İlkel Genesis Arenası’nın içinde, Şimşek Noah’ın konumunun her yerine tezahür etmiş bir yargı gibi düşmeye devam etti.
Ancak görkemli bir şekilde, onu dizlerinin üzerine zorlaması gereken ezici enginlik ve baskın ağırlık artık Varoluş’una karşı bastırıyor gibi hissedilemiyordu.
Sol eline yazılmış Yalıtım Logos’u, işlevini kusursuz bir şekilde yerine getirirken, istikrarlı bir parlaklıkla titreşti.
Ancak inen güç hâlâ, canlı Logos tarafından alınan ve işlenen muazzam bir ağırlık hissi taşıyordu.
Noah, artık Yıldırım Taban’lı tüm Hükümdarlıklar’a ve İlkeler’e Karşı Tam Bağışıklığ’a sahip olsa da, bu koruma sadece Elektrik Fenomenler’ini kullanan Mutlak Hükümdarlığ’ın BU Yüzey Derinliğ’i Varoluşlar’ına karşı tamamen geçerliydi.
Ve o Bağışıklık mükemmel bir şekilde işlerken bile, eğer Varoluş İlahi Yıldırım Yol’unun belirli kimliğini ve Elemental ifadesini Raijin’in Saldırılar’ından sıyırırsa, BU Yüzey Derinliği’ndeki bir Varoluş’tan gelen güç Dokumalar’ı hâlâ muazzam bir temel ağırlığa sahipti.
Bu, Yıldırım salabilen bir çekiçle vurulmak gibiydi. Yıldırım çok çılgınca bir şey değildi ama çekicin ağırlığı ve Fizikselliğ’i hâlâ oradaydı!
Arıtılmış Medeniyet Otoritesi’nin saf yoğunluğu, Daha Yüksek bir Varoluş Ölçeği’nin birikmiş baskısı; Noah’ın hâlâ dayanması ve karşı koyması gereken unsurlar bunlardı.
Ve Raijin’in saf Yıldırım Fenomen’i olmayan herhangi bir saldırı biçimini kullandığı anda, Noah, kendini potansiyel olarak ezici güçle karşı karşıya, başa dönmüş halde bulacaktı.
Ama yine de dahili olarak kutlamaya değer görkemli bir başarıydı!
Sahne o kadar tamamen inanılmazdı ki, Raijin Katsuro’nun figürü Noah’a bakarken, tamamen nutku tutulmuş gibi görünüyordu.
Sonra bir sonraki anda, Noah’ın Yazılı elinin etrafında dönen bir Genesis İlkesi’nin hatasız Âurası’nı mutlak bir netlikle sezdiği için gözleri sıkılaştı ve odaklandı.
Yalıtım Logos’unu destekleyen Varoluşsal Sınır İlke’si.
Noah da tam bu anda bu Yeni Güc’ü kullanmaya alışıyor, aynı zamanda sadece İlk Dil’in kelimelerini düzgün bir şekilde düzenleyerek, tam olarak ne tür korkunç Yetenekler çağırdığını tam olarak Kavramaya çalışıyordu.
Bu yüzden, önünde duran bu ezici derecede güçlü düşmanı fiilen nasıl alaşağı edeceğini aktif olarak planlamaya devam ederken, durumu Ânaliz Etmek için elinden geleni yaptı.
Noah, konuştuğunda, sesi sakin bir kararlılık taşıyordu.
“Herhangi bir şok veya şaşkınlık ifade etmeye hatta böyle şeylerin nasıl mümkün olduğunu sormaya gerek yok. Sadece beni bekle.“
Onu bekle.
İfadesi artan bir niyetle akıl almaz derecede ciddi hâle gelirken, Raijin kesinlikle böyle bir bok yapmak istemiyordu.
Noah, bakışlarını bu korkunç Varoluş’a sabitledi ve gelen herhangi bir Saldırı’ya yanıt vermek için kendini hazırladı.
Çünkü o anda sadece Pasif bir şekilde beklemiyordu.
Zihni maksimum Kapasite’de aktif olarak çalışıyordu.
Ozymandias’ın Varoluş Yol’u ve İlk Dil ile artan yeterliliği konusunda sürekli yaptığı tüm kazanımları ve içgörüleri alıyor, ardından tamamen yeni Logoslar oluşturmak için farklı Fonem kombinasyonlar’ının Varyasyonlar’ını deniyordu.
