Bölüm 3977: Ben Mütevazi Bir Tüccar’ım! III


Noah, taleplerini sıralamayı bitirdikten sonra, Katlat beklenti ve zar zor bastırılan açgözlülükle dolmuştu!


Gittikçe, daha fazla Varoluş, O’nun parlak Tavalar’ında dolaşan Erken Dönem Deniz Yaşam Formlar’ının şaşırtıcı Kokusu’na çekilerek, O’nun Doğaçlama Pazar’ının etrafında toplanmıştı. 


Sınırlar’ının Zirvesi’ne ulaşmış Kat Sakinler’i, adlandıramadıkları arzular tarafından ileriye doğru itildiklerini hissettiler. Açlığ’ı Aşmış Yaşayan Varoluşlar, İçler’inde Eski İştahlar’ın uyandığını hissetmişlerdi! 


Noah, usta bir Stratejist’in sakin değerlendirmesi ile büyüyen kalabalığı inceledi.


O’na dönen her Yüz, Kendi çaresizliği, hesaplaması ve kötü gizlenmiş açgözlülüğünü taşıyordu. Onlar’ın Niyetler’ini açık bir kitap gibi okuyabiliyordu, Arzular’ı ifadelerine yansımıştı!


Kalabalığın mırıldanmaları Kaos’a yaklaşan bir Kreşendo’ua dönüşmeye başladığında, Noah, bir kez daha Ses’ini yükseltti, Sözler’i ortamdaki gürültüyü zahmetsiz bir Otorite’yle kesip, geçti.


“Oh, ve biraz da Kendim’den bahsedeyim,“ Diye başladı. “Ben, sadece... Varoluş’un Dokumacı’sı olarak bilinen Mütevazı bir Tüccar’ım!“


HUUM!


Noah, Varoluşaal İmparator un rahat tavrıyla sözlerine devam ederken, gülümsemesi derinleşti!


“Herhangi bir gecikme, olası kaza ve yanlış anlaşılma olmaması için Şu’nu şimdiden söyleyeyim: Evet, gizemli bir destekçim var. Ve hayır, Kat Sakinler’i, Baş Yaşayan Varoluş, Yaşayan Varoluş, Onur’lu Yaşayan Varoluş veya hatta Kraliyet Yaşayan Varoluş olmanız umurumda değil.“


Hiyerarşiler’i bu kadar rahat bir şekilde reddetmesi, toplanan kalabalığın arasında şok dalgaları yarattı!


“Buradaki hiç kimse, ne kadar önemli olduklarını düşünürlerse düşünsünler, gereksiz çatışmalara neden olmak için gelip, Güçler’ini ve Otoriteler’ini göstermeye başlamasın. Biz, buraya iş için geldik. Öyleyse işimizi yapıp, yolumuza devam edelim, tamam mı?“


...!


Oh!


Uyarı o kadar rahat bir güvenle verildi ki, tam Anlam’ıyla Kavranması birkaç dakika sürdü!


“Şimdi,“ diye bitirdi, Gözler’i avcı gibi kalabalığı tararken, “Burada bahsettiğim Bitkiler’den veya Hazineler’den herhangi Bir’ine sahip olan var mı?“


Rahat tavırları, Anlaşılmaz Derece’de sakin Sözler’i ve tüm sunumunun cüretkarlığı, izleyen ve dinleyenlere, İmkansız bir Şey’e tanık oluyorlarmış gibi hissettirdi!


O Ân’da, etrafında toplanmaya başlayan birçok Güç’lü Güc ün arasından bir Ses yükseldi... Zar zor gizlenmiş bir tehlikeyle sarılmış Müzik Notalar’ı taşıyan bir Ses’ti bu. 


“Vay vay,“ Dedi Kraliyet Yasa Tristesse, Yüz’ünü aydınlatan parlak, ürkütücü gülümsemesiyle yaklaşırken. 


Alexander, Seraphina ve Kaedric O’nun peşinden geldi.


“Ne ilginç bir küçük pazarımız var burada.“


Özellikle ilgi çekici bir Av’ı fark etmiş bir Avcı’nın Akıcı Zarafet’iyle hareket ediyordu, Beyaz Cüppe’si Sıvı bir Otorite gibi akarken, önündeki kalabalık içgüdüsel olarak O’na yol açıyordu, Güc’ü Onurlu Yaşayan Varoluş olarak ortaya çıkıyordu!


“Bahsettiğ’in Bitkiler’den Bir’ine sahibim,“ dedi, “Varoluş’un ve Gerçekliğ’in Zayıfladığ’ı en derin Odalar’dan hasat edilmiş Aşkınlık Peçe Yosun’u. Aslında oldukça taze... Bir Yıl önce, bana üç Onurlu Yaşayan Varoluş ve bir Baş’a mal olan bir Keşif Gezisi’nde elde ettim...“


...!


Noah, bu bilgiyi işlerken, Gözler’i gerçek bir ilgiyle parladı, ama Bakışlar’ı Tristesse’yi geçip, arkasında duran sakin Alexander’ın Figür’üne odaklandığında, gülümsemesi daha da genişledi.


“Ah, Sen’in için,“ Dedi, “Arkanda Alexander var, bu yüzden arkadaş ve Aile İndirim’i bile uygulayacağım. Bakalım...“


Noah, Yüzey’i Otorite’yle parıldayan Altın Kaseler’den Bir’ini alırken, sinsi gülümsemesini korudu.


Önün’de yüzen Woklar’dan Bir’ine kepçeyle, Kendi İç Işığ’ıyla parıldayan Et’in İçinden geçti.


