Bölüm 2187: Kim Olduğunu Biliyor musun?!


İki Boyutsal Klon, Doğa’nın kalan iki Temel Hazinesini aramaya giderken, Gourmandizing Boyutsal Gerçeklik’ten kayboldu!


Noah’ın ana bedeni vaftiz edildiğinde, Şasi ile 9 yerleşik Boyut Katmanı arasındaki bağlantı özellikle güçlü olduğu için Klonları da vaftiz edilmişti.


Öyle ki, 9 Boyutsal Katmanla ilişkili olan bu 9 Klonun henüz ölçülmemiş kendi nimetleri vardı ve değişimleri hâlâ devam ediyordu!


İçlerinden ikisi yola çıkmıştı ve Noah, tüm hazırlıkları tamamlamamış olsa bile, yine de harekete geçmesi gerekiyordu


Düşmanları pek çok hamle yapmıştı ve artık Noah’ın ana gövdesi Gerçek Taht’a ulaşmanın getirdiği tüm değişiklikleri, Önbellekleri ve Ganimet Kutularını açmak zorunda olduğu ve tüm konseptlerinin genişlemesini, bu konsepti daha da ilerletmek için NULLITY Parçalarını ve İncilerini kullanmasını, bu Çağın Otoritesi tarafından genişletilmekte olan Yağma Sınırı’nın çiçeklenmesini izlemeyi ve daha pek çok şeyi anlamak için zaman ayırırken, kendi hamlesini yapma zamanı gelmişti... Quintessence’ın Gerçek İmparatoru’nun hükümdarlığı gerçekten başladığında Klonları Gourmandizing Boyutlu Gerçekliğin dışına çıkmıştı!


-


Mavi gözleri her zaman uzayın ve zamanın en uzak noktalarını görürdü çünkü görüşü Çorak Topraklar’ın çok üzerindeydi.


Gözleri bir çok şeyi hesaplayabiliyordu ve İçindeki beyaz altın ihtişamıyla parlayan ikinci Kalbi, yani ona sayısız yolu gösteren ve Paralel Yolları görme konusunda büyük ölçüde yetkin olmasını sağlayan Alınyazısı Kalbini her daim kullanırdı.


Şu anda, Alınyazısı Kalbi yavaş yavaş beyaz altın parlaklığını kaybetmeye başladı.


Bu iyiye işaret değildi.


Bu, yakın gelecekte ortaya çıkabilecek pek çok olası Yol arasında, olası Yollar çok azaldıkça, sayının da azaldığı anlamına geliyordu.


Bunun nedeninin ne olabileceğine gelince... CONSTANTINE, İmparator’un henüz solmamış bir taht üzerinde duran hayali görüntüsüne bakarak, bazı tahminlerde bulunabildi.


O, Atalara kadar uzanan Quantum Tekillik Soyundan gelen bir varlıktı!


Soyundan pek çok kişi Çorak Toprakları terk etmek ve dışarıda büyük bir güce erişmek için Yükseliş Pilonunu kullanmış, hatta bu Çağda kendisini zirveye yerleştirmek ve Gerçek Tahta ulaşmak için fazlasıyla yeterli olacak benzersiz bir Otorite’ye sahip olmuştu.


Ancak tüm bunlara rağmen yine de kaybetmişti!


Kendisine, Soyuna ve Çorak Topraklar’ın dışında kalan her şeye o kadar güveniyordu ki.


Orada hayal bile edilemeyecek bir güç yatıyordu ve o bu gücün sadece bir parçasını tatmıştı!


Gerçek Quintessence Tahtına erişememiş olması yolunun sonu olduğu anlamına gelmiyordu. Gerçek İmparator unvanına sahip olmak kişiye avantaj sağlardı ama Çorak Topraklar’ın dışında her şey bu değildi.


Geçmiş Çağlar boyunca Çorak Toprakları terk eden pek çok Gerçek İmparator ortaya çıkmıştı, ancak hepsi bugün hâlâ hayatta değildi!


