Koyu mavi ışık yayları, buzul bölgelerin oluşmasına ve kırılmasına neden olarak su altı bölgesini geçti.
Bunun ortasında, bir Gerçeklik zinciriyle aşağıdaki yeryüzüne bağlanan yüzen bir ada vardı ve çıplak gözle görülemeyen bilinmeyen bir yere doğru daha da yukarı çıkan iki Gerçeklik Zinciri daha vardı!
Arkasında kanatlardan oluşan bir aurora ve altında şelalelere dönüşen kabaran kader denizleri olan akkor halindeki altın bir Kader Taşı, üç Abyssal Hortlak Canavarın yok edilmesinden elde edilen üç parıldayan Yağma Sandığına bakıyordu.
Noah, tek bir sözle yok olmalarına neden olmadan önce Yükselen Çok Katmanlı Sahiplilik yoluyla iradesini onlara çoktan dayatmıştı ve bunun dışında bir TABOO Fermanı daha kazanmıştı - kendisine Niflheim Boyutuna bir bakış veya erişim sağlayacak hiçbir şey görmüyordu!
Bu Hortlakların anıları bile karmakarışık ve bilgi karmaşası içindeydi, Noah onlardan sonsuz soğukluk ve karanlığın olduğu uçsuz bucaksız bölgelerin görüntülerini zar zor görebiliyordu.
Bunun yerine Noah, Yağma Kasalar’ını açarken, yeterince şanslıysa Niflheim Boyutuna giden olası bir yolun açılabileceğini gördü!
Açıklamada, bu Kutulardan Rastgele Ganimet alınacağı, hatta Yüksek Seviye Kutulardan Yüce Hazine Önbellekler’inde ortaya çıkan nadir Ganimetlerin bile çıkabileceği belirtiliyordu.
Rastgele Yağma Kasaları. Noah, daha önce elde ettiği en nadir Ganimetleri getirecek Yüksek Seviye bir Sandık olarak neyin kabul edileceğini merak ederken, bunlardan gelecek her şey bilinmiyordu.
"Altın mı? Siyah mı?"
Şeytani gülümsemesi devam ederken, Kader Taşı gerçek formunun altın gözleri görkemli bir ışıkla parladı ve bakışları gözlerinin önünde parıldayan ganimet kutularına kilitlendi!
İkisi Beyaz Kademe ve biri Mavi Kademe Yağma Sandığıydı.
Beyaz Kasalar’ın tepesinden fışkıran altın ışık sütunları kasvetli denizleri altınla yıkarken, Kadim Kader Taşı Soyu’nun talihi çok büyük olduğu için Noah’ın altındaki kader ışığı şelalesi kabarıyordu - sadece bu form bile yağma söz konusu olduğunda Noah’a Kader Goblini İmparatoru’nu çok aşan bir üstünlük sağlıyordu.
>Bir Abyssal Hortlak Canavar’ın bir milyon yıl boyunca beslediği Değerli Bir Kemik elde edildi.>
>Hortlak Şövalye’nin Yarı-TABOO Nomolojik Fermanı elde edildi.>
"..."
Bunun dışında, taç şeklindeki parlak beyaz bir kemik, açılan ve kaybolmakta olan Beyaz Katman Yağma Sandığının üzerinde sessizce süzülürken, ruhuna bir kavram eklendi.
Noah, sessizdi çünkü aldığı şey... tamamen saçmalıktı!
Gözleri, görkemli görünmek ve onu bir milyon yıl boyunca besleyen Hortlağın bazı anılarına sahip olmak dışında hiçbir şey yapmayan bir Abyssal Hortlağın ’Değerli Kemiği’ni inceledi.
Bu arada... Yarı-TABOO Kavramı da tam olarak buydu. Noah’da bunlardan binlercesi vardı!
Bunlar en düşük seviyeli Yağma Kasalar’ın Rastgele ödülleriydi ve Noah’ın ışıltılı formunun neredeyse kararmasına neden olurken, odağı Gerçeklik Alemine Yükselişinde başarısız olmuş bir varlığın Mavi Rastgele Ganimet Sandığına kilitlendiğinde tehditkâr bir ton taşıyordu.
"Elbette..."
Kaderi ışıl ışıl parlarken, gözleri beklenti içindeydi.
>Herhangi bir Yadigar’ın tasarımına eklenebilen veya kalıplanabilen TABOO Değiştirilebilir Boyutsal Malzeme elde edildi.>
>Tek bir Yüce Boyutlu Kan Bağı Parçası elde edildi. 10 Parçaya ulaşılması Yüce Niflheim Boyutsal Soyu’nun doğmasını sağlayacaktır.>
...!