Aldığı Porsiyon cömertti, ancak tek bir Wok’un içerdiği Miktar’ın sadece bir Kısmı’nı temsil ediyordu.


Ticareti yapmaya hazırmış gibi Kase’yi kaldırdı ve bu hareket, toplanan Kalabalığ’ın arasında beklenti dalgaları yayılmasına neden oldu!


Kraliyet Yasa Tristesse’nin Figür’ü, o tek Kase’nin çekimini hissetti... Varoluş’unun her Parça’sını Elinde’ki Hazine’ye doğru çeken bir Çekim Güc’ü gibi.


Yine de soğukkanlılığını korudu. Konuşurken, gülümsemesi daha da parlaklaştı.


“Aslında O Kase’nin sadece yarısını alacağım,“ Dedi, Ses Ton’u aynı tehlikeli tatlılığı koruyarak, “Ve sen de diğer yarısını, Sen’inle ve Sen’in... Arkadaş’ınla ilgili birkaç sorumu cevaplarsan alabilirsin.“


Noah’ın ifadesi değişti, gülümsemesi hayal kırıklığı ya da rahatsızlık gibi bir Şey’e dönüştü.


Konuştuğunda, Sözler’i müzakereye hiç ilgi duymayan Bir’inin kesinliğini taşıyordu.


“Ben, buraya sadece Kaynak Ticaret’i yapmak için geldim, Bilgi Ticaret’i için değil. Ya Ticaret’i yap ya da çekil kenara.“


...!


BUM!


Sözler’inin ardından gelen sessizlik kulakları sağır ediyordu.


Kraliyet’in Yaşayan Yasası’nın isteğini, tartışmaya yer bırakmayan bir Otorite’yle rahatça reddetmesi, orada bulunan Herkes’in Bilinc’inde şok dalgaları yarattı.


Kalabalıktaki çoğu Varoluş şaşkındı, ancak Tristesse’nin kraliyet Statüsü’ne sahip olduğunu henüz bilmiyorlardı... O’nu sadece Onur’lu bir Yaşayan olarak görüyorlardı, bu da Noah’ın rahatça reddetmesini yeterince etkileyici kılıyordu!


Tristesse’nin gülümsemesi, etrafındaki Katlar’ı titretecek kadar tehlikeli bir hâl almıştı. 


Ancak konuştuğunda, Ses’i Aynı Müzikal kalitesini korudu, ancak artık daha Karanlık amaçları ifade eden Tonlar taşıyordu.


“Elbette,“ Dedi. “Sonuçta İş İş’tir.“


Eller’ini Zarif bir hassasiyetle salladı ve Varoluş O’nun İradesi’ne göre şekillendi.


Aralarında parlak bir Bitki belirdi, Koruyucu bir Demet içindeki şekli, Noah’a doğru görkemli bir zarafetle süzüldü.


Aşkınlık Peçe Yosun’u, Kendi İç Işığ’ıyla parlıyordu.


Varoluş’u, etrafındaki Kıyı’yı Olasılıklar’la titretirken, Lifler’inde Varoluş’un Kendisi’nin zayıfladığı yerlerin birikmiş Öz’ünü taşıyordu!


Noah’ın Gözler’i, elindeki kase yanıt olarak öne doğru süzülürken, iki hazine aralarındaki boşluğu tören gibi hassas bir şekilde geçerken, içten bir takdirle parladı. Değişim tamamlandığı Ân’da, Noah parlak bir gülümsemeyle, yüzünde memnuniyet ifadesiyle gülümsedi.


“Takas için teşekkür ederim,“ Dedi, ancak aldığı Şey’e kıyasla, çok ucuz bir Şey verdiğini kesin olarak biliyordu!


>Aşkınlık Peçe Yosun.>


Özellikler’i: Erken Örtülü Kıyı Toprağ’ına ekildiğinde, bu Bitki 72 saat içinde olgunlaşır ve bundan sonra her 24 Saat’te bir Hasat edilebilen Yapraklar üretir. Her Uaprak, uygun şekilde hazırlandığında, Karmaşıklığ’ı ve Saflığ’ı 100.000+ Puan Artırabilen Konsantre Öz içerir.


Özel Özellik: Erken Yaratık Otoritesi’nin Dokunduğ’u alanlarda Yetiştirildiğinde, Zamansal Manipülasyon Özellikler’inin Parçalar’ını taşıyan İkincil Sürgünler üretir.


Dikim Gereksinimleri: Erken Yaratıklar tarafından Kutsanmış Toprak gerektirir. Kutsal Totemler veya benzer Otorite’yi artıran Yapılar’a yakın olmaktan önemli ölçüde fayda sağlar.


...!


Bu Bilgi, Varoluş’un Kendisi’nden gelen bir armağan gibi Noah’ın Bilinc’inde parladı, her ayrıntı bir öncekinden daha değerliydi.


Bu tek Bitki, doğru şekilde ekilip, kullanılırsa, Erken Örtülü Kıyısı’ndaki Herkes’in ilerlemesini hızlandıracaktı ve Yoshinami O’nu yeterince beğenirse... Şu anda tek olan O’nun Korkunç 24 Saatlik Hamlesi’ni Daha Fazla Yapma Şans’ı elde edebilirdi!


Ve bu sadece bir tanesiydi.


Auric Vitae Çim’i ve şimdi de Aşkınlık Peçe Yosun’u gibi birçok Bitki’yi burada elde edip, Erken Örtülü Kıyısı’na dikmeyi planlıyordu... Bunlar sadece ilk adım olacaktı!