Bölüm 1797: Sonlar’a Doğrultulmuş Keskin Bir Kılıç! 


Noah’ın yolculuğu, tek bir yolu içermediği için benzersizdi; Noah’ın iradesinin bir kısmı Sonsuz Gerçeklikte, bir kısmı Keşfedilmemiş Grotto Sanctum Alanı’nda, bir kısmı Ayna ve Rüya Boyutlarında... ve şimdi binlerce iradesi Gelişen, Asal ve diğer birçok Gerçekliğe doğru yayılıyordu.


İçinde bulunduğu Sonsuz Gerçeklikler aynı zamanda kendi kaderlerini dokumaya devam eden sayısız varlığı da içeriyordu ve dış Gerçekliklerde işler Noah’ın dahil olmamasıyla durma noktasına gelmemişti!


Gerçeklikler Arasındaki Sınır’ın Kardinal Kraliyet İlkel Soyları’nın sınırlarına yakın bir bölgesinde.


Küçük Henry, hayatı kararmış olan devasa Korkunç Yılan Ejderha figürünün üzerinde oturuyordu; bu devasa yaratık aslında Korkunç Yılan Ejderha Soyu’nun İmparatorlarından biriydi ve Belladonna’dan başkası değildi!


Küçük Henry’nin bakışları soğuktu ve sarmal ışıklarla doluydu, etrafında Sonsuz Gerçeklik’ten gelen güçlerin sayısız figürünün yanı sıra Ejderha Fil Canavarı’nın görkemli çehresi görülebiliyordu, sayısız yaratığın ve İlkel Canavarın uzuvları her yere saçılırken, bu alanda altın kan nehirleri dalgalanıyordu.


Küçük Henry’nin sevimli ifadesi tüm bunlarla tam bir tezat oluşturuyordu ve şimdi 10 yaşından biraz daha büyük görünüyordu ve gözleri tüm bu süre boyunca hayatta kalan tek düşmanlardan birine kilitlenmişti.


"Sizi kurtarmak için acele edecek başka varlıklar var mı, Belladonna? Haber verebileceğiniz başka Yıkım Yılan’ı Ejderha İmparatorlar’ı var mı?"


WAA!


İşte bu!


Küçük Henry, Gözetmen Natalya Rostova, İmparator Penguen... ve Hyperion’un tekil ekibi, çok uzaklarda Anna ve Athena ile iletişim halinde olan Altın Cüce Irkı’nın Lejyonlarıyla çatışan İlkel Canavar Lejyonlarını ve müttefikleri Yıkım Yılan Ejderhalarını çoktan ortadan kaldırmıştı.


İlkel Canavar ve Yılan Ejderha Lejyonları’nın kökünü kazımak gülünç sayıda güç ve Gerçeklik Geçitleri gerektirirdi ama bu 10 yaşında gibi görünen lider Komuta’nın imkânlarıyla kolaydı, Küçük Henry aslında babasının maceralarından öğrendiği üzere herkesi bir anda yok etmemiş, Belladonna’nın mümkün olduğunca fazla destek çağırmasına izin vermiş ve  daha fazla sayıda Yıkım Yılan Ejderha Lejyonu buraya gelmişti ve bu sonuncusunun içinde İmparatorlarından biri de vardı ve o da yok edilmişti!


"Şeytan yumurtası..." Belladonna’nın gözleri, kurtarmak için çağırdığı herkesin çöküşünü gördükçe, büyük bir korkuyla titriyordu; bu genç varlığın araçları gözlerinde tamamen şeytani bir hal alırken, çığlık atmaktan kendini alamıyordu.


"Şeytan yumurtası! Elime fırsat geçtiğinde babanı öldürmeliydim- GAH!"


SHIING!


Küçük Henry  tarafından korkunç kanlı kırmızı bir dönen disk çağrılırken, devasa bir Yılan Ejderha kafası uçtu ve sahip olduğu iki üç günlük yaşama kıyasla milyonlarca yıl yaşamış bir varlığın hayatına son verdi!


Başını sallayıp, Hyperion’un yüzüne doğru dönerken, siyah ve mavi saçları huzurla dalgalanıyordu.


"Toplanacak Karma kalmadı. Ama senin tarafında çok şey olduğunu hissediyorum, Hyperion Amca."


"..."


