınırım."

Vivian taslağı masaya fırlattı ve sanki yaklaşan dırdırı önlemek istiyordu. Arkasını döndü, ağır adımlarla kanepeye doğru yürüdü ve öfkeyle oturdu. Kütüphanedeki gece işiyle, son birkaç gündür göz kırpma şansı olmadı ve bir anda bayılacakmış gibi hissetti.

Hatta gözlerinin altındaki o koyu, ağır çantalarla acınası bir görünüm kazanmaya bile çalıştı. Bununla birlikte, Malicornia Yayıncıları'nın başkanı ve Perdi'nin yöneticisi Thatcher, el yazmasını çevirdi ve hiçbir acıma duygusu göstermeyen taşlı bir yüzle ağzını açtı.

"Bayan Perdi."

Her zamankinden farklı olarak, bir unvan bile kullanmıştı. Vivian, 'Her neyse!' Demek istiyormuş gibi başını ileri geri salladı. ‘Umrumda değil!  Ah, seni duymuyorum, duymuyorum. Şu anda bitkinlik ve ölümün eşiğindeyim.’

"Tepkinizi görünce, siz de sorunu anlıyorsunuz."

Thatcher el yazmasını çarparak masaya bıraktı ve başını çevirip kulaklarını kasten tıkayan Vivian'a baktı. Derin iç çekişi onun tarafından göz ardı edildi.

- Çevirmen : Dolunay 

( Not : sitemizden daha ileriden okuyabilirsiniz. https://asterionfansub.blogspot.com )