Annemin birdenbire uyuya kaldığını görünce bir şeylerin yanlış olduğunu kolayca anladım ama bir çocuk gibi davranmaya devam ettim 

Şu an bir yetişkinin gücüne sahip olmama rağmen bir bebeğin bedenindeydim, bu da benim korkunç bir hız ve zıplama gücüne sahip olmamı sağlıyordu. Bir süreliğine durup koz kartımı ortaya çıkarmadan önce burada tam olarak neler olduğunu anlamak istedim.

Yaşlı kadın annemin uyuya kaldığını görünce gidip annemin elbiselerini çıkartmaya başladı. Yaşlı kadının daha büyük bir planı olduğunu düşündüğüm için sessizce izlemek dışında bir şey yapmadım. Ama gördüğüm tek şey yaşlı kadının ellerinin gittikçe daha az güvenli alanlarda dolaştığı oldu. Üstelik tüm bu zaman boyunca yaşlı kadının suratında iğrenç bir gülümseme vardı ve ara sıra kıkırdıyordu. Bütün bunları gördükten sonra onun aslında yaşlı ve eşcinsel bir sapık olduğunu anladım.

Elde ettiğim bilgi bir yandan beni rahatlatırken bir yandan da sinirlenmeme sebep oldu. Muhtemelen yaşlı kadının şu anki gibi hazırlıksız olduğu bir durumdayken masada duran bıçaklardan birisini alıp onun üzerine atlasaydım onu kolayca öldürebilirdim ama sonrasında ki olaylarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum.

Başta komşularımız olmak üzere bizi buraya gelirken gören birçok insan oldu. Eğer şimdi yaşlı kadını öldürecek olursam cinayetin suçu kesinlikle masum annemin üzerine kalırdı. Yaşlı kadının ellerini sapıkça benim olan bir şeyin üzerinde dolaştırdığını görmek düşünce sürecime hiç de yardımcı olmuyordu. 

Bir süre daha bu işkenceye katlanıp kendimi yaşlı kadının da bir kadın olduğu konusunda avutup bir plan düşünmek için beynimi zorlamaya başladım. Annemin uyuya kaldığı kanepenin üzerindeki duvara sabitlenmiş rafdaki garip sıvı dolu şişeleri görünce kısa bir süre düşündükten sonra masadaki neşteri alıp rafa fırlattım. 

Planım , rafı ayakta tutan iki ayaklıktan birisini vurup bütün ilaçların kanepe ile duvar arasındaki boşluğa düşmesini sağlayıp yaşlı kadının dikkatini başka bir şeye çekmek ve annem uyansın diye çığlıklar atmaktı. Biraz acemice ama denemeye değer bir plandı ne var ki planlarım ve yeteneğim eşit büyüklükte değildi.

İçi garip sıvı ile dolu olan bir şişe , attığım neşter ile çarpıştı ve duvardan sektikten sonra yaşlı kadının kafasına düşüp parçalandı. Yaşlı kadın alnına akan yeşil sıvıyı görünce çığlık atarak yan odaya koşmaya başladı. Bunun bir tür zehir veya asit olduğunu düşününce korkudan sarardım ve hemen bebek rolünden çıkıp annemin çıplak bedenine sıçrayan damlaları silmek için üzerimdeki elbiseleri kullandım.

Annemin hassas beyaz teninde hiç bir anormallik görmeyince yavaş yavaş endişelerim kayboldu ve yatağa döndüm. Eğer bu benim farketmediğim bir tür zehir ise yapabileceğim tek şey yaşlı kadının geri dönüp annem üzerinde iyileştirme büyüsü kullanmasını ümit etmekdi. Sonuçta o kadın basit bir sapıktan ibaret değildi ve bu yaptığı şeyleri saklamak için uyku ilacının etkisi geçtiğinde hiçbir şeyin annemi şüphelendirmediğinden emin olması gerekiyordu

Tahminim doğru çıktı ve bir kaç dakika sonra yaşlı kadın beyaz saçlarının neredeyse yarısı dökülmüş bir şekilde arka odadan ağlayarak çıktı. Gelir gelmez annemin saçlarını kontrol edip rahatlamış bir şekilde iç çekti anneme elbiselerini giydirip hızla geri arka odaya gitti. Bu davranışlardan sonra yeşil sıvının ne olduğunu anlamak çok da zor değildi, muhtemelen bir tür kelleştirme ilacı gibi bir şey di. 

