Bölüm 2961: Miraslar ve Tohumlar! III


Varoluşsal Otoriteler’inden herhangi biri Quintessential miydi?


Bu soru, Al-Abalem Mirası’nın Basileuslar’ının kalplerinde yer etmediği kadar çabuk geldi ve geçti.


Burada bulunanların her biri Varoluşsal Hakimiyet Âlemi’nin Yenidoğan Aşaması’ndaydı ve üstlerindeki Bozulmuş Tohum’un aksine, yıllar boyunca Varoluş Meyveler’ini yiyip, özümseyecek kadar şanslıydılar!


Üstlerindeki bu Varoluştan çok daha güçlü olduklarını biliyorlardı çünkü  Ruh Hakimiyetler’i tavlanmış ve çok daha fazla büyümüştü, ancak Basileus Moraine, yine de bir parlamayı önlemeye çalışmıştı çünkü eninde sonunda... Varoluşsal Hakimiyet Âlemi’nin Yenidoğan Aşaması’ndaki zayıf bir Varoluş’un bile o kadar kolay gözden çıkarılamayacağını biliyordu.


Bir Hakimiyet ağır bir şeydi çünkü bu aşamaya ulaşan herkes Extremity Noktalar’ın ve Varoluş’un birikimiyle patlamıştı ve eşiğe itildiklerinde, Hakimiyetler’ini yakarlarsa... yok olmadan önce açığa çıkarabilecekleri güç korkunçtu.


Bu yüzden Basileus Moraine, Renksiz Cennet’in yayılan ışığına soğuk bir şekilde bakarken, ne yapacağını zaten biliyordu.


"Yayılın ve Hakimiyeti’nizi boşaltın. Varoluşu’nu yakmaya başladığında, yakınlığı artırın ve herhangi bir yara almadan işini bitirin.’


Niyet’i, etrafındaki Basileuslar çoktan hareket etmeye başlarken, bir anlık bir süreye benzeyen son derece hızlı bir şekilde yayılmıştıı - bu tek an henüz geçmemişti bile.


Basileus Moraine, ellerini salladıktan sonra, ellerinin içinde, Varoluş’u duraksatacak silahlar belirmişti.


Ateşli silahlara benziyorlardı. Şık ve beyaz, ateşli bir Varoluşsal parlaklığa sahip olan bu silahlar, Basileus Moraine’in iki tabancanın kabzasını tutmasıyla, tamamen aynı görünürlerken,  herhangi bir Yüksek Dereceli Extremity Silahı’nı aşıyordu!


Her iki Silahı’n da namlularında, [Bir Bom Kutusu Üretimi] yazan, işaretlerle yürekleri titreten, Silahlar’ı barındıran şarjör çoktan takılmıştı!


Silahlar’ı, ellerinde sıkıca kavrayan Basileus Moraine, Bozulmuş Tohum’un görüntüsü bakışlarının arasındayken, savaşın akışını bir kez daha yönlendirmek için hareket ederken, Renksiz ışık, şu anda çevrelerine ulaşırken, her iki elini de, ileriye doğru nişan almak için kaldırdı.


"Onu uzakta tut ve temiz bir şekilde işini bitir. Al-Abalem’in Mirası’ndan bir düşman yaratmanın ne demek olduğunu gös..."


SAA!


Uzay, fiyaskoyla sonuçlandı.


Sözler’i bitmeden Hakimiyet Ruhu’nun Vücudu’nun etrafından çekildiğini hissetti ve Gözler’i, artık uzaktaki Bozulmuş Tohum figürünü görmüyordu.


Onun yerine... kulaklarının dibinde şok edici bir ses çınlamıştı.


"Anlıyor gibi görünmüyorsun."


...!


Gözbebekler’i, büyümüştü.


Elindeki Varoluşsal Silahlar hızla dönmeye başladı ve şok edici bir şekilde, solunda, Bozulmuş Tohum’un Sonsuzluk sembolü şeklindeki görüntüsü belirdi ve bir şekilde yayılmış Hakimiyet Ruhun’u atlamıştı!


Ve ona benzer şekilde, çevredekiler bile Hakimiyetler’inin Vücutlar’ının etrafından çekilmek zorunda kaldığını hissetti, bu da, düşmanlarının yaklaşmasına izin verdiği için sadece birkaç santimetrelerini kaplıyordu!


