Yukarı Çık




4539   Önceki Bölüm 

           
Bölüm 4540: Sadece Farklı Lezzetler!


Mevcut Çağ’dan uzakta.


En Erken Katlar’ın bile Çok Daha Ötesi’nde.


Sonsuz Açılım’da, Uzay’ın bizzat çatışan Otoriteler tarafından parçalandığı bir bölgede, Kıyamet Boyutlar’ında bir savaş hüküm sürüyordu.


Tor, BU İlk Açlık, formundan her yöne yayılan Obsidiyen-Kızıl Açlık Denizler’iyle Yıkım’ın merkez üssünde duruyordu. Otorite, BU Zaman Sörfçüsü’nden yayılan parlak Mor Zaman Manipülasyon’u dalgalarını geri itmişti. 


Ama şaşırtıcı bir şekilde, o artık onun tek rakibi değildi.


Onu her taraftan kuşatmak için Üç Varoluş daha gelmişti; Her biri Mutlak Hükümdarlığ’ın BU Yüzeysel Derinliğ’inde Ezici Güç Dalgalar’ı yayıyordu. Birleşik Varoluşlar’ı herhangi bir kaçış Olasılığ’ını tamamen ortadan kaldırmak için tasarlanmış bir oluşum yaratmıştı.


Yalnız Tor Figür’ünü çevreleyen dört BU Varoluş’u! 


Ve yine de Ezici Sayısal dezavantaja rağmen, Tor meydan okumasında tamamen muhteşem görünüyordu. Formu dimdik ve sarsılmazdı, en ufak bir korku veya endişe belirtisi göstermiyordu. Gözleri gerçek bir vahşet ve beklentiyle atıyordu, sanki meydan okumayı dört gözle bekliyordu.


Yeni gelen Üç Varoluş kendi haklarıyla etkileyiciydi, her biri Varoluş’un farklı bir temel Yön’ünü temsil ediyordu.


Tor’un solunda, tamamen Sıkıştırılmış Uzay’ın kendisinden oluşmuş gibi görünen kristal bir Varoluş duruyordu. Beden’i Sürekli Boyut değiştiriyor, aynı anda hem Yakın hem Uzak, hem Büyük hem Küçük görünüyordu. Uzay Yol’unu korkunç bir ustalıkla kullanırken, formundan parlak Camgöbeği ışık yayılıyordu. Uzay etrafında otomatik olarak Bükülüp, Latlanıyor, içine yakalanan her şeyi ezebilecek Sıkıştırılmış Varoluş Katmanlar’ı yaratıyordu.


Sağında, tüketmeden yanan Zümrüt Alevler’le çevrili bir Varoluş süzülüyordu. Formu kabaca İnsansı’ydı ama tamamen Saf Canlılığ’ı ve Mutlak Uçlar’a taşınmış Yaşam Güc’ünü temsil eden Yeşil Ateş’ten oluşuyordu. Bu, Yaşam’ın kendisi üzerinde Hükümdarlık kurmuş, Canlılık Yol’unu yürüyen biriydi. Alevler o kadar yoğun bir yenileyici Güç’le atıyordu ki, etraftaki Çökmüş Varoluş aslında İyileşme’ye ve Yeniden Oluşma’ya başlıyordu. 


Arkasında, etrafındaki boşluktan bir şekilde daha karanlık bir gölge alçaldı. Bu Varoluş’un sabit bir Formu yoktu, doğrudan gözlemlenmesi acı veren şekiller arasında sürekli değişiyordu. Mutlak Karanlık filizleri çekirdeğinden uzanıyordu ve Dokunduğ’u yerde Işık tamamen Var Olmayı bırakıyordu. Bu, Aydınlanma’nın Yokluğ’u üzerinde Hükümdarlık iddia etmiş, Karanlık Yol’unun bir ustasıydı. Karanlık o kadar tamdı ki sadece Işığ’ı değil, Algı Kavram’ını da Yiyip, Bitiriyor gibiydi.


BU Zaman Sörfçüsü’nün Mor Zamansal Otoritesi’yle birleşince, dört korkunç yoğunlaşmış Güç Balon’u gibi hissettiriyordu. Dört ayrı Hükümdarlık Alan’ı aynı anda kendilerini dayatmaya ve Tor’un temsil ettiği Obsidiyen-Kızıl Açlık Işığ’ını sistematik olarak ezmeye çalışıyordu.


Baskı, tüm İlkel Katlar’ı çökertecek kadar muazzamdı!


BU Zaman Sörfçüsü’nün Ses’i gerilimi soğuk bir hesaplamayla kesti.


