Yaşayan, Nefes Alan Varoluş Dokumalar’ı... Rünler’i böyle görüyordu. Ve eğer Kendi Varoluş Rünler’ini bir Başkası’nın Gerçek Kaynağ’ı üzerine kazırsa...
Onlar’ın Yaşayan Kodlar’ını Yeniden Yazabilir’di.
Onlar’ın Yaşayan Kayıtlar’ını Değiştirebilir’di.
Ya da Öl’ü Şeyler söz konusu olduğunda, Onlar’ın Öl’ü Kayıtlar’ını.
Öl’ü Şeyler Bedenler’ine binlerce Rün işlediğinde, Gerçek Kaynaklar’ının Çıktısı’nın yavaş yavaş Kesildiğ’ini -Çok geç- Fark ettiler. Bedenler’i artık bunu özgürce ifade edemiyordu.
Bu da daha fazla Altın Rün Öl’ü Gerçek Kaynaklar’ına yapıştıkça, Ruination’un Dallar’ına Varoluşlar’ını Çözmeler’i için daha fazla Özgürlük vermişti.
Formlar’ına bir milyon Rün Damgalandığı’nda, Gerçek Kaynak Çıktılar’ının Yarısı’ndan Fazla’sı Kesilmiş oldu.
“OOOH!“
Çılgın’a dönmüş bir meydan okumayla kükrerken, karşılarında Köken Şarkı Söyleyen Figür’ü, taştan oyulmuş İfadesi’yle Noah’ı izliyordu.
Gerçek Kaynaklar’ının yarısından fazlası bağlandıktan ve bastırıldıktan sonra, Ruination yoluyla Çözülme yoğunlaştı. Bedenler’i Sayısız Kızıl Filiz’le sarılıp, tüketildi.
Ve sonra, Yüz Milyonlar’ca Altın Rün Özler’ine kilitlendi. Kısa süre sonra, Öl’ü Gerçek Kaynaklar’ı tüm ifadelerini durdurdu.
...!
İfade edebildikleri şey artık Kendiler’ine ait değildi.
Varoluş Kodlar’ı Özler’ine bağlanmış, İşlevler’ini Yeniden Yazarak, Dokumalar’ını Yayma Yetenekler’ini bile Mühürlemiş’ti.
Korkunç bir Eylem’di.
Ve şekillenirken, Noah, bağlı iki Öl’ü Şey’e doğru süzüldü.
Biçimler’i parıldıyor, yüzeylerinde Akkor halindeki Altın Rünler parlıyor, Varoluşlar’ının çerçevesine derinlemesine Kazınıyor’du.
Önler’inde durdu, Gözler’i soğuktu, Eller’i kenetlenmişti. Onlar’ı bağlayan Rünler titredi ve Onlar’ı Parçalama’ya başladı.
Noah, Onlar’ı Kelime’nin tam anlamıyla Parçalar’a ayırıyordu.
Çok öfkeliydi.
Öfkeden kudurmuştu!
“Bana Anılar’ınızı verin.“
HUUM!
“Bana Kayıtlar’ınızı verin.“
WAA!
“Bana Her Şey’i Ver’in.“
...!
Bob’dan istediğini alamamıştı.
Bu yüzden Hıncı’nı bu ikisinden çıkarıyordu
Bu’nu yaparken de, Kalıntılar’ını Saflık Beşiği’ne saçtı ve temkinli Köken Şarkı Söyleyen yakınlarda süzülürken, Bakışlar’ı keskin bir şekilde iki Öl’ü Şey’i neredeyse tamamen Kendi Gücü’yle Resmen ve Bizzat yok etmişti.
O zaman bile Gözler’i tekrar titredi. Değişmiş ve başkalaşmıştı.
İçine baktı.
Ve hissettiği şey Dokumalar’ını dondurdu.
Bir şey O’nun Gerçek Kaynağ’ını Yutuyor’du.
O kadar büyük ve korkunç bir his ki, fark etmemek imkânsız olmalıydı - Ama işte buradaydı, O daha hissetmeden Gerçek Kaynağ’ının yarısından Fazlası’nı Gölge’de bırakıyordu.
Tek bir adam. Göğsü’ne kadar gömülmüş, neredeyse çökmek üzere olan, Yarı Parçalanmış Beyaz bir Varoluş Çarkı’na karşı- Çözülme’yi Tersi’ne çevirmeyi başarmıştı.
Ama bu Tersi’ne Çevirme Eylemi’nde bir şey yapmıştı.
“Bana ne yaptın?“
Köken Şarkı Söyleyen’in Gözler’i aralarındaki boşlukta Soru’yu haykırırken, yanıyordu.
Noah ne yapmıştı?
Noah dönmedi. Dokumalar’ını onaylamadığı Varoluş’un Alev Alev yanan Beyaz-Altın Bedeni’ne dönüp, bakmadı. Cevab’ı alçak Ses’le ve Keskin bir şekilde geldi.
“Ben, hiçbir şey yapmadım. Sadece herhangi Bir Şey’i düzeltmek için hareket etmedim.“
Büyük Gaspçı’nın Çark’taki Dokumalar’ını görmüştü - Bob’un Ölümcül Darbesi’ni, Mutlak Karmaşık Gerçek Varoluş Kaynağ’ını paramparça eden Darbe’yi kullandığını görmüştü. Köken Şarkı Söyleyen gibi Biri’nin Sonu’nu getirmesi gereken bir vuruş.
