Bölüm 2428: Düşman Edinmeyi Seviyorum! I


Richard, duygusuzluk ve zalimliğin yüzüne bakarak, bir süre sessiz kaldıktan sonra sordu.


"Peki ya Lernaean Apex Aeonik Yaşam Formları intikam almak ve savaşmak için gelirse?"


"Haha, daha düşük bir yaşam formu için bir Apex Savaşı mı başlatacaklar? Şüpheli. Ama yapsalar bile, o zaman ne olacak? Apex Aeonik Yaşam Formlar’ının ne kadar değerli olduğunu biliyorsunuz. Biz onlardan çok fazla öldürmeden önce, Çözülme Yargıcı muhtemelen müdahale edecek ve çatışmayı durduracaktır. Burada hegemonya için yarışan Soylardan birinin gücünü silmek için kendi tarafımızdan bir ya da iki kayıp verebiliriz... Bu yeterince değerli bir bedel. Kayıpların Genesis EXTREMITY Enstitüsü’nün köpekleri gibi davranan Irena ve Gakus olması pek de umurumda değil."


Bir Apex Savaşı!


Yedi Aeonik Cennette çok sayıda Apex Aeonik Yaşam Formu yetiştirme amacı güdüldüğünden, ölümüne savaşlar hoş karşılanmazdı ve Cennetler’de büyük bir gücü temsil ederlerdi.


Ancak uzlaşmaz farklılıkların ortaya çıktığı zamanlar oldu ve belli bir Savaş başlatılabildi.


Apex Aeonik Yaşam Formlarının üstünlük için savaştığı iki taraf arasındaki bir Savaş.


Bir Apex Savaşı!


Euryale ve Richard’ın parlak obsidyen derileri, her biri kendi düşüncelerine sahipken, ışıl ışıl parlıyordu.


İkincisi tüm bunların sonuçlarını düşünürken, birincisi...


Beklerken, Prognostik EXTREMITY  Dynamis inin Özü gözlerinde ışıl ışıl parlıyordu.


Bir hamle yapmak ve daha düşük bir yaşam formuna bağlı bir Apex Aeonik Yaşam Formunun gözlerine saldırmak için en uygun zamanı bekledi... bu varlığın Klonunu ve ana gövdesini saklandığı yerden yok etmek!


Onun EXTREMITY Dynamis’i bunu sağlayacaktı!


Milyonlarca ya da milyarlarca yıl yaşadıktan sonra bile bazı varlıkların temel doğası asla değişmediğinden, gözlerinde iğrenç ve çarpık bir güç duygusu vardı.


Zalimlik ve mantıksızlık zihinlerine yerleşmiş olsaydı, zaman içinde bu kadar kolay kaybolmazlardı.


Ve böylece, tamamen mantıksız bir Apex Aeonik Yaşam Formu, gözlerini, Henry Osmont’un ve onu takip eden Vasallar’ın yüzüne dikti ve yapmak istediği eylemlerin nasıl sonuçlanacağı bilinmiyordu!


---


Abyssal Kutsal Topraklar’ın  derinliklerinde.


Devasa dikilitaşlar canlı uzayda süzülürken, devasa Çözülme Leviathanlar’ı heybetli bir şekilde üzerlerinde duruyordu; her biri uzakta çiçek açan Crimson Panacea’ya giden yolun önünde uzanıyordu!


Son derece güçlü Kalıtımların soyları, en güçlüler arasında olduğu gibi niyet ve amaçla etrafta dolaştı, Sınır Özleri amaç ve ihtişamla etraflarında dalgalanırken, vücutları benzersiz dolaşım yöntemleriyle vızıldadı!


Quinessential İmparatoru’nun çehresi, kozmik mor mavi insansı formu mercan renginde bir ihtişam kazanırken, Erikson’un rahat figürüne doğru bakarken, Yorulmaz EXTREMITY Dynamisi’nin özü yıldız insansı formuna rengini katmış gibi görünüyordu.


Sima Klanı’ndan gelen ve az önce bir davetiye gönderen Torun’a...


