Ebedi Sopa - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 


           
 [size=4][font=AR CENA]Bugün güzel bir gün….[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Bu yeni bedene artık daha fazla alıştım. Bedenin eski sahibinin adı fang inu (köpek fang manasında) yaşarken tam sefil bir geri zekâlıymış, nereden mi biliyorum onun anılarına da sahibim…[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Babası bir avcıymış bir gün köydeki tüm avcılarla karanlık ormana ava gittiğinde bir ruh canavarı tarafından tecavüze uğrayarak ölmüş... bu anıya ruhum bedenin eski sahibinin anılarına adapte olurken ulaştım çok kritik bir andaydım bedenin sahibi dayak yiyerek öldürülmüştü, bu yüzden bedenindeki en kritik yaraları tedavi ediyor aynı anda anılarını inceliyordum.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Her şey yolunda giderken babasının resmen bir canavar tarafından tecavüze uğraması sonucunda  öldürüldüğü kısmı gördüm götümle güldüm. ahaahahahahahahhaha (haykırarak gülüyor)[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Hahahahah ruhum neredeyse kontrolünü kaybediyordu az kalsın bok yoluna gidiyordum….. son anda kontrolümü kazandım ve bedeni sahiplenmeye devam edebildim.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Hala her hatırladığımda gülmekten yarılıyorum eski hayatımda  bu tür bir işkence yöntemi ahh işkence de nereden çıktı halkımı  için bir teşvik yöntemi düşünmemiştim. Dünyama tekrar döndüğümde bu yöntemi ilk önce o hain köpekler üzerinde deneyeceğim bekleyin beni şerefsiz hainler hahahahahahah….[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Bedenimin durumu tam bir çöplük bir maymun falan ele geçirseydim daha yararlı olurdu sanırım.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Hayatında hiç gelişim yapmamış bütün meridyenleri kapalı dantiyanında örümcek ağları var…  yeni bedenimim tek iyi yanı daha çok genç sanırım on iki on üç yaşlarında ve gizli bir potansiyele sahip bu dünyada kimsenin tahmin edemeyeceği bir beden tipiyle doğmuş ve benim dokuz evren hükümdar sanatımla garip bir biçimde aşırı uyumlu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]ama bu dünya garip bir şekilde ruhsal enerjiyle dolu enerji o kadar yoğunki havadaki enerji sıvı gibi davranıyor gözle görülecek kadar yoğunlaşmış simsiyah. Anılarındaki insanlardan kimse gelişimcileri bilmiyor ruhsal enerjiyi hiç duymamışlar tek bildikleri ormandaki dağlardaki ve denizdeki canavarların bir çeşit garip güçle onlara saldırdıkları ama bu gücü anlamaya hiç uğraşmamışlar.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Çünkü hayatta kalmaları ve yaşamak için onlardan olabildiğince uzakta kalmaları gerekiyor.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Avcılar genelde ormandaki ruh gücü olmayan basit canavarları avlarlar. Geçen yıl çok büyük bir kıtlık yaşandığı için  avcılar ormanın dahada derinlerine inmek zorunda kaldılar.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Fang inu’nun babası da ailesini doyurabilmek ve köye katkıda buluna bilmek için  ormanın derinliklerine kadar inmiş ve geri dönememişti.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Onunla giden avcılar geriye sadece babasının ok ve yayını getirmiş ve ona babasının ölümünü ayrıntısıyla haber vermişlerdi.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Neden mi tüm ayrıntısıyla ? nedeni basit fang inu'nun babası köyün en iyi avcısıydı ve köydeki en ünlü erkekti haliyle bu ünden faydalanmış köyün tüm dişilerini elden geçirmişti tabi bunun sonucunda bütün erkekler ona kin besliyordu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Av sırasında bazı şeyler ters gitmiş ve gıraken adlı bir canavara rast gelmişlerdi, avlandıkları ay bu canavarın çiftleşme mevsimiydi av sırasında babası yanlışlıkla onun yuvasına girmiş ve geri çıkamamıştı meraklanan avcılar mağaraya girdiklerinde kızgın gırakenle ve onun kucağındaki  babasıyla karşılaşmış ve dehşete düşmüşler ve hemen oradan kaçıp köye dönüp olan her şeyi köylülere anlatmışlardı.