Evrenin İmparatoru Geri Dönüyor...


Yetişim insanlar için evrime benzer şekilde işler, belki de bir nevi yapay mutasyonda diyebiliriz, seviyelere ayrılmıştır bunlar sırasıyla; 

Ruh şekillendirme

Dao Öğrencisi

Ruh Ustası

Ruh Büyük ustası

Dao Ruhu

Ruh Kralı

Ruh İmparatoru

Ruh Atası

Ruh Azizi

DAO Dİ (RUH Tanrısı)


Belki bunların üstünde daha yüksek seviyeler vardır ama kimse o seviyelere ulaşamadığı için 

bunlar bilinmiyordu. Her seviye bu yapay mutasyonda bir basamağı,

bir dönüm noktasını ifade eder. Bu seviyelerde  kendi içinde 7 aşamaya ayrılmıştır. 

Her seviye atlayışı ile beden değişime uğrar, daha güçlü daha zeki daha çevik, insanüstü bir güç 

elde ederler ve bu güç o'kadar büyüktür ki kişi artık insanlık sınırlarını 

aşar ömürleri binlerce belki yüzbinlerce yılları aşabilir. 




Şeklen insan ama geri kalan her şey artık farklı bir şeye dönüşür, bu güç ve uzun ömür, 

farklılaşma hissi, bu insanların kibre kapılıp kendilerini 

tüm insanlıktan ayırıp kendilerini ölümsüzler olarak adlandırmalarına sebep oldu. Tabi herkes için 

geçerli değil hala insanlık değerlerini koruyan yetişimciler kendilerini yetişimci olarak adlandırdılar 

ama yine de kendileri ile insanlar arasında belirli bir mesafe koymayı ihmal etmediler. 




Yetişimcilerde ölümsüzlerde kendilerini dünyalık meselelerden ayırdılar, para yada diğer şeyler 

artık onlar için o kadarda önemli değildi. Ruhsal enerjiyi bedenlerine alıp evrim

yada mutasyon ne olduğu fark etmeksizin değişim geçirmeye başladıktan sonra kendilerine 

ölümsüzde deseler yetişimcide deseler her iki tarafında amacı yetişim seviyelerini

olabildiğince yükseğe çıkarıp ölümlüğün sınırlarını aşıp gerçek tanrılara dönüşmek, bu evrenin 

sırlarına erişmek, evrenin sınırlarını aşmak oldu.



Liu feng eski yaşamında yaşadığı şanslı karşılaşmalar sayesinde Ruh Atası aşmasının orta 

seviyeleri ne kadar gelmişti, kaderin cilvesiyle belki de karmanın etkisiyle

kim bilir, şu anki hale gelmişti en tepeden bir imparatordan sıradan basit bir köylüye, bir kedi 

kadar bile kıymeti olmayan bir dilenciye, en düşük köylüden bile daha düşük 

bir seviyeye indirgenmişti. 

Ama bu kadar kolay pes edecek bir insan değildi zaten öyle bir insan olsa eski seviyesine asla 

ulaşamazdı, bir köylü olarak ölür giderdi.




Liu feng Ruh şekillendirme aşamasına giriş yapmak üzereydi. Bu aşamada kendisine yararlı 

olabilecek birçok ruhsal bitki toplamıştı, şuan burada başka bir yetişimci bile olsa 

hangi otun ne işe yaradığını, hangilerinin nerelerde kullanılacağını tespit etmesi çok zor bir iştir. 

Normalde bunlar için simyacılar vardır, simyacılık yetişim dünyasındaki en elzem, en kritik 

meslektir, yetişimciler veya normal insanlar için olsun bir simyacının 

seviyesi ne olursa olsun önemli değildir, insanlar simyacıların yetişim seviyelerine değil simya 

becerilerine bakarlar, yapabildikleri hapların derecesi simyacıların derecesini ölçer.




Bir yetişimci eğer sorunsuzca seviyeler arasında ilerlemek istiyorsa eğer çeşitli ruhsal bitkiler, 

şeytan çekirdekleri, atmosferdeki çeşitli türdeki ruhsal enerji ve daha bilinen

veya bilinmeyen bir çok malzemeyle ve formülleri aşırı gizli reçetelerle yapılmış olan ruh hapı 

denen hapları kullanmak zorundadır. 

Bu tür hapları sadece simyacılar yapabilir formülleri çok gizlidir, nesilden nesile ustalar tarafından 

çıraklarına aktarır. 




