"Hem kendini bir şey sanma! Kim seni istiyormuş ki? Bir bak hele şu göğsündeki zavallı çamaşır tahtasına, gram birinin ilgisini çekmiyor ha!" diye tepeden bakarak Alice’in gururunu yerle bir etti Merlin.
“Se-sen... sen ne dedin öyle?!” Alice’in yüzü bir anda kıpkırmızı kesildi, utanç ve öfke içinde titremeye başladı. Hayatında en nefret ettiği şey, birinin onu “düz göğüslü” diye alaya almasıydı.
“Bu yakışıklı yüz nice kadınlar gördü, ama senin gibi bir tahta parçasına kalmadı yani!” diye parmağıyla onu göstererek şeytani bir gülüş sergiledi. “Sahi sen ne sandın ki? O dümdüz göğüslerinle beni cezbedebileceğini mi düşündün? Hadi ordan! Onlarla olsa olsa çamaşır yıkanır ya da savaşta tuğla gibi fırlatılır! Vallahi dokunsam kaburga sayarım!”
“Ki-kim demiş benim bir çamaşır tahtası olduğumu ha?! Ben gayet... şeyim! Sadece mitril zırh giydiğim için öyle görünüyor!” Alice, utançtan yerin dibine geçse de bir şekilde bahane üretmeye çalıştı. Ne olursa olsun, asla düz göğüslü olduğunu kabul etmeyecekti.
“Tabi ya, mitril zırh bahanesine mi kaldın şimdi? İyice komik oluyorsun, bence o göğüsler adına git bir özür dile atalarından!”
“Yalan söylemiyorum! Ayrıca sen ne ara gördün de konuşuyorsun, ha?! Benim göğüslerim sandığından daha büyük aslında, tamam mı?!” diye dişlerini sıkarak bağırdı Alice. Sanki birisi kılıcını alıp kalbine saplamış gibi canı yanıyordu. Onu öldürseler bu kadar zoruna gitmezdi.
Merlin saçını başını yolacak gibi oldu. “Bu kadar da inat edilmez ki! Aptalın teki bile senin dümdüz olduğunu anlar be!”
“Şey... bu arada, üstündeki zırh erkekler için yapılmış değil mi?” diye sordu Merlin, Alice’in göğsüne kısa bir bakış atarak.
“Öyleyse ne olmuş?! Sana ne bundan?!” Alice, Merlin’i gördükçe sinirlenmeye başlıyordu.
“Bayağı üstüne oturmuş ama...” Merlin gülmemek için kendini zor tutsa da son darbeyi indirdi: “Şey, göğüs kısmının üstüne tam oturduğunu söylemek istedim.”
“Fena sayılmaz yani...” Alice henüz ima ettiği şeyi tam anlamamıştı.
“Salak! Demek istediğim, senin çamaşır tahtası gibi dümdüz olduğun! Eğer gerçekten büyük olsaydı, o zırh seni çoktan ezip geçmişti! Hahahaha!” Merlin kahkahalara boğuldu. O gülüş, Alice’in gururunu bin parçaya böldü. “O tahta parçasıyla bana cazip geleceğini mi sandın?! Tövbe tövbe! Bu ne cüret ya?!”
Alice’in yüzü olgun bir elma gibi kıpkırmızı olmuştu. Utancını gizlemek için hemen konuyu değiştirdi:
“Madem bana o gözle bakmıyorsun, peki neden beni yakaladın o zaman?!”
“Orkney Boğazı’nı geçeceğiz! Ve Büyük Britanya topraklarına ayak basacağız!”
“İmkânsız!” Alice düşünmeden itiraz etti.
Haçlı Seferi ordusu Bristol Limanı’ndan yola çıktığında, yüzlerce asker sıralanıp kürek çekmişti. Hızlarını artırmak için rüzgâr büyüsü kullanmalarına rağmen, Orkney Boğazı’nı geçmek bir gün bir gece sürmüştü.
Üstelik bu hızın bir nedeni daha vardı: Deniz canavarlarının saldırısına uğramamışlardı. Bunun sebebi de gemilerin altına sürülen ejderha dışkısıydı. Bu koku, pek çok deniz yaratığını uzak tutuyordu.
İşte bu yüzden Alice, Merlin’in iki kişiyle o boğazı geçemeyeceğinden emindi. Hadi diyelim ki kürek çekerek kıyıya ulaşmayı başardılar, ama karşılarına bir deniz yaratığı çıktığı anda işleri biterdi. O canavarlar, denizin dibinde neredeyse yenilmezdi; kutsal seviyedeki savaşçılar bile onlara karşı zorlanıyordu.
“İmkânsız mı dedin?” Merlin kaşlarını çatıp bir an düşündü. Boğazı geçmek düşündüğünden zor olabilirdi.
Alice bir an duraksadı. İkisi de bu lanetli bataklıktan kurtulmak istiyordu. Üstelik Merlin’in ona kötü bir şey yapacağı da yok gibiydi. Belki de iş birliği yapmak en mantıklısıydı. Hatta bu sayede o da deniz yaratıklarından sağ çıkabilirdi.
“Orkney Boğazı çok geniştir. İkimiz sırayla kürek çeksek bile, yolda gücümüz tükenir,” dedi Alice, artık iş birliği yapmaya karar vermiş bir şekilde.
Merlin derin bir nefes aldı, sonra hafifçe başını salladı. Ciddi bir ifadeyle konuştu:
“Sanırım bir şeyi yanlış anladın, Çamaşır Tahtası Hanım...”
“Ne demek istiyorsun?” diye sordu Alice kaşlarını çatarak.
“Yalnızca sen kürek çekeceksin.”
“Ne?!”
“Ben ise sadece denizin rüzgârına karşı havalı havalı poz vereceğim…”
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.