Bölüm 2971: Sonsuz Bir Dokuma! I


Bir dizi görkemli şey aynı anda gerçekleşiyordu.


Sonuçlar şimdi ortaya çıkarken, birden fazla Kader’in Dokumalar’ı çoktan çarpışmış gibi görünüyordu; Noah’ın Kader’i, şüphesiz tam merkezdeydi ve emeğinin Meyveler’i birer birer ortaya çıkıyordu!


>Extremity’nin Quintessential Kayıtlar’ı,  Quinessential Kayıtlar’ı içinde şekilleniyor.>


>Sonsuz Varoluşsal Omniversal Tohum içindeki tüm Varlıklar’ın Kayıtlar’ının, Extremityler’inin ve Varoluşlar’ının Dokumalar’ı, oluşan Derecelendirmeler ve Kayıtlar ile bağlantılıdır!>


>Sonsuz Varoluşsal Omniversal Tohum, genel kısıtlamalar ve sınırlamalarla bağlı olmayan eşsiz bir Varoluşsal Alan’ına dönüşüyor.>


>Varoluşsal bir Alan’ın Varoluş ve Varolmama Dokumalar’ına demirlenmiş Mutlak Gerçekliğ’i, Sonsuz Varoluşsal Omniversal Tohum için geçerli değildir.>


...!


Evet.


Kendilerini gösteren pek çok meyve vardı, ancak en ön planda olanlar hedeflerine doğrudan ve anında yardımcı olabilecek olanlardı.


Ve eğer tüm başarılarını burada tutmak istiyorsa, bunlardan birine çok ihtiyacı vardı!


>Varoluşsal Alan Çarpıtma Özelliği artık kullanıma hazır.>


Göz kamaştırıcı yeni bir yetenek ortaya çıkmıştı.


Noah’ın bir an bile zaman ayırmadığı Mutlak bir Kural ihlal edilmişti.


Tüm Varoluşsal Etki Alanlar’ı doğdukları yere sabitlenmişti - Imperium onları hareket ettirmeyi zar zor başarabilmek için çağlar boyunca çalışmıştı!


Yine de Noah, o kadar kısa bir süre içinde öyle bir başarı elde etmişti ki, Imperium Araştırmacılar’ının böyle bir başarıdan asla haberdar olmaması en iyisiydi.


Ve başarıldığı an.


"Temiz bir ara vermeye hazırlanalım...|’


Noah’ın Niyet’i, Sonsuz Varoluşsal Omniversal Tohum’a doğru ilerlerken, kendisi ve bu Yapı hakkındaki istemlerin sıraları aşağı inmeye devam ediyordu!


-


Vitalis ve Vacuous Varoluşsal Etki Alanlar’ı olarak bilinen Dokumalar’ın dışında.


Archon Basileus Lethith ve Mirası’nın birkaç üyesi, Al-Abalem ve Ignatius Basileuslar’ının yarısından fazlasının önlerindeki Etki Alanlar’ında kaybolmasını soğukkanlılıkla izlemişti.


Henüz kendi Etki Alanlar’ı olmadığı için oraya adım atamazlardı ve davet edilmedikçe, başka bir Miras’ın bir Hakimiyet’e girmesi açık bir Savaş ilanı olurdu!


Bu durumun tek istisnası, Al-Abalem ve Ignatius ile birlikte ayrılan Kraliyet Basileus Gözlemcisi olduğu için sadece bekleyebilirlerdi.


Devasa Varoluş Kaplar’ı, bu durumun ani karmaşıklığı nedeniyle dışarı çıkan sıra sıra görevlileri gösteriyordu, hepsi, Varoluşsal Hakimiyet Alemi’nin Yenidoğan Aşaması’nı aştıkları için Hakimiyetler’i güçle uğulduyordu!


Archon Basileus Lethith, Peçeli Alev Müjdecisi yanına gelip, tatlı bir zafer fısıldarken, soğuk bakışlarla ileriye baktı.


"Bir Tohum ile yaşadıkları sorun ne olursa olsun, bizim fethimiz için hiçbir önemi yok. Vacuous ve Vitalis çetelemize ekleyeceğimiz sıradakiler... Bir çağ daha geçtikten sonra fethetmeyi göze alabileceğimiz diğerlerini bir hayal edin? Mirasımız, Imperium içinde en çok saygı gören miraslar arasında yer alacak... öyle ki, en güçlü Kraliyet Basileus’u ile bile yan yana durabileceğiz!"