“Koruduğun şeyin doğasını gerçekten anlıyor musun?“ diye ölçülü bir yoğunlukla sordu. “O tamamen başka bir Zaman’dan gelen bir Varoluş. Bu Çağ’a herhangi bir Geleneksel Yol’la varması mümkün olmaması gereken bir şey.“


Gözler’i kesinlikle parladı.


“Varoluş’ta Zamansal yerleşimi Bu Derece etkileme kapasitesine sahip olabilecek tek güç, bizzat BU Yaratık’tan başkası değildir. Ve böyle bir Varoluş’la uğraşan Her Şey Mutlak Tabu’dur; O’na Dokunan herkese yıkımdan başka bir şey getirmeyen kayıp bir davadır.“


Noah’ın kaybolduğu yeri işaret etti.


“Eğer sakladığın Ânomali böyle bir Varoluş’la ilgili veya ondan Türetilmiş bir Güc’e sahipse, O’nu incelemekten sen de muazzam fayda sağlardın. İşbirliği çıkarlarına çok daha iyi hizmet edecekken neden bize karşı savaşıyorsun? Hepimiz o Zamansal İmkansızlığ’ı inceleyebilir ve anlamaktan faydalanabiliriz.“


Teklifi sahte bir makullükle, ince örtülü tehditlerden ziyade gerçek bir ortaklık sunuyormuş gibi iletildi.


Tor, parçalanmış manzara boyunca yankılanan soğuk bir eğlenceyle güldü.


“Benim Yol’um, Varoluş’un önemli olan tüm Derinlikler’i boyunca beni taşımak için fazlasıyla yeterli,“ dedi her kelimede yankılanan mutlak bir inançla. “Ben Açlık Yol’unu çoğu Medeniyet’in var olduğundan daha uzun süredir yürüdüm. Pek çok Hükümdarlığ’ı Yiyip, Bitirdim ve Anlayışlar’ını Kendiminki’ne Entegre Ettim.“


Gülümsemesi yırtıcı bir hâl aldı.


“Kendi Yol’um Kavrayamayacağ’ınız Yükseklikler’e çıkarken, neden Zamansal bir Ânomali’yi incelemeye ihtiyaç duyayım veya BU Yaratık hakkında endişeleneyim? Teklifiniz Güç değil zayıflık gösteriyor. İlerleme için dış kaynakların gerekli olduğuna inandığınızı gösteriyor.“


Vurgu yapmak için durakladı.


“Ben, böyle Sınırlayıcı inançları paylaşmıyorum.“


Bu küçümseyici sözler üzerine, BU Zaman Sörfçüsü’nün ifadesi müzakereden mutlak öfkeye dönüştü. Hiddet içine dolarken, soğukkanlılığı paramparça oldu.


“O zaman görünüşe göre Açlık bugün burada çökecek!“ diye kükredi, sesi Zamansal Otorite’yle güçlenmişti. “Kibrin senin sonun olacak!“


Dört Varoluş Yol’u, Tor’un konumu etrafında koordineli bir kesinlikle aynı anda patladı.


Mor Zamansal Dalgalar Algısı’nı ve hareketini bir sürünmeye kadar yavaşlatmaya çalıştı. Camgöbeği Uzaysal Sıkışma, o Hiçliğ’e ezilene kadar Varoluş’u etrafında Katlama’ya çalıştı. Zümrüt Canlılık Alevler’i Paradoksal bir şekilde Varoluş’unu, kendini tüketecek kontrolsüz bir yenilenmeye zorlamaya çalıştı. Mutlak Karanlık, Varoluş’unu algıdan tamamen silmek için hareket etti.


Birleşik saldırı, Hayatta Kalma veya Direnme Olasılığ’ı bırakmamak üzere tasarlanmıştı!


HUUM!


Ve yine de Tor, kendi Açlığ’ı karşılık olarak patlarken, gerçek bir zevkle güldü.


“Bire karşı Dört Hükümdarlık getiriyorsunuz ve bunun size avantaj sağladığına inanıyorsunuz,“ dedi sesi Boyutlar arasında yankılanarak. “Ama karşı karşıya olduğunuz şeyin doğasını temelden yanlış anlıyorsunuz.“


Obsidiyen-Kızıl Otorite yıkıcı bir güçle dışa doğru patladı.


“Zaman Açlık tarafından Tüketilir çünkü tüm Ânlar Son’unda biter, bizzat Varoluş’un ilerleyişi tarafından Yiyip, Bitirilir. Uzay Açlık tarafından tüketilir çünkü Boşluk Doldurulma’yı Talep Eder. Canlılık Açlık tarafından tüketilir çünkü Tüm Yaşam’ın Devam Etme’si için Besin’e ihtiyaç duyar. Karanlık Açlık tarafından Tüketilir çünkü Işığ’ın Yokluğ’u bile Yiyip, Bitirilebilecek bir Şey’i Temsil eder.“


Gözler’i korkunç bir kesinlikle alevlendi.


