Yukarı Çık




3587   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3589 


           
Bölüm 3588: Masallar! I


Çok Renkli Kristaller ve Mücevherler Gökyüzü’nde süzülüyordu.


Aşağıda, yerde Akkor halinde bir Demir Ocağı’ı vardı ve Adam Bob’un gelişine üzüntüyle bakarken, Göz Kamaştırıcı bir Mücevher’in İşlenmesi’ni durdurmuştu!


Bob ise rahat bir Tavır’la sadece Konuşmak için burada olduğunu söylemişti. Bu Konu’yu kapatmak için geldiğini söylemişti! 


Peacemaker’in Gözler’i bu Sözler üzerine parladı ve Çekicini Yer’e bırakarak, bu Yer’in yakınındaki basit bir sandalye ve masaya doğru yürüdü ve Bob’a da Oturması’nı işaret etti.


Bob, mırıldanarak, Nefes Verirken, Yüzü’nde bir gülümseme vardı ve hemen ardından başını sallayıp, sorarken, bu Alanva bilmiş bir Bakış’la bakmıştı! 


"Görüyorsunuz, Kendim’le ilgili sevmediğim pek çok şey var, bunlardan biri de yaptığım her küçük hatayı Düşünme Eğilimim. Kafam’a takıyorum. Ne yaparsam yapayım, Ben’i çıldırtana kadar Kafam’ın içinde dönüp, duruyor. Yani seninle... Sormak istiyorum, nasıl bildin?"


WAA!


"Sana, ihtiyaç duyduğun anda yardım etmeye İstekli ve Nazik bir Figür olarak geldim ama sen her zaman şüpheciydin. Sana verdiğim Şeyler’in hiçbirini kullanmadın. Neden? Nereden biliyordun?"


Merak ederken, Gözler’i karmaşık bir Işık’la Parlamıştı. Başkalar’ı için böyle bir şey önemsiz olabilirdi. O’nun içinse... Her şeydi!


Karşısı’ndaki Peacemaker, cevap verirken, Sessizce Yanan Demir Ocağ’ına bakarken, Sakin bir Bakış’a sahipti.


"Huzurum’u korumak için Her Zaman etrafımdaki Karmaşıklığ’ın Sayısız Anılar’ını ve Kayıtlar’ını elde ederim. Çevreden ve Yaşam Formlar’ından. Karmaşıklıklar’ı ne olursa olsun. Sen ortaya çıktığında... Hiçbir şey almadım."


...!


Bakışlar’ı Işıl Işıl Parlamış’tı! 


Sanki, O Gün’ü büyük bir Netlik’le Hatırlıyor Gibi’ydi!


"Tek bir Bilgi Akış’ı bile yok. Sanki Çevre’nin bir Parça’sı değilmişsiniz gibi. Sanki... Bir Yaşam Formu bile değilmişsin gibi. O gün Ben’i Dehşet’e düşürdün ve yardım etmek için Yaşlı bir Figür gibi aşağıya inerken, birlikte oynamak zorunda kaldım. Senin’le her karşılaştığımda her şeyi iyi oynadığımı düşünmüştüm, ama bir şey gördüğün için yeterli değilmiş gibi görünüyor. O zamandan Ber’i senden uzaklaşmaya çalışıyorum. Huzurum’u yeniden kazanmak ve bir sonraki gelişinde senden korkmak zorunda kalmayacağım bir Aşama’da olmak için."


Sözler’i Hatıralar’la Dolu’ydu.


Bob, bu Sözler’i sakince dinledi ve Hemen ardından başını sallayarak, bir kez daha etrafına bakındı.


"Başarmış gibi görünüyorsun. Buraya geldikten sadece birkaç Nanosaniye sonra fark ettim. Bunlar’ın hiçbiri gerçek değil. Eskiden burada olanların bir Yansıması, değil mi? Karmaşıklığ’ın tekrar Yukarı Doğru Tırman’dı."


...!


Bulanıklaşır’ken, aralarındaki Masa’ya Dokunmuş’tu? 


Gökyüzü’nde yanıp, sönen taşlar sanki birer Işıkmış gibi Parlıyor’du ve Peacemaker’in Beden’i bile Şeffaflaşmış’tı!


