Bölüm 3048: Delilik! II


Donup, kalanlar arasında İmperium Şövalye’si Akalusia ve Şövalye Palmino’nun Figürler’inin yanı sıra Archon Basileus Al-Abalem’in Yüzü de, görülebiliyordu.


Gözler’i, şu anda olanlara karşı duyduğu Mutlak İnançsızlığ’ın Işığı’na ihanet ediyor gibiydi, ancak Varoluşsal Extremity Otoriteler’i ne kadar mücadele ederse etsin, Psychros’un Dokumalar’ı sadece onun ve diğer tüm Teleios Aşama’sı Varoluşlar’ının etrafını daha da sıkılaştırmıştı!


Kaçmaları mümkün olmayacaktı.


Noah,.hepsine soğuk bir şekilde bakarken....


"Ben dönene kadar kıpırdamadan durun..."


...!


Imperium Lejyonlar’ının Hakimiyet’inin titremesine neden olan korkunç sözler yankılanmıştı, ikinci bir Terakozm Aşama’sı Varoluşu’nun Varoluş’unu sindiren Invictus Hakimiyet Kanatlar’ı daha da güçlenirken, Noah’ın Figür’ü, Mor bir ışık çizgisine dönüşmüştü, Dokumalar’ı bir kez daha sorarken  onlara seslenmişti!


"Kalan üç kişiden... Ölüm Olasılığ’ı Yüksek Olanlar’dan yollayabileceğimiz var mı?"


Denizyıldızı şeklindeki Omniversal Yağmacının Dokumalar’ını takip ederken, Varoluşsal Nedenselliğ’i değiştirmeye devam etmek istemişti ancak Invictus Hakimiyet Kanatlar’ı aracılığıyla ayırt etse bile... hiçbir şey yeşil renkte parlamamıştı!


Bu Varoluşlar için birçok Olası Uol arasında bir Ölüm olasılığı olabilirdi.


Ancak Olası Yollar’ın Tüm Dokumalar’ı, en yüksek Olasılık olma gerekliliklerini karşılamadığı için tamamen Ölümler’iyle dolu değildi.


Geriye kalan üç Terakozm Aşaması Varoluş’u da en güçlü olanlarıydı!


Sona, Dövüş Kralı Reperiel’in peşine düşmüştü ve zaman içinde, Ölüm Olasılığ’ı gereksinimleri karşılayana kadar artacaktı ve bu durum Noah’ın Rhynchactis’in Hayali Dokuması’nın kovaladığı mürekkep balığı benzeri Omniversal Yağma’cı ve Noah’ın kendisinin kovaladığı Denizyıldız’ı şeklindeki Omniversal Yağma’cı için de aynı olacaktı.


"Bekle..."


Ama Noah, bir an sonra olduğu yerde durmuştu.


Ya olursa, diye düşünmüştü 


Ve Niyeti’ni ve Dokumalar’ını değiştirirken, hemen harekete geçmişti!


Artık Denizyıldız’ı şeklindeki Omniversal Yağmacı’yı kovalamak yerine, kendisini Mürekkep Balığı şeklindeki Omniversal Yağmacı’nın kovalamacasına eklemek için yeni bir Amaç ve Niyet oluşturmuştu!


Ve...


HUUM!


Geri çekilen Mürekkep Balığ’ı benzeri Ominversal Yağmacı’nın görüntüsü anında önünde belirirken, Gözler’ine, anında yeşil bir renk yansımıştı!


"...!"


Yollarının pek çok olası Dokuma’sı arasında, Rhynchactis’in Hayali Dokuması’na ek olarak, Noah da, Kendisi’ni Kovalamacası’na eklendiği anda, Ölüm’ü en yüksek olasılığa ulaşmıştı!


Varoluşsal Nedenselliğ’i artık kafasına göre Çarpıtılabilir’di!


Bu... tamamen çılgıncaydı.


Noah, bir adım bile atmamıştı - sadece Niyeti’ni değiştirerek, bu Varoluş’un peşinden gideceğini söylemişti!


Ve bunu yaptığı anda, bu Gelecekteki Olası sonuçları değiştirmiş ve bu Varoluş için daha fazla Ölü Yol Dokuma’sı eklemişti ve bu nedenle...


"Varoluşsal Invictus Ölümler’i!"


...!


Noah, bir Kader çağırabilirdi.


Varoluşsal Nedenselliğ’i Çağırabilir ve öncülük ettiği Âlem’in getirdiği korkunç Omniversal Organ’ı aracılığıyla onu Çarpıtabilir’di!


