Bölüm 2032: Yeniden Başlama! II 


Diğerlerinin güçlü âlemlere ulaşmak ve Gerçekliğin Doğa Yasalar’ını tam olarak anlamak için milyonlarca ve milyarlarca yıllık ilerlemeye ihtiyacı vardı.


Bu sayı Temel Doğa Yasaları için daha da fazla dalgalanıyordu!


Ancak Noah’ın ilerleyişi benzersizdi.


Onun için, kaynaklara sahip olduğu sürece - kendini katlayarak,  yukarı doğru yükseltebilirdi. Ve bir uyarıda bulunmak gerekirse, kendisine Ganimet Miktarını ve Kalitesini Artıran bir Kavram oluşturmuştu - bu da ona zaten gülünç olan Ganimetini katlama etkisi veriyordu!


Ve sonra... aynı anda birden fazla hikaye çizgisini takip ettiği gerçeği vardı.


Kahramanın Yolculuğu’nun >Zorluklar ve Çileler> olarak adlandırılan kısımlarıyla ilgilenen birden fazla Klon’u vardı ve her biri yıllara bile ihtiyaç duymadığı için kendi nimetlerini veriyordu!


Aslında geçtiğimiz gün... Gerçeklik Tabakasın’dan Doğa Bütünleşmesi’nin eşiğine gelmişti.


Evet.


Zirvesinde!


Grotto Hâeven Diyarı son derece güçlüydü ve yine de o birkaç saat içinde bu diyarı aşmıştı![Not: Adam oyun oynar gibi seviye atlıyor arkadaş!]


Grotto Hâeven aşamasındaki varlıklar 1 Trilyonluk Hasar Değerleri başlatabilir... ve 100 Trilyon çıktı çıkaracak kadar güçlü olabilirlerdi.


Bu aşama arasındaki fark o kadar büyüktü ki, Zirve Grotto Haven Suzerainler’i arasında bile biri yalnızca 30-40 Trilyon Hasar Değeri aralığını serbest bırakabilirken, bir diğeri 90+ Trilyon aralığını serbest bırakabilirdi. Aralarındaki tek fark... anlaşılan Decretum ve Doğa Yasaları’nın sayısıydı çünkü bu, kişinin yeteneklerini büyük ölçüde dalgalandırabilirdi.


Noah, 3 Boyutsal Katmanlar’ı, Fiziği , Yükseliş Stancionları, Decretumlar’ı ve Doğa Yasalar’ı gibi pek çok şeyden gelen Temel Hasar Değerleri ile zayıflamış ve bağlanmış Heliotrope Aslan İmparatorunu ortadan kaldırdığında 100 Trilyon rakamını çoktan aşmıştı.


Normal bir Suzerain’in Hasar Değerleri aralığından saptığı düşünülebilirdi, ancak henüz o Âleme uymadığı için Doğa Bütünleştirme uzmanlarıyla da eşleşmiyordu!


O kendi tanımladığı alanın içindeydi.


Ve şu anda ulaşabildiği zaten gülünç olan Hasar Değeri... Dördüncü ve Beşinci Boyut Katmanı’nı dövdükçe ve ardından tek bir Stanchion’un 120 Yuvasının tamamını doldurmak için Birleştirilmiş Fermanlar ekleyip, Yükseliş Stanchion’larını tamamen optimize ettikçe, yakında büyük ölçüde değişecekti.


Ve Noah, daha da ileri giderek, şimdi bir Temel Doğa Yasası’nı tamamlamak istiyordu!



Ve o bunları yaparken.... gün daha bitmemişti bile.


Bu, günün sonunda Noah’ın hangi aşamaya ulaşacağını söylemek zordu![Not: 😅 gülün geçin, gülün geçin.]


Bu yüzden sakin adımlarla ilerledi ve herhangi bir Temel Doğa Yasası’na %24,5’e eşit olan 490 Evrensel Doğa Kristalinin yanı sıra, nerede kullanılmaları gerektiği konusunda kaderle oynadığı 4 Saf Quinessential Kainos Doğa Decretum Tohumunu da çıkardı.


Bu 4 tohum, herhangi bir Doğa Yasası ya da Decretum’a %100 ya da herhangi bir Temel Doğa Yasası’na %50 sağlayabildiği için en uygun zaman gelmişti.


Bu oran tamamen toplandığında %74,5 oldu.


Mutlak Mana Otoritesi kırıntılarını, Mutlak Avalon Otoritesini kullandığı için hayata geçirmesi sayesinde, Noah’ın Manadinamik anlayışı güçlü bir şekilde %25’e yükselmişti.


Evrensel Doğa Kristalleri ve 4 Saf Quintessential Kainos Doğal Decretum Tohumu ile elde edebildikleri de eklendiğinde... %99,5’e ulaşmıştı!


Tam anlayıştan bir adım uzakta!


Ancak... Noah’ın Quinessential Boyutsal Sonsuz Gerçeklik Geçitleri burada devreye girdi.


Noah, Manadinamik’i günlük %11,5 pasif artış yüzdelerinin hedefi olarak belirlemişti yani Noah, çok yakında kalan %0,5’in doğal olarak kendiliğinden dolacağını biliyordu.



Ayrıca Manadinamiğin Temel Doğa Yasasında ilerlerken... Mana Kalbi denen bir şeye ulaşabileceği gerçeği de vardı!


Böylece ilerledi.


Dördüncü Boyutun Boyutsal Gerçeklik Tohumu şekillenirken, parlak gümüş bir ışık yayıldı ve Noah, 4 Saf Quinessential Kainos Doğa Decretum Tohumu’nu ve 490 Evrensel Doğa Kristalini çekiştirerek, hepsini yuttu.


HUUUM!


