Bu İmparatorluğun içindeki Kozmos kümesinin derinliklerindeki bir Kozmos’ta, İlkel Öz ve Yıkım Özü ile dolu eşsiz bir ortamda yüzen bir varlık gözlerini açtı.
Yemyeşil saçları omuzlarına dökülürken, bu varlık son derece bozulmamış görünüyordu, görkemli kutsamalar açıkken üzerinde tek bir kat giysi yoktu, ama orada onu görecek kimse yoktu!
Tüm orantıları o kadar kusursuzdu ki, Miss Kozmos olmasa bile Miss Evren gibi unvanları fazlasıyla hak ediyordu![Not: Maşallah Nasıl kadınmış o öyle! 😬]
Yorgun gözleri belli bir yöne doğru bakarken, eli havaya kalktı ve parmakları havaya dokunarak, bilgi demetleri içeren çok sayıda İlkel Kristalin girişine izin verdi.
Bunların çoğu beklediği ve bildiği şeylerdi; İlkel İmparatorluk içindeki güç değişimlerinin durumu ve hangi Evin diğer Kozmoslar üzerindeki etkisini genişletebildiği önünde sergileniyordu. Ancak Daolord Azazel’den gelen bir İlkel Kristal ile karşılaştığında gözleri büyüdü; bu kristalde yeni bir Kozmos’un İlkel İmparatorluk’a kabul edilişini gösteren bir sahne vardı!
"Ah?"
Yeşil gözleri sakin bir şekilde İlkel ve Yıkım Özünün harikulade ortamında parıldarken, gözleri sahnedeki Noah’ın otoriter figürüne kilitlendi. Azazel’in sahneyle birlikte gönderdiği rapor sadece bu varlığın gözlerinde dalgalanmalara neden oldu, ancak sadece biraz daha dikkat ettiği için bundan daha fazlası değildi.
"Orada gerçekten bir şey var mı, yoksa sadece sıcak hava mı?"
Gülümseyerek konuşurken, sesi çan sesi gibiydi, elleri bu bilgileri ve sahneyi içeren İlkel Kristali sallayarak, kendisiyle ilgili diğer konulara geçti!
Birçok kralın üzerinde bir kral olan biri, Springforge Hanesi’nin başı olan biri!
Eşsiz boşlukta, tertemiz vücudu tamamen lekesiz olarak görülebiliyordu, başka bir güç kaynağıyla çınlıyor gibi görünen vücudunda görünürde tek bir Runik Dao Çizgisi bile yoktu.
Evindeki sayısız Kralı denetleyen ve güçlerinin diğer Kozmosların topraklarına yayılmasını Meydan Okuma Yazıları aracılığıyla kontrol eden biri... gerçekten güçlü bir kişiydi ve çırılçıplak vücudunda neden tek bir Runik Dao Çizgisi bulunmadığı merak konusuydu!
Ama parıldayan yeşil gözleri bir İlkel Kristalden diğerine geçmeye devam etti, bilgi yığınlarını gözden geçirirken, parmakları ara sıra havaya vurarak, komut dizilerini serbest bıraktı.
-
Sonsuz Kozmos’ta.
Noah yemyeşil altın çimenlerden oluşan bir tarlada uzanıyordu, yanında küçük bir piknik battaniyesi vardı ve Adelaide, etrafında parıldayan yiyeceklerle görkemli bir şekilde oturuyordu.
Adelaide’in ellerinde ise, etrafın birden fazla renk tonuna bürünmesine neden olan güçlü öz dalgaları salgılayan çok renkli bir kalp vardı!
İkisi şu anda Sonsuz Kozmos’un Karanlık Evreni’nde, eskiden Noah’ın evi olan topraklarındaydı; etraflarında pırıl pırıl parlayan altın renkli çayırlar vardı ve sadece ikisi piknik yapıyordu; Adelaide, elindeki İlkel Kalp yüzünden, utangaç bir ifadeyle başını sallayarak, Noah’a doğru bakıyordu.
"Bunu neden önce bana verdiniz? Herkes gibi hiçbir savaşa katılmıyorum... Bırakın bunları diğerleri alsın. Antik Çağ’a bu kadar çabuk ulaşmama gerek yok."
Buz Kraliçesi aldığı hediyeyi çok sevdi ama Kazuhiko’yu ve her zaman ön saflarda savaşan ve bunun gibi hazinelerden çok daha fazla yararlanabilecek diğerlerini düşündükçe, hediyeyi içine sindiremedi!
"Hmm?"
Ama sadece aşık olduğu adamın ayağa kalkıp ona alaycı gözlerle baktığını ve sesinin kulaklarında dans ettiğini gördü.
"O zaman bunu kime götüreyim? Barbatos’a mı? Böyle bir hediyeyi alınca çok heyecanlanır, ne yapacağını bilemiyorum... Valentina’ya mı? Yıllar boyunca Antik Çağ’a ulaşmayı en çok o istedi..."
Adelaide, onun başka kadınlardan söz etmesine dudak bükerken, alaycı gözleri pek çok şey düşünüyor gibiydi, somurtarak konuşurken, eli İlkel Kalbi geri çekiyordu.
"Peki... Onu daha sonra emerim. Ya da yemekle karıştırıp pişirerek yiyebilir miyiz?"
RUMBLE!
Daolordların bile bir yemek malzemesi olarak aradığı değerli bir hazineden bahsederken, ağzından tehlikeli kelimeler döküldü, Noah böyle bir sahnede gülümserken, gözleri onun berrak gözlerine kilitlendi. İçinde kaybolup gidebileceğini ve tüm endişeleri yok olurken, zamanda donup kalabileceğini hissettiği berrak gözler.
Hafifçe konuşurken, daldığı hayallerden sıyrıldı.
"Merak etmeyin, diğerleri de ilerlemek için bu şekilde İlkel Kalpler alacaklar."
"Öyle mi?" Adelaide, gür sesi yankılanmaya devam ederken, kaşlarını kaldırdı. "Tıpkı benim gibi mi?"
"Seninki ilkti. Sen her zaman ilk olacaksın!" Noah cevap verirken, hızlı davrandı ve Adelaide’in yüzünde göz kamaştırıcı bir gülümsemenin belirmesine neden oldu.
"Hadi, bana Indigo Kozmos’ta neler olduğunu anlat..."
Noah’a bir tabak hazırlarken, güzel parmakları etraflarındaki yiyeceklere doğru hareket etti, Noah’ın figürü, Adelaide’nın yanına ışınlandı, gözleri ışıkla parlarken, ağzı hareket etti, gülümsemesi hala devam ediyordu!
Kesilmiş İlkel Kalpleri halkına dağıtmaya çoktan başlamıştı bile ve şu anda halkı evrenlerini kurmak için milyarlarca galaksiyi dövüyorlar ve sonra onları birleştirmeye devam ediyorlardı.
İlkel Kalpler ile Antik Çağ İşaretleri biriktirebildikleri için, aynı gün içinde Hegemonyalar ve ardından Antik Çağlar haline gelebileceklerdi!
Noah, güçlerinin bir kısmını ödünç alma kabiliyetleri ve seçtikleri Arketiplerden gelen destekler göz önüne alındığında, güçlerinde muazzam bir artış bekliyordu - hepsini İndigo Kozmos’a getirdiğinde ve İlkel İmparatorluk içindeki güçlere karşı savaştığında fantastik bir gerçeklik olması kaçınılmazdı!
Not: Bu adamdaki hayat kusura bakmayın da kimse de yok. 😅😅😅 Relax takılıyor Noah Oğlumuz.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
