Bölüm 646: İlkel Bir Ağaç Nebula da Kök Salıyor! II


Maya ve Raya, Alexander’ın gittikçe büyüyen aurasının tamamen delirmeye karar verip yeşil bir ışık sütununa dönüşerek içinde bulundukları izole alandan çıkıp İmparatorluk Kütüphanesi’nin 3. Katında belirmesini ve bu katın üzerine çıkıp daha da yükselmeye devam ettikçe daha da güçlenip baskıcı bir hal almasını, bu eşsiz fenomenin İmparatorluk Kütüphanesi’nin tamamını kaplamasını şaşkınlıkla izliyorlardı!


İkinci katta, Kara Delik diyarındaki İmparatorluk Muhafızı, yüzü ciddileşirken bu titreyen aurayı üzerlerinde hissetti; Nihai Yasaların muazzamlığı, bu gibi uzmanları ciddileştirebilecek birkaç şeyden biriydi .


Bu uzman ve İmparatorluk Kütüphanesi’ndeki diğer pek çok varlık, canlı yeşil ışık sütunu büyümeye devam ederken yüzlerini tek bir yöne doğru çevirdi; altın beyazı İmparatorluk Kütüphanesi parlak bir şekilde aydınlanırken yeşil renklere büründü!


Noah’ın huzur içinde oturduğu izole alanda, Nebula’sından tomurcuklanan filizi gözlemlerken, kendi manasının ona aktığını gördü, ancak yanında bulunan 6 Yasa Kökeni’nin özü de şimdiye kadar Yaşam Yasası’nda kaydettiği ilerlemeyi simgeleyen bu filize doğru akıyordu!


6 farklı yasa kökeni, filizin gelişmesi için kendi özlerini verirken Yaşam Yasasına boyun eğiyordu. 3 yapraktan 6’ya ve sonra 6’dan 12’ye çıkarken Noah her saniye filizden daha fazla dal çıktığını fark etti.


Her yeni yaprak açtığında, Noah’ın vücudunun her tarafına nüfuz eden yeşil bir ışık yayılıyor, hücreleri bu Nihai Yasanın enerjisini içiyor ve vücudu bu deneyim karşısında sevinçten titremekten kendini alamıyordu.


Vücudunun titremesi tek bir şeye işaret ediyordu; daha fazlasını istiyordu!


Ve böylece Noah’ın özü {Yaşam Doktrini}ne doğru akmaya devam ederken, gözleri, kök tomurcuğunun her yerine köklerini yaymaya başlayan ve boyut olarak genişledikçe daha fazla yaprak çıkmaya başlayan filizi gözlemliyordu.


Eşsiz bir güçle parlayan kalın kökler, Nebula’sının yıldızlarının her tarafına yayıldı ve {Yaşam Doktrini}ni aktif tuttukça, ağaç daha da büyürken, yaprakları bollaşırken bu kökler daha da yayıldı ve şok edici bir görüntü yarattı!


Bu görkemli ağaç, 384 yaprağa ulaştığında, tomurcuklanan ağaçtan salınan yeşil öz dalgaları iki kattan fazla arttı ve  saldığı yeşil ışık daha da yoğunlaştı, Yaşam Yasası’nın kaynağından gelen bu yeşil ışık özü aslında vücudundaki 6 Yasa Kökeni ile bir tür pozitif geri besleme döngüsüne giriyordu, ve bu giderek daha büyük bir reaksiyona neden olan bir enerji döngüsü oluşturuyordu.


Yapraklar 1536’ya geldiğinde, İmparatorluk Prensesi ve 2 hizmetçinin ağızları açık kaldı, çünkü kendi bakış açılarından, Alexander’ın göğsünde bulunan eski bir ilkel ağacın soluk hayali görüntüsünü gözlemleyebildiler, bu ağaç onun her kalp atışıyla canlı bir şekilde parlıyor ve çevreye daha da büyük bir ışıldayan ışık yayıyordu!


Noah’ın kendiside, dönen Nebula’nın ortasında tamamen kök salmış olan bu mistik ağacın görünümünü görebiliyordu; canlı yeşil yapraklar, bedenini içten dışa değiştiren bereketli özü anlamsız bir şekilde salmaya devam ediyordu.


Yaşamın özü vücudu tarafından o kadar çok içiliyordu ki, farkında olmadan özü dışarıya bile salındı ve biraz uzakta duran üç kadının burunlarına harika bir şeyin kokusu değdiğinde derin nefesler aldılar!


GÜM!


İlkel ağaç kalbiyle birlikte atarken, her atışta daha da güçlendiğini hissetti; sadece fiziksel gücünden bile birkaç dakika öncesine göre 5 kat daha güçlü olduğunu biliyordu.


