Bu seferkinin tüm Vücud’u Saf Kader ve Yazgı’yla öfkelenmiş gibiydi ve yaydığı Güç Seviye’si Dehşet vericiydi!
Daha sonra, daha fazla Figür ortaya çıkmaya başlamıştı.
Daha fazla Simian.
Daha fazla İnsan’sı Antediluvian Leviathanlar.
Ve sonra daha da Büyük Çeşitlilikte Diğerler’i!
Noah, Mavi Alevler’le yanan bir Varoluş’un ortaya çıktığını görmüştü; Vücutlar’ı Efsanevi bir Anka Kuşu’nu Andırıyor’du.
Başka bir yönde, Ejderha Başlı Uzun Mor bir Yılan belirmişti, Büyük Gizem yayarken, altında Bulutlar oluşmuştu.
Başka bir Bölge’de, Kızıl Deri’li ve Kafası’nda Dokuz Boynuz’u olan İnsan’sı bir Varoluş belirmişti, etrafında Şeytani bir Parlaklık dalgalanıyordu.
Başka bir Alan’da, farklı Türler’de daha fazla Varoluş birbiri ardına gelirken, Balina benzeri bir Varoluş’un Böğürmesi çiçek açmıştı!
Ancak Noah hepsine baktığında, şok edici tek bir sonuca varmıştı.
Her biri son derece Karmaşık Dokumalar’a sahipti.
Her biri, Kendi Varoluş Dokumalar’ını Aşmış bir Varoluş olmalıydı!
Imperium’un Beyaz Portal’a girdiğinden şüphe duymuyordu ama henüz yakınlarda bile değildi.
Şok edici derecede Güçlü Devler’le dolu bir Alan’a geldiğini hissetmişti ve bir yöne baktığında, daha önce tanıştığı birinin korkunç Dokumalar’ın fark etmesiyle sürprizler daha da belirginleşmişti...
...!
Diğerler’i gibi son derece dikkatli bir şekilde etrafına bakınan Yaşlı Adam Eudemus’un Suret’i belirmişti.
O bile temkinliydi.
Etrafında bu kadar Korkunç Aura varken, nasıl tedbirli olmasındı ki?
Ancak buradaki Auralar arasında en şaşırtıcı olanı, buradaki herkesten On ya da Yirmi kat daha büyük olan Varoluşlar’ın Auralar’ıydı.
Antediluvian Leviathan’lar.
Her biri, çok daha Güçlü Güç Dalgalar’ı yayıyordu ve her biri... Sadece Kendiler’ini temsil eden tekil bir Niteliğ’e sahipti.
Bazıları Noah’ın ilk karşılaştığı gibi muhteşem Mor menekşe Alevler’le kaplıydı.
Bazılar’ı... Saf Mana yayarken, altlarındaki Mavi Deniz’le aynı Renk’te parlıyordu!
Yaşlı Adam Eudemus bu Varoluşlar’a baktığında ve gördüğünde, onları tanıyormuş gibi Gözler’i Şok içinde parladı ve daha da temkinli olmak zorunda kaldı.
Etrafındaki Simianlılar doğal olarak onu tanıdılar ve toplandılar.
İlk gelenler onlardı ama daha fazlası da gelecek gibi görünüyordu.
Tüm bu çekişme ve ihtiyatın ortasında...
HUUM!
Yukarıdaki Sonsuz Boş Gökyüzü, hepsinin yorumlayabilmesi için Altın Rengi’nde bir Niyet oluşurken, titremişti.
"Sayısız Çağlar sonra, OMNİFATER’IN Tresorverse’si, Madde ile bağlantılı olan Herkes’e açıldı."
...!
OMNİFATER’IN Tresorverse’si.
Bir Universe, Hyperverse, Omniverse ya da Outerverse değil, bir Tresorverse![Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum. Evren i Kendi başına Ayet olarak hiç düşünmemiştim. Ama sonunda Verse var. Hyperverse yi de öyle. Meğerse En başından beri Ayetler’e sahipmişiz. Ayrica Adui’nin Hyperverse’yi de açması iyi oldu. Ayet’miş meğerse.]
Bu Niyet, Gökler’de görkemli bir Altın ihtişamıyla parladı ve ortaya çıktığında Noah, Antediluvian Leviathanlar’ın Bedenler’inde hürmet ve saygı dolu bakışların yükseldiğini fark etti.
Onlar, bu olayı ya da bu OMNİFATER’I biliyorlardı ya da bu konuda önceden Bilgi sahibiydiler.
