Okulun Zorbası Sevgilisine Aşık Olduğumu Sanıyor - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




4   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   6 


           
Bölüm 5: Ve Ateş Yürekli Koca Adam Kawano Takeshi Sahneye Atılır!

Fukuhara-san, Mia-chan, Paris, Ozawa-san ve ben ana ekibi oluşturuyoruz. Drama kulübündekiler ise bize destek olacaklar. Tiyatronun bu dönemin son haftası sahnelenmesi planlanıyormuş. Yani üç  aydan daha az zamanımız var. Ama karşımızda bir sorun var ve bu sorunun ismi…

"Hey Kazanova özentisi, Ne bok yediğini sanıyorsun!"

Kulüp dağılmıştı ve eve doğru gidiyordum ama durduruldum. Dünkü adam beni tekrar buldu!

"S-s-sen..!"

"Noldu paşam dilini kedi mi yuttu. Hadi gel buraya."

Kolumdan tuttu ve beni çekiştirmeye başladı. Onu ittim ve beni bırakmasını sağladım.

"Seninle neden bir yere gelecekmişim?!"

Kafama tokat attı ve beni yanına çekti.

"Neden mi? Çünkü seni uyarmama rağmen Fukuhara-san'ın etrafında dolaşmaya devam ettin ve bir eziğin bile gözünü korkutamadığım için çete içindeki saygınlığım azaldı. Bu yüzden seni Kawano-senpai'me götürüyorum."

"Kawano mu? Neden onun yanına götürüyorsun?"

"Adamın sevgilisine asıldın diye seni nobel ödülü almaya götürmeyeceğim. Yani tek mantıklı seni götürebileceğim mantıklı tek yer Senpai'min yanı."

"Neden peki?"

"Paşam aptal saptal sorular sormaya devam mı edecen yoksa suratına bi' tane geçirmem mi."

"Ben de onu soruyorum neden beni dövmek yerine onun yanına götürüyorsun?"

"Kawano-senpai'm seninle yüz yüze konuşmak istediğini söyledi."

"Konuşmak mı?"

"Dayak yemeyi mi tercih ederdin paşam?"

Hayır o sorunun ismi Kawano değil. Tam aksine... Fukuhara-san!

Beni okulun arkasında kalan bir yeşilliğe götürdü. İlerde birkaç kişinin kerestelere oturduğunu gördüm. Bazılarının elinde demir beyzbol sopaları vardı.

"B-bunlar mi konuşmak istiyor."

"Merak etme kazanova. Onlar sadece göz korkutmak için. Büyük ihtimalle seninle konuşurken bizi gönderecek zaten."

"Niye ki?"

"Kawano-senpai öyle bir adamdır. İş konuşmak ve anlaşmak olduğu zaman tek başına halleder. Belki milleti döver ve tehdit eder ama gerçekten özel bir mesele varsa karşısındaki adamı rencide etmeden yapar. O erkekliğin öz evladı..."

"Hiçbir şey anlamadım ama işime gelir."

"Sen ne anlarsın ki erkeklikten! Ayrıca sana aptalca sorular sormayı kes demedim mi!"

"T-teknik olarak demedin. Sadece yumruk atacağını söyledin."

"Ukalalık taslayacak durumda değilsin. Ben ne anlatmak istediğimi gayet iyi biliyorum!"

İlerde oturan adamlardan birisi kalktı ve bize seslendi.

"Tachibana çocuğa eziyet etmeyi kes!"

"S-senpai!"

Bu o olmalıydı. Meşhur Kawano… Yandanındaki adamlara gitmelerini işaret etti ve onlarda sopalarını alıp gittiler.

"Otur Tahara."

"Benim hiçbir suçum yok! Fukuhara-san bana..."

"Sorun yok Tahara. Shiori ile kulüp yüzünden tanıştığınızı ve senin durumunu biliyorum."

Benim durumum mu?

"Merak etme sana herhangi bir zarar vermeyeceğim veya zorbalık yapmayacağım."

Demek biliyor. Bana ilk Fukuhara-san'ın yakınlaştığını biliyor!

"Anlayışınız için teşekkür ederim."

Elini omzuma koydu ve hafifçe ozumu sıktı.

"Ama bu benim canımı sıkmadığın anlamına gelmez. Senin cinsini bilirim. Kadınlarla yakın olursunuz ve iyi anlaşırsınız."

Cins mi?

"Ama kadınlara olan bu yakınlığını Shiori'yi hariç tutarak gerçekleştir."

Bana ezik veya yıkık mı demeye çalışıyor? Hayır, aslında bakarsam tam tersini söylüyor. Ama cins olarak neyi kast etmeye çalıştı?

"Anladım."

"Veya bize katıl."

"Katılmak mı?"

"Evet katılmak. Benim adamım olursan seni Shiori'nin yanında durman ve senin gibi olmayan ona sarkıntılık yapan erkekleri bana rapor etmen için görevlendiririm."

Benim gibi olmayan mı?

"A-ama ben..."

"Merak etme seni zorlamıyorum veya sırrını şantaj olarak kullanmıyorum."

Sırrım mı?

"Özür dilerim ama senin adamlarının yaptığı gibi rapor ve takip etme işlerinden anlamam. Ayrıca çete işlerine oldukça uzağım."

"Hmm… Anladım. Sorun yok. Çeteye katılmak istemiyorsan dış bağlantım olabilirsin. Hem diğer zorbalara karşı koruman da olur." 

"Dış bağlantı mı..?"

"Evet. Önemli bir şey olunca bana söylersin ve ben de çaresine bakarım. Çeteyle uğraşmadan direkt bana ulaşırsın."

