Üff .. Neyse şu resme bir çöp adam daha ekliyeyim .
Kafasınıda çizdim mi tam oldu !
Ehh. Sonunda resim bitti.
Sinir bozucu kardeşim yaklaşıyor .
+ "Hey bence o resimle ana okulu çocuklarını bile yenemezsin."
Beni sinirlendirmeye mi çalışıyor ?
- "Sen kendi işine bak"
+"Benim yanıma gelseydin sana nasıl güzel resim yapılır gösterirdim ."
İyice sinirlendirdi beni .
- "Neyse git hadi ! "
+ "Tamam sadece şaka yapıyordum bu kadar kızma ."
Hâlâ gitmiyor ...
- "Defolsana be !"
Neyse sonunda gitti.
Ben uyuyacağım .
---
Sabah olmuş .
Yastığı kafamın üstünden çektim .
Temiz giysilerimi giyindim .
Elimi yüzümü yıkadım .
Yemeğemi yedim .
Banyo yaptım / duş aldım .
Sanat yarışması için hazırlandım .
Ama nerede ? Resmim nerede ?
Resmim kaybolmuş !?
Oturma odasında ? Hayır , yok .
Benim odamda ? Yok !
Kardeşimin odasında ? Yok !
Banyoda , lavaboda , tuvalette , mutfakta , garajda ? Hayır ! hayır ! Hiç bir yerde yok .
Gözlerimden yaş geldi .
Kötü bir ressam olmama rağmen çok çalışmıştım .
Tablomun nasıl kaybolduğunu bilmiyorum .
Kardeşimi arayap ona sorayım .
+ Alo .
- HEY TABLOMU SEN Mİ ALDIN !!! (Bağırdı)
+ Hayır , tablon bende değil .
- NEREDE LAN O ZAMAN !!! (Hafif bağırdı)
+ Ben nerden bileyim senin iğrenç tablonun yerini ?! (Hafif bağırır)
- Neyse Kap- (Kapat diyecekti ama söyleyemeden telefon kapandı)
Kardeşim telefonu yüzüme kapattı .
Üzüntümü atlatmam lazım .
Dışarıya çıkıp biraz dolaşacağım .
---
Dağa çıkmak gibisi yok .
Hm..
"Şu karşı dağdaki şey de nedir !?"
"Bu da ne olamaz !?"
Onlar ne konuşuyorlar ...
"Çekilin bende göreyim ."
"İmkansız! Olabilir mi ?"
Bu benim çizdiğim dev çöp adamdı .
Çöp adama benzemiyordu ama benim ona verdiğim özellikleri taşıyordu .
Elinde bir balyoz var , vahşi ve tek gözlü .
Ve Koşarak buraya doğru geliyor !!
Ben dahil tüm insanlar kaçmaya başladı .
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama resmimdeki canavar gerçekte ortaya çıkmıştı .
Arabası olan arabasına biniyordu ve kaçıyordu .
Peki ben ne yapacağım arabam veya bisikletim yok .
Aklıma bir çözüm geldi !
Olabildiğince hızlı koşmak .
"Bakın şu kız ne kadarda hızlı koşuyor"
Bana demişti . İltifat etmişti . İyi , güzeldi ama dev hızla yaklaşıyordu .
Böyle bir zamanda söylenicek bir söz değildi .
İnsanların bana bakması , bu insanların zekasının ne kadar düşük olduğunu düşünmemi sağladı .
Dev, insanlara yaklaşmıştı .
Sanki hiç bir şey olmamış gibi insanlara balyozla vuruyordu .
Neyseki geride kalan insanları öldürmek için durdu .
Eğer hızlı koşmasaydım onlarla birlikte ölmüştüm .
Dağdan inerken bir kasaba gördüm .
Herkesi uyarmaya çalıştım ama inanmadılar .
Kasabadan çıkarken bir adam yanıma yanaştı ve benimle konuştu .
+Bayan , acaba 20 metre uzunluğunda iri bir dev gördünüz mü ?
Şaşırmıştım . Devi sormasına değil .
Bu adam benim çöp adam olarak çizdiğim bir karakterdi .
Yakışıklı , gözlüklü , not defteri vardı ve bir de çekim gücü vardı .
Onun gücü yer çekimi gibi bir şey ama o istediği zaman bir varlığı kendine çekebiliyor veya itebiliyor .
