Nysteria’nın bulunduğu yerdeki sessizlik, savaş alanının Dokusu’nda bir yara gibiydi, çevredeki kaostan bir şekilde daha gürültülü olan mutlak bir sessizlik cebi idi.
İmkansız hırsızlık yüzünden kolektif iradeleri anlık olarak parçalanan Yaşayan Kökenler, bastırılmış öfkenin bir fırtınasıydılar!
Söylenmemiş ama güçlü suçlamalar, boşlukta zehirli oklar gibi uçuyordu, birincil hedefleri ise Duyarlı Paradokslar’ın ifadesiz, gülümseyen yüzleriydi.
Dük Elagabalus, gençlik ve antikliğin parıldayan bir çelişkisi olan görünüşüyle, onların bakışlarına soğuk, yorgun bir kibirle karşılık verdi.
Dük Diviticus, kontrol ettiğini sandığı cesedin ödünç aldığı Güc’ü hâlâ yayıyordu ve en ufak bir tahrikte Ölümcül Otoritesi’ni ortaya çıkarmaya hazır görünüyordu!
Ancak tartışmalar, kaynayan kinler, asırlardır süren düşmanlıklar... Hepsi beklemek zorundaydı. Çünkü Ölüler gelmeye devam ediyordu.
Varoluş’un Gözyaşlar’ı, nekrotik içeriğini Kat’a dökmeye devam etti, Sonsuz bir Sonlar dalgası, sadece var olmaya çalışan bir Varoluş’a akıyordu. Yaşayan Varoluşlar, iç çekişmelerinden vazgeçmek zorunda kaldılar, öfkeleri daha acil, Her Şey’i tüketen tehdide yöneldi.
Bu büyük, kaotik Dokuman’ın ortasında, Noah’ın şekli korkunç bir dinginlik noktası olarak kalmıştı.
O, gelişen dramayı izliyordu, ama zihni başka yerdeydi. O, yeni, Sonsuz Derece’de Karmaşık bir enstrüman verilmiş bir ozan ve savaş Alan’ı O’nun orkestrasıydı. Gözler’ini kapatmıştı!
Yeni Kalb’inin titreşimini, Varoluş’unun merkezinde öfkeyle yanan Tiranlığ’ın Ateş’ini hissetmişti.
Ascendran Nodül’ü, yeni doğan Karmaşıklık İlke’si, yakıt bekleyen, amaç bekleyen, uğultulu bir motordu.
Ölüler’in sürü halinde gelen ordularına, gökyüzünü yaralayan gözyaşlarına baktı ve Güc’ünün Yeni Dil’ini keşfetmeye başladı.
Odak noktası, yeni bir dehşetin ortaya çıktığı uzak bir Gözyaşı Damlası’na yöneldi. Bu, saf, kristalleşmiş bir umutsuzluk Varoluş’uydu, şekli pürüzlü, siyah buzdan yapılmış bir Golem’di ve Umut Kavram’ını dondururcasına derin bir soğuk yayıyordu.
Güc’ü muazzamdı, 700 Trilyon’dan fazla Karmaşıklık dalgası idi!
Mükemmel bir denekti.
Noah’ın İrade’si Emir’di.
Kendi Güc’ünün engin okyanusundan yararlanmak için bilinçli bir karar verdiğini hissetti. Bir zamanlar Varoluş’u boyunca dağınık bir deniz olan Trilyonlar’ca Karmaşıklık ve Saflık, artık tek bir Efendi’nin çağrısına cevap veriyordu.
Yıldız Işığ ı nehirleri gibi kalbine, Ascendran Nodül’ünün uğultulu Motor’una akıyordu. Nodil parladı, saf, bilgisel ışığın göz kamaştırıcı, içsel bir Süpernova’sı. Yeni Araçlar’nıın İlkini etkinleştirdi!
Tiranlığ’ın Pota’sı.
Dayatma!
HUUM!
İrade’si bir fısıltı ve bir kükremeydi.
Yeni Sanatı’nın bir Dokuma’sı.
Buz Golem’in üzerinde, hayalet gibi, kanlı mor bir Taht Yoktan var oldu. Bu Fiziksel bir nesne değildi, ama O’nun Otoritesi’nin şekillendirilmiş hâliydi, bu alanda O’nun egemenliğinin mutlak olduğunu ilan ediyordu!
Taht indi ve sadece Varoluş’u bile Golem’in 700 Trilyon Karmaşıklığı’nı inlemeye zorlayan bir ağırlıktı.
>Dayatma Dokuma’sı etkinleştirildi. Hedef’in Varoluşsal Parametreler’i Zorla Yeniden Yazılıyor.>
>Otorite’niz artık bu yakın çevrede bir Yasa hâline geldi>
>Hedefin Direnc’i... Kayda değer, ama nihayetinde önemsiz.>
Golem, Buzullar’ı parçalayan bir sesle kükredi ve Kavramsal Taht’ı vurmak için devasa kollarını kaldırdı. Ama Noah çoktan Biyü’nün İkinci kısmını Dokuma’ya başlamıştı.