Aslında kulağa mantıklı geliyor. Hem koruma sağlayacağını söyledi. Zaten onun teklifini kabul etmeden burdan ayrılırsam bana bilenir. Halihazırda zaten hedefleri arasındayım…

"O-olabilir sanırım...Kabul ediyorum."

"Güzel. Ama unutma bugün dans kulübünde olan gibi bir yakınlaşma olmasını hoş karşılamam."

Yakınlaşma mı? Olamaz… Ondan nasıl haberi var!

"N-ne yakınlaşması?"

"Korkmana gerek yok. Kızgın değilim."

"Değil misin?"

"Sırf sevgilim senin cinsinden birisine içten bir teşekkür edip elini tuttu diye neden sinirleneyim ki?"

Omzumu daha sert sıkmaya başladı. Sinirlenmişti. Ama şu anda daha büyük bir tehdit var. Fukuhara-san'ın elimi tuttuğunu nerden biliyor? Sınıfın koridora bakan camları içerideki perde ile kapatılmıştı. Dışardaki camdan görmüş olabilir… Hayır bu imkansız çünkü ikinci kattaki iki kişinin el elle tutuştuğunun görülmesi için o iki kişinin cam kenarında olması lazım. Kapının penceresi desem o da aynı şekilde perdeli. Kapı… Kapıyı aralayıp dikizlemişler! Ne saçmalıyorum bu da imkansız çünkü müziği hiçbir zaman kapatmadım. Odanın dışında birisinin duymuş olması düşük olasılık. Dans kulübünden birisi köstebek. Hiçbir kanıtım yok ama biliyorum. Kawano'nun böyle bir adam olduğunu biliyorum… Gözlerinde görüyorum. Karizmasıyla ve gücüyle diğerlerini yanına çeken ve onları manipüle eden birisi. Yanındakileri zorla kendi işleri için kullanan zorbanın teki. İşte Kawano Takeshi böyle birisi! O sapkın kişiliğini gözlerinin arkasından görebiliyorum! Erkekliğin öz evladıymış. Alakası yok! Kabadayının hası.

"Ne oldu Tahara? Sessizleştin."

"Yok bir şey."

"Tamam sen bilirsin. Anlaştığımıza göre işimiz burda bitti."

"Sanırım evet."

"Dediğim gibi gay olduğunu kimseye söylemeyeceğim rahat olabilirsin. Sonuçta anlaştık değil mi?"

"Gay mi..?"

Gay mi?! Bu nereden çıktı! Benime dalga mi geciyor? Hayır dalga geçmiyor. Benim cinsim ve benim gibiler derken bunu demek istiyormuş.

"Ne oldu gay değil misin?"

"Ta-tabi ki de gayim. Ah saate bak çok geç olmuş. İşimiz bittiyse ben gideyim."

"İyi yolculuklar. Kendime dikkat et."

Hızlıca oradan uzaklaştım. Fukuhara-san… Beni korumak için yalan söylemiş olmalı. Ben ise bunun karşılığında ondan nefret ettim ve ona kötü davrandım. Kendimi uzaklaştırmaya çalıştım. Ondan şüphe etmekle hata ettim. Bizden şüphe etmekle hata ettim. Ama artık şüphe etmeyeceğim. Kawano zorla onu yanında tutuyor ama aslında Fukuhara-san benden hoşlanıyor!  Sahnede dans etmeyeli uzun zaman oldu ve biraz paslanmış olabilirim ama bu tiyatronun en iyi şekilde sahneye çıkması için her seyimi ortaya koyacağım! Fukuhara-san'a işte böyle teşekkür edeceğim.

Düşüncelere dalmışken telefonum titreşti. Birisi beni bir LINE grubuna eklemişti. "Aralık Tiyatrosu Ekibi" isimli bir gruptu. Tam katılımcılara bakarken yeniden bir gruba eklendim. "Dans Kulübü" isimli diğer bir gruptu. Ben gruba eklendiğim anda hoşgeldin mesajları gelmeye başladı ve ardından da senaryo ve tiyatro hakkında detaylar. O sıra da aklıma geldi. Okul çıkışında Fukuhara-san'ın beni aradığını hatırladım. Arama kaydından numarasını buldum ve kaydettim sonra da aradım.

"Alo. Tahara-kun sen misin?"

"Evet benim. Teşekkür etmek için aramıştım."

"Neden teşekkür edesin ki?"

"Kawano'ya gay olduğumu söylediğin için."

"NE?!  SEN GAY MİSİN?!"

"Hayır hayır, alakası yok! Senin ona söylediğin yalan hakkında."

"Bi' dakika Kawano'yu biliyor musun?"

"Evet."

"Ne zamandam beri?"

"Dün ayrıldığımızda adamlarından biri benim yolumu kesti."

"Sana bir şey yaptılar mı?!"

"Hayır yapmadılar. Kawano'ya söylediğin yalan beni kurtardı."

"Ben bir şey söylemedim ki."

"Nasıl yani?  Kawano benim gay olduğumu nereden duydu?"

"Özür dilerim. Senin başını derde soktum."

"S-sorun değil."

"Ama öyle birisi değil! Kawano beni zorla yanında tutuyor. Sadece bir hafta onunla çıktım ama ayrılmak istediğimi söylediğim zaman beni döv-"

"Durumunu anladım. Merak etme senin yanındayım."

Arkamdan adım atma sesleri geldi ve arkamı döndüm. Yüzünü görmediğim birisi yanımdaki duvardan atlayıp kaçtı.

"Siktir..."

"Tahara-kun ne oldu?"

"Biri… Bizi dinliyormuş."

Ve O günden sonra hayatımı diken üstünde yaşamaya başladım. Ne olursa olsun birgün Fukuhara-san ile birlikte olacağımı düşünerek sabrettim.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


4   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   6 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.