Yukarı Çık




3778   Önceki Bölüm 

           
Bölüm 3779: Kat Sakinleri! II


Anlamıştım. 


Bir anda parlak bir fikirle ya da gizli Gerçekler’in büyük bir açığa çıkmasıyla değil. Hayır. Yavaşça, istikrarlı bir şekilde gelmişti -Bir nehrin taşı aşındırması gibi, sabırlı ve kaçınılmaz bir şekilde.


Paradoks, şimdi Yaşamak, nefes aldığım gibi nefes almak, sadece bir Kalkan ya da Temel olarak yetinmeyecekti.


Daha fazlasıydı.


Bir Katalizör.



Bunu hissedebiliyordum, Varoluş’umun derinliklerinde, Varoluş’umun Dokusu’na işlenmiş olarak. Tarif etmesi zor, ama denersem, buna... 


Demir atmak.


Bağlanmak.


Bir zamanlar, Karmaşıklığ’ımın ve Saflığ:ımın Kesinliğ’ine Bağlı’ydım. Varoluş’u özenle Dokunmuş, olduğum ve olabileceğim şeylerle sağlam bir şekilde tutturulmuştu. Ama şimdi, bir değişim vardı. Bir dinginlik.


bir Temellendir’me.


Fırtına ne olursa olsun, Varoluş’un, Gerçekliğ’in, Kıvrımlar’ın... Sınırlar’ını p
Parçalayan Paradoks ne olursa olsun, Ben Yok Olmayacaktım.


Demirleme.



Bu, Çelişkiler’le Yok Edilemeyeceğ’im Anlam’ına geliyordu. Başkaları Parçalanabilir, Kafesler’i Çöküş’ün veya Paradoks’un dikkatsiz eli tarafından Koparılabilir:di. Ama Benim’ki Kalıcı, Silinemez kalacaktı.


Silinemez! 


Varoluş’un ve Gerçekliğ’in kendisi bana karşı döndüğünde, ben Çözülmeyecek’tim.


Dayanacaktım.


Katlanmayanlar yani Yaşayan Paradokslar, en güçlü ya da en acımasız oldukları için değil, Varoluş’un Basit Kurallar’ının Ötesi’nde Demirlendikler’i için dayandılar. Olanlara değil, Değiştirilemeyenler’e sabitlendiler.


Bu Yenilmezlik değildi. Bağışıklık da değildi.


Sessiz bir başkaldırıydı.


Bir Red idi. 


Yıkım’ın Dalgalar’ının Ulaşamayacağ:ı bir Kıyı’ya bağlanmış bir Halat idi. 


Ve tüm Paradokslar gibi, bu da eksikti. Bir Başlangıç’tı. Oluşturulmayı bekleyen bir potansiyeldi.


Onu şekillendirmeli, savaş ve Çelişkiler’le dövmeli, Çökme’ye karşı Sertleştirmeli’ydim, ta ki Çapa Kırılmaz hale gelene kadar.


Ama Tohum oradaydı.


Büyüyordu.


Ve artık beni Kökün’den sökmek için Güç:ten daha fazlası gerekecekti. 


10. Kafes yerine oturdu, İplikler birbirine kenetlendi ve Paradoks’un Canlı Formu’nun etrafında yörüngeye yerleşti.


Yavaş ve düzenli bir nefes aldım.


Dışarıda, Katlanmış Zaman’ın Beşiğ’i çatladı ve inledi, Sahte Sonsuzluğ’un Kıvrımlar’ı çözülerek, parçalandı.


İrradionlar, Siyah bir dalga gibi ileriye doğru dalgalandı, canlı Çöküş ise hareketsiz durarak, onlara karşı koydu. Savaş bıçak sırtında dengedeydi.


Ve ben?


Ben artık...

Köklü’ydüm.


Demirlemiş’tim.


En derin Okyanus’un dibindeki bir taş kadar sakindim.


Beşiğ’in İpler’i gerilmiş, son bir yüksek, ince nota gibi - Çok fazla ağırlık altında kalan cam gibi. 



