Kırmızı saçlar,masvavi gözler ve yüzümdeki çiller…
Ben çirkin prenses Rose Wordemord.Benden beş yaş büyük veliaht prens yani abim Terry'den sonra Wordemord krallığının tek prensesiyim.
Krallığımız, komşu Aske krallığı ile asırlardır bitmek bilmeyen bir savaşın içinde boğuşup duruyordu.Aske Krallığının başlattığı söylenen ve Ne zaman başladığı bilinmeyen bu savaşın, ne bir kazananı ne de yenileni vardı.Wordemord krallığı her zaman barışçıl bir tutumdan yana olmuştu.Bu saçma savaşı bitirmek için tüm imkanları ve her iki tarafında menfaatini koruyacak şartlar öne sürüp,Aske krallığının huzuruna sunsa da asla olumlu karşılık alamamıştı.
Neden sonra birdenbire, sebebinin ne olduğunu bilmediğimiz ani bir değişiklikle, Aske krallığı barıştan yana bir tutum sergileyerek hepimizi şaşırtmıştı.Görüşmeleri yapmak üzere Wordemord kralı, Aske sarayına davet edildi.Wordemord kralı, hiç hız kaybetmeden daveti kabul ederek Aske krallığına doğru yola çıktı.İki tarafın kralıda uzun süren görüşmelerin sonunda, nihayet barış antlaşmasını imzalamaya karar verdiler.Ancak Aske krallığının bu barışı tamamlamak için bir şartı daha vardı.Aske kralı,Wordemord krallğının prensesi olan Rose Wordemord'un Aske krallığına ait olmasını istiyordu.
Bölüm sonu.❤️ Bu seriyi yazmayı bırakmıştım ama yeniden başlamaya karar verdim.Umarım okuyucusu bol olur.Yorum ve desteklerinizi bekliyorum.Yeni bölümde görüşürüz.❤️
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.