Bölüm 2374: Çözülmenin Damarı! VI


Normalde hiç kimsenin aleyhinde konuşmadığı varlıklara karşı konuştu!


Aeonik EXTREMITY Mirasçıları’nın adını ve itibarını lekeledi!


Bundan en çok etkilenen varlık Phos oldu; çünkü Noah konuştuğu sırada gözleri doğrudan ona bakıyordu.


Bu varlığın bakışları, Işığın EXTREMITY’İSİNDEN gelen diğer birçok grupla birlikte tamamen düşmanca bir hal aldı... ve hatta farklı Miraslardan bazı gruplar!


Ancak... buradaki tüm Muhteremler’in yarısından fazlası tamamen hareketsiz kaldı ve soğukkanlılıkla izledi.


Bazıları Ayame’ye benzer şekilde gerçekten derin ve kadim Miraslara sahipti ama bu gibi olaylar bile onlara göre değildi, bu gruplardan biri saf pembe cübbelerle süslenmiş 10 Muhteremdi.


Gözbebeklerinde bir çiçek yaprağının rünik oyması görülebiliyordu ve aşırı miktarda yaşam ve güç yayıyorlardı!


Bu grubun en sonunda yer alan bir Muhterem İmparator o anda sadece etrafındakilerin duyabileceği şekilde konuştu.


"Bunu gerçekten söyledi mi? Bu ne cüret..."


Daha devam edemeden yüzünde öfkenin yükseldiği görülüyordu...


"Seni aptal, düşünmen gereken şey bu değil."


"Kıdemli Kardeş Atlas..." Saçları ve kaşları yıldız pembesi renginde parlayan bu varlığın konuşmaya devam etmesini beklerken, ona karşı temkinli bir şekilde konuşmuştu.


"Onun gerçekten de söylediklerini söyleyecek kadar küstah olduğunu düşünmemelisin...Düşünce çizgin, onun Aeonik EXTREMITY’NİN Mirasçılar’ı hakkında bilgi sahibi olduğu ve buradaki tüm varlıkların saf gücünü gördüğü gerçeği olmalı ve tüm bunlara rağmen... yine de söylediklerini söyledi. Bu ne anlama geliyor?"


WAA!


Kıdemli Kardeş Atlas bu soruyu sorarken, çiçek yapraklarından gözbebeklerinde derin bir güç ışığı parlıyordu; arkasındaki küçük kardeş kararlılıkla cevap vermeden önce kısa bir süre tereddüt etti!


"Bunu söyleyecek ve zarar görmeden kurtulacak kadar kendine güveniyor olmalı. Gerçekten bir desteği var mı?"


"Sonunda biraz mantıklı davranmaya başladın. Desteği olup olmaması da önemli değil. Bir Muhterem aşamasına kadar xiulian uygulayan hiçbir varlık aniden intihara meyilli olmaz. Bu yüzden böyle bir şey yaptığına göre, ya başkalarını kendisine saldırmaları için kışkırtıyor ya da o aptalın sözlerinden rahatsız olacak kadar güçlü biri ve öylece oturup, bekleyemezdi. Her iki durumda da... bunun bizimle bir ilgisi yok. Anlaşıldı mı, Küçük Kardeş Jax?"


...!


Sorgularken, bakışları sarsılmazdı, Jax hemen ardından güçlü bir şekilde başını salladı, bu varlık grubu önlerinde olup bitenlere yakından bakarlarken, Çözülmenin Eşsiz Aeonik Leviathanlar’ına ve birçok Dikilitaşın ötesindeki bölgeye bakarlarken, İradeleri de harekete geçmeye hazırdı.


Son derece derin bir geçmişe sahip olan bir başka Aeonik EXTREMITY’NİN Mirası’ndan geliyorlardı; EXTREMITY’NİN Erik Kılıcı olarak bilinen gruptan geldikleri için ihtişamları da Helios’un Aeonik Cenneti’ne gibiydi.