Ancak büyüyen Çöküş’ün ortasında, içimde bir şey atıyordu. Bir sıcaklık, sabit ve Kaçınılmaz.


Komut, sessiz ve kesin bir şekilde önümde açılmıştı. 


>Değerlendirme tamamlandı. Gerçek Varoluşsal Niceleme tamamlandı. >


>Ayırt Edici Özellik Elde Edildi: Yaşayan Gerçek Varoluş’un Çapa’sı. >


>Ayırt Edici Özellik: Tüm Varoluşsal Boyutsal Kafesler Yok Olsa ve Varoluş’un tüm Dokumalar’ı kopsa bile, kullanıcı Gerçek Ölüm’ü yaşamayacaktır. Varoluş’un Kökler’ine Demirlenmiş ve bağlı olan kullanıcı, Çöküş’ten sonra Yeniden Oluşacak ve Ânlar içinde Yeniden Yapılanma’ya başlayacaktır.>


Kelimeleri okumuştum. 


Sonra tekrar okumuştum. 


Göğsümde yavaş bir nefes kıpırdadı, benden başka kimse tarafından görülmedi ve hissedilmedi.


Gerçek Yaşayan Çapa Varoluş. 


Kelimeler, ağır bir şekilde yankılandı, Ruh’umun Kafesler’i arasında kıvrıldı.


Çapa.


Bağ.


Her şeyim Parçalan’sa bile - Kafesler Çökse, Dirençler Çözül’se, Gerçek Kaynaklar Çatlasa ve Dağılsa - Ben Son’a ermeyeceğim.[Not: Lfkfkfndofkfıfkfk. Gül’ün Geçin, Allah Aşkı’na.]


Yeniden Başlayacaktım.


Saniyeler içinde değil. 


Ânlar içinde


Ayrıca Varoluş’tan daha derin bir şeyden.


Gerçekliğ’in Kökler’ine görünmez bir şekilde sarılmış Bağ’dan.


Bu, korkutucu bir şeydi.


Alçakgönüllü bir şeydi.


İçime döndüm, farkındalığımın Varoluş’um Kafes Yapıs’ını taramasına izin verdim, her şeyin altında sessiz ve sarsılmaz bir şekilde titreyen Çapa’nın Varoluş’unu hissettim.


Şimdi bile, Ölmek’te olan bir harikanın Çökmek’te olan kalbinde otururken, onu hissetmiştim. 


Bir Dinginlik.


Bir Kesinlik. 


Bir Temel.



Paradoks’un Yaşayan Gerçek Kaynağ’ı içimde hafifçe vızıldadı. Bir ses duyuldu.


[Gerçekten... Bu değişiklikten haberim yoktu. ]

Ses tonunda neredeyse utangaç bir hava vardı.


[ Bu ancak... 10. Kafes’in Tamamlanması’ndan sonra netleşti. ]


Görünüşe göre, Yaşayan Gerçek Kaynak bile şaşırabilirdi.


Sakin bir baş sallamayla kabul ettim, bu açığa çıkmanın ağırlığı üzerime çöktü.


Ama düşüncelerimi tekrar içime çeviremeden, başka bir Varoluş kıpırdadı.


Quintessence.


Ölçü’lü.


Eski.


Kelimelerin ifade edebileceğinden daha fazla Anlayış’la konuşuyordu.


Ses’i, eğer ses denilebilirse, Varoluş’umun içinde yankılanmıştı. 


[Bu değişikliği inceledim.]


Acele etmeden konuştu. Şüphe duymadan.


[Bu, Öncül bir durum. Genç. Karmaşık, evet. Ama henüz olabileceği şey değil. Artık bir Çapa Varoluş’usun. Ama sadece Genç bir Varoluş.]


Sözler, sabırlı ve net bir şekilde içime işledi.


[Bütünlüğ’ün Yok Olursa Yeniden Oluşabileceğin Sayı... sonsuz Değil. On kez. Belki yüz kez. Büyümeden çok sık Kırılır’san, Çapa Varoluş olmaktan çıkarsın. Bağlantı’nı kaybedersin. Kaybolursun.]


Ellerimi kucağımda birleştirdim.