...!


Archon Basileus Lethith’in gözleri bir gülümsemeye dönüşürken, Kadın’ın Sözler’i, yakıcı hırslarının bir ipucunu gösteriyordu.


"Mmm, uydurdukları her ne sorun varsa hallettikten sonra, bu topraklar bizim olacak. Sadece Anaine ile ilgili küçük bir sorun var."


Anlaşmalar, onurlandırılmaları gerekirken, perde arkasında yapılmıştı.


Ancak ödül, başlangıcı ve sonu olan Varoluşsal bir Alan olduğunda, bunların hiçbirinin önemi olmayacaktı!


"Bundan sonra mazeret yok... Sadece zafer..."


Uzak diyarlara bakarken, gözleri, fetih ışığıyla parlıyordu!


Ve bu toprakların kendi içinde.


Archaeos Vitalis Pylos’un içinde.


Archon Basileus Al-Abalem, Basileus Anaine, onların Mirası’ndan gelen diğer Basileuslar ve altın saçlı Kraliyet Basileus Gözlemcisi, bu Uzay’ın Dokumalar’ı içinde belirirken, parlaklık ortaya çıktı!


Ve ortaya çıktıkları anda...


"...!"


Hakimiyetler’i, hayal bile edemeyecekleri bir manzarayla karşı karşıya kalmışlardı.


Yukarıdaki alev alev yanan beyaz gökyüzü paramparça olmuştu.


Aşağıda sakin bir cennet manzarası olan bulutlu yeryüzü, görkemli bir kale hiçliğe karışırken, paramparça olmuştu!


Onları çevreleyen Gerçeklik ve Cennet, sanki Gerçekten bir Varoluş Alan’ı içinde değillermiş gibi Varoluş Dokumalar’ına bile sahip değildi!


Al-Abalem’in bakışları,  son derece çirkindi çünkü neler olup, bittiğine dair bir anlık bir fikre sahip olsa da, bu kadar ilerlediğini bilmiyordu.


Bu oydu.


Fakat Extremity Kodeks’i ile hiçbir bağlantısı olmayan diğer Basileuslar ve Imperium Kraliyet Basileus Gözlemcisi bu durumla sadece yüzleşirken...


"NE?!"


Basileus Anaine’den başkasına ait olmayan bir Niyet yankılandı, Omni güzel yüz hatları, sanki kendisine çok yakın bir şeyi kaybetmiş gibi etrafına bakarken, bozulmuştu!


Diğer Basileuslar şaşkınlık içindeyken, Archon Basileus Al-Abalem ve Imperium Kraliyet Basileus Gözlemcisi Hakimiyetler’ini yaymış, Al-Abalem kendi Soyu’ndan geriye kalan tek bir Basileus’u ölüm ipinde gördüğünde, anında bulundukları konumdan kaybolmuştu.


Ve buna neden olan düşmanı göremese de... bir şey görebiliyordu.


BOOM!


Hakimiyeti’nin, bir diğerine çarptığını hissettiğinde, yere çakıldı, karşıdaki Hakimiyet bir anda dümdüz olup, hiçliğe karıştı. İşte  Al-Abalem bu kadar korkunçtu!


Bakışlar’ı, ağır bir bulutla doluydu ve ardından Mirası’ndan geriye kalan tek Basileus’u kavradı ve ciddi bir tonda sordu.


"Burada ne oldu?"


...!


Soru, kurtarılmanın verdiği rahatlama dalgalarını hisseden Basileus’u sarstı ve yine de gözleri sanki travma geçirmiş gibi titriyordu... sadece iki basit kelime söyleyebilmişti.


"Noah... Osmont!"


WAA!


Bu sözle, Archon Basileus Al-Abalem’in bakışlarının daha da kararmasına neden olurken, uzakta Basileus Anaine’in yüzü tamamen vahşi bir ifadeye bürünmüştü!


Imperium Kraliyet Basileus Gözlemcisi ise.... paramparça olmuş alevli gökyüzünün derinliklerinde belirdi ve devasa hayali beyaz bir Kodeks’in zar zor görülebilen görüntüsüne doğru uzandı.