Ve bu Dilsel inşayla meşgul olurken, aynı zamanda kendi beslediği ve kurduğu İlkeler’in Yapısı’na karşı giderek, daha algılayıcı hâle geliyordu.
Artık onları oluşturan altta yatan Dokuma’yı, ister tek bir kelimeden ister çok karmaşık uzun bir ifadeden hatta Gramer uyumu içinde çalışan eşleştirilmiş kelimelerden oluşsun, spesifik Logos bileşimini gerçekten okumaya başlayabileceğini hissediyordu.
Kendi İlkeler’inin Dilsel Yapısı’nı tamamen çözmeye son derece yakın olduğunu hissediyordu.
Sürekli Hasat ve Hileler Mimar’ını.
Ve nihayet o atılımı başardığında, Varoluş genelinde tuttukları etkiyi ve alakayı değiştirme Yeteneğ’ine sahip olmayı bekliyordu.
Dilsel Kodlar’ını doğrudan düzenleyebildiğinde, artık statik Büyük veya Tekillik İlkeler’i olarak kalmayacaklardı.
Şu anda bireysel Fonemler’i Manipüle Ettiği gibi onlarla oynayabilirse, İlkeler’inin bilinçli Arıtma Yol’uyla onları Genesis İlkeleri’ne yüksektebilirdi!
Ama şimdilik, daha acil endişeleri vardı.
Sağ elini bir kez daha kaldırırken, gözleri odaklanmış bir faaliyetle aydınlandı.
Ateş Fonem’i parmak ucunda parlak bir şekilde yandı; Zihninde inşası tamamen mümkün görünen başka bir uygulanabilir Logos Varyasyon’unu çoktan hesaplamıştı.
Bunu zihinsel olarak tasarlama ve aynı anda Beden’ine Yazma sürecine başladı.
İlk Dil, BU Sınıflandırması’na karşı durmasına izin veren Köprü olduğuna göre, o köprüyü durmaksızın inşa etmeye devam etmeliydi.
Dilsel Yapı, üzerinde durup, BU Varoluşlar’ına ezici bir dehşet hissetmeden bakabileceği kadar uzun ve sağlam olana kadar daha fazla tam kelime dövmesi gerekiyordu; Yukarı bakıp, “Siktirin gidin aşağı!“ diyebilmeliydi.
İkinci Logos’unu yazarken, parmağı pratik bir hassasiyetle hareket etti.
Bu, sadece Elektriksel Bağışıklığ’ın Mtesi’nde Genel Savunma Yetenekler’i sağlayacaktı.
Temel istikrar için Toprak, Varoluş’unu parçalayıcı güçlere karşı bir arada tutmak için Birlik, tutarlı koruyucu kurallar kurmak için Düzen ve gelen Saldırılar’ı etkilerini tam olarak göstermeden önce Sonlandırmak için Bitiş Fonemler’ini birleştirdi.
Tahkimat Logos’u sağ ön kolunda şekillendi, Bronz ve Altın ışıltıyla parladı.
>>Logos Başarıyla Yazıldı.>>
>>Tahkimat Logos’u sağ ön kolunuza damgalandı.>>
>>Etki: Mutlak Hükümdarlığ’ın BU Yüzey Derinliği’nin Her Türlü Saldırısı’na karşı kapsamlı savunma geliştirmesi.>>
>>Destekleyici İlkeler: 8 Büyük ve Tekillik İlke’si.>>
>>Pasif Genesis Desteğ’i: Dayanıklı Temel İlke’si.>>
>>Varoluş’unuz, BU Medeniyet Otoritesi’nin Tüm Hasar Kaynaklar’ına karşı önemli bir Direnç Kazanır.>>
O Yazıt’ı tamamladıktan hemen sonra, Noah duraksamadan üçüncü Logos’una geçti.
Bu, Saldırı Yeteneğ’i sağlamalıydı; Savunmalar’ı Atlatma ve BU Yüzey Derinliğ’i Varoluşlar’ına Anlamlı Hasar Verme Yeteneğ’i.
Dönüştürücü Yıkım için Ateş, Savunma bariyerlerini Hedeflerinden ayırmak için Bölünme, yerleşmiş koruma desenlerini kırmak için Kaos, Savunmaların var olamayacağı Alanlar yaratmak için Hiçlik ve Saldırıların aynı anda hem Direnilebilir hem de Direnilemez olmasına izin vermek için Paradoks Fonemler’ini birleştirdi.