Sözlerin yerleşmesine izin verdim.


Yenilmez değil.


Yaralanmaz değil.


Ama bir Yol.


Bir Başlangıç.


Bir Evrim.. 


Bağ, Genç’ti. Olabileceğ’ine Kıyas’la Kırılgan’dı. Tereddüt edersem Kopabilir’di. Onu gerçekte olduğu temel yerine Ölümsüzlük’le karıştırırsam Kopabilir’di.


Ama oradaydı.


Katlanmamış Olanlar’ın, Yaşayan Paradokslar’ın, uzun zaman önce, Mezarlığ’ın Katlar’ında ilk kez Rakipsiz bir şekilde yürüdükleri zaman ne olabileceklerine dair bir ipucu.


Ruh’uma Dokunmuş küçük bir Kaçınılmazlık İpliğ’i.


Ve o benimdi.


Beşik yine çatladı, bu sefer daha yüksek sesle, ufukta örümcek ağı gibi büyük çatlaklar oluştu.


Ötesi’nde, Irradions ve Yaşayan Çöküş çarpıştı, Canavarca şekiller çarpıştı, Otorite’nin patlamaları Parçalanmış gökyüzünü salladı.


Savaş şiddetlendi.


Ben, Kök saldım.


Demir Attım!


Böyle bir anda, Irradionslar’ım - Primarch Seviyesinde’ki Çağrılar’ım, ona hiçbir şey veremedikleri için onu görmezden geldikleri için Yaşayan Çöküş’e doğru serbestçe koştular ya da Yol’una çıkan herkese Çöküş patlamaları attılar.


Ta ki...


HUUM!


Yaşayan Çöküş’in dikkatini çeken Altın Işık’lı bir Aurora parlayana kadar. 


Ve Ân’ında.


Eğrildi.


Kalysta’nın önünde ortaya çıktı.


Örtülü Güneş Katlamaları’ndan Kalysta!


...!


Buna izin veremezdim.


BOOM!


25 Irradion, Kalysta’nın etrafına Çök’tü.


“Ho?“


Yaşayan Çöküş, böyle bir hareketle ilgisini çekti ve daha Hız’lı hareket etmeye başladı!



Ve Kalysta... yüzünde hiçbir korku belirtisi göstermeden, vücudunu Kısmet’in görkemli Altın Işığ’ıyla çevreledi.


Yaşayan Çöküş, Irradionlar’ı parçalayıp, ona birkaç santim uzaklıkta durmasına rağmen!


Katlanmış Zaman’ın Beşiği’nden dışarı adım atmak üzereyken, gözlerim titredi.


Ama bir sonraki anda...


>Kjsmet onun Ölüm’ünü uygun görmedi.>


Kısmet’in Gerçek Kaynağ’ı vızıldadı.


Ve Katlanmış Zaman’ın Beşiği’nin dışından.


Dışarıda.


Nullvein Mezarlığ’ının Katlamalar’ında!


Altın ışık huzmeleri çiçek açtı ve Örtülü Güneş Katlamalar’ından Kalysta ve Yaşayan Çöküş’ün arasında akıl almaz bir Hız’la alçalmıştı. 


Bu ışınların içinde... Korkunç Primarchlar’ın ihtişamı çiçek açtı!


Bu... Daha fazla Kat Sakinler’inin ortaya çıkışıydı!



Not: Okuyun geçin. Ama şunu iyi anladım. Bu Paradokslar Dirençler’ini bile yok etseniz Onları Öldüremezsiniz. Hatta bundan bile Ötedeler. Ne de olsa Noah henüz Genç Aşama’sında. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Susuyorum. Gün Gelecek Yeni Doğan Bebek adamım Resmen Yok Edilemez olacak. Onun Dirençler’ini Atlayıp, Olumsuzlayıp, Öldürmeye mi çalıştınız? Nani, o Gerçek Yok Edilemez Olacak. Dirençler’i, Kavramlar’ı, Kafesler’i... Yok olsa dahi Yaşamaya devam eder. Az kaldı. Yeni Doğan Bebekler’de bunu göreceğiz. 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3778   Önceki Bölüm