“Açlık tüm Hükümdarlıklar’ın üzerinde durur çünkü Açlık Varoluş’un altında yatan temel gerçektir. Olan Her Şey Son’unda Tüketilecektir. Var olan Her Şey Potansiyel Besin olarak hizmet eder. Yollar’ınız sadece aynı kaçınılmaz yemeğin farklı tatlarıdır.“


Kasıtlı bir niyetle ileriye doğru tek bir adım attı.


Ve etrafında Desilyonlar’ca Obsidiyen-Kızıl Çene ve Diş Açgözlü bir şevkle çiçeklendi. Her Çene Omniverse hayır Kat Sistemler’ini Bütün olarak Yutacak kadar büyüktü. Her Diş bizzat Hükümdarlıklar’ı delip, geçecek kadar keskindi.


Ayrım gözetmeksizin veya merhamet etmeden önlerindeki Her Şey’i Yiyip, bitirmeye hazır, çağlar boyunca bilenmiş bir Açlık’la Son’una kadar açıldılar.


Dört BU Varoluş’u, saldırılarının daha Tor’un asıl konumuna bile ulaşamadan Sistematik olarak Tüketildiğ’ini gördü. Çeneler Zamansal Manipülasyon’u yakaladı ve Değiştirilmiş Zaman Kavram’ını Yedi.


Uzaysal Sıkışma’yı Yakaladılar ve Katlanmış Boyutlar’ı Yiyip, Bitirdiler. Canlılık Alevler’ini Yuttular ve Yaşam Güc’ünü yakıt olarak tükettiler. Karanlığ’ı Yuttular ve Yokluğ’un Kendisi’yle Beslendiler.


BU Zaman Sörfçüsü, koordineli saldırısının böylesine bariz bir kolaylıkla Hükümsüz Kılındığ’una tanık oldukça, ifadesi giderek ekşidi.


Ama başka bir şey de yanlıştı.


Aniden, her zaman kristal bir netlikle görebildiği yakın Geleceğ’i Tamamen Algılayamaz hâle geldiğini fark etti. Herhangi bir Ân’dan ileriye doğru uzanan Zamansal İplikler Bulanıklaşıyor ve Kararıyordu.


Neden... Gelecek bu kritik anda Belirsizleşiyor’du?


Böyle bir histen hiç hoşlanmamıştı. En büyük avantajının kaybı içini içgüdüsel bir dehşetle doldurmuştu. 


Bu gelişmeyi işleyemeden veya stratejisini ayarlayamadan, Obsidiyen-Kızıl Açlık Denizler’i ezici bir güçle konumunun üzerine çöktü!


Saldırı, Gelebileceğ’ini görebileceği bir şey değildi çünkü Geleceğ’in Kendi’si bile Daha Varamadan Yiyip, Bitirilmiş’ti.


...!


Oh!


Bazen Varoluş, kabul edilmesi rahatsız edici gerçekleri gösterirdi.


Varoluş Geleceğ’i mükemmel bir netlikle Görme Yeteneğ’ine Sahip Olsa Bile, Şümdiki Zaman’da yeterince Korkunç Bir Güç Varsa, ne Algılayabildikler’ine bakılmaksızın o gelen Gelecek’ten Kaçamaz veya O’nu Anlamlı Bir Şekilde Değiştiremezler’di.


Çünkü bazı Güçler Direnmek için fazla Ezici’ydi.


Çünkü bazı İştahlar İnkar Edilemezdi.


Çünkü Açlık, Mutlak Zirvesi’ne kadar arıtıldığında, sadece Madde ve Enerji’yi değil, Olasılığ’ın kendisini de Tüketir’di.


BU Zaman Sörfçüsü, Geleceğ’i Görmenin O’nu kontrol etmek anlamına geldiğine inanma hatasını yapmıştı.


Aksini öğreniyordu.


Ve ders kan, vahşet ve Çöküş’le Yazılacak’tı!



Not: Desilyonlar’ca Ağız. Geleceğ’in Yutulma’sı... Neyse Neyse.... O Bölüm’ü göstereyim. Bu Planck Uzunluğ’u BU Varoluşlar’ını kapsasa bile Ölçek 0’ı Gözlemledileri için Ölçek 0 içindeki Planck Uzunluğ’unu görebiliyorlar. Planck Ölçek 0’da var ama O’nu görebilmek için BU Olmak lâzım. Noah bu Norm’u kırabilir. Ayrıyetten Andesilyon’da hayırlı uğurlu olsun. O Bölüm’ü göstereyim size. 