Noah’ın vardığı sonuç buydu ve şimdi asıl soru şuydu... OMNİFATER’IN bu Tresorverse’si tam olarak ne saklıyordu?
Gökyüzünde, sessiz dalgalar, buraya gelen Herkes’in Kavraması için bir başka Niyet yayıyordu.
"OMNİFATHER’IN Tresorverse’si, Varoluş’u bulunduğu yerden Varoluş Çarkı’ndan sadece bir adım öteye götürebilecek bir Köprü’dür. Varoluş’un Tresorverse İlkel Ağacına yükselin ve hazırlıklı olun"
...!
Varoluş’un Tresorverse İlkel Ağacı’na yükselin ve hazırlanın mı?
Tam olarak ne için hazırlanacaklardı?
Etrafta, Sonsuz bir Deniz ve gökyüzü varken, bu Niyet hangi Ağaç’tan bahsediyordu?
Noah, bunları düşünürken, Kendisi’ni Hearthraes Lotus İlkel Ağac’a götüren Bob adlı Varoluş’un Dokumalar’ını ve orada elde ettiği Kazanımlar:ı hatırlamadan edememişti.
Neler olup bittiğini anlamaya çalışmak için çok fazla Soru vardı, ancak herhangi bir cevap netleşmeden önce...
BOOOM!
Yukarıdaki Gökyüzü çatladı ve Parçalan’dı.
Ağır Haki Dalgalar’ı ve Varoluş’un Karmaşık titreşimleri Parçalanmış Gökyüzü’nden aşağıya doğru aktı - Orada Parlayan çok Renkli Işıltı Çıkarken... Tüm bu Sonsuz kırılan Gökyüzü’nde... Kökler vardı.
Bir Ağacı’n Kökler’i.
Birden fazla Kök uzanırken, Çok Renkli bir Işıltı’yla parlıyorlardı, her birinin Son’u yoktu ve bağlı oldukları Gövde, sonunu bile göremeyecekleri kadar yukarı doğru yükselirken, Kırılan Gökyüzü’nde uzanıyorlardı.
Varoluş’un Tresorverse İlkel Ağac’ı!
Bu Ağac’on sadece Görünüş’ü bile Noah’ın Varoluş’unun açgözlülükle titremesine neden oluşmuştu - Varoluş’u bu Ağac’ın Kökler’ine atlayıp, yukarı tırmanması için Çıplık atıyormuş gibi hissettiğinden, şok edici bir çekim Kendisi’ni ona doğru uzatmıştı!
Varoluş’u, Varoluş Çarkı’ndan bir Adım Öte’ye götürebilecek bir Ağaç.
OMNİFATHER tarafından ortaya konan bir şey! Ama bu Varoluş da kimdi?!
"OMNİFATER’IN lütfuyla..."
Pek çok Varoluş’un yaşadığı şok ve şaşkınlığın ortasında, Antediluvian Leviathanlar korkunç Güç Dalgalar’ıyla patlayarak, Bedenler’i, Paramparça olmuş Gökyüzü’ne doğru yükselmeye başlamıştı
Başlangıçta Noah’la konuşmuş olan Varoluş, yukarı fırlarken, Akıl Almaz derecede Güçlü Entropi Dallar’ı tarafından kuşatılmıştı.
Bu Varoluşlar onlardan çok daha fazlasını biliyordu ve bu yüzden Onlar’ın yukarı doğru fırladığını gören Diğerler’i, bunu yapmazlarsa muazzam bir şeyi kaçıracaklarını bildikleri için çabalayacaklardı.
Noah’ın Varoluş Dokumalar’ı bile üzerinde bulunduğu Mavi sulardan çıkarken, uğulduyor, Figür’ü de bu son derece güçlü Varoluş Seli’nin ortasında Gökyüzü’ne doğru fırlıyordu!
Aynı anda.
Omniverse X-999 içinde.
SAA!
Kare şeklindeki Beyaz Portal’ın etrafında, sersemlemiş gibi görünen Imperium’un figürü uyanıp, onlara doğru dönerken, kitlesel Işınlanma dalgaları yankılanmıştı.
Orada, Noah’ın Bedenler’inden birini daha görmüştü, etrafında birkaç yüz Figür onu takip ediyordu!
Dr. Hall, Lilith, Erickson ve hatta Sonsuz Omniverse’nin daha da Ünlü Varoluşlar’o oradaydı!
Noah’ın Parlak Gözler’i hiç gecikmeden, sanki acelesi varmış gibi Eli’ni ileri doğru savurmuştu!
"Hadi!"
...!