Ve Noah... Bu’nun olmasına izin vermişti.
Ve Sonra Yardım bile etmişti.
Çünkü...
“Şarkı Söyleyenler’in Gerçek Kaynağ’ını yeterince iyi kullanıyor gibi görünmüyorsun. Bırak Bu’nu Sen’in Adı’na başkası yapsın.“
...!
Uçurum kadar Soğuk Sözler’i bıçak gibi inmişti.
Köken Şarkı Söyleyen’in Yüz’ü buruşmuştu, Dokumalar’ının yarısından Fazlası’nın artık Kendisi’ne ait olmadığını, başka bir şey tarafından ele geçirildiğini biliyordu.
“Çark, nasıl Dokur’sa öyle dokur,“ dedi sertçe, soğukkanlılığını koruyarak. “Ama Çark buna izin vermeyecektir.“
Bir tehdit. İnce bir şekilde örtülmüş.
Çark, Koruyucular’ından birinin Gasp edilmesine izin vermeyecekti.
Ama Noah asla arkasına bakmadı. İki Öl’ü Şey’in Dokumalar’ını Parçalama’ya devam etti.
Cevab’ı neydi?
“Çark’ın ne isteyip istemediği hakkında ne biliyor olabilirsin ki?“
HUUM!
Bununla birlikte, Köken Şarkı Söyleyen’in Beden’i Titreme’ye başlamıştı.
Arkasında, Titreşen Beyaz bir Varoluş Çark’ı İllüzyon’u titreşmişti, sonra yanıp, söndü ve Göz’den kayboldu.
Bir An geçti.
Sonra Vücud’u tamamen hareketsiz kaldı.
Bir An Sonra başı yukarı kalktı.
Yüz ifadesi değişti.
Ve sonra...
Yüzü’nde geniş bir sırıtış belirdi.
“Vay Anası’nı.“
Bu Ses Köken Şarkı Söyleyen’e ait değildi.
Başka Bir’ine aitti.
Büyük Gaspçı’ya.
Eller’ini kaldırdı ve onlara, içinde fokurdayan canlı Gerçek Kaynağ’a baktı. Sonra arkasındaki Beyaz Çark’ın Paramparça olmuş İllüzyonu’na döndü.
Ve daha geniş sırıttı.
“Kırılmış olsa bile,“ dedi hayretle, “Mutlak Karmaşık Gerçek Kaynağ’ın kalıntıları harika. Bir Kaynağ’ın En Hız’lı ve En Kapsamlı Boyun Eğdirme işlemini gerçekleştirmek için son Otoriteler’inin bir Parçası’nı kullandım.“
Ses’i Güç’le dalgalanıyordu.
Sadece birkaç An içinde, Çark’tan Doğan en güçlü Gerçek Kaynak Varoluşlar’ından birini ele geçirmiş ve O’nu Kendisi’nin yapmıştı.
Hem Yozlaşma hem de Saflık’la titreşen Işıltı’lı bir Gerçek Kaynak Parmak Uçlar’ında dans ediyordu. Öl’ü bir Mutlak Karmaşık Gerçek Kaynağ’ın Kalıntılar’ı Hâlâ Ruhu’nun içinde yanıyordu.
Noah, sonunda döndü ve eski Dostu’na baktı.
Ses’i sakin geliyordu.
“Yaşayanlar ve Ölüler birbirine karışmaz... Peki Sen’in Dokumalar’ın nasıl?“
Büyük Gaspçı, Bob’un Dokumalar’ından gelen Öl’ü Ruhlar’la kaplanmış olan Köken Şarkı Söyleyen’in Bedeni’nin içinde duruyordu. Bir Başkası’nın Gerçek Kaynağ’ı ile yıkanmıştı
Gülümse’di.
Varoluş’um Yaşama’ya devam ediyor. Ve Köken Şarkı Söyleyen’in bu Saf Alevler’iyle, Öl’ü Kaynaklar’ın tüm izlerini temizleyebilirim. Ama...“ başını hafifçe eğdi, Gözler’i uzaklara daldı, “Öl’ü Şeyler’in tüm Dokumalar’ı şimdi Ben’i çağırıyor. Gittikçe, Hızlanıyor’um. Ölüler’in Ruhlar’ını Gasp Etme Konusu’nda daha hassasım. Sanki Dokumalar’ımın Yayılması’nı kolaylaştıran Hâyât’i Bir Şey Eksikmiş gibi. Sanırım...“
Durakladı, sonra başını salladı.
“Sanırım daha fazla Öl’ü Şey kovalayacağım. Az önce bu Adam’ın olduğu Sonsuz Vadiler’e gideceğim. Burada iyi misin?“
...!
Büyük Gaspçı’nın Yol’u O’nun Önü’nde Parıldayarak, var oldu.
Ve Noah Varoluş Çarkı’nı kalan tüm Öl’ü Şeylerden temizlemeyi bitirdiğinde, geriye kalanlar Sonsuz Vadiler’de bekliyordu.
Not: Fazla Op. Noah İstediğ’i Gibi Yazabilir. Aman durmak yok Yol’a Devam. Daha 9.Güç Mundi’si, Mutlak Kurgusal Aşkınlık, Diğer Kavramlar’ın Gerçek Kaynak Olması, Infınıverse’nin Yükseliş’i... Var Anam Var. Durmak Yok daha da Op Olan’a Kadar Devam. O Kadar Op olalım ki... Kimse Karşımız’da Duramasın.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.