Şu anda bile, Kalın Mor Işıktan daha da korkunç Dallar yayan ve tanınmak için Daha Büyük Omniversal Otoriteler’i çağıran bir Omniversal Organ’ı vardı!


[Soyulan Onur ve Şan sıradanlaşır, Süreçler’i, bir kez yerine oturduğunda inkar edilemez.


Varoluş’un Sonlar’ına, Extremityler’in başlangıçlarına kadar, hiç görülmemiş bir öncü yükselir!]


Kendi Kehanet’i, bunu önceden haber vermişti.


Ve şimdi, hafifçe seslenirken, bunu yerine getiriyor gibi görünüyordu.


"Quintessence Iron Maiden."


Noah’ın sadece Niyeti’ni değiştirerek, Nedenselliği’ni değiştirdiği Varoluş için yeni bir Ölüm çağrısı yapmıştı.


Bulanıklık Yuvası’ndan çok uzakta.


Omniversal Otorite’nin dalgasına binmiş gibi görünen Terakozm Aşaması’ndaki bir Varoluş’un Ölçülemez Hızı’ndan Uzay Ve Zaman uğulduyordu.


Mürekkep Balığı’na benzeyen Gövdesi’nin altındaki uzantıları döndürücü gibi dönerken, arkasından yaklaşan korkunç bir Varoluş’u Aurası’nı hissedebiliyordu!


Ancak bu Omniversal Yağma’cı, Hakimiyet’i daha da Hızlı Yanarken, Olası kaçış Yollar’ının ipuçlarını hissetmişti.


Kaçabilirdi.


Kaçabilir-...


HUK!


Omniversal Otorite’nin Karmaşık Dokumalar’ının Dallar’ında ilerleyen Figür’ü, olabilecek en korkunç şekilde durdurulmuştu - yukarı doğru zorla çekilirken, Kafası’nı delen Kancalı uzun bir Zincir belirmişti!


Yukarıdaki boşlukta, Kancalı Zincir, iç bölmelerini dolduran sivri uçları ve geniş açık kapılarıyla demir bir kutuya benzeyen devasa bir yapının içine doğru çekiliyordu.


Bu Yapı’nın üzerinde, daha önce iki Terakozm Aşama’sı Varoluş’unu öldürmüş olan Adam’ın Yüz’ü görülebiliyordu; Gözler’inden, Burnu’ndan ve Ağzı’ndan Renksiz Alevler çıkarken, Omni bir Güzelliğ’i çarpık ve öfkeli görünüyordu!


Mürekkep Balığı’na benzeyen Omniversal Figür’ü ne kadar çırpınırsa çırpınsın uzun Zincir tarafından içine çekilirken, korkunç Demir Kutu’nun üzerindeki sivri uçların da, ateşli renksiz alevlerle yanmasına neden olmuştu!


SQUELCH!


Quintessential Iron Maiden’a vardığı anda, Vücudu’na binlerce çivi saplanmıştı, devasa kızıl Gözler’i şok ve acı içinde titriyordu, dakikalar sonra bu Gözler, açılan Çivili Demir Kapılar’ı görmüştü... Alevli Çiviler’i, Vücudu’nun her yerine doğru yönlendirilirken, hızla yaklaşıyordu!


CLANG!


Devasa Çivili Kapılar, Quintessential Iron Maiden’in içinden, siyah ve altın rengi kan Nehirler gibi fışkırırken, bir kez kendilerini kapatmıştı, Kapılar, bir an sonra açılarak, Mürekkep Balığı’na benzeyen Omniversal Yağmacı’nın parçalanmış yüzünü göstermişti...


CLANG! CLANG! CLANG!


Terakozm Aşaması’ndaki bir Varoluş’un şişlenmesinin ardından,  yaşananlar tarif edilemeyecek kadar kanlıydı.


Öte yandan, Parçalanmış Hakimiyet’i ve Varoluş’u, sürekli olarak dışarı sızıyor ve Omniveres’nin Kıvrımlar’ında kaybolurken, hepsi, tek bir Varoluş’a geri dönüyordu.


Dehşet verici sözler söylerken, Gözler’inden harikulade ipuçları akan bir Varoluş’a geri dönüyordu.


"Sadece iki tane daha..."


...!


Sadece iki tane daha!


Beş Terakozm Varoluş’undan Üç’ü, bu harikulade Olay’ı tamamlama zamanı geldiğinde, onun tarafından yok edilmişti bile!