Basileus Moraine, düşman Hakimiyetler’inin Dokumalar’ının çoktan kendisine doğru patladığını hissettiğinde, kalbinin atışını hissetti, İrade’si, Apollyon’un alev alev yanan kıpkırmızı Aletheian Cenneti’nin kendi tarafına doğru sonsuz bir yıkımla titreştiğini gördü.


Koruyucu Hakimiyet Ruhu’nu istila etmeye çalışan bir Hakimiyet aurası yayan Sonsuz Büyüklükte ki bir Cennet!


Bunu duyduktan sonra, İrade’si hızla harekete geçti ve her iki Varoluşsal Silahı’nın tetiklerini, namluları tamamen farklı yönlere çevrilmiş olan düşmanıyla tamamen yüz yüze gelmeden önce çekti.


Ve yine de...


Fırlatılan göz kamaştırıcı beyaz mermiler,  namludan çıktıkları anda yok oldu, Varoluşlar’ı çarpıtıldı ve bir şekilde gelen Aletheian Cenneti’nin tam karşısında belirdi!


...!


BZZT!


Böyle bir manzara karşısında, Noah’ın gözleri parladı.


Her şeyin ayrıntılarını kavrarken, Varoluş’un ve Zaman’ın akışı onun gözünde son derece yavaş görünüyordu.


Basileus Moraine’in yanına bu kadar yaklaştığında, bilgileri önünde yükselirken, Silahlar’ının Dokumalar’ını net bir şekilde görebiliyordu.


[Glock #21- Yargıç #1]


-Imperium’un Boom Kutu’su Enclave’si tarafından tasarlanmış ve dövülmüş bir Yarı-Hakimiyet Varoluş Silah’ı.


-Mevcut Varoluşsal Extremity Otorite’si tarafından aşılanmadan önce boş bir levha olarak geldi, Kaynağ’ı, zaten Vitalis ile tamamen rezonansa girmişti.


-Tek bir atış, basit bir Hakimiyet Kuralı’nın üçüncü eşdeğer Otoritesi’ni gerektirir, çünkü saldırı, Hakimiyet’iniz ona bakabildiği sürece, hedefinizin önünde anında görünmek için Varoluş’u çarpıtacaktır.


Yargıç, hangi Varoluşsal Extremity Otorite’si için seçilmiş olursa olsun, Boom Kutu’su Enclave tarafından kullanılan mermilerin Varoluşsal Extremity Otoritesi’nin parçalanmasına yardımcı olan nadir Omniversal Varoluşsal Çelikten dövülmesiyle, Hakimiyetler’e hızlı nüfuz etme konusunda uzmandır.


-Farklı kullanım şekilleri bunları ciçerir...


Varoluş ve Extremity Dokuyucu’su ayrımı şu anda muazzam bir güce sahip olduğu için zihnine bilgi dalgaları akıyordu.


Yargıç #1 ve #2’nin aslında Varoluşsal Silahlar olduğu bilgisi zihninde akarken, şok edici bir Varoluş ışığı yayan iki keskin ve dönen beyaz mermi, anında düşmanına çarpmak için fırlattığı Apollyon’un Aletheian Cenneti’nin önünde belirmişti!


BZZT!


Hakimiyeti’nin göz kamaştırıcı beyaz şeffaf ışığı, fırlattığı Cennet’in etrafında vızıldıyor, Basileus Moraine’in ağır Hakimiyet  Ruh’u ile bağlanmış mermiler hızla dönüyor ve Cennetler’i ile temas ettikleri anda, nüfuz edici ışıklarını kaybetmeye başlıyorlardı.


Varoluş’un ağır sürtünmesi, nüfuz edemeyecekleri anlaşıldığı anda vızıldadı...


O!


Beyaz mermiler, sanki içlerinde tüm dengesiz Varoluşsal Alan’ı barındırıyormuş gibi genişlemeye başladı ve Varoluşsal Otorite’nin ağır bir patlaması ortaya çıktı!


Basileus Moraine’in yüzü, Noah’a son derece tatsız bir bakışla bakarken, biraz mesafe kazandı.


Noah’ın merkezinde beliren düzinelerce Basileus, uzanmaya ve Otoriteler’ini göstermeye çalışırken geri çekildi!