Böyle bir şey Noah’ın kalbinin ona yaklaştıkça daha hızlı atmasına neden oldu, çevresindeki tüm altın kan nehirlerini içine çekerken, aşırı öz bolluğunu hissetti.
Her tarafı altın ve beyaz renkte parıldarken, diğer renkler de kısa süre içinde onu kaplamaya başladı; Noah ilerlerken, ışıldayan sağ eli bu Kalbi kavradı ve düşünceli bir şekilde ondan bir parça çıkardı!
GÜM!
Çıkardığı parça güçlü bir şekilde titreşirken, güç dalgaları yaydı, çok hızlı bir şekilde yoğunlaştı ve başparmağı büyüklüğünde daha küçük görünümlü bir kalbe dönüştü.
"Hmm?"
Ellerini tekrar sallayarak kalbin birkaç on mil uzunluğundaki büyük bir parçasını keserken, gözleri ışıkla parladı ve bu etli kütlenin kafa büyüklüğünde bir kalbe dönüşmeden önce güçlü bir şekilde kıpırdanmasını izledi!
İlkel Kalp son derece eşsiz bir hazine gibi görünüyordu ve bu örnek İlkel’in ona daha önce İlkel Kalp’in sadece küçük bir parçasını vermesiydi! Evet, bu bir Büyük İlkel Canavar’a aitti ama küçük parçaydı ve şimdi elinde birkaç bin mil uzunluğunda gerçek bir İlkel Kalp vardı.
Böyle bir hazinenin kaç tane evren ve Antik Çağ İşareti vereceğini bir düşünün! Hatta onu Yıkımın Kozmik Hazinesi ile Çoğalttığında, Ah!!!!!
THUMP!
Devasa kalp ritmik bir şekilde güç dalgaları salmaya devam ederken, Indigo Kozmosundan bazı Antik Varlıkların gözlerinden bilinmeyen ışıklar keskin bir şekilde geçerken, cazip ışığı yakındaki tüm varlıkları yıkadı.
Önlerindeki İlkel Kalp pek çok şeyi temsil ediyordu, bunlardan sadece bazıları kişinin güç ve kudret seviyesinde muazzam bir ilerlemeydi!
Bununla birlikte, kişi birden fazla Antik Çağ da üretebilirdi ve sayısız Kozmos’un üzerinde duran belirli bir varlığın yaptığı da tam olarak buydu!
Ancak şimdilik, tüm bunlara sadece uzaktan bakabiliyorlardı.
SHAA!
Mavi Balçık ve Obsidiyen Panter’in figürleri Noah’ın yanına geldi ve onlar da aç gözlerle kalbe baktılar; Mavi Balçık, gümbür gümbür atan çok renkli kalbe bakarken, bir ağız salya akıtacak kadar ileri gitti!
Ejderha formundaki Tiamat da çağrıların geri kalanıyla birlikte geldi, sesi hoşnutsuzluğuyla homurdanıyordu.
"En azından bize faydalı olmamız için bir şans verebilirdiniz..."
İnsan formuna dönüp Noah’ın önüne geldiğinde gür sesi somurtkan bir sese dönüştü, Noah’tan hafif bir kahkaha yükselirken, diğer elini sallayarak kızın başını okşadı ve devasa İlkel Kalbin yok olmasını sağladı.
Yıkım Denizi sakinleştikçe etraflarındaki ışıltı biraz azaldı, çevrede sadece altın et parçaları kaldı ve bu parçalar bile güç ve huşu ile titreşiyordu!
Noah İlkel canavarın en büyük parçalarını topladı, çünkü bir İlkel Canavarın tadının bir şef olarak becerileri altında nasıl olacağını görmek istiyordu, Yıkım Denizi yavaş yavaş bir İlkel Canavarın burada olduğuna dair herhangi bir kanıttan arındı ve geriye sadece altın kan parçaları kaldı.
İlkel Canavar’ın yenilgiye uğratılmasının ardından Noah, gözlerini parçalanmış Evren’e doğru çevirdi ve ardından bakışları, Evren ve Kozmos’un tamir bariyerinin arkasında kalan çok sayıda Antik Çağ’a döndü.
Tek ve biricik Kral Augustus hafif bir gülümsemeyle öne çıkarken, sanki az önce meydana gelen şok edici olayların hiçbir etkisi yokmuş gibi seslenirken, birkaçının farklı ifadeleri vardı.
"Dostlarım! Kendi gücümüzle biraz kısıtlıyız ve size teşekkürlerimizi sunmak için dışarı çıkamıyoruz. Lütfen Kozmos’umuza gelin ki bugün bizi bu çıkmazdan kurtaracak kişiyi ağırlayabilelim!"
WAA!
Herkesten daha hızlı iyileşen bu varlıktan yayılan asalet havası, Noah’ı davet ederken, hemen konumlarını netleştirerek eşsiz atmosferi yatıştırdı!
Noah hafif bir gülümsemeyle Devasa Helios Leviathan’ın bedeninin üzerine geri dönerken, Animus Çağrıları da aynı şeyi yaptı ve Indigo Kozmos’un sınırına doğru ilerlerken hepsi küçüldü.
Önlerinde 5 Antik Çağ vardı ve onları Hegemonyalardan Hükümdarlara kadar milyonlarca varlık takip ediyordu, en öndeki keskin Kral Augustus şu anda Noah ve çağrılarının mevcut evrenin sınırına yaklaşıp içeri adım atmasını izlerken, sıcak bir şekilde gülümsüyordu.
"İlkel İmparatorluk’un eşsiz kıyafetlerine sahip olmadığınıza göre, Genç Dostumuzun uçsuz bucaksız Yıkım Denizleri’ndeki başka bir yerden geldiğini varsaymak en iyisi mi?"
Noah önündeki Antik Çağları ve onların değişen ifadelerini ve güçlerini gözlemledi, güçlü bir hükümdarın aurasına sahip olan yaşlı adama odaklanmaya döndüğünde pek çok ayrıntı topladı!
"İlkel İmparatorluk mu?" Noah, çağrısıyla birlikte bu varlıkların önüne geçerken, bu terimi duydu ve sözleri Kral Augustus’un gözlerinin parlamasına neden olurken, hafif bir tonda sorgulayarak, en ufak bir korku duymadan Noah’ın önünde süzüldü.
"Sizin gibi İlkel İmparatorluk’tan gelmeyen bir Daolord’un buralarda olması ne büyük sürpriz! Lütfen, aramızda bazı bilgileri paylaşabileceğimiz için teşekkürlerimizi sunmamıza izin verin. Genç Dostumuza Daolord diyebiliriz..."
Noah, Kral Augustus’un Daolord terimini bir kez daha söylediğini duyduğunda soru sorarcasına konuştu ve hafifçe seslenirken, bu Antik Çağ’a merakla baktı.
"Osmont."
THRUM!
Augustus başını sallayıp arkasındakilere işaret etmeye başladığında, Noah kendi adını tek bir kelimeyle söyledi, bu bile tek başına görkemli bir havanın yayılmasına neden oldu.
"Daorlord Osmont, bunlar oğlum Alexus Marcus Tiberius, kızım Lexis Marcus Tiberius ve yakın yurttaşlarımız Mavi Denizler’den Charles ve Geniş Ovalar’dan Viola! Ben de Augustus Marcus Tiberius... ve size küçük Indigo Kozmosumuza hoş geldiniz diyorum!"
RUMBLEE!!!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
