I’ll Become A Villainess That Will Go Down In History - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




23   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   25 


           
Her zamanki gibi bahçede sabah kılıç pratiğimi yaparken Eric'in bana doğru geldiğini fark ettim.

Neden burada olduğunu merak ediyorum. O yanıma geldiğinde pratik yapmayı bırakıp ona doğru döndüm.

""Alicia 10 yaşında oldun bile, şehiri ziyaret etmek ister misin?" 

Yoksul köye her gün yürümeme rağmen, yakındaki şehri bir kez bile ziyaret etmedim.

"İsterim" diye bağırdım, ve cevabımla Eric'in yüzü aydınlandı. 

Merak ettim, sadece ikimiz mi? 

"Eric, ne yaptığını sanıyorsun?" Henry bize doğru geldi. 

Hm? Henry, Eric'in burada olduğunu bilmiyor muydu?

Henry kolunu Eric'in boynuna doluyor.

"Eric abiyle tam da şehre gidecektik~" dedim ona.

Henry'nin ifadesi sözlerim karşısında sertleşiyor. Ona yandan bir bakış atarak Eric'e kaşlarını çattı.

Dışlanmış hissettiği için mi kızgın? Sanırım Henry'de şehri gerçekten ziyaret etmek istiyor.

"Ben de geliyorum," dedi sırıtarak, ancak ifadesi bir şekilde uğursuz görünüyor.

Albert'in yüzündeki gülümsemeye benziyor.

"Peki, Alan abi?" 

"Alan, Derste." 

Ah? İkiz olmalarına rağmen, sanırım özel ders seansları aynı anda değil.

Şimdilik arabaya binelim, dedi Eric, ifadesi biraz zorlanmış görünüyordu.

At arabası yerine ata binmeyi tercih ederim... Ne de olsa artık ata binmeyi doğru dürüst öğrendim.

"Onun yerine ata binemez miyiz?"

İkisi benim önerim üzerine sertleşti.

"Bizden biriyle birlikte binmek istediğini mi söylüyorsun?"

"Hayır, Oniisama, ata kendim binmek istediğimi kastetmiştim."

"Ama Ali, sen bir kızsın."

"Kızların kendi başlarına ata binmesine izin verilmiyor mu?"

“Hayır, demek istediğim bu değildi, ama genellikle…..”

"Umurumda değil. Tek başıma bineceğim.  Henry abi, Eric abi, arabayı kendiniz almakta özgürsünüz!”(ç. n: Yürü be kızım!) 

Kendi kasti arzularım lehine başkalarının görüşlerini göz ardı etmek…. ne kadar da kötü! Bu son üç yıllık emeğin meyveleri boşa gitmedi~!

Artık böyle bencil dizeleri çok doğal bir şekilde sunabiliyorum. Zaten oldukça muhteşem bir kötü adam oldum, değil mi?

Henry ve Eric abinin yüzleri sersemlemiş gibi görünüyordu. 

Henry derin bir iç çekti. 

Aman, böyle iç çekmenin mutluluğunu kaçıracağını bilmiyor mu?

"Anladım. O zaman biz de atla gideceğiz .”

Yaşasın. Kazanmış gibi hissediyorum~ Sanırım Henry abi tek başınayken kazanabilirim.

"Evet. Alicia ata binerken arabaya binmek bizim için tuhaf olurdu," diyor Eric gülümseyerek.

Ah , o ifadeyle o yüz, ne yıkıcı bir kombinasyon! Güzel insanlar gözler için çok tehlikeli….. Ama kendime engel olamıyorum. Açık açık ona bakıyorum.

Bakışlarımı fark eden Eric eliyle gözlerimi kapatıyor.

"Bana öyle bakma," dedi, eli hâlâ görüşümü engelliyordu. Merak ediyorum utandı mı? (Ç.N= Kız bakma öyle, anlayacaklar) 

….Hayır, küçük bir kız onlara bakıyor diye kim utanabilir ki?

Eminim ona bu keskin gözlerimle bakma cüretini gösterdiğim için sinirlenmiştir. Bu kadar ince ve keskin gözlerle bakılmak harika hissettirmemeli…. ama böylesine kötü bir yüzle doğduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum!

"Hadi gidelim," diyor Henry ve ancak o zaman Eric elini yüzümden çekiyor.

hm ? Eric, yüzün biraz kırmızı görünüyor, farkında mısın? 

Onu gerçekten bu kadar kızdırdım mı? 

İnanılmaz. Birini sadece gözlerimle bu kadar kızdırabilirim!? Aferin, Ali. 






Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


23   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   25 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.