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Herkes bunun bir karma olduğunu düşünmüştü babası yaşadığı şekilde öldürülmüştü sanırım gerçekten karma olabilir…[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Fang inu'nun hayatı bu  noktadan sonra bir daha yerine oturmadı.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Annesi kıtlık ve hastalıktan öldü kardeşini eşkıyalar kaçırdı ve köydeki herkes bir salgına yakalandı köyde hastalanmayan belki de şanstır sadece fang inu idi.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Bu kadar olaydan sonra köylüler onun lanetli olduğunu düşündüler yada streslerini atacakları suçlayacak birine ihtiyaçları vardı kim bilir alt tabaka insanlar hep aynı olmuştur.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Ve hayatı gitgide zorlaşmaya başladı en sonunda bir gün köyün insanları bir gece toplandı ve onun evini bastı onu komaya koyana kadar dövdüler sonra ellerini ayaklarını bağlayıp ormanın derinliklerine götürüp attılar.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Köylüler ayrıldıktan uzun bir süre sonra kan kokusu bir yarı ayı yarı kurt benzeri bir canavarı fang inu'nun yanına kadar çekti.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Aç canavar iplerden ısırıp onu sürüklemeye başladı onu güvenli bir yere götürüp yiyecekti.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Heybetli canavar hiç zorlanmadan fang inu'yu  bir uçurumun kenarına getirdi. Açlıktan sulanan ağzını açtı, karanlık gecede bıçak gibi sivri korkunç dişleri parıltılarıyla tüm dehşetiyle görünüyordu eğer fang inu uyanık olsa sadece bu ağzı görse anında kokudan ölürdü.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Canavar tam dişlerini cılız fang inuya saplayacakken aniden ormanda büyük bir gürültü koptu orman titremeye başladı bir birine karışmış korkunç ruh enerjisi dalgaları canavara ve feng inuya kadar geldi. Ormanın  iki kıralı birbirleri ile kavgaya tutuşmuştu ve onlara doğru kavga ederek geliyorlardı savaş tüm ormanı kasıp kavuruyordu canavar artık fang inuyu umursamayı bırakıp canı için var gücü ile kaçmaya başladı. Fang inu uçurumun kenarında yaralar içinde yarı ölü yarı komada kalmış bir şekilde bilinçsizce ölümü bekliyordu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]İki kralın savaşı onun dibine kadar geldi savaştan gelen şok dalgaları bilinçsiz bedenini uçurumdan aşşağıya doğru fırlattı havada yavaşça süzülür gibi onu uçurumun dibi görünmeyen karanlığına batırdı uzun süredir ilk kez bu kadar huzurlu hissediyordu ve dibe düşmeden önce ruhu bedenini terk etti.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Uçurumun dibinde siyah bir inci gibi kapkaranlık bir ışıltıyla parlayan zifiri karanlık bir göl vardı.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Fang inu'nun bedeni havadan süzülerek bu suya düştü. Uçurumun dibinde su sanki her şeye meydan okuyor gibi kendi fizik yasalarını oluşturmuştu suyun etrafındaki hava aşırı yoğundu sanki okyanus gibi çılgın kaotik bir enerji vardı bu da bedenin yere çakılmasını engelledi Yavaşça suyun dibine doğru batmaya başladı suyun enerjisi feng inu'nun bedenini karanlık gecedeki bir fener gibi aydınlatıyordu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Bu aydınlık zamanı ve mekanı geçerek tanrı imparator liu feng'e ulaştı zamanın kaotik suyunda çırpınan ruhu bu ışığa tutundu ve bu dünyaya geçmiş oldu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Zaman nehrinin suları yavaşça akıp geçiyordu ne kadar zaman geçmişti kim bilmiyordu.[/font][/size]
[font=AR CENA][size=4]Uzun bir süre sonra liu feng yavaşça gözlerini açtı.[/font][/size]

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.