Bölüm 3256: Lekeli! V


Komuta Koruyucusu Valeria, bu Obsidyen Parlaklığı’nın derinliklerine doğru ilerlerken, ilk Ateş eden Varoluş olmuştu; Vücudun’ndaki Tüyler anında uzayarak, kendisine doğru ilerleyen Milyonlarca Mızrağ’a dönüşürken, karşısında iki devasa Varoluş Azrail duruyordu.


Ve yine de...


Gözler’i sadece Işıltı’yla Parlıyor’du.


Derinlikler’inde Varoluş’un Sınırsız Dokumalar’ı bir anda kabardı, Varoluş Azrailler’i ile aynı Büyüklükte dönen iki Altın Tekerlek oluştu, tek bir Dönüş’le Parıltılar’ı Akıl Almaz bir ihtişamla parladı...


RIIP!


Varoluş Diskler’i gibi ileri fırladılar ve devasa Varoluş Azrailler’ini ikiye böldüler, Outerversal Otorite’nin tek bir Filiz’i bile ona Dokunmaz’ken, O’nun Figür’ü hiç utanmadan aralarından geçmişti. 


Savitar’ı aramaya gitmişti. 


Ve onunla birlikte gelenler...


SAA!


Şok edici Hızlar’da hareket eden ve Varoluş Azrailler’inin yanıp, sönen Milyonlarca Obsidyen Işığı’yla karşı karşıya kalmışlardı. 


Koruyucu Acteon, Silahı’nı daha sıkı Kavra’dı ve Altın Parlaklığ’ı bir haykırışla birlikte etrafını sardı.


"Bağımsız Devletler için!"


...!


Kanlı bir Balta savrulurken, Obsidyen bir Azrail parıltısı itilerek, uzaklaştırıldı. Diğer iki Kraliyet Varoluşsal Omniversal Simian Koruyucusu da güçlü Varoluşlar’ıyla ilerlerken, kaçabildikleri kadar çok Varoluş Azraili’nden kaçmaya ve onları yok etmeye çalıştı!


Bir de Noah vardı.


O, henüz bir hamle yapmamıştı.


İlki’nin Kürk’lü Uzuvlar’ı Göğsü’nde Mızrak gibi belirirken, o anda bile hiçbir şey yapmamıştı. 


Lucretia, bir sonraki andaki Yıkım’ı görmemek için neredeyse Gözler’ini kapatıyordu.


Ama...


SAA!


Sanki hiç Var Olmamış gibi. Hiçbir çarpma noktası yoktu ve Varoluş Azraili’nin Beden’i sanki gerçek değilmiş gibi onun Figürü’nün içinden geçmişti! 


SAA! SAA!


Diğer bir düzine Azrail de aynı şekilde ona çarpmaya çalıştı ve aynı şey tekrarlandı; Şok edici bir şekilde, Saldırılar sanki gerçekten Var Olmamış gibi Bedeni’nden geçmişti. 


...!


Sanki bir şeyi doğrulamış gibi Gözler’i ardına kadar açılmıştı. 


Sesi’ni yükseltip, gülerken, gülümsemesi derindi.


"Bana Dokunamaz’sın bile."


Gücü’nün Seviye’si.


Ulaştığı yer.


Bunu yavaş yavaş tespit ediyordu ve şu anda, kaygısız tavrı ve kahkahası, on binlerce Varoluş Azraili’nin kendileriyle alay edildiğini ve meydan okunduğunu hissetmesiyle, bir kakofoni Sesi’ne neden olmuştu. 


Her yönden Noah’a doğru gelmek için Obsidyen Işık Parıltılar’ına dönüştüler.


Ve fevkalade bir şekilde...


SAA! SAA! SAA!


Hepsi, onun içinden geçmişti. 


Gülümserken, Kollar’ını iki yana açmıştı.


"Muhteşem."


Ses’i manyetikti.


Arkasında, Renksiz Beyaz ve Siyah Kanatlar açılmıştı. 


Kendisi’ni hedef alan on binlerce Varoluş Azraili’ni ve arka planda vızıldayan, Savaş’a katılmaya hazır Yüz Binlercesi’ni hissetmişti. 


Hepsi’ni, sanki Uzay’da sürekli hareket eden ve birbirleriyle etkileşime giren Küçük Parçacıklar gibi görüyordu.


Onunla Etkileşim’e giriyorlardı.


Ama Dalga Boylar’ı ona asla ulaşamazdı.


Onlar, Varoluş’un Tamamen Farklı bir Seviyesindeydiler!


Onun Dalga Boylar’ı ise... Hepsi’ne kesin olarak ulaşabiliyordu.


