Bölüm 3550: Büyüklüğ’e İhtiyaç! II


Büyüklüğ’e ihtiyaç. 


Doğmuş olan her bir Varoluş, düşünebildikleri andan itibaren... Büyüklüğ’ü arzulamışlardır.


Kendiler’iyle iligili Büyük bir şey yapmak için.


Zenginlik. Güç. İlişkiler.


Herkesin Doğuş’tan gelen bir Büyüklük İhtiyac’ı vardı!


Megalos’un Mirasçılar’ı doğdukları anda böyle bir ihtiyaç duydular, uzak ve güçlü Dokumalar’la bir bağlantıları olduğunu biliyorlardı.


Büyük bir amaç için Yaratıldıklar’ını biliyorlardı.


Megalos’un Mirasçı’sı tüm Dokumalar’ını buna adadığı için O’nu Muazzam bir Büyüklüğ’ün beklediğini biliyordu! 


Frekanslar boyunca, tüm Varyasyonlar’ı da aynı şeyi yapmıştı. 


Öyle ki, başka bir Varoluş Onlar’ı taklit etmeye başladığında, Frekanslar arasındaki tüm Dokumalar’ı buna bir son vermek için bir araya gelmişti! 


Çünkü sadece O Megalos’un Mirasçı’sı olabilirdi!


Büyük BEYONDER’İN Mirasçı’sı!


Ama şimdi, Büyük BEYONDER’İN Dokumalar’ı paramparça olmuştu.


Sahte olarak adlandırıldılar.


Sahip olduğu Kaynak... Bir başkası tarafından elde edilebilirdi ama O’nu almak yerine, diğer Varoluş onu reddetti!


Bunu istemedi. 


Ve tüm bunların üstüne.


"Senin gibi bir Yaratık... TÜm yaşamın boyunca bir Gram bile Büyüklüğ’e sahip olamayacak."


Bu Sözler Kaynağı’nın içinde tekrar tekrar yankılandı. Zaten sarsılmış olan Kaynağı’na.


Bir başkası tarafından İnkâr Edilen Kaynağ’ı. Kaynağ’ı zaten sayısız Frkanslar’daki diğer Dokumalar’ın üst üste binen Katmanlar’ıyla uğulduyordu!



Böyle bir Etki ve Kaynağı’nın sorgulanması, Feekanslar arasında başka Benlikler’in Dokunduğ’u bu Katmanlar’la birlikte çiçek açtığında...


ÇAT!


Bir şey Kırıl’dı.


BOOM!


Megalos’un Mirasçısı’nın Yılan gibi Gözler’indeki Göz Bebekler’i tamamen eridi ve Gözler’i Saf Kızıl bir Yıldız Parlaklığı’yla yıkandı.


Kaynaşmış Benlikler’in Sayısız Katman’ı dengesizleştikçe, Dokumalar’ı Bozul’du!


Diğerler’inin Gözü’nde, seğirmeye başlamadan önce Vücud’u titriyor, binlerce çığlık atan Yüz Çiçek açıyor ve Kendi Varyasyonlar’ı olarak Derisi’nin üzerinde Kendiler’ini gösteriyordu.


Her biri Çığlık atıyor ve sorguluyor gibiydi ve etrafındaki Karanlık Madde, Megalos’un Mirasçısı’na çılgınca dalgalanmadan önce yoğun bir şekilde patlamış, ondan Korkunç bir İstikrarsızlık Duygu’su çiçek açmıştı! 


Herkes, bunu büyük bir şaşkınlık ve kuşkuyla izledi ve sorguladı... Megalos’un Mirasçısı’nın Dokumalar’ı gerçekten de tam şu anda çöküp, değişecek kadar büyük bir şok mu geçirmişti?


Ozymandias, Regnum’u Akıl Almaz Derece’de Parlak yanarken, Parlak Gözler’le önündeki sahneye bakıyordu. 


Daha önce hiçbir Kaynağ’ı İnkâr Etmemiş’ti.


Bugün, Öz’ü O’na bir Miras’çı olma Dokumalar’ını İnkâr Ettirdi ve bu kararına dönüp, bakmadı.


Ve şimdi, Kararsızlıkla kaynayan Megalos’un Mirasçısı’na baktı - Kısmen Sözler’inden ve Eylemler’inden, Frekanslar boyunca diğerleriyle bir araya Gelen Dokumalar’ı bozulmaya başlamıştı! 