Nüfuz Etme Logos’u sağ avucunda tezahür etti, çok renkli agresif ışıkla alevlendi.
>>Logos Başarıyla Yazıldı.>>
>>Nüfuz Etme Logos’u sağ avcunuza damgalandı.>>
>>Etki: Saldırı amaçlı hamleler, BU Medeniyet Otoritesi’nin Geleneksel Savunmalar’ını ve Dirençler’ini atlatır.>>
>>Destekleyici İlkeler: 12 Büyük ve Tekillik İlke’si.>>
>>Saldırılar’ınız Mutlak Hükümdarlığ’ın BU Yüzey Derinliği’ndeki Varoluşlar’a biraz, hafifçe ve Anlamlı bir şekilde Hasar Verebilir.>>
Bu ilk inşa aşamasındaki dördüncü ve son Logos’u için Noah, Engin Güç Fark’ını daha genel olarak kapatmaya yardımcı olacak bir şeye ihtiyaç duyuyordu.
İmkansız olması gerekeni başlatmak için Başlangıç, kısıtlamalardan Özgürlük için Hava, amaç ve uygulama netliği için Işık, Güç Seviyeler’i Arasındaki Mesafe’yi Manipüle Etmek için Uzay ve Ayrı Unsurlar’ı işlevsel bir bütün halinde bir araya getirmek için Birlik Fonemler’ini birleştirdi.
Yükseliş Logos’u göğsünde form aldı, parlak Beyaz-Altın ışıltıyla parladı.
>>Logos Başarıyla Yazıldı.>>
>>Yükseliş Logos’u göğsünüze damgalandı.>>
>>Etki: Üstün Rakipler’le yüzleşirken, Etkili Hüç Seviyeniz’in Geçici Yükseliş’i.>>
> Destekleyici İlkeler: 10 Büyük ve Tekillik İlke’si.>>
>>Pasif Genesis Desteği: Özlem Dolu Aşkınlık İlke’si.>>
>>Sizinle BU Sınıflandırması Varoluşlar’ı arasındaki Boşluk, aktif savaş sırasında Kısmen Köprülenir. Kısmen.>>
HUUUM!
Noah, şimdi vücuduna yazılmış dört farklı Logos ile duruyordu; Her biri kendi benzersiz parlaklığıyla titreşiyor ve Pasif olarak işleyen Genesis İlkeler’i tarafından destekleniyordu.
Sol eli Yıldırım’a karşı savunma amaçlı Yalıtım ile parlıyordu.
Sağ ön kolu tüm Saldırılar’a karşı genel Tahkimat ile ışıldıyordu.
Sağ avcu savunmaları yarmak için saldırı amaçlı Nüfuz Etme ile Alevleniyordu.
Göğsü Güç Köprüleyen Yükseliş ile ışın saçıyordu.
Onu çevreleyen parlaklık dramatik bir şekilde yoğunlaşmış, BU Sınıflandırma’sı Varoluşlar’ına bile rakip olan Görsel bir Dilsel Otorite gösterisi Yaratmış’tı.
Tam bu anda, engin arena boyunca düşmanı boş durmamıştı.
Raijin Katsuro, tüm bu süre boyunca kendi dönüşümünü geçirmişti, tam Hükümdarlığ’ı artık herhangi bir kısıtlama olmadan tamamen sergileniyordu.
Beden’i yaklaşık on iki fit yüksekliğe ulaşmış, kaslar’i her Lif’ten geçen Mor-Altın Şimşekler’le belirginleşmişti. Gözler’i kozmik parlaklıkla yanıyordu. Boynundaki tespihler bağımsız olarak süzülüyor, her boncuk yoğunlaşmış Genesis İlke’si Otoritesi’yle titreşiyordu.
Konuştuğunda, sesi kendini suçlamayla karışık gerçek bir saygı taşıyordu.
“Sana sadece bir BU-Önce’si Varoluş muamelesi yaptığım için içtenlikle özür dilerim. Görünüşe göre aslında, görünen Güç Seviyesi’yle karmaşık oyunlar oynayan bir BU Sınıflandırma’sı Varoluş’uyla karşı karşıyaymışım ve bu savaşı baştan beri yeterince ciddiye almamışım. Bu şimdi bitiyor.“
GÜM!
Tamamen tezahür etmiş Hükümdarlığ’ının ağırlığı, artık hiçbir şeyi geri tutmadan yıkıcı bir yoğunlukla arena boyunca çarptı!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