Evet.


O, burada bile değildi.


Bob, başını daha da fazla Sallamasına neden olan Beyaz bir Işık’la titreşen Dokunaç Benzer’i Uzuvlar’ını kaldırmıştı! 


"Vay canına, Birbirimiz’e Dolanmış olmamıza rağmen nereye gittiğini bulamıyorum. Bunu nasıl başardığını ve şu anda nerede olduğunu sormak istiyorum ama bu konuşmayı çoktan Bitirmiş’e benziyorsun."


Peacemaker’in puslu Figür’ü Yükselmiş’ti.


Artık sadece Kendisi’nin bir yansıması olduğu açıktı, sırayla sorarken, başını sallarken, Bakışlar’ı Net’ti.


"Siz’in hakkınızda da bir şey sorabilir miyim... Amacınız tam olarak neydi? Benimle mi? Megalos’la ya da hatta oradaki Frekanslar’la mı? Senin gibi bir Varoluş ne yapmayı planlıyor?"


Çok kısa bir süre önce bir Başkası’nın O’na sorduğu bir soru sorulmuştu.


Sanki, Hepsi O’nun bir tür Katil Manyak olduğuna inanıyordu!


Bob’un ağzı, O a ayağa kalkarken, Karmaşık bir Gülümsem’eyle Yüzü’nün Uçlar’ına Ladar uzanmıştı! 


"Varoluşva hükmetmek gibi büyük bir Plan’ım falan yok. Ben böyle bir şey için biçilmiş kaftan değilim. Tek yapmam gereken... Bir değişiklik yapmak. Küçük bir Değişiklik. Tıpkı sizden önce bir başkasına söylediğim gibi, her Şey’i Gözler’inizin Önü’ne sersem bile anlamayacaksınız. Bana bakar ve deli olduğumu düşünürsün. Önemli değil. Bugün yaptığımız küçük konuşma Ben’i biraz rahatlattı, çünkü çok fazla takılmadan Yolum’a devam edebilirim. Şimdi, gidip, Kalbim’i gerçekten Sızlatan bir şey yapmam gerekiyor. Ama yapılması gerekiyor... Tekrar görüşene kadar, Peacemaker."


Peacemaker’in Hâyâl’i Figür’ü başını sallarken, Bob’un görüntüsü titremeye başlamıştı! 


Bob’la karşılaşmak En Lötü Düşmanlar’ının bile isteyeceği bir şey değildi!


"Ah..." Geriye hiçbir Düşmanı’nın kalmadığını hatırlayınca, Düşünceli bir şekilde Başı’nı sallamıştı! 


Barış uğruna, hepsi gitmişti!


Bunlar’ı düşünürken, Bob’un Son Sözler’ini merak etmişti. 


O’na, Acı veren bir şey yapması gerektiğini söylemişti.


Nasıl bir Dehşet yaşanacaktı ki, bir Yaşam Formu bile olmaması gereken bir Varoluş’un Kalbi’nin sızlamasına neden olacaktı?


"..."


Cevab’ı olmayan Ağır bir Soru’ydu.


-


Varoluş’un Dokumalar’ı boyunca.


Başka bir Asal Frekans’ta.


Noah’ın Ev Frekansı’nda.


Noah ve Ruination’un Görüntü’sü, daha önce hiç bulunmadıkları Genişliğ’in Eşsiz bir Yeri’ne ulaşmıştı! 


Etraflar’ında, Varoluş’un Atmosferik Dokumalar’ının yoğun bir şekilde Patlaması’yla Varoluş’un Altın Sicimler’i Teker Teker Yeniden Oluşuyor’du.


Genişliğ’in bu Kümesi’nde, Çökmüş Ayna Benzer’i Megalos Dokumalar’ının Katmanlar’ı vardı - Tam olarak oluşmamış ve hiçbir şekilde yaşanabilir olmayan Megaloslar, çökmüş ayna benzeri Megalos Katmanlar’ı, Küçük Kaynaklar’ın bile Bedenler’ini Kesebilecek bir Keskinlik Seviyesi’ne sahipti!

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3587   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3589