Beş parlak Yükseliş Halosu etrafında dönerken, Noah’ın vücudu sürekli olarak akkor ışıkla yanıp, sönüyor, düşünceleri sürekli renk değiştirmek için onlara doğru akıyordu.
Parlak beyazdan tamamen Altın rengine ve hatta başlangıçta sahip olduğu kızıl rengine.
OOOM!
Serbest bıraktığı sert güç aurası biraz sakinleşti ve etrafındaki öz, şimdiye kadarki tüm kazanımlarını tespit ederken, vücudunu nazikçe aşağıya doğru süzülmeye bıraktı.
Beşinci Yükseliş Halosu’nun oluşumundan sonra, Yükseliş Değeri 23 Milyona ulaştığında doğal olmayan bir şekilde yükselmeye devam etti ve gücüne alıştıkça, yavaşça tırmanmaya devam etti.
"Yedinci Gökkubbe..." Başkalarının milyonlarca yıl süren hızını hayal bile edemezken, kısa bir süre içinde gücünün hangi aşamasına geldiğini fark ettiğinde, kendine bakmaktan kendini alamazken, canlı sesi yankılandı!
Ama işte buradaydı! Yeni dalgalanan Yükseliş Halolar’ında olduğu gibi elde ettiği her şeyi iyice kavradı... her birinin Noah’a sağladıkları Takviye seviyesinin kendine özgü bir benzersizliği vardı. Felaket Yükseliş Halosu’nun kendine özgü bir otoritesi olduğu gibi, dövdüğü sonraki Haleler de kendi kimliklerine ve otoritelerine sahipti.
İkinci Yükseliş Halosu, Azim Yükseliş Halosu olarak adlandırıldı çünkü Noah bu haleden Azim Otoritesi elde etmişti!
Noah’ın sadece çok sayıda Aşılamaz Nomolojik Ferman içeren Halolar’a sahip olanların karşı koyabileceği son derece saldırgan yetenekleri serbest bırakmasına izin veren Felaket Otoritesi’nin tersine, Azim Otorite’si bunun savunmacı bir versiyonuydu, diğerleri Halolar’ında önemli sayıda Aşılamaz Nomolojik Ferman bulundurmadıkça, herhangi bir hasarı geçersiz kılıyordu.
Bu Halolar’ın Otoritesi’nin belirli bir yöne doğru eğilmesinin nedeni, bir dereceye kadar içlerinde kaynaşmış olan Ferman Alevlerinden etkileniyordu; Üçüncü Yükseliş Halosu Noah’ın Hareket, Saldırı ve Atış Hızını muazzam bir şekilde artıran Acele Otoritesini verdiği için Acele Yükseliş Halosu olarak biliniyordu. Bir de Vicdan Otoritesi vardı ve son olarak Gazer’in Nomolojik Fermanı’nı içeren Yükseliş Halosu için...
Buna Ocularis’in Yükseliş Halosu deniyordu!
Her biri Noah’ın hünerlerini belirli bir yönde daha da yoğunlaştırıyordu, zira benzer bir Yükseliş Halosuna sahip olanlar arasında... karşısında duramayacakları şok edici şekillerde üstünlük sağlıyordu!
"Felaket, Azim, Acele, Vicdan ve Ocularis..." Noah bu Fermanların isimlerini mırıldanarak, seslendirdi ve üzerlerine güç dalgaları saldı, zihni kendisini yükselttiği şok edici hızdan memnun hissediyordu ve tam bir sonraki göreve geçeceği sırada, kendisine doğru bir mesaj göndermek için önemli miktarda ruh gücü özü harcadığı belirli bir varoluştan bir kader ipinin çekildiğini hissetti.
>Sen...sözde Yedinci Gökkubbede bulunan ve Kara Liste Aracılığıyla İlkeller’in peşinde olduğu İlkel Titan Noah Osmont olamazsın...değil mi?
WAA!
Kaşları kalkarken, Gazer ve Snow’un anıları zihninde yanıp, sönerken, anılarındaki figürleri düşündüğünde, tüm bu bilgilere ve Eckert’in az önce gelen sözlerine dayanarak, zihninde yavaş yavaş bir durum inşa edildi.
Başkalarının farkına varması korkunç bir gerçek olabilirdi ama Noah için... Eckert’e cevap vermeden önce sesi sessizce yankılanırken, aslında şeytani bir şekilde gülümsedi.
"Beni biraz rahat bırakamazlar mı?"
...!
Evet! İlkeller’in çok uzun zaman önce yanlışlıkla ona gönderdiklerini özümseyip, yiyemeden önce bile, tehlike seviyesi Yedinci Gökkubbe’ye yükseldiği için çabalarını iki katına çıkarmış gibi görünüyorlardı ve bu seviyedeki varlıklar artık gerçekten onu avlamak için dışarıdaydı!
Elbette bu bir fırsattı ama aynı zamanda bu artan incelemeyle birlikte büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyordu... Noah, Gazer ve Snow’un anılarından, Kraliyet Kurt İmparatoru’nun Kahin olan av köpeklerini çoktan onun üzerine salmış olabileceğini biliyordu.
Gizem perdelerini delip, geçebilen ve başkalarının hayal bile edemeyeceği şeyleri bulabilen varlıklar! Gazer, bulunduğu konumda saygı görüyordu ve hatta bir tür Kahin olması nedeniyle birçok arkadaşı vardı.
Şimdi, bu tür varlıklar ona göz dikecekti.
Noah bu geleceği bekliyordu ve bu, Yarı-TABOO’ya hangi Nomolojik Fermanı sunacağı konusunda kalbini çelikleştiren birkaç şeyden biriydi - şu anda seçmesi gereken en iyi seçenek olduğu için değil, hayatını garanti altına alan seçenek olduğu için!
Ve eğer hayatını korumak ideal senaryo ise, o zaman bu Fermanın seçimi de şüphesiz şu anda en iyisi olacaktır.
Yükselişin Yedinci Gökkubbesinde’ki varlıklar çoktan harekete geçmişken, adının çoktan yayılmış olduğu bilgisi, ellerini önünde hâlâ yüzlerce Gerçeklik Tohumu Parçası barındıran Ganimet dağına doğru sallarken, seçimini sağlamlaştırdı; ışıltılı bir Dönüşümün Eski Küresi Noah’a doğru süzülürken, birçok parıltılı Hazine bir kenara itildi.
Parlak gözlerle bakarken, elini bu Küreyle temas ettirdi ve Eckert ile birlikte oluşturduğu kader ipini geri çekerek, bu varlığa bir cevap gönderdi!
"Evet, kısa bir süre önce Yükselişin Yedinci Kademesine ulaştım. Birkaç günümü aldı ama çok da zor olmadı... Sen ne kadar geridesin?"
...!
Not: 😅😅😅 Noah İşte. Herkesin aklı dengesiyle oynuyor!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