Herneyse . Şimdi bunu düşünecek zaman değil . Ona soru sormalıyım .
- Siz resimdeki karakterlersiniz . Nasıl burada olabilirsiniz ?
+Siz kimsiniz bayan ?
- Ben sizin çizerinizim .
+O zaman söylememde pek bir sakınca yok . Topladığım bilgilere göre senin resmin biri tarafından çalındı . Resim yarışmasında seni elemek isteyen biri tarafından . Sonra nasıl olduğunu bilmiyorum ama bizler resmin içinden çıktık .
-Çok yardımcı oldun ama buraya bir dev geliyor kaçmalıyız .
Dev'in olduğu yerden uzaklaştık .
Ve konuşmaya başladık .
+Devin ölümsüz olduğunu biliyorsun değil mi ?
- Evet biliyorum .
+ Normal çünkü çizeri sensin . peki , onu nasıl yeneriz ?
- Onu ancak süper dörtlü yenebilir .
+ Taş , Kağıt , Makas ve Motor
Onları bulmalıyız .
- Onları nerelerde bulabiliriz ?
+ Taşı , taş ocağında . Makası kırtasiyede . Kağıdı , kağıt fabrikasında . Motor'u motor sanayisinde . - Dev elmasları sever . Peki dev şu an nereye gidiyor ?
+ En büyük elmas mağazasına gidiyor olmalı . Şehrin ortasındaki x pırtlanta adlı mağazaya gidiyordur .
- O zaman ben süper dörtlüyü bulayım . Sende süper dörtlünün savaşabileceği silahlar getir . Pırlanta mağazasında buluşuruz .
+ Tamam . Ben gidiyorum . Bey bey .
- Bey bey mi ? O da ne demek ?
(Unutmayın . Bir dedektifin bile çözemeyeceği sorunlar vardır. Bakınız : Kalp yarası , Matamatik sorusu ve bey bey )
---
Pırlanta mağazası ilk kurulduğu yıldan bu yana hiç değişmemiş .
Zaten 1 yıl önce kurulmuştu .
Pırlanta mağazasının olduğu yerde eskiden tarihin en ünlü okullarından Leyla muhtar okulu vardı .
Ancak pırlanta mağazası için yıkıldı .
Halk çok üzülmüştü ama pırlantalar alarak üzüntülerini giderdiler .
Ama ben hayla bu pırlanta mağazasını sevmiyorum .
Belki de dev bu mağazayı yok etmelidir ? Ama insanlara zarar verir .
İnsanlara zarar vermesine izin veremem .
Hepsi iyi olmayabilir ama içlerinde iyi insanlar varsa pişman olurum .
(Karakterimiz saf , pırlanta mağazasında çalışanlar ne kadar iyi olabilir ?)
+ "Geldik"
- "Dev daha gelmedi . Neyse şu silahları alın süper dörtlü ."
Süper dörtlü verdiğim silahları aldılar .
Yaklaşık 40 dakika devin gelmesini bekledik .
Neyseki geldi !
Dev üstü başı insan kanı olmuş bir vaziyette geldi .
Süper dörtlü devi böyle görünce sinirlendiler .
Aralarından biri "İntikamımızı alacağız!!!" diye bağırdı .
Ve saldırmaya başladılar .
Devin koluna bir bomba attılar ve devin kolu koptu , kol yere düştü .
Dev acı içinde çığırdı ama sinirlendi .
Dev süper dörtlüden birini yemeye çalıştı .
Ama nafile .. Başaramadı .
Dev , silahlarla parçalanarak öldü .
Kolu , cinsel organı , gözü , dili , beyni .
Hepsi etrafa saçılmıştı .
Dev ölünce şöyle dedim ;
"iyi uykular dedektif ve süper dörtlü . Ben uzun bir süre resim çizmeyeceğim "
Detektif bana baktı ve gülerek şöyle dedi ;
"Çizmezsen iyi edersin."
Ben yorgun bir şekilde eve gittim .
Kardeşim haberlere bakıyordu .
Beni haberlerde gördü .
Şaşırdı ve soru sordu .
+ Bunlar senin çizimlerin değil mi ?!
- Evet ama seni ilgilendirmez . Ben uyumaya gidiyorum .
Yorucu bir günden sonra yatmak ve uykuyu beklemek rahatlatıcı .
(Karakterimiz uykuya daldı)
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.