Mavi Kademe Rastgele Ganimet Sandığı hayal kırıklığına uğratmadığı için kader ışıl ışıl parladı!
Bir sandıktan iki Ganimet ve bir tanesi, 9 tane daha elde ettiği sürece Noah’ın Yüce Boyutlu Kan Soyuna ulaşmasını sağlayacak yeni bir eşyaydı!
Pırıl pırıl parlayan gümüş grisi bir kristal parçaydı ve bir yapbozun parçası gibi görünüyordu, onu tamamlamak için diğer 9 parçayı bekliyordu.
Diğeri... saçma sapan bir malzemeydi.
>Değiştirilebilir Boyutsal Malzeme>.
Noah’ın Yadigarlar’ı döverken’ ekleyebileceği bir şeydi ve bunu içeren her doğan Yadigar... bir Boyutun Özüne doğru eğilen yetenekler kazanacaktı.
Noah, Geniş Alanına aldığı malzemeye yakından baktı ve sürekli dalgalanan, soğuk ve ölümcül öz dalgaları salan kristal bir yapı gördü, yapılan herhangi bir TABOO Yadigâr’ı, Niflheim Boyutundan gelen bir özün korkunç niteliklerine sahip olacak gibi görünüyordu!
"Mmm..." Noah, düşünceli bir ifade takınırken, başını salladı.
Bu çorak adadaki düşmanları öldürerek, onlardan eşsiz yeni ganimetler elde etti ve Kader Taşı formunda süzülürken, bu konumdaki tek ganimeti kaplayan altın kümesi vardı!
Hala canlı ganimet ışığıyla parlayan aynı kristal kubbeydi ve içinde ne olduğunu görmek için bile geride hiçbir boşluk ya da herhangi bir şey bırakmıyordu.
Noah, bu hazine kubbesinin üzerinde sessizce süzülürken, kubbe kırılamaz gibi görünüyordu ama Kader Taşı olarak hisleri ona bu bariyeri aşabildiği sürece onu çok derin bir şeyin beklediğini söylüyordu!
Nasıl yapıldığına gelince?
>Bu, tüm saldırıları emecek ve sadece kendini güçlendirecek benzersiz bir alan bariyeri. Onu aşmanın yolu öz ile aşılamaktır - Boyutsal Öz ve Gerçeklik Özü en etkili olanlarıdır.>
Lavalliere’in sesi yankılandı, çünkü hala özgürce konuşmasına izin veren küçük ondalık kullanım noktaları vardı, Noah’ın altın yuvarlak formu bu kubbeye doğru inerken, vücudu aşağıya doğru Rüya Özü dalgaları salmaya başladı.
Bu gerçekleşirken, iradesi dokundu ve her zaman beline bağladığı Mana iplerini çıkardı - Safkan Kardinal Kraliyet Soyu’nun dahilerini tutan ipler!
SNAP!
Bu iplerden biri Noah tarafından koparıldı, çünkü TABOO’daki Yüce Hazine İmparatoru ile bu varlıkları ortadan kaldırabilir ve onları Yağma Kasalarına dönüştürerek, çiftçilik yapabilir veya sadece onları ortadan kaldırmayı seçebilir ve tüm Artırılmış Ganimet Kalitesi ve Miktarı ile eski moda şekilde Ganimet elde edebilirdi.
Ama... onları gerçekten bu şekilde öldürebilir miydi?
Kopan Mana ipi, gözleri uykudan uyanır gibi kırpışan yakışıklı bir Kraliyet İnsanı’nı serbest bıraktı, bakışları derin altın Kader Taşına ve üzerinde yüzdüğü canlı altın kubbeye indi.
Kader Taşı’ndan kendisini tamamen yok eden şeytani Alexander’ın formunu hâlâ hissedebildiği için ileriye doğru bakan bu İlkel’in zihnine bir korku duygusu yerleşti!
Ve bu varlık için kâbus bitmemişti çünkü her şeyi sorgulamasına neden olan bir ses duydu.
"Hey, devam et ve kır."
WAA!
"Derin bir temeli olan bir dahisin değil mi? Neden şimdi... bir EFSANE sahnesine adım atmıyorsun?"
...!
Kader Taşı’ndaki şeytani gülümseme harikulade bir şekilde daha da derinleşti, düşmanlarının EFSANE haline gelebildiğini görmek istiyordu, böylece çiftçiliği daha da muhteşem olacaktı!
Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