Sakince ve büyüklük taslayarak, cevap verdi.


"Sima Klanı hakkında fazla bilgim olmadığı için, benim gibi birine layık olup, olamadığına karar veremem."


...!


Bu sözler, burada dinlemek için İradelerini yayanların keskin nefeslerini kesti!


Bu sözler, Üstat Erikson’un arkasındaki takım elbiseli Torunlar’ın bile gözlerini keskin bir şekilde kısmasına neden olurken, Erikson’un kendisi... gülümsedi ve gürültülü bir şekilde güldü.


"Haha, böyle şeyler söyleyecek kadar cesursun, Sima Klanına katılmaya uygunsun. Bana net bir cevap vermediğine göre, şu anda gruplara katılmayı düşünmediğini ya da Sima Klanı gibi bir Hegemonyaya katılmanın gerçekte ne anlama geldiğinin henüz farkında olmadığın için kendini tuttuğunu varsayıyorum. Şurada İlk EXTREMITY Panacea için dostça bir yarışmaya ne dersiniz? Ben kazanayım ya da sen kazan, o zaman kararını verebilirsin, SIMA’nın ne anlama geldiğini sana göstereceğim."


WAA!


Sözlerinde ihtişam ve güven vardı.


Noah’ın vücudundan yayılan ve açıkça yüksek seviye bir EXTREMITY Dynamis’i olduğunu gösteren ışığı gördükten sonra bile, Erikson dostça bir rekabet önerirken, aslında korkmuyordu!


Noah, şeytani bir şekilde gülümserken, cevap verdi:


"Normalde dostane yarışmalar yapmam. Herhangi bir şey için rekabet ettiğimde, herkes normalde temelimin taşlarını döşemek için benim tarafımdan yutulur."


...!


Başkalarıyla savaştığında veya rekabet ettiğinde, sonunda Ganimet verecek olanlar çoğunlukla düşmanlarıydı!


"Şey..." Erikson onun bu sözlerine karşılık sakince gülümseyerek, uzakları işaret etti.


"...Eminim şu uzaktaki adamlar şimdilik yiyip bitirmen ve mutlu kalman için yeterli olacaktır. Değil mi?"


Sima Klanı’ndan bir Torun, Quinessential İmparatoru’nun merakını uyandırdıktan sonra bir teklifte bulundu ve başını sallayarak, Takdir-i İlahi ve Kader’in dalgalarını okurken,  elini salladı!


"O halde normal Aeonik EXTREMITY Miraslar’ının üzerinde yer alan Torunlar’ın kalibresini görmeme izin verin."


"Mmm, güzel. Hadi gidelim!"


Arkasındaki takım elbiseli Torunlar, Erikson’un hayret verici çehresi bir mermi gibi fırlayıp, Noah’ın Şekillendirilmiş EXTREMITY Kaynağından parlayan kör edici bir ışıkla birlikte ortadan kaybolurken,  soldular ve yollarından çekildiler!


Aynı anda, Ayame’nin sesi bu alanda çınladı.


"Siz ikiniz burada tek güçlü olanın kendiniz olduğunu sanıyorsunuz..."


BZZZT!


Diğer birçok yönden, Muhterem İmparatorlar’ın normlarını aşan güçlü auralar kendilerini kanıtlamak için birbiri ardına belirirken, Ayame’nin figürü de parlayan bir güneş gibi ortaya çıktı!


Uzakta, Noah ve Erikson tarafından söylenen sözler Phos ve Noah’ın diğer 8 EXTREMITY Kaynağı’nı çevreleyen birkaç yüz Torun tarafından algılandı.


Ayaklarının altındaki rünik büyü çemberi daha da ölümcül bir ışık yayarken, sesi, akkor mercan renkli bir ışıkla sarılmaya başlayan Noah’a doğru yankılandı.


"Belli ki bir Aeonik EXTREMITY Mirasına ait statüye sahip birisin, birden fazla Mirasın bu kadar çok Torun’u ile düşman olman gerektiğinden emin misin? Halkının ve senin üzerine çökecek stresle başa çıkabilecek misin?!"