Birincisi, Cecilia’nın bayrağı altında ortaya çıkan 6 Gerçeklikten sadece 5 tanesinin yerini tespit edebilmiş olmasıydı.
Bu şaşırtıcı ve son derece dehşet vericiydi çünkü bir Gerçekliği bulamamak onun yok edilmiş olmasıyla eşdeğerdi... ya da daha da hayal edilemez bir şeydi!
Hangi güç bir gerçekliği yok etmeye, yerini değiştirmeye veya daha da çılgınca bir şey yapmaya yeterdi?
Bu Yaşlı İlkel’in dikkatle hareket etmesine neden olan ilk noktaydı ve Cecilia’nın yönettiği diğer 5 Gerçeklikten sadece kendini Gerçekliğin kıvrımlarına sakladı ve belirli bir Gerçekliğin nerede olması gerektiğini bilmesine rağmen yerini bulamadığını doğruladığı günden bu yana saklanarak, içinde meydana gelen değişiklikleri gözlemledi.
Tabii ki, başarısızlığı Noah’ın kendi Gerçekliğini gizlemek için RUINATION’I kullanmasından sadece saatler sonra gelmişti!
Yine de bunu bilmiyordu ve dikkatle hareket etmek için diğer 5 Gerçeklikte olanları gözlemledi... büyük bir güçle hareket eden birçok Daha Alt Varoluşun yanı sıra içlerinde hareket eden birkaç Daha Yüksek Varoluşun şok edici görüntüsünü gördü - yaptıkları şeyleri yapmakla hiçbir işi olmayan varlıkları!
Ancak bu bilinmeyen düşman hakkında daha fazla bilgi toplamak için, sadece saklandı ve izledi.
Penguen ya da Kıyamet Gerçekliklerinde bulunanlara çok benzeyen dokunaçlı yıldız bedenler gibi yaratıkların bir şekilde derecelendirilmemiş olmaktan çıkıp Birinci Gökkubbede, sonra Üçüncü... Dördüncü ve hatta beşinciyi aşan bir güç sergilemelerini izledi!
Tüm bu şok edici şeylere şahit olurken, hiç kıpırdamadı, müthiş varlıkların bu Gerçekliklerin her birinden en güçlü olanları fethettiğini görürken, pusuya yattı... Görünüşe göre daha fazla emir beklerken, ortalığı sakinleştiriyordular.
Birini beklerken.
Bu varlık... aradığı kişiydi!
O varlığın birçok astının Gökkubbe’de güç sergilediğini görünce, kendisine yakın birkaç varlıktan bile yardım istedi ve şu anda, Yükselişin Yedinci Gökkubbesindeki üç Varlığın auraları küçük bir boşlukta yer alıyordu ve merkezde son derece güzel bir kadın vardı - bu, bu avı başlatan Göksel Asma Yaşlı İlkel Yaşlı Victoria’ydı!
Sağında uzun boylu, zayıf bir adam vardı, yüzü kadınsı bir çekicilik taşıyordu ve elinde parıldayan altın bir yelpaze vardı. Solunda ise, kıpkırmızı kuyruğu arkasından dışarı sarkan, insan formunda bir Canavar vardı ve bu canavar ellerine keskin bir kırbaç bağlamış ve mübarek göğsü ve kıvrımlı bedeniyle insansı bir kadın figürüydü.
"Victoria, şu küçük şeyleri hemen temizleyelim. Birçoğu kardeşlerini öldürecek kadar güç taşıyor... Neden hiç gelmeyecek daha büyük bir suçluyu bekleyelim ki?"
Elinde bir kırbaç olan İlkel, kıpkırmızı saçları alevlerle dans ederken, konuştu, Elder Victoria’nın gözleri ise Chthonian’ın fethetmeye çalıştığı Kozmos’u izliyordu.
Tam içgüdülerine güvenmesi gerektiğini söyleyecekti ki, bir saniye sonra meydana gelecek olaylar buna gerek bile bırakmadı!
BOOOM!
Patlayıcı bir gök gürültüsü gibi, üç varlık kendilerini savunmak için neredeyse auralarını dışarı fırlatırken, bir gümbürtü sesi yankılandı, sadece bulundukları konumdan birçok ışık yılı uzakta, gerçekliğin hayali ışığıyla parlayan korkunç derecede görkemli bir geminin tüm engelleri aşarak, bu Gerçekliğe ulaştığını ve arkalarında ihtişamla ortaya çıkarken, çok renkli alevlerden oluşan bir iz bıraktığını gördüler!
"...!"
Yaşlı Victoria ve yanında getirdiği iki yoldaşı şok geçirirken, Victoria ellerini dikkatle kaldırdı ve uzayın gizli kıvrımlarından dikkatle izlerken, herkese auralarını dizginlemelerini hatırlattı
Uçsuz bucaksız görkemli görünümlü geminin ötesinde, her biri diğerinden daha şok edici olan iki varlığın figürleri görülebiliyordu, her ikisinin de gözleri Tiranlık ışıkları saçarken, üzerlerinde parıldayan hayali taçlar vardı!