Ruh haplarının da dereceleri vardır, bunlar  ruh, insan, dünya, cennet, ve göksel haplar şeklinde 

sıralanır ve her seviye kendi arasında yediye ayrılır, birinci seviye ruh hapı, ikinci seviye ruh hapı vs.  




Liu feng geçmiş yaşamının bir bölümünde simyacılıkla da uğraşmıştı, yetişime başladığı 

ilk yıllarda elinde yeterince kaynak yoktu ve yetişim yaşını da çoktan kaçırmıştı, 

şanslıydı ki dokuz egemen evren sanatını bulduğu mağarada birde bir kaç simya kitabı bulmuştu 

ve bu kitaplar dokuz egemen bedene sanatı için gereken hapların nasıl yapılacağını

anlatıyordu ama simya hakkında hiçbir bilgisi olmadığı için onun için kullanışsızdı, ama şansı 

şurada yatıyordu simyacı olmak için belli bir yaşta olmanız gerekmez tek önemli

olan şey saf yetenektir ve oda doğuştan bir simya yeteneğine sahipti tabi bundan haberi yoktu. 




Yetişim sanatı için kritik formüllerin olduğu kitap hariç diğer kitapları bir simyacının yanında çırak 

olabilmek için rüşvet olarak kullanmıştı, simyacı başta onu reddetmek istemişti ama kitapları 

görünce gönülsüzce onu yanına almış ve zamanla simyadaki yeteneğini keşfedince onu gerçek 

öğrencisi olarak kabul etmiş ve eğitmeye başlamıştı, böylece yetişim yoluna girmişti. 




Liu feng hızlıca ruhsal bitkileri taradı ve aralarından iki otu hemen tespit etti onun için bu çocuk 

oyuncağıydı, hiç beklemeden onları hemen ağzına attı otlar yavaşça midesine indi, 

nefes tekniğini dahada arttırdı daha derin nefesler alıyordu, sanki atmosferdeki tüm enerjiyi 

ciğerlerine çekmeye çalışıyordu ciğerleri yavaşça ruhsal enerjiyle dolmaya başladı, 

enerjiyi nefes tekniği sayesinde kuru ve hasarlı meridyenlerine yönlendirmeye başladı 

meridyenlerden geçen enerji geçtiği her yere hayat veriyordu.


 

Hasarlı meridyenleri yavaşça düzelmeye başladı, enerjiyi karın boşluğunda bulunan dantiana 

yönlendirdi. Meridyenlerden dantiana akan enerji burada 

şekillenmeye başladı gaz formuna giriyordu, bu gaz yavaşça vücuduna yayılmaya başladı, bedeni 

evrim geçirmeye başladı kasları yavaşça belirginleşiyordu dağınık ölü gibi olan saçları

daha parlak daha canlı bir renge büründü, teni artık solgun ve yıpranmış değildi daha canlı daha 

parlak olmaya başladı, şuan tam atılımın eşiğine gelmişti sadece bir adım 

atması gerekiyordu ama o adımı atamıyordu nefes tekniği yeterince enerjiyi absorbe edemiyordu 

yavaş kalıyordu ama bunun zaten farkındaydı ve bunun için gerekli 

takviye kuvveti hazırlamıştı, az önce yediği iki ruh bitkisi tamda bu kritik an içindi, iki bitkide 

bulunan enerji o adımı atması için yeterliydi. 




Nefes tekniği sayesinde bitkilerdeki enerjiyi meridyenlerine oradan da dantiananına yönlendirdi, 

nefes tekniği sadece atmosferden enerji emmek için kullanılmıyordu vücudun 

içindeki enerjiyi de istediği gibi yönlendirmesine izin veriyordu. Dnatinanında biriken enerji gaz 

formuna dönüştü ve dantianında sıkışmaya başladı. Liu feng bu süreçte ne kadar zaman geçti 

farkında değildi, zaman su gibi akıp geçti belirli bir süre sonra  bir noktada birden bir patlama 

sesi duydu sanki içinde bir duvar paramparça olmuştu. 