Gerçek İmparator olmak her şey demek değildi. Bu toprakların dışında, gerçekten gelişmek ve güç ve savaş gelgitleri tarafından yok edilmemek için desteğe sahip olmak gerekiyordu.


Ve o... OPPENHEIMER ve bu OSMONT gibi varlıklar isteyebileceği tüm desteğe sahipken? Onlar Atalar’ın İradesine karşı gelenler olarak damgalanacaklardı ayrıca Chaoticus Canavarları’nın tek başına her şeyi mahvettiği Topraklarda ne kadar gelişebilirlerdi ki? NOBLESSE gibi korkunç ve asil varlıkların hüküm sürdüğü topraklarda?


Quantum İmparatoru’nun İradesi, mevcut gelişmeyi düşünürken, sağlam kaldı ve aurasını yaymayı bırakarak, bir karara vardı ve bu Çağın doruklarına yükselen bu varlıkla ilgilenmek için Atalar’ın Soyundan gelenlerin gücüne güvenirken, geri çekilmeyi seçti.


Quantum Boyutuyla olan bağlantısını çekiştirirken, Tahtın üzerindeki Gerçek İmparator Osmont’un hayali görüntüsüne baktı, onun çekimini hissetti ve aniden... baktığı görüntü görünüşte ayrılmak üzereyken, çok gerçekçi hâle gelmişti.


Hayali görüntüden, Quantum İmparatoru’nun gözleri keskin bir şekilde parlarken, bedensel bir yüz boşluktan çıkarak, Gerçek Quintessence İmparatoru’nun görüntüsünü doldurdu - duyuları ona bunların bir ve aynı olduğunu söylüyordu!


Bu Çağın Gerçek İmparatoru olan varlık, tam da arayışından vazgeçtiği anda karşısına çıkmıştı; Quantum İmparatoru’nun Kalbi bu durumda bile endişelenmediği kadar sakindi!


>En son aynı savaş alanında bulunduğumuzda kaçmıştın, şimdi Gerçek Taht’a ulaştıktan sonra karşıma çıkacağından emin misin?>


WAA!


Konuşurken, asaleti ve saygınlığı hâlâ devam ediyordu ama yine de Gerçek Quintessence İmparatoru’nun etrafını saran Quintessence dalgalarının yaydığı zarafet ve asalete yenik düşüyordu!


Sadece vücudunun baskısı bile çıldırtıcı olurken, bu Gerçek İmparator’un yüzünde bir alay ifadesi belirdi.


"Milyarlarca yıldır planlar yapan ve hatta dışarıdan yardım alan yaşlı bir adamın, henüz bir asır bile yaşamamış birine karşı kaybetmesi... Bu sözler gerçekten de kendinden emin bir şekilde söyleyebileceğin bir şey mi?"


BZZT!


Quantum İmparator’u uzayda kendini dengelerken, gözlerinin aşırı derecede soğumasına neden olan sözler yayıldı. Alınyazısı’nın Kalbi’nin giderek, parlaklığını kaybettiğini hissederken, kısa süre önce tahta çıkan Gerçek İmparator’un yüzüne yakından baktı.


Yolların sayısı azalmaya devam ediyordu ama bu yıkım anlamına gelmiyordu. Ne de olsa, bu Çorak Topraklarda... onun yok olmasına neden olabilecek hiçbir şey yoktu!


>Sahip olduğum tecrübe ve alay ettiğiniz dışarıdan gelen yardımlar, tam da bu nedenle burada görünmenizden bile endişe duymuyorum. Şu anda kontrol ettiğiniz Otorite ile bana karşı bir şeyler yapabileceğinizi düşünerek, buraya gelmiş olabilirsiniz. Size şimdiden söyleyeyim, sonuç eskisi gibi olacak...>


Geçtiğimiz gün aşılmadan önce bu Çağın zirvesinde olan yapı!


Quantum İmparatoru için ölümü son derece uzak bir gerçeklik haline getiren bir şey!


Not: Kahretmesin!!!!!!