Ayna Boyutsal Gerçekliğin doğuşunu gösteren parlak gümüş ışığın üzerinde, Mana’nın bozulmamış cerulean ışığı çalkalanıp,  Noah’ın vücudunun etrafında yanmaya başlarken, Manadinamiğin Temel Doğa Yasası anlayış içinde yükselirken, bir ihtişam ve görkem senfonisi yankılandı!


Mutlak Mana Otoritesi’ni tamamen kavramaya çalıştı.


Şu anda herkes tarafından takip edilen Alem İlerlemesine küçümseyerek, bakarken, ve alem ilerlemesini yok ederken,  daha da fazla Boyutsal Katman ve güç seviyesi aradı!


Daha da hızlı ilerleme seviyeleri aradı çünkü bunu sadece birkaç saate indirebilecekken, neden kendisini tek bir günde büyük ilerleme kaydetmeye mahkûm etsin ki?![Not: 100 bölüm sonra. Neden saniyeler içinde güçlenmek varken, kendisini saatlere mahkum etsin ki😅]


WAA!


Öz fırtınaları Boyutsal Kutsal Topraklarda dalgalandı ve Noah’ın yıldız görüntüsü, canlı Öz Denizleri tarafından boğuldu, çok önemli bir Temel Doğa Yasası’nı anlamaya başladığında Gerçekliğin dokusu onun etrafında yankılanmaya başladı!


-



Belirli bir varlık, olacaklar için daha da güçlenirken, rakibi belirli bir hedefe yaklaşırken, Rüya Boyutunda ciddi bir bakışa sahipti.


İğrençlikler Lejyonu’ndan ayrılan Bjorn’un kendini toparlaması ve geri kalanını toplaması birkaç dakika sürmüştü; bu korkunç yaratıkları kontrol etme İradesinin gücü, İlah-i Takdir-in  Rüyacısı’nın hayatına hızla son vermeye çalışırken, zaten yarı yarıya azalmıştı!


Mutlak Kainos Rüya Zindanı ile karşılaştığında, parçalanmış alanı ve puslu altın gökyüzüne yükselen devasa bir monoliti gördüğünde gözleri önündeki manzarayı inceledi.


Kendisini takip eden onlarca İğrençlik ile birkaç hesaplama yaptı ve iradesini diğer ayrılmış İğrençlikler’e bağlayarak, yerlerini teyit etti ve kısa süre içinde ileriye doğru yükselen bir ışık çizgisine dönüştü!



Uzay bükülüp, parçalanırken, bir lejyon da onu takip etti; Mutlak Kainos Rüyası Zindanı’nın Patron Odası’na giden normal rota Bjorn’un nispeten kısa bir süre içinde varacağı için takip edilmedi.


O kadar kısa bir süre ki, yaklaştığında sadece peşinde olduğu Boyut Hükümdar’ın değil... birden fazla Boyut Hükümdar’ın yükselen auralarını hissetmeye başladı!


Bakışları ciddileşirken, gözleri titriyordu.


BZZT!


Çok geçmeden, korkunç varlıkların sergilendiği geniş bir altın salonun karşı ucuna doğru tehditkâr bir şekilde hırlarken, bir dizi İğrençliğin arkasında belirdi.


Peşinde olduğu Takdir-i İlahi Rüyacısı’nın yanı sıra...


Avalon’un aurasıyla parlayan 5 diğer Boyut Hükümdar’ı!


Ayrıca Avalon’un aurasıyla parlayan bir Grotto Haven Suzerain Lejyonu!


Ve tüm bunların ortasında, altınla süslenmiş altın bir tahtta oturan bir adam ve onun tamamen morla süslenmiş ve görkemli mor bir Kılıç tutan birebir kopyası yanında duruyordu.


Bjorn’un tam olarak odaklanamadığı bu altın ve mor figürlerin formlarını şu anda puslu bir öz ihtişamı kaplıyordu - toplam 6 Boyut Yöneticisi’nin auraları onun gözünde çok daha fazla öncelik kazanıyordu!



Böyle bir sahneyi gören Bjorn birçok önemli hamle yaptı.


İlkler hamlesi elindeki >I> yazısıyla iletişim kurmaktı.


Onun gibi varlıklar son derece uzun bir süre yaşamışlardı. Liderlik ettiği Lejyonda olduğu gibi gurur ve olasılık düşüncelerini bir kenara bıraktı, hala birden fazla Boyut Hükümdarı’nın otoritesini azaltma kabiliyetine sahip olsa bile, hala çok fazla bilinmeyen vardı.


Bjorn, geleceği etkileyebilecek tüm bilinmeyenleri kaba kuvvetten başka bir şey kullanmadan ortadan kaldırmak istiyordu!


Böylece daha savaş başlamadan önce bir sinyale dokundu.


Uzay-zaman sürekliliğinin ötesine, otorite altında olduğu kişiye doğru bir haber gönderdi. Anında bir Mahkeme Üyesine ulaşarak, bu beklenmedik gelişmelerden ve Avalon Boyut Yöneticileri’nin Rüya Boyutuna dahil olduklarından haberdar etti!!!


Bu, son derece ağır sonuçları olan feci ve dehşet verici bir savaşın başlamasına neden olacak bir eylemdi!


Not: Noah hakkında ne düşünüyorsunuz? Adam günleri saate indirmeyi başardı. Gerçekten benim bildiğim bir Kultivation karakteri alemlere başladığında alem atlaması durmadan uzar. Ama Noah? Bana mısın demiyor. Günleri saate indiriyor adam. En komik olanı da günlük güçlenmeyi de kabul etmiyor. Şu anda oğlumuz Saatlere tamam dedi. En azından bir süre saat kavramı işimizi görecek gibi duruyor. Daha sonra herhalde bu saniyeler iner.😅😅😅😆