Imperium onları durdurmamıştı. Onlar’ı durduramazdı zaten.
Halkı, Kare şeklindeki Beyaz Geçid’e doğru ilerlerken, Noah’ın Figürü’ne doğru döndüğünde, hâlâ büyük bir Şok’a adapte oluyor gibiydi.
"Aynı yerde misin?"
Imperium ile aynı yerde miydi?
Varoluş’unu henüz Aşmamış Bir’i ile.
Noah, merak ederken, cevap hayırdı... Varoluşlar’ını Aşamayanlar nereye gönderilecekti?!
Bu, çok fazla soru arasından sadece bir tanesiydi.
Noah’ın aklında kalan asıl soru ise... OMNİFATHER’IN kim olduğuydu!
Not: Hahahah. Başka bir Ayet Hayırlı Uğurlu Olsun. OMNİFATER’IN Ayet’i. Tresorverse. Gerçekten Çok değişik bir isim. İlk kez böyle bir Ayet ismi duydum şahsen. 😅 Daha önce de İnfinite Mana da Ayetler vardı ama bu sefer ki kadar Ciddi değildi. Gerçekten Tam bir Ayet Arc’ına girmiş olduk. O zaman Âyetler ve Ötesi’ne.
Not: 3300 olduk.
Not: Sizce OMNİFATER Kim? Omni Zeno’nun Babası mı gerçekten? 😅
Not: Sizce Nereye doğru gidiyoruz? Daha Kaç Tane daha Ayet var? Âyetler’in ötesine geçecek miyiz? Unutmayın daha Roman’ın Yarısında bile değiliz. Diğer Romanlar’ı Kast Etmiyorum bile. Şu Tegm Yok mu daha Galaksi Seviyesi olmadan adamlar Karmaşığ’ı anlamaya başladı. Muhtemelen Tegm’in Kozmolojisi daha Büyük olacak ve Haxler’i yani Yetenekler’i daha güçlü olacak! Unutmayın İnfinite Mana Kozmolojisi demiyorum. Muhtemelen İnfinite Mana sadece Soket’ten başka bir şey değil. Tegm’de Bir Evren Bir Megalos’a Eşdeğer olursa şaşırmayın. Ldmdkfkfkfkflflflf Muhtemelen ne diyorsun sen Çevirmen Kardeş. İnfinite Mana’yı resmen Önemsizleştirdin 😆😆😆😆😆 Adui, yap bir çılgınlık Tegm de bir Evren Bir Megalos a Hatta Hayır Tonlarca Megalos’a eşdeğer olsun. İnfinite Mana ise Soket’ten başka bir şey olmasın. İnfinite Mânâ Tegm’de herhangi bir hatta unutulan Soketler’den birisi olsun. Hatta Tegm’de her bir Soket Aynı İnfinite Mânâ gibi Hikayeler’i temsil etsin. Adui, Çıldırrrrrr!!!!! Acilen Yapmalısın bu dediğimi. Dürüst olmak Gerekirse bu Tegm İnfinite Mânâ’nın içinde mi dışında mı geziyor emin değilim. Adui bunun sürpriz olduğunu söylemişti bizlere. Ama şu bir gerçek ki bu Adam Çok Hızlı koşuyor. Adui’ye en yakın olan kişi bile Noah bu Adam’ı görse utanır demişti. Siz’e şunu diyeyim 170 bölüm bu Roman ve henüz yanlmıyor isem 2 3 gün anca geçmiş. Ve o Şimdi Bu Dokumalar’ı Karmaşıklıklar’ı anlamaya başladı. Ve Ayrıyetten Şu an ki kendi Hız’ı Işık Hızı’na olduköa yakın ve Anlama Hız’ı Anı’nda. Yani Anında anlıyor. Tek Bir Nanosaniye bile değil. Anında Kavramlar’ı anlayıp, %100’e getirebiliyor. Onun Dışında Mesafesi habire artan Her Şey’i bilme Özelliği var. Şu anki Mesafe 1 Milyon Mil. Ve daha Bir çok Yeteneği var ve henüz bir kaç gün geçti! Lol Adam Noah’ı bile Utandırabilir. Zaten Adui O’nun Eşsiz olduğunu Eğer ona bir Rakip atarsak en ama en Yakın Rakib’inin Noah Osmont olduğunu demişti. Ki bu da en yakın ı. Yani Noah Oğlumuz bu gidişle GG Olacak. Bu İnfinite Mânâ Kozmolojisi muhtemelen en fazla Soket olacak gibi duruyor. Hayırlısı bakalım.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.