Hakimiyet, diye emretti. Hayalet Yaht’ın tabanından, aynı Kan’lı Mor Işığ’ın eterik zincirleri aşağıya doğru fırladı ve Golem’in uzuvlarını sardı.
Bunlar Madde’den değil, İrade’den oluşan zincirlerdi. Vücudunu kısıtlamadılar; O’nun Otoritesi’ni, Savaşma İradesi’ni, O’na karşı var olma hakkını ele geçirdiler!
Wu! Wu!
>Hakimiyet Dokuma’sı etkinleştirildi. Hedefin Otorite’si emiliyor, İrade’si boyun eğdiriliyor.>
>O’nun Güc’ünü, Öz’ünü Kendi’ne çekiyorsun.>
>O’nun Güc’ü artık Sen’in emrinde ya da elinden çıkabileceğin bir Kaynak.>
Bu mükemmel, kaçınılmaz bir tuzaktı. Yaratık yukarı baktı ve donmuş çaresizliğin gözlerinde Noah yeni bir şeyin parıltısını gördü: Uyanmakta olan, mutlak bir dehşet.
Noah, son bir sessiz irade emriyle yumruğunu sıktı. Taht parçalandı. Zincirler sıkıştı. 700 Trilyon Karmaşıklık Öl’ü Varoluş’u, Milyarlar’ca Parça Siyah, parıldayan toza dönüştü, Otorite’si, Varoluş’u Yok Oldu ve geriye kalan Her Şey O’nun Kıyısı’na götürüldü!
>Muazzam bir Çaba Sarf Rdildi ve takdir edildi. [Sonsuz Hasat İlkesi] Sen’in Tiran Sanat’ını alkışlıyor.>
>Varoluşsal Sanat’ın kullanımı için Hasat Verim’i, Güc’ün Dokumalar’ı: +50 Trilyon Karmaşıklık ve Saflık.>
…!
Güç, O’na geri akıyordu, harcadığını sadece yenilemekle kalmayıp, O’nu daha da güçlendiren sıcak bir dalga gibiydi.
Hâki’sinin Mor Ateş’iyle yanan gözleri, bir sonraki hedefine döndü.
Bu, değişken, ruhani bir gölge yaratığıydı, anlar arasındaki boşluklarda var olan bir Varoluş, Karmaşıklığ’ı yaklaşık 800 Trilyon’luk dalgalı bir dalga gibiydi.
Bu sefer, farklı bir Pota’ya uzandı!
Sonsuzluk Pota’sı.
Genişleme, Ördü. El’ini kaldırdı ve Hâki’sinin tek bir Sonsuz Küçük Parçası’nı Hölge Yaratığ’ına doğru fırlattı.
Parça, ilerledikçe çoğaldı. Bir, Bin oldu, Bin, Milyon oldu, Milyon, Milyar oldu. Böyle böyle Sonsuz’a kadar çoğaldı.
Bir Kalp Atış’ı süresinde, Sonsuzlar’ca Aynı Mor Alev den oluşan bir fırtına Yaratığ’ın üzerine çöktü, Her Bir’i Kendi Otoritesi’nin Mükemmel bir Kopyası, Amansız, Her Şey’i Kapsayan bir Aaldırı.
Gölge Yaratık çığlık attı, Varoluş’unu ortadan kaldırmaya çalışırken, şekli titredi, ama fırtına her yerdeydi. Geçmiş’te, Şimdiki Zaman’da ve Gelecek’te Aynı Ân’da Vuruluyor’du.
Sonra İkinci Dokuma geldi.
Sıkıştırma!
Noah, elini açtı ve Ateşli Fırtına’nın merkezinde, mutlak bir hiçlik noktası belirdi.
Bu bir kara delik değildi; Nu, Sıkıştırma Kavram’ının kendisiydi, Geniş Olan’ın Küçülme’si için bir emirdi.
Sonsuz Alev’den oluşan Fırtına ve O’nun içinde yakalanan 800 Trilyon Karmaşıklık Yaratığ’ı içe doğru çekildi.
Uzay, Zaman, Enerji ve Otorite Kısacası var olan Her Şey, bir Bilye Büyüklüğ’ünde bir Tekillik hâline getirildi ve ardından son bir sessiz patlama ile ortadan kayboldu!
POP!
…!
Oh!
Not: Dostum.... Ne okuyoruz biz? Şu anda güncel de Kentilyon Güc’e ulaşanı gördük. Bilginiz olsun. Noah 100 Katrilyon a doğru gidiyor güncel de.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.