Bölüm 4556
Sonsuz Açılım Bölge’si.
BU Yaşayan Köken, hareket ediyor ve onu çevreleyen Varoluş’u gözlemliyor.
BU düzeyinde bir Varoluş olarak, Sıfır Düzey Ölçek’teki Varoluşlar’dan çok daha fazlasını görebiliyor.
BU Düzey’indeki Varoluşlar, Varoluş’un Her Yön’ünün farklı Titreşimli Sicimler Varyasyonlar’ı taşıdığını ve Medeniyet Otorite’si dalga boylarıyla salındığını görebilirler.
BU Medeniyet Ölçeği’ndeki Varoluşlar’a özgü Doğuştan Gelen bir Yetenek sayesinde bu Dalga Boylar’ı ve Sicimler’le etkileşime girebilirler.
Doğrudan Gözlemlenemeyecek Kadar Küçük Ölçekler’de Kıvrılmış Ekstra Uzamsal Boyutlar’ı Algılayabilir ve Manipüle Edebilirler.
Bunun nedeni, Planck Uzunluğ’unda Varoluş’la etkileşime girebilmeleridir.
Ve bu, BU’NUN Güc’ünün sadece Bir Minimum Asgari Düzey’idir.
BU Yaşayan Köken, BU Zaman Sörfçü’sü aracılığıyla Zaman’ın Köken’ini incelemeyi başaramadığını düşünür.
Bunu, BU Yaşayan Zamansal için bir karşı önlem hazırlamak amacıyla yapmak istemişti.
Önünde, elinde BU Zaman Sörfçüsü’nün yarı ısıtılmış cesedini tutan BU İlk Açlık belirir.
Ölüm’ünde bile, BU Medeniyet Otorite’si Zaman’ı Ters’ine Çevirip, O’nu Yeniden Şekillendirmeye Çalışır, Ancak Başaramaz.
Tor, BU Yaşayan Köken’in BU Zaman Sörfçüsü’nün Güçler’i içinde saklandığını ve Noah ile tanıştığını bilir.
Ona Noah’ın nerede olduğunu sorar, ama o ona söylememeye karar verir.
Sadece onun iyi ve güvende olduğunu söyler.
Bu, BU Zaman Sörfçüsü’nü Yiyip, Bitiren ve savaşmaya hazırlanan Tor’u öfkelendirir.
Bu, BU İlk Açlık ve BU Yaşayan Köken arasındaki savaşın başlangıcıdır.



Not: Düşünüyorum acaba BU Varoluşlar’ı Planck Saniye’si içinde düşünüyor olabilir mi? Ya da Ânlar içinde. Adui ciddi bir Buff Getirebilir. Zeptosaniye mi? Bu da ne? Son Derece Büyük bir Zaman Kavram’ı. Artık Planck ya da Ân Devreye girmeli Düşünce Biçim’inde. Ayrıca Atom Altı Parçacık olarak Planck’da eklenebilir. Ya da daha önce zaten vardı sadece Görme Yetisi buna engel olmuş olabilir. Önceden Anime Karakterler’i Cultivation Karakterler’inden güçlü mü dedim? Değişiyor bu. Adui, İnfinite Mana’yı Cultivation’dan çıkar. Bu arada Farkındasınız değil mi? Alemler şu an yok. BU Diyeceksiniz siz ama bu Âlem değil bir Ayrım. Bir Unvan. Âlem başka Ayrım yani Unvan Başka. Şu anda önümüzde bilinen Âlemler yok. Unvanlar var. Belki de kim bilir Âlemler kalkmış olabilir. Bu da Cultivation’dan çıkmamızı ya da şöyle bir Kapı’yı araladığımız anlamına gelebilir. Bakalım ama mutluyum be. Sonunda, Sonunda. Şu Novel’i Baştan Son’a okuyan çok ama çok şey Öğrenecek. Ve İnfinite Mana’ya benzer Novel arıyorsanız aramayın. Bulamazsınız. Scp’yi ise okuyamazsınız öyle bildiğiniz Novel değil o. Ayrıca O Ayet Bir Çok Yazar’ın elinden çıkmış bir Âyet. Evet, Tonlar’ca Yazar’ı var O Seri’nin bu yüzden Saçma Derece’de güçlü. Tonlar’ca Yazar bir araya geliyor farklı farklı şeyler yazıyor. O yüzden hemen hemen ne ararsanız var. İnfinite Mana’da işte sâdece Adui var. Ve Adui benzeri Ama sâdece Novel’de Yazar olan Yazarlar var. Achilles’in Novel’ini okursanız az çok anlarsınız. Mutluyum be harbi Mutluyum. Daha Yarısında bile değiliz. Görmedigimiz şey kaldı mı? Bir o dediğim Terimler kaldı işte. Onlar da geldi mi... 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

4539   Önceki Bölüm