Küçük Henry, babasının arkadaşı sayılabilecek bir varlıkla konuştuğu için kibarlığını korurken, korkunç Ejderha Fil Canavarı bu çocuğa boş bir ifadeyle baktı, ancak Hyperion bu küçük çocuğun ne kadar güçlü olduğu konusunda bir kopukluk hissetti ve iç çekmekten kendini alamadı!


"Evet, İlkel Canavar Lejyonları’nın izlerini ve Kaosu genişletmeye devam etmek için onları Gerçeklikler arasında nasıl dağıtmayı planladıklarını tespit ettim. Onlar... bu yeni Çağın başlangıcında mümkün olduğunca çok kaos yaratmaya çalışıyor gibi görünüyorlar - ya da Dokuzuncu Gökkubbe’nin Sonlar’ından bazılarının anıları öyle söylüyor."


...!


Fil dişleri canlı bir ışık parıltısı yayarken, Hyperion sert bir ifade geliştirdi.


"İlkel Canavarlar’ın üst kademelerinde bir inanç yayılmaya başladı; eğer Ana Gerçeklik Kainos Çağı’nın bu İlk Çağı’ndaki haline döndürülmezse... önümüzdeki Çağlarda bunu başarmak neredeyse imkansız olacağı için bu çağda amaçlarına ulaşmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar..."


RAA!


Yakındaki altınla yıkanmış bir Penguen’den gür bir sesle bir çığlık geldi, mavi bir Balçık şu anda başının üzerinde bulunuyor ve bu girişimde birçok İlkel Canavarı yedikten sonra mutlu bir şekilde kıpırdıyordu.


"Hadi hepsini kovalayalım, Küçük Usta! Gizemlerden en azından birini çözebilir ve Usta’nın bu tarafta bilgi toplamasına yardımcı olabiliriz."


...!


Yanındaki Oathkeeper başını iki yana sallarken, bu varlıktan bir savaş gücü ışıltısı yayıldı, Sonsuz Gerçeklik’ten gelen herkes aynı fikirdeyken, uzaktaki devasa bir Cthulhu’nun gözleri Aether yayları yayıyordu!


Küçük Henry, Yıkım Yılanı Ejderha’sı İmparator’un cesedini daha sonra ızgara yapmak üzere kendine ait özel bir alana koyarken, gülümseyerek, başını salladı ve Hyperion’un hâlâ acımasız olan figürüne doğru işaret etti.



"Mm., bu sadece Gerçeklikler boyunca uzanan gizli güç kümeleridir. Bunun için...senin liderliğini takip edeceğiz, Hyperion Amca."


"..."


Ejderha Fil Canavarının zihni hala birçok düşünceyle uğuldarken, bir yandan da Noah’ın yavrusuna bakıyordu ve zihninde dolaşan korkunç düşüncelerle başını sallayıp, kendini toparlamaktan kendini alamamıştı.


’İki üç günlük oğlun bile bu kadar gülünç olmak zorunda mı? Onun gibi birkaç tane daha doğurursan ne olur?!’


WAA!


Hyperion İlkel Canavar’ın anılarından faydalanarak, korkunç varlıklarla dolu Gizli Alanları yağmalamak için bir plan yaparken, yanında korkunç bir dizi varlık getirdiğinde şok edici olasılıklar ortaya çıktı!


"Oh, ve bazı bölgelerde onları koruyan bir Gerçeklik EFSANES’İ Son’u varsa korkmayın."


...!


Küçük Henry’nin çocuksu ama görkemli sesi bir kez daha Hyperion’u düşüncelerinden uyandırdı, çünkü bu sefer elinde olmadan bu çocuğa tam bir şokla bakmıştı.


"Babam bana bir EFSANE ile karşılaşırsak, korkmamamız gerektiğini söyledi, sadece ortaya çıktığını gördüğümüz anda ona haber vermemiz gerekecek."


"..."


Sadece Hyperion değil, Natalya ve çevredekiler bile sanki her şey normalmiş gibi konuşan Küçük Henry’ye boş gözlerle bakıyordu.


Küçük elleri diğer varlıkların göremediği ışık iplerini çekerken, gözleri ışıl ışıl parlıyordu, devam ederken, yavaş yavaş korkunç bir hava oluşuyordu.


"Ve kaderle ilgili bir şey sezmemiş olsaydı bundan gelişigüzel bahsetmezdi... o yüzden olacaklara hazırlıklı olalım!"



"..."


Baba ve oğul ikilisi... herkesin nutkunu tutmaya yetti, çevredekilerin kendilerini toparlayıp, dışarı çıkabilmeleri için bir dakikaya ihtiyaçları vardı!