Ama asıl şok edici olan şey, çığlık atmasına neden olacak kadar zevk veren yaşam özünün kendisiydi!


Bu bir Nihai Yasa idi. Bu Yaşam Yasası idi! Ah!


“Nihai Yasada Küçük Başarı...“


Raya şok edici sözleri mırıldanmaktan kendini alamadı; bu üç kız, Nihai bir Yasaya girişen ve birkaç dakika içinde onda ’Küçük Başarı’ elde eden bir varlığa tanık oldular.


Nexus Galaksisi’nde ve daha büyük Karanlık Evren’de, yasaların kavranması aşamalı olarak ifade edilirdi; kişi bir yasada var olmayan bir kavrayışa sahipken Küçük Başarı aşamasına geçer ve nihayet Tamamlanmaya ulaşmadan önce Büyük Başarı’ya adım atardı.


Raya’nın Küçük Başarı’dan bahsettiği bu noktada, aslında Noah birkaç dakika içinde Nihai Yaşam Yasası’nın %3’üne ulaşmıştı!


49’a ulaşana kadar Küçük Başarı aşamasında sayılacaktı; bir yasanın kavrayışının yarısının üzerine çıkmak ve bir Yetki kazanmak, kişinin bu yasanın Büyük Başarı aşamasında olduğu anlamına geliyordu!


GÜM!


Kalbinin her atışında Alexander’ın göğsündeki hayali ağacın enerjiyle titreştiğini gördüler, Maya şok içinde etrafına bakınırken İmparatorluk Kütüphanesi’ndeki karışıklık devam ediyordu.


“Prenses, bu ... ... çok fazla kargaşaya neden oluyor...“


Ne olduğunu tam olarak kavradıklarında şok ve dehşet yavaş yavaş yatışırken, İmparatorluk Prensesi yerde oturuyor olması gereken varlığın yeşil öz tarafından bir ihtişam gösterisiyle yukarı kaldırılmaya başladığını izlerken şaşkınlıkla başını salladı ve vücudu yere geri dönmeden önce son bir yeşil ışık patlaması görkemli bir şekilde patladı ve göğsünde bulunan hayali yeşil ağaç da bu sırada yavaşça kayboldu.


OOOM


İşte o zaman Alexander parlak bir renk tonuyla parlayan gözlerini açtı ve üç kızın kendisine inanamayarak kilitlenen gözlerini yakaladı.


Hayal kırıklığı içinde başını sallarken etrafındaki solmakta olan yeşil ışığa baktı, gözleri Yaşam Yasası’ndaki ilerlemesinin, tüm yasalarla birlikte gelen ilk kavrama patlaması sönmeden önce %5’e ulaştığını gösteren görünmez bir panele bakıyordu.


Bundan sonra bu oranı yükseltmenin zor olacağını bildiği için hayal kırıklığı içinde başını salladı, ancak üç kız bu sahneye daha da şaşkınlıkla baktı ve bir sonraki sözleri neredeyse onu boğmak istemelerine neden oldu!


“Ah, görünüşe göre bu Nihai Yasayı uygulamadaki yeteneğim sadece bu kadar, Majesteleri. “


RUMBLE!


“Sen...“


Maya sözlerini toparlamak zorunda kaldı çünkü üç kadının zihinlerinde sayısız düşünce dönerken, önlerindeki bu kibirli varlığı boğmak için neredeyse güç fışkırıyordu.


“Yeteneğin bu kadar mı?


’Eğer senin yeteneğin bu kadarsa, o zaman herkesin yeteneği çöp!


“Haha!“


Bakışları Alexander’ın etrafına daha da odaklanırken İmparatorluk Prensesi’nden berrak ve durgun bir kahkaha yükseldi, etraflarına bakarken gözlerinden bilinmeyen bir ışık aktı ve İmparatorluk Kütüphanesi’nin etrafındaki duvar katmanları yırtılmaya başladı ve İmparatorluk Kütüphanesi’nin etrafında dikkatli ifadeler ve yıldız parçalayan güçle parlayan bedenlerle süzülen çok sayıda varlığın figürleri geldi.


“Bana bela getirdin, Alexander King. “


Noah ayağa kalkıp etraflarını saran auraları hissetmeye başladığında, Kara Delik diyarındaki çok sayıda uzmanın İmparatorluk Kütüphanesi’ni dikkatle çevrelediğini ve her birinin, tüm gözleri içinde bulundukları üçüncü kattaki izole alana odaklanmışken etraflarını titreten bir basınç yaydığını fark ettiğinde, Anna’nın gür sesi tekrar çınladı:


“Şimdi, bu konuda ne yapacağız?“


Not: Noah işte sakız çiğner gibi norm yıkıyor.