Liu feng aniden gözlerini açtı sanki içlerinde bir ateş yanıyordu gözleri ışık saçıyordu mecazi 

anlamda değil gerçekten gözlerinde enerji parçacıkları dolaşıyordu,

ruh bitkilerindeki enerji bu ölümlü beden için fazla gelmişti ama neyse ki kritik bir hasar almadan 

süreci tamamlamayı başarmıştı. Yavaşça ayağa kalktı etrafına 

bakmaya başladı, artık normalden yüz kat daha iyi görüyordu mağaranın içi karanlıktı ama onun 

için sanki gündüz gibi olmuştu her bir köşeyi görebiliyordu, etrafa bir göz attıktan sonra bedenini 

incelemeye başladı üzerinden simsiyah bir kir tabakası vardı vücudunun üstünü kaplamıştı berbat 

kokuyordu, bu siyah yapışkan madde vücudundaki bulunan kirlilikti. 




İnsanların yedikleri içtikleri her şey vücutlarında bir artık madde bırakır bu maddeler zamanla 

birikerek onların ömürlerini kısaltır, hastalıklara sebep olur ve onları öldürür

bu doğanın bir kanunudur, ama yetişime başladıklarında vücutlarını ruh enerjisiyle yıkamaya 

başlarlar, ruh enerjisi her atılım yaptıklarında bu kirlilikleri bedenlerinden atmalarına

olanak sağlar böylece vücutları arınır ve daha güçlü daha sağlıklı olmalarına izin verir. 




Bu kirlilikler  yetişimciler için çok kritik bir meseledir yetişimciler her seviye atlamak 

istediklerinde önce bu kirlilikten arınmalıdırlar yoksa asla bir sonraki seviyeye 

geçemeye bilirler, bu durumda ruh arındırma haplarına ihtiyaç duyarlar. 



Liu feng çıkan kir miktarına çok şaşırmıştı eski yaşamında bile yetişimciliğe ilk adımını attığında 

vücudundan bu kadar kirlilik çıkmamıştı.

Yani sonuçta çok yaşlı olmasa da yetişim için geç denecek yaşta bu yola girmişti bu yüzden 

vücudunda birçok kirlilik vardı ama bu çocuğun bedenindeki kadar çıkmamıştı, bu sadece bir

şeyi gösteriyordu feng inunun ne kadar berbat boktan bir hayat yaşadığını, bu hayat şekli 

vücudunda bu kadar kirlilik birikmesine sebep olmuştu, yaşadığı köyden yetişimci

çıkmamasına şaşmamalı hepsi böyle beslendikleri için vücutları kirlilikle doluydu diye düşündü. 




Biraz daha vücudunu inceledikten sonra kendini yıkamak için su aramaya başladı şanslıydı ki 

mağaranın içinde küçük bir göl vardı, üzerindeki kıyafetleri çıkarıp 

attı artık giyilecek halleri kalmamıştı çırıl çıplak ayakta dikiliyordu boyutsal keselerden birini eline 

aldı artık ruhsal gücü vardı, bedenindeki gücü yavaşça keseye 

yönlendirdi şuan zihninde bir pencere oluştu ruhsal güç sayesinde kesenin içindeki her şeyi 

görebiliyordu, keseden bir çift temiz kıyafet ve temizlik malzemesi çıkardı 

ve göle girdi kendini temizledi. İşi bittikten sonra artık kendini yepyeni bir insan gibi 

hissediyordu. Aniden bir şeyi unuttuğunu fark etti anın heyecanıyla kaçırmıştı 

yetişim seviyesini kontrol etti ve ağzı açık kaldı dört seviye birden yükselmişti sevinçten havaya 

uçuyordu ama sonra içinden, kibirli bir şekilde hahhaha ben liu feng evrenin hakimi tabi ki

 bu kadar hızlı seviyeleri geçeceğim sonuçta ben bir dâhiyim değil mi, hızla eski seviyeme 

ulaşacağım ve intikamımı alacağım bekleyin ve görün adi herifler, dedi. Biraz sevinçli biraz kibirli 

bir şekilde mağaranın ağzına doğru yürümeye başladı artık dışarıdaki dünyayı incelemeye 

başlama zamanı gelmişti.  (Azda olsa okuyan arkadaşlarım belki bu wuxia tarzı size uymaya bilir denk gelmemişsinizdir hiç, sonuçta bu tür yetişim novelleri tr de pek yaygın değil ama emin olun zamanla seri güzelleşecek şuan giriş aşamasındayız önce bazı kavramları sizlere açıklamaya çalışıyorum sonrasında dram, komedi, romantizm, ihanetler, macera vs  her şeyi barındıracak bir seriye dönüşecek inşallah sizden ricam bana yorumlarınızla destek olmanız. selametle kalın keyifli okumalar)