Bölüm 3534: Ateşli Kargaşa! II


Mavi.


Tarafsız Gözcüler - Yüzsüz Yaşam Formlar’ı Bu Parıltı’yı sadece içlerinden devasa bir Dünya Devi formuna bürünen önde geleni böğürürken, gördü - Düzinelerce Karanlık Kule ondan Patla’dı - Parçalanmış Omniverseler de ondan ve diğerlerinden bir Karmaşıklık Fırtınası’na dönüşmeye başladı!


"İstihbarat O’nun Büyük Kaynak Karmaşıklığı’nda oturan en güçlülerden biri olduğunu söylüyor! Dikkatli olun!"


...!


O’nun Sözler’i üzerine Mavi Cüppeli Kadın Kaşlar’ını kaldırdı, Gözler’i Serulean Karmaşıklığı’yla titreşirken, Ses’i yankılandı.


"Bilgiler’iniz biraz eski görünüyor. Bu tür Dokumalar’ı ne kadar eskiden edindiğinizi bilmiyorum ama size şimdiden söyleyeyim, ben sizin belirttiğiniz gibi Büyük Kaynak Karmaşıklığı’nda oturan Daha Güçlü Varoluşlar’dan biri değilim. Ben, Bu Sahnede’ki En Güçlü Varoluş’um ve bu tartışılmaz. Hepiniz Bunun Tadı’na bakacaksınız."


WUU!


Sözler’inin ardından, her biri Akıl Almaz Derece’de güçlü ve keskin görünen Mavi Sicimler Milyonlarca kez fışkırarak, yakındaki tüm Kaynak Karmaşıklığ’ı Varoluşlar’ına doğru fırladı.


Düşmanlar’ı olarak oturanlar arasında Büyük Kaynak Varoluşlar’ı ve birçok Küçük Kaynak Varoluş’u vardı ve yine de Hepsi’yle savaşmak için geride kaldı!


O, Gözcüler’in bile bilmediği Eşsiz bir Kimliğ’e sahip biriydi.


O, Mysara’ydı.


"Kyanos... Ortalığ’ı kasıp, kavuruyor."


Mavi Sicimler Anın’da Korkunç Serulean Alevler’le yanarken, Her Biri’nin Arasında bir şekilde yoğun, Anlaşılmaz Uçsuz Bucaksız Denizler de çiçek açarken, Kaynağı’na Seslen’di.


Ancak tek bir Sicim bile bir Yüzsüz Yaşam Formu ile temas ettiği anda, Vücutlar’ı neredeyse Siyah Perde’yi yırtacak kadar derin bir darbeyle karşı karşıya kalmıştı. Ve Düzinelerce ve Yüzler’ce Sicim tek bir Küçük Kaynak Yüzsüz Yaşam Formu’na çarptığında...


RIIP!


Siyah bir Örtü tamamen yırtıldı ve içinde kıpırdayan Obsidyen bir Tiksinti Kütle’si kükredi, ancak Milyonlarca Varoluş Rün’ü ile dolu Alçalan Alevler’le karşılaştı.


Mysara, Gözler’ini kapatırken, Kara Kütle Acı ve Dehşet içinde haykırdı.


"Hadi ama, bu sadece başlangıç..."


Wheelomachy Sarayı’nda Korkunç bir Savaş patlak verdiğinde, Kaynağ’ı daha da patlamıştı.


Ancak Kaos ve Düzensizliğ’in Ateş’li bir Görüntüsü’nü yayan tek yer burası değildi.


Wheelomachy’nin diğer birçok Sarayı’nın içinde, Söndürülemeyen Alevler’le Yazı’lı sahne, yukarıdaki Sözler’le birlikte herkese gösterilmişti, zaten titrek olan bir Hile daha fazla tutulamadı, Savaşlar tam anlamıyla patlak verdi!


Yüzü Olmayan Yaşam Formlar’ına sahip Gözetmenler diğer Gözetmenler’le karşı karşıya geldikçe, Wheelomachy çalkalanmaya başladı, Varoluş’un bu Frekansı’nda çiçek açan böyle bir savaş şüphesiz çok yakında Varoluş’un diğer Frekanslar’ına da yayılacaktı.


Varoluş’un Dokumalar’ı uçsuz bucaksız ve bitmez tükenmezdi. Yaşam Formlar’ının Sayı’sı ise çok daha fazlaydı.


