Erken Örtülü Kıyı’da aşırı bir ihtişam ve olgunlaşmış harikalar yayılıyordu.
Atmosfer, Varoluş’u Yeniden Şekillendirebilecek Bitkiler’in kokusu ve çağların Bilgeliğ’ini içeren Meyveler’in ağırlığıyla, Olasılıklar’la sarhoş olmuş gibiydi. Her yüzey, bir İlke’nin Otoritesi’nin dokunuşundan gelen özel bir parlaklıkla ışıldıyordu.
Böyle bir Ân’da, Kutsal Atmosfer’i kesinlikle Kutsal olmayan sözlerle kesen bir ses duyuldu!
“Vay canına...“
Madde’nin Kraliçe’si, Kitap Kuleler’iyle çevrili duruyordu... Bazılar’i Fantastik öneme sahip görkemli Masallar’ı içeriyordu, diğerleri ise hiç dikkat çekmeden Yaşamış ve Ölmüş Varlıklar’ın tamamen yararsız Hikayeler’ini barındırıyordu.
Kraliçe, Kıyı’da meydana gelen her mucizeyi, bir Diyapazo’nun titreşimleri gibi Varoluş’ula rezonansa girerek, hissedebiliyordu.
Karmaşıklığ’ı ve Saflığ’ı Beş Yüz Milyon’u Aşmış’tı, kendi çabasıyla değil, sadece Tarihsel Kayıt ortaya çıktığında orada bulunmasıyla.
Önemli bir Şey’e tanık olmanın Pasif hasadı, O’nu yıllarca süren geleneksel ilerlemenin ulaşabileceği Seviye’nin Ötesi’ne taşımıştı.
Çaba sarf etmeden büyümenin hissine hayranlıkla bakarken, yanında yer alan Kıyı, Düzen’in kendini gösterdiği özel bir çarpıtma ile bozulmuştu.
Bir Figür ortaya çıktı... Sigrid, ama tam olarak değil. Bu, şu anda sürdürdüğü iki Düzen’li durumdan biriydi, bir Beden’i Noah’ın yanında kalırken, bu beden Madde’nin Kraliçesi’nin hemen arkasında belirdi.
“Hey,“ dedi Sigrid, rahat bir doğrudanlıkla.
Madde’nin Kraliçe’si o kadar şiddetli bir şekilde sıçradı ki, Kıyı’da asılı duran Kitaplar’ından birkaçı devrildi ve Masallar’ı Parlayan Metinler hâlinde Kıyı’ya saçıldıktan sonra yeniden bir araya geldi.
“Ödümü patlattın!“
Sigrid, O’na sakin bir şekilde baktı, devam eden Hasan’ın Yeşil-Altın Işığ’ı, Yüz Hatlar’ını ruhani bir kabartma gibi ortaya çıkarmıştı.
İfadesi, belirli bir hedefi olan Bir’inin özel odaklanmasını yansıtıyordu. “Buradaki Kayıt Tutucu sen misin?“
Madde’nin Kraliçesi’nin tavrı Ân’ında şaşkınlıktan profesyonelliğe dönüştü, ancak resmiyet çabası biraz karışık çıktı.
Abartılı bir önemle boğazını temizledi. “Evet, Majesteleri, En Son Harem Üyesi... Yani, Yaşayan Düzen! Infıneverse’deki herkesin Masallar’ını saklıyorum! Efendi Osmont’un Masallar’ını, çevresindekilerin Masallar’ını ve... Hey!“
Sigrid, uzanıp, O’nu bir kediyi kaldırır gibi rahat bir hareketle ensesinden yakalayınca, resmi tanıtımı yarıda kaldı.
Madde’nin Kraliçesi, Ayaklar’ı Altın Kumlar’ın üzerinde hafifçe sallanarak, Kıyı’nın daha sakin bir köşesine doğru taşınırken, buldu kendini.
“Bana tüm Masallar’ı anlat,“ diye emretti Sigrid, O’nu yere indirirken, kaçmasının mümkün olmadığını ima eden bir tutuşla. “O’nunkinden başlayarak.“
Madde’nin Kraliçesi’nin Gözler’i, takıntısını paylaşma izni verilen birinin özel parıltısıyla ışıldadı. “Evet Hanımefendi! Anlatacak çok şey var! Efendim pek çok Aşama’dan, pek çok Dönüşüm’den geçti. O’na katıldıktan sonra, Masal’ının daha da fazlasını görmeme izin verdi... Masal’ın tamamını!“
Çılgınca el kol hareketleri yapmaya başladı, coşkusu O’na aslında sorguya çekildiğini unutturdu.
“Birçok Şey in başladığı Canavar Dünyavsı var... Oh, Hiçlik’ten Her Şey’e Doğru İkerleme! Atlantisliler! Güç Hiyerarşiler’iyle Şeytan Dünyası, Oh ve Baal. O’nu sevdim! Ve Yetiştirme Dünya’sı!“ Sesi özel bir heyecanla yükseldi. “Oh, Yetiştirme Dünya’sı... Keşke orada daha fazla zaman geçirseydi, Yetiştiriciler’in Dokumalar’ını daha fazla Genişletse’ydi! Hayal edebiliyor musun? Temel Kurma! Çekirdek Oluşturma! Yeni Ruh! Anlayış Yol’uyla İlerleme’nin Şiir’i! Ah...!“[Not: Bruh!!!!!!]