Kıdemli Kardeş Atlas, ellerini arkasında kavuşturmuş, arkasındaki Genç Kardeşlere ders verir gibi konuşarak, Noah’a doğru baktı.


"EXTREMITY’NİN enginliğinde sayısız tuhaflık, anormallik ve hatta Mutasyona Uğramış Varlıklar vardır. Mantıklı olmayan bir şey gördüğünüzde, bu kadar çabuk öfkelenmeyin veya gururunuzun mantığınızın önüne geçmesine izin vermeyin. Şu anda sadece bu alanda, muhtemelen benim gibi Varoluşun Mutasyona Uğramış Yönüne sahip veya kendi tarzlarında özel, normal Eşsiz Muhterem İmparatorlar’ın toplayabileceğinden daha fazla güce sahip birçok varlık var. Her küçük şeyin üzerine atlayarak, ölümü aramakta bu kadar acele etmeyin... yoksa ölüm çok yakında size gelecektir."


WAA!


Onun sözleri, başlarını sallayıp, dikkatle izleyen EXTREMITY’NİN Erik Kılıcı’ndan diğerlerinin zihninde yankılandı!


Bu varlık grubu tek değildi, buradaki tüm İmparatorlar’ın yarısından fazlası, Aeonik EXTREMITY’NİN Mirasçılar’ından gelsinler ya da gelmesinler, bu durumda soğukkanlılıklarını ve sakinliklerini korudular.


Buradaki amaçlarını biliyorlardı ve olaylar geliştikçe, buna göre hareket edeceklerdi, birçoğu çok fazla bilinmeyeni olan bir duruma balıklama atlamamayı tercih etti!


Noah’ın sözlerinden rahatsız olan daha güçlü varlıklardan bazıları, herhangi bir hamle yapıp, yapmamaya karar vermeden önce diğerlerinin onu test etmesine izin vermek için arkalarına yaslanıp, izlediler bile!


Ancak... her şeyin arka planını umursamadan hareket etmeleri için gururlarına yeterince basılmış olanlar da vardı.


Bunlardan biri, sesi gürlerken, ilk hamleyi yapan Phos idi.


"Hangi desteğe sahip olduğun umurumda değil... Işığın EXTREMITY’SİNİN haysiyeti ayaklar altına alınamaz."


...!


Parlaklık parladı.


Ayaklarının altındaki sihirli rünik daire bozulmamış bir ihtişamla ışıldarken, bir sonraki saniyede figürü tamamen kayboldu.


[Süperluminal Patlama]


Bundan sonra duyulabilecek tek şey onun sesiydi.


BOOM!


Phos’un sureti Noah’ın hemen önünde belirirken, normal bir Eşsiz Muhterem İmparator’un içini boşaltacak kadar ağır ve yoğun bir darbe yankılandı; yumruğu ışık katmanlarıyla kaplıydı ve hızı... son derece korkunçtu!


Süperluminal!


Işığı çok ama çok aşan bir hız.


Bu, Helios’un Aeonik Cenneti’nde bulunan Işığın EXTREMITY’SİNDEN gelen tüm varlıkların gurur duyduğu bir şeydi.


Düşmanlarının bile erişemediği bir hızdı bu, saldırdıklarında savaş genellikle sona ererdi!


Ve yine de...


Phos’un gözleri, bu varlığın gözlerinin kendisini gerçekten takip ettiğini gördüğünde, daha da keskinleşti, hatta tam o anda tepki verebildi ve yumruğuna karşılık vermek için kalkanını kaldırabildi!


Mızrağı ve kalkanı tutan yıldız varlık bir adım bile geri atmazken, Phos’un gücü etrafından taşan parıltı ve ışıkla sabitlenmiş gibi görünüyordu!


Not: EXTREMITY’E gireli kaç gün oldu. 1 2 gün oldu. Oğlumuz şimdiden Mirasçılarla kapışıyor.