İçten içe ya yaptığım hatadan dolayı kel olan annem olsaydı ne yapardım diye kendimi suçlamaya başladım. Bir süre sonra kendimi suçlamalar kaybolup yerine nefret ve öfkeyi bıraktı. Bu yaşlı kadından intikamımı er yada geç almaya karar verdim 

Yaşlı kadın bir baş örtüsü taktıktan sonra rafın sağlamlığını kontrol etti . Rafın sağlam olduğunda emin olan yaşlı kadın yanıma gelip iki elini bana doğru uzatıp bir şeyler mırıldanmaya başladı 

" Sōzōshu no hikari, karada idakishime, kenkō to iyashi, kokoro ni nagarekomu. Tamashī no okufukaku, himitsu ni michite iru, karada o tsuranuku seimeiryoku o michibiku chikara "

Kadın ağzından garip metinler mırıldanırken bedenimin etrafını saran garip pentagramlar ortaya çıkmaya başladı 

" Yoake no taiyō no yō ni kagayaki nagara, kenkō o michibiki, hikari o hirogeru. Byōki no kage o harai, karada o tsutsumikomi, saisei o yobiokosu, iyashi no shinsei na merodi " 

Kadın benim anlayamadığım bu sözleri söylerken havada benim farklı şekillerdeki kopyalarım ortaya çıkmaya başladı. Yeşil renkte çizilmiş kopyalarımdan birisi sadece iç organlarımı gösterirken birisi sadece kemiklerimi gösteriyordu 

Yaşlı kadının bu kadar muhteşem bir büyü kullanabileceğini bilmediğim için şaşkınlık içinde havadaki büyülü görselleri izlimeye daldım bir süre. Bir sapık olsa bile anlaşılan işinde oldukça iyi bir sapıktı 

" Karada no subete no saibō ni shintō shi, kenkō no gen o furuwase, inochi o modosu. Yūutsu no kurayami kara kaihō sa reta karada de, kenkō to kōfuku ga hanahiraki, eien ni mukatte kōkai suru " 

Yaşlı kadın son sözlerini söyledikten sonra havadaki şekillerin yanlarında benim anlayamadığım bir dilde yazılar ortaya çıkmaya başladı 

" Haa , garip . Bu çocuk bir bebek için çok fazla sağlam kas ve kemik yapısına sahip. Gelecekte büyük bir savaşçı olur belkide... Herneyse çocukla ilgilendiğime göre aşkımı uyandırayım artık " 

Ben son sözlerinden dolayı öfkelenemeden yaşlı kadın başka bir büyü mırıldandı ve görünüşü tamamen değişerek beyaz saçlı genç bir kıza dönüştü. Ay ışığı gibi parlayan beyaz saçları ve daha taze gözüken teni ile açıkçası annemden 2 puan daha düşük olsada güzel bir kıza dönüştü. Onun yaşlı bir kadın olmadığını öğrenince nedense içten içe daha fazla rahatsız oldum. 

Yaşlı kadın kılığında etrafta dolaşan sapık bir loli. Çok garip...

Eczacı kadın arka odaya doğru giderken kel saçlarını iki kelimelik bir büyü ile eski haline getirdi. Kadının süzülen saçlarının arasından kısa bir anlığına da olsa yanlara doğru uzayan üçgen kulaklar gördüm 

Eczacı kadın geri geldiğinde başına gelen sakarlıklardan dolayı rahatsız olmuş bir şekilde mırıldanırken, uykuda olan anneme bir şeyler içirdi.