...!
Madde’nin Kraliçesi’nin sözleri giderek, dağınık bir Bilinç akışında birbirinin üzerine yığılırken, Sigrid’in kaşları daha da çatıldı. Bilgi’yi çok seven birinden bilgi istediğini fark eden birinin özel yorgunluğuyla iç geçirdi.
“Odaklan.“
Beyaz ışık etraflarında patladı... Sert değil, düzenleyici bir ışık. Düzen’in Kendi’si, Madde’nin Kraliçesi’nin dağınık düşüncelerine ulaştı ve onları düzgün Kategoriler’e, Kronolojik sıralara, ilgili Anlatılar’a ayırdı. Kayıt Tutucu’nun Gözler’i, sanki bir Rüya’dan uyanmış gibi netleşti.
“Ahem, evet.“ Dikleşti, Ses’i düzgün bir anlatımın netliğine büründü. “Bir Beceri Kitab’ıyla başlayabiliriz. Her Şey bir Beceri Kitab’ıyla başlar.“
Sigrid, bu Düzenli Masallar’ı tek bir Beden’le dinlemeye başlarken, diğer Beden’i Noah ile birlikte İlkel Kazı Derinlikleri’nin yakınında kaldı. Noah, O’na nazik bir eğlence ifadesiyle döndü.
“Bana doğrudan sorabilirdin...“
Sigrid, hem sevimli hem de öfkeli bir ifadeyle O’na baktı ve Küçük bir Homurtu çıkardı. “İyi yanlarını abartıp, kötü yanlarından hiç bahsetmeyeceğini düşündüm.“
Noah, bu mantığa gülümsedi... Tüm yolu başarısızlıklarından ders alarak inşa etmişken, başarısızlıklarını saklayacağı fikri.
Ama tartışmadı, bunun yerine ayağa kalkarak, etraflarını saran Bolluğ’u inceledi. Kutsal Otlar, faydalı özellikler taşıyan esintilerde sallanıyordu. Meyveler, yoğun gelişmeyle ağırlaşmıştı. Üzerinde yürümekle Varoluş’u Yükseltebilen Otlar Her Yön’e yayılmıştı.
“Bütün bunları tek başıma alamam,“ Dedi, Ses’i kararlılıkla Kıyı boyunca yankılandı. “Kıyı’da olanlar hasat şenliği yapabilirler!“
...!
“Raa!“
İmparator Penguen’in coşkulu çığlığı hemen patladı, Yüzgeçler’ini heyecanla birbirine vurdu.
Etrafında diğerleri toplanmaya başladı... Kazuhiko, kutlama sırasında bile El’ini içgüdüsel olarak kılıcına koydu, Henry ise her zamankinden daha hafif görünen Kalıcı Kaderler’le...
Noah, yumuşak ağaca doğru ilerledi ve Mesafe’yi niyetine sıkıştırarak, tek adımda Ağac’ın bulunduğu yere ulaştı. İlk İnsan’sı yumuşaklığı kabuğundan koparmak için uzandı ve Eller’iyle temas ettiğinde, daha önce görülmemiş bir şey oldu.
Narin Bitki’yi kavradığı Ân’da... Ne kadar nazik olursa olsun, Hasat Eylem’i... İlke tepki verdi.
>Çaba algılandı: Hasat.>
>Çaba Çarpımı etkinleştirildi.>
>Glif’in görüş alanında yapılan işler katlanarak, artar. >
Elindeki narin bitki aniden yumuşak bir ışıkla parladı. Sadece farkında olan Gözler’i, bir amaçla parlamaya başladı. Zaten bakım için tasarlanmış olan şekli daha da Rafine hâle geldi.
Sırtında, basit tarım aletlerinin oluştuğu yerde, Karmaşık Aletler ortaya çıktı... Sadece Fiziksel Aletler değil, Kavramsal Aletler de. Bitkiler kadar kolayca Fikirlere bakabilen, toprak kadar kolayca potansiyeli besleyebilen Alletler.
>Çaba Çoğaltma Yol’uyla Yumuşaklık Geliştirme:>
>Fiziksel kapasite %1000 arttı.>
>Tüm Kıyı Bitkiler’inin sezgisel olarak anlaşılması sağlandı.>
>Kavramsal Büyüme’yi algılayabilir ve O’na bakabilir.>
>Duygusal besleme yeteneği eklendi.>
>Verimlilik Fiziksel Sınırlar’ı aştı. >
Bu saçmalıktı. Anlaşılmazdı. Basit bir Hasat Eylem’i, zaten mucizevi olan Şey’i sınıflandırılması imkansız bir Şey’e dönüştürmüştü!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