Invictus Maximus Organ’ı. 


Ve Noah, Dudaklar’ını Akıl Almaz bir Zorbalık ve Asalet’le açmıştı. 


"Ölüm."


...!


Kanatlar’ından, merkezinde Kendisi’nin bulunduğu dairesel bir dalga yayılmıştı. 


O kadar Hızlı’ydı ki, Göz Açıp kapayıncaya kadar çevresindeki binlerce mili kaplamıştı. 


Bu Parlaklık Dalgası tarafından kaplanan Hızlı Obsidyen Işık Parlamalar’ı durmuştu. 


Ve bir an sonra...


POOF!


Vücutlar’ı, Yıldız Obsidyen Parçacıklar’ından oluşan Bulutlar’a dönüşmüştü! 


En yakınlarındaki On Binlerce Varoluş Azraili’nin hepsi!


Noah’ın bir sonraki anda Hepsi’ni kendisine doğru çağırmasıyla her biri, hiç şaşmadan, Obsidyen Parçacık Bulutlar’ına dönüşmüştü; Bu Bulutlar Kanatlar’ının içine çekimek için Siyah Işık Akımlar’ına dönüşmüştü. 


>Outerversal İniş Varoluş Sisteminiz’in Değer’i 44 arttı.>


>Varoluş’un Outerversal İniş Sisteminiz’in Değer’i 68 arttı.>


>Outerversal İnis Sisteminiz’in Değeri...>


Koruyucu Lucretia kuşkuyla Noah’a bakarken, her yerde ağır bir sessizlik hüküm sürerken, komutlar gelip, geçmişti 


Koruyucu Actaeon, şok içinde Sesi’ni yükseltirken, üç Kraliyet Varoluşsal Omniversal Simian Koruyucu’su soğuk Nefesler almıştı. 


"Bu da ne, çaylak?! Bizden bir şey mi saklıyordun?"


Ondan, Omniversal Aşama’ya yaklaşıyor gibi görünen bir Güç Seviye’si vızıldamıştı. 


Koruyucu Actaeon’un Sözler’inden sonra bile dizginlenemez görünüyordu, Komuta Koruyucusu Valeria’nın kaybolduğu yöne doğru ilerlerken, Kanatlar’ı parıltıyla çırpınıyordu.


WU!


Çevrede’ki Binler’ce Varoluş Azraili’nden oluşan Bulutlar, her yönden herkesten çok Npah’a doğru akın ederken, daha da tedirgin görünüyordu.


Yine de, Binlerce’si ona doğru Kümelendikten sonra, Kanatlar’ı titreşirken, Hepsi Vücudu’nun içinden geçti ve etrafındaki Varoluş Azrailler’i kümesi, Kanatlar’ının içine çekilen Yıldız Obsidyen Bulut Demetler’ine dönüşerek, patladı!


Bu, Yıkıcı bir Güç Sahnesi’ydi.


Yarı Lekeli Omniverse’nin derinliklerine doğru ilerlerken, Karanlık Madde Çekirdeği’nin zonklaması uzaklarda baştan çıkarıcı bir Işık yayıyor gibi görünürken, son derece Dehşet Verici Güc’ün Gürleyen Çarpışmalar’ını hissederken, Diğerler’ini şok içinde bırakmıştı. 


Bunlar, bir Omniversal Varoluş ile bir Outerversal Morphon’un çarpışmalarından başka ne olabilirdi ki?


Orada, Işık Yıllar’ı uzakta, sadece Olasılıklar’da gözlemlediği bir Sahne Kendi’ni göstermişti. 


Üzerinden Sayısız Uzuv Yükselen devasa bir İskelet Figür’ü.


Yuvalar’ında Korkunç Alevler yanarken, çevresinde, yüzlerce tükenmiş paramparça Varoluş Alan’ı yatıyordu!


Obsidyen Işıltısı’ndan oluşan Denizler etrafında dalgalanırken, bu Denizler’den Karanlık Madde’yle dolu Milyonlarca Dokunaç Varoluş’a geçmişti. 


"Ben, Yürüyenim."


WAA!


"Senin gibi cılız bir şey gerçekten benim bir parçamı hedef almaya cüret mi etti?"


Yoğun bir Güç ve Heybet’le Damlayan bir Ses.


Derin bir Kadimlik ve Nefret’le doluydu!


Bu Ses, Outerversal Morphon Savitar’dan geliyordu ve O’nun önünde, Komuta Koruyucusu Valeria’nın Küçük Figür’ü soğuk bir şekilde öne doğru bakıyordu!