Bu, onun şimdiye kadar geliştirdiği en güçlü hayatta kalma yeteneği olabilirdi... Ortamın içinde ayrı bir Varoluş olmak yerine, ortamın bir parçası olarak Mükemmel bir Görünmezlik.
Genişlemesine müdahale etmeden devam etti. Hareketsiz kalmaya devam etti, hızlanan bir ivmeyle Ölüler’in topraklarının daha fazlasına yayıldı.
Ta ki...
“Meydan okuyorum, Öyleyse Varım!
Sınırlamalar’ı reddediyorum, bu yüzden aşıyorum!
Sonsuzluğ’u geliştiriyorum, bu yüzden... Son’undan korkmam gerekmiyor!“
Ta ki bu sözler Perde’nin Ötesi’ne yayılana kadar.
Büyük Gaspçı’nın farkındalığı keskin bir dikkatle odaklandı.
Osmont’u hemen tanıdı.
Bir gün önce onunla konuşuyordum, ama son 24 saat içinde kontrol etmedim...
Noah’ın Beyanlar’ının, Boyut Sınırlar’ını aşarak, Ölüler’in Diyar’ına kadar ulaşacak kadar güçlü bir yankı uyandırmasının nedenini merak etti.
Ve bunu düşünürken...
HUUM!
Bir sonraki anda, müthiş güçlü bir İlk Öl’ü Yaratığ’ın ortaya çıktığını hissetti.
Varoluş, bu Mezarlık Diyar’ını hakimiyeti altında tutan Büyük Ölüler Kalesi’nin üzerinde belirdi.
Varoluş orada süzülerek, Noah’ın sözlerinin sönük yankısını dinliyordu ve yüzündeki ifade... Onaylamama mı? Düşünme mi?
Bir sonraki anda, Varoluş aşağıdaki büyük Kale’ye baktı ve elini kaldırdı.
Kaldırdığı avucundan parlak beyaz bir ışık yayıldı... Saf, kristalimsi bir Düzen, etrafındaki Ölüm’le ilgili Varoluşlar’ı O’nun Varoluş’undan biraz geri çekilmeye zorladı.
Varoluş konuştuğunda, sesi mutlak bir ikna gücüne sahipti.
“Düzen’in Yol’u rafine edildi,“ diye ilan etti. “Temeller incelendi. Safsızlıklar tespit edildi. Ve şimdi...“
Beyaz ışık yoğunlaştı.
“Düzen, Ölüler’in topraklarında kurulan bu Medeniyet’in omurgası olarak güçlendiriliyor. Artık gerçek Düzen’le dolacaksınız... . Sizin sürdürdüğünüz kaotik görünüşle değil, Öl’ü Düzen’in kendisinin belirlediği saflaştırılmış Özle.“
Bakışları, aşağıda toplanan binlerce İlk Öl’ü Yaratığ’ın üzerinden geçti.
“Hepiniz Gerçek Düzen Medeniyet’ini almaya hazır mısınız?“
...!
Büyük Gaspçı, Kalede’ki tüm Öl’ü Yaratıklar’ın derin bir saygı ifadesiyle yukarıya bakarken, şaşkınlıkla izledi.
Sesleri, kusursuz bir uyum içinde, hassas bir şekilde senkronize olarak yükselmişti. “Gerçek Düzen Medeniyet’ini almaya hazırız!“ Bu Beyan, çevredeki alanı sarsarken, Büyük Gaspçı, onların toplu yanıtındaki saf coşku karşısında derin bir tedirginlik hissetti. Ne tür Fanatik Varoluşlar’la karşılaştım? Neden Öl’ü Düzen’e bu kadar bağlı görünüyorlar?
Hâlâ kendi Varoluşlar’ını kontrol edebiliyorlar mı, yoksa Doğalar’ında temel bir değişiklik mi oldu?
Daha fazla bilgi edinmek için, yeni ortaya çıkan Güçlü Varoluş’u aktif olarak gözlemlemeyi bıraktı... Bir Ânlığ’ına başka yere baktı ve bilinçli olarak algılamaktansa, Boş Varoluş’unu olduğu gibi kabul etti.
Ve başka yere baktığı anda, Pasif Gözlem’i yeniden başlattığı anda...
Algılanan Boş Varoluş’uyla ortaya çıkan Varoluş kataloglandı.
>Durum Değerlendirmesi:>
>AD: Meliodas.>
>SINIFLANDIRMA: Birincil Ölü Erken Yaratık.>
>KARMAŞIKLIK: 100 Kentilyon.>
>SAFLIK: 100 Kentilyon.>
>AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLER:>
>Düzen’in Rehber’i.>
>Gerçek Medeniyet’in Haberci’si.>
>Öl’ü Düzen’in İradesi’nin Uygulayıcı’sı.>
>Sistematik Azaltma Otorite’sinin Taşıyıcısı.>
>MEVCUT EYLEM: Medeniyet Yeniden Yapılanma Protokolünü Uygulama.>
...!
Büyük Gaspçı’nın bilinci sarsıldı.
Yüz Kentilyon mu?!