Ortaya çıkabilecek olası Kaos’un Miktar’ı... Basitçe tahmin edilemezdi!


Bu Varoluş Dokumalar’ı arasında, Mavi Cüppeli bir Kadın olan Mysara’nın Beden’i, Varoluş’un Dokusu’nu içinde tutuyormuş gibi görünen son derece sıkı ve karmaşık Dokumalar’ı geçiyordu - Etrafındaki her şey Karanlık’la doluydu.


Aslında bir Frekans’tan çıkıp, diğerine giriyordu, Elin’de Mavi bir Su Damlası rehber olarak Işıl Işıl Parlıyor ve O’nunla konuşuyordu.


"Harekete geçmeden önce Düşmanlar’ın Eller’ini göstermelerini bekleme Doktrini’ni uyguladık. Daha fazla Kaos Çark’ın Akışı’nı lekelemeden önce Hamlemiz’i yapmamız için şu An’ın fazlasıyla yeterli olduğuna inanıyorum."


...!


Bir Su Damlası’yla konuştu.


Ve içinden Kadim bir Ses cevap olarak yankılandı.


"Geri dön, dikkat edilmesi gereken pek çok yer var.


Ses ne kabul etti ne de karşı çıktı.


Ama Mysara ilerlemeye devam ederken, ne yapılması gerektiğini biliyordu.


Uzun çağlar sonra Evi’ne dönüyordu.


Mavi Kıyafeti’nin ve Akkor Hâlinde’ki Mavi Işıltısı’nın etrafında, Şarkı Söyleyenler’den başkasına Ait Olmayan ağır ama Karmaşık Altın Alevler hissediliyordu.


Bu Varoluş Hız’la ilerlerken, zaman zaman Altın’dan Mavi’ye dönüşüyorlardı! 


-


Megalos Ynnere’de.


Çevrede, Vücutlar’ı Söndüremedikler’i Korkunç Korlar’la Alev Alev yanan Yirmi Neş Varoluş yüzerken, Varoluş Dokumalar’ının Akıl Almaz bir şekilde yok edildiği bir Sahne görülebiliyordu.


İçlerinde en güçlü olanının Beden’i göz kamaştırıcı Mücevherler’le kaplıydı ve her yerinde kırıklar vardı.


Arkasında, parçalanmış Mücevher benzeri Kanatlar yeniden şekillenmeye başlarken, Hasar’ı değerlendirirken, yüz ifadesi öfkeliydi.


Yüzsüz Yaşam Formu’nun...


BOOM!


Milyonlarca Varoluş Rün’ü ile dolu korkunç Beyaz-Altın Alevler alçalıp, bu Yüzsüz Yaşam Formu’nun Laynağı’nı cayır cayır yakmaya başladığında, birinin Peçesi yırtılmıştı! 


Persephael kükrerken, Bakışlar’ı çok ağırdı.


"Burayı yerle bir edeceğim, beni duyuyor musun?! Tüm bu Megalos’u ateşe vereceğim ve geride hiçbir şey bırakmayacağım vr tüm bunlar Sen’in EllerVinde olacak! Tüm bu Lan sadece ve sadece Sen’in üzerine kalacak!"


O anda, Sonsuz Kristal Mücevher Hapishane’si paramparça olmuş ve parçalar halinde yatıyordu, içindeki Varoluş çoktan gitmişti, dışarıya doğru yayılan Kükremeler’i en az birkaç Yüz Omniverse Mesafesi’ni kaplıyordu.


Bir sonraki anda... Kaynak Karmaşıklığı’nın birden fazla Aura’sı orada hissedilebildiği için başını bir yöne doğru çevirdi, ama...


"Ben, Hâlâ buradayken, her şeyi yakıp yıkmayın... Çark’ın Logos’unun emri altındaki birini aramaya geldim. Burada söz konusu olanla aynı Varoluş olup, olmadıklarından emin değilim ama bu Megaloslar çok küçük, zira başka bir Megalos olması da şüpheli. Siz’i kimin bu kadar Öfkelendirdiği’ni sorabilir miyim?"


İki taraf birbirine bakarken, McAllister’ın Kızı’nı arayan Görüntü’sü Yüzsüz Yaşam Formlar’ının yanında belirmişti. 


Persephael’in Bakışlar’ı soğuktu ve Eller’ini sallayarak, tek bir Varoluş’un Görüntüsü’nü göstermişti; O da, Noah Osmont’tan başkası değildi!