Gözler’inin ucuyla Persephael ve...


"McAllister? Barbatos’un Babası’nın Dokumalar’ını hatırlarken, bu İsmi parlak Gözler’le düşündü.


Kızı’yla birlikte Araf Toprakları’nda tatil yapıyordu çünkü Kızı’nın görevi, sonunda her türlü Otorite’den yoksun bu Topraklar’a girmesine neden olmuştu... O’ndan başkası değildi!


Barbatos’un O’na anlattığı Dokumalar’a bakılırsa, Baba’sı bile sanki şu anda buradaymış gibi sadece Emirler’i yerine getiriyordu... Acaba yaptığı şeyi yaparken, hissettiği suçluluk duygusundan mı Kaynaklanıyor’du?


Sebebi ne olursa olsun, Araf Toprakları’na gönderilmesini tam olarak Kim’in uygun gördüğüne ve bunun şu anda Varoluş Frekanslar’ı arasında yayılmakta olan Değişim’in gerçekleşmesine nasıl yardımcı olacağına dair elde edilmesi gereken cevaplar vardı!


Gözler’i Işıl Işıl Parla’dı.


Önünde, dengesiz Dokumalar’a sahip, Gözler’inde Vücud’u Kırmızı bir Renk alan bir Anomali, Persephael, McAllister ve arkalarındaki Yüzsüz Yaşam Formlar’ı şu anda O’nun etrafında duruyordu.


Dokumalar’ı Megalos’un Mirasçısı’nın işini bitirmeye ve sahip olduğu Karmaşık ve dengesiz Dokumalar’ı yemeye niyetli bir şekilde hareket ederken, burada işlerin nasıl sonuçlanacağına dair pek çok Olasılık muazzamdı!


O, bunu yaparken.


Megalos Ynnere’nin Derinlikler’inde meydana gelen bir başka kritik Dokuma daha vardı. 


Infınıverse Megalos’un içinden akıp, giden Şarkı Söyleyenler’in Dokumalar’ından başka bir şeyden doğmamış, izole edilmiş, Gerçekten Koparılmış bir Etki Alanı’nda.


Noah formundaki bir başka Parça’sı, Şarkı Söyleyenler’in Alev Denizi’nin üzerinde oturuyor, etrafındaki Dokumalar’ı daha da zenginleştirmek için Beslerken, Saflıklar’ı ve görkemleri etrafında dans ediyordu.


Bu sırada, Genişlik’ten bu Alan’a açılan bir Kanal’ın açılmasıyla uzay yırtıldı ve Tam ile Mavi’nin Cazibesi’ne bürünmüş yeni bir giriş yapan Varoluş’un Figür’ü ortaya çıkmıştı. 


Noah, başını kaldırıp, O’na baktı ve Tam’ın Dokumalar’ından O’nun Wheelomachy’nin sıradan bir Gözcüsü olduğunu biliyordu! 


Yine de, tüm Parlaklığı’nın altında aslında bir Şarkı Söykeyen’di, Gözler’i Mavi Alevler’le dans ederken, Derinlikler’inde Şarkı Söyleyenler’in Altın Alevler’inin Parlak bir şekilde yandığını görmüştü. 


Tam’dan çok daha fazlasını biliyor gibi görünen güçlü bir Şarkı Söyleyen’di Mavi Alev’li Gözler’i Parlak’tı ve bu yere bir alarm duygusuyla bakıyordu!


Hatta eğilip, altındaki Alev Denizinde’ki Şarkı Söyleyenler’in Beyaz-Altın Alevler’ine dokundu ve Dokunduğ’u şeyin Saflığ’ı karşısında daha da şaşırdı.


Başını kaldırıp, Noah’a kilitlendiğinde, bile bu durum değişmedi, Gözler’i tamamen O’na sabitlendi ve hemen ardından... Şaşkınlık gösterdi.


Gerçek bir Kafa Karışıklığ’ı!


Noah’ın Önüne geldiğinde ileri doğru yürüdü ve O’na yukarıdan aşağıya baktı, hatta sakin yüzündeki Şaşkınlık daha da ağırlaşmadan önce birkaç santim Ötesi’ni kokladı.


O’na doğru bakarken, önünde durdu ve Sorgulayıcı bir tonda sormadan önce Gözler’ini kırpıştırdı.


"...Efendim, siz misiniz?"


...!