En fazla, diğer Öl’ü İlk Yaratıklar’dan gözlemlediği Karmaşıklık 1ila 3 Kentilyon arasında değişiyordu. Güçlüydüler, evet ama bu büyüklüğe yaklaşan hiçbir şey yoktu.
Bu kadar korkunç bir Güc’e sahip olan bu Varoluş kimdi?
Meliodas’ı aktif olarak gözlemlemeye geri döndü ve bu sırada Şekilsiz Varoluş’unu şokla titreştirdi.
Varoluş’un kaldırdığı elinden, parlak beyaz bir ışın yayıldı ve kristal berraklığında bir deniz gibi sakin bir şekilde aşağıya indi.
Bu Işın...
Aşağıdaki Ölüler’in Kalesi’nin tamamını kapladı ve binlerce İlk Öl’ü Yaratığ’ı ışığıyla yıkadı. Ancak etki, Büyük Gaspçı’nın beklediği gibi olmadı.
Ölümsüz Varoluşlar, güçlenerek, patlamadılar. Lütuf veya Yükseliş almadılar.
Bunun yerine, tek tek, tüm Varoluşlar’ı azalmaya başladı.
Beyaz Düzen Işığ’ı, onların Karmaşıklığ’ını ortadan kaldırdı. Saflıklar’ını Sistematik olarak azalttı.
Önemli Öl’ü Erken Yaratıklar... Önemli Güc’e sahip Varoluşlar, inen Otorite tarafından Özler’inin Tüketilmesi’ne maruz kalıyorlardı.
Ve orada duruyorlardı. Bunu kabul ediyorlardı. Yüzlerinde sadece saygı dolu minnettarlık vardı.
Büyük Gaspçı tekrar başka yere baktı, rahatsızlık onu doğrudan gözlemlemekten alıkoydu.
Hemen uyarılar belirdi:
>Düzen, bu bölgede tam ve kapsamlı bir şekilde kendini kuruyor.>
>Meliodas’ın uygulamaya koyduğu BEYAN şöyledir: GERÇEK DÜZEN PROTOKOLÜ.>
>Öl’ü Düzen’in kendisi tarafından emredildiği üzere, bu protokol bağlı bölgelerdeki Güç Dağılım’ını yeniden yapılandırır.>
>Yüksek Karmaşıklık ve Saflığ’a sahip çok fazla Varolul Kaos yaratır. Sayısız Varoluş, bireysel isteklerine göre Varoluş’u Değiştirme Yeteneğ’i kazandıkça, Düzensizliğ’e ve Bölünme’ye yol açar.>
>Gerçek Düzen, bu dağıtılmış gücü ortadan kaldırarak, seçilmiş azınlığın elinde yoğunlaşmış Otorite’yi destekler.>
>YENİDEN YAPILANDIRILMIŞ HİYERARŞİ:>
> -Seçilmiş azınlık (Rehberler, Haberciler, Yürütücüler) Varoluş’u. değiştirme konusunda ezici bir Otorite’ye sahiptir.>
>Bu Varoluşlar, Güc’ü olmayanları koruyacak Düzen’in Işıklar’ı olarak hareket ederler.>
> -Nüfusun çoğunluğu minimum Karmaşıklığ’a indirgenir (1 veya daha az).>
> -Güc’ün yoğunlaşması, birleşik yönlendirme ve çatışan Otoriteler’in ortadan kaldırılmasını sağlar.>
>Gerekçe:>
Bu, Düzen’dir. Güc’ün Demokrasi’si değil, amacın Hiyerarşisi’dir.>
>Varoluşsal Otorite’ye sahip tek bir seçkin azınlık, onlar aracılığıyla, rekabet eden iradelerin Kaos’u olmadan Düzen’in korunmasını sağlar. Azalan nüfustan kaynaklanan azalan Karmaşıklık, belirlenen Tavan’ı göz ardı ederek, Rehberler’in Parametreler’ini katlanarak ve orantılı olarak artırır.>
>Tahmini kazanç: Bu tek Kale’den +25 Kentilyon.>
...!
Büyük Gaspçı, sürecin sonucunu görmek için geri döndü.
Kale’deki...
Kale’deki her İlk Öl’ü Erken Yaratık... Yüzlerce güçlük Varoluş, artık...
Bir’in Karmaşıklığ’ını ve Otoritesi’ni yayıyordu. 1 Kentilyon değil. 1 Trillion, 1 Milyar veya hatta 1 Milyon değil.
Bölgeler’i Yeniden Şekillendirme Güc’üne sahip olan Varoluşlar artık Varoluşsal ağırlık olarak... Hiçbir Şey’e indirgenmişti.
Yine de gözleri inançla parıldıyordu. Yüzlerinde sadece memnuniyet vardı, sanki bu indirgenme sadece kabul edilebilir değil aynı zamanda arzu edilen bir şeydi.
İfadelerindeki saygı, basit bir sadakatten çok daha rahatsız edici bir şeyi ima ediyordu. Bu pislikler hâlâ Kendi Varoluşlar’ının kontrolünü elinde tutuyor mu?
WAA!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