Asıl şok edici olan ise, yeni doğmuş bir bebeğin sevimli yüz hatlarının hâlâ görülebildiği ikinci figürdü; böyle bir manzara Yaşlı Victoria ve etrafındakilerin doğru gördüklerinden emin olmak için birkaç kez gözlerini kırpmalarına neden oldu.
"Bu bir İlkel Yadigâr..." Kadın görünümlü İlkel adam, gözleri keskin bir istek ışığıyla parlarken, yavaşça konuştu, Victoria pozisyonlarının henüz belli olmadığından emin olmak için keskin bir şekilde ona bakarken, kadın görünümlü İlkel Adam gitmeye hazır görünüyordu!
Kaderin dalgaları etrafını sararken, beyni olasılıklar içinde dalgalanıyordu, kalbi ona bu taşıma tipi İlkel Yadigâr’ın üstündeki varlığın aradığı kişi olduğunu söylüyordu - aurası kendisini Yükselişin Yedinci Gökkubbesinde canlı bir şekilde gösteriyordu.
"İzlemeye devam edelim!"
Duyuları iki akkor varlığın etrafında olup, bitenleri yavaş yavaş algılarken, alçak bir tonda konuştu ve bu anda o varlığın sakin ve soğukkanlı sözleri kulaklarında çınladı:
"Kader, oğlum... vazgeçilmezdir. Bugün sana bununla tam olarak ne demek istediğimi göstereceğim."
WAA!
Bu şeytani yakışıklı varlığın şok edici sözleri duyulurken, başının üzerindeki kızıl altın alevler yükseldi, sağ eli yukarı kalktı ve sonunda bir kitaba dönüşen altın bir ışık çiçek açtı!
İlksel Yadigâr’ın en ön kısmında yer alan ve Kozmos kümesine çok uzaklardan bakan varlık, yoğun bir Zulüm aurası yayarak, konuşmaya devam etti:
"Sonsuz Gerçeklikler boyunca, her varlık kendisinin her şeyin merkezi olduğuna inanıyor. Sanki Gerçeklikler onların resme girmesini bekleyen boş bir tuvalmiş gibi, kendilerini seçkin ve özel varlıklar olarak görüyorlar... ve hiçbiri ölümün her an başlarına gelebileceğine inanmıyor."
BZZZT!
Yıldız görünümlü gözleri elindeki altın kitabın sayfalarına inip, hafif bir gülümsemeyle konuşurken, kader dalgaları vücudunda çılgınca dalgalanıyordu.
"Tüm güvencelerime rağmen benim gibi biri bile... Dışarıda benden çok daha güçlü olan varlıklar olduğu için hala dikkatli olmam gerektiğini biliyorum, ancak bu kavram başkalarının kibrinin düşünce süreçlerini ele geçirmesini engellemiyor ve bilinmeyen tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarında bile, her şeyin üstesinden gelebileceklerine ve harikulade nimetleri kendileri için alabileceklerine dair yersiz bir güvenle hareket edecekler."
WAA!
Elindeki kitap göz kamaştırıcı ışık huzmeleri yayarken, Elder Victoria’nın gözleri keskinlikle kısılırken, Kadın görünümlü İlkel Adam ve elinde çivili bir kırbaç tutan kişi açgözlülükle fantastik İlkel Yadigâr’a bakıyordu!
"Hazırlık yapmıyorlar, bilgi sahibi değiller ve kendi ölümlerinin ne zaman yaklaştığını bile bilecek kadar kaderi kavramıyorlar. Göz kamaştırıcı bir İlkel Yadigâr’a bakıp, >...Gerekirse milyon yıllık dostluğumuzu bile bozarım, ama o İlkel Yadigâr benim olacak!..> diye düşünecekler. Tam olarak kavrayamadıkları gizli bir tehlikeye bakacaklar ve >...O sadece Yedinci Gökkubbede. Lucia ve Raenor buradayken, küçük Cecilia’yı öldürerek, işlediği suçların hesabını soracağıma eminim...>. "
....!
Uzayın gizli kıvrımlarında, Lucia olarak bilinen çivili bir kırbaç tutan İlkel’in yüzü titrerken, Yaşlı Victoria’nın gözleri tam bir şok ve kuşkuyla daha da titredi ve derinlerde... uzun zamandır unutulmuş bir duygunun izi ortaya çıkmaya başladı!
Çünkü kendi özel düşünceleri... başka bir varlığın ağzından kelimesi kelimesine dile getirilmişti!
"Tam olarak düşündüğünüz şey bu değil mi... Yaşlı Victoria?"
WAA!
Gözcü’nün Gözleri üç varlığın saklandıklarını düşündükleri yöne doğru döndü, altın kitap hala ellerinde parlıyordu ve bu üç Yedinci Gökkubbe İlkel yıllardır bilmedikleri ve kendilerine yabancı olan bir duygunun kalplerinden coşkuyla fırladığı o anda kalplerinin hızla çarptığını hissettiler!
Not: Ben ben.. Düşünce ve yazma yetimi kaybettim. Ne ne diyeceğimi bilemiyorum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
