Luna, Sezh'e iyi olup olmadığını beş kez daha sorduktan sonra odadan ayrıldı. Yalnız kalan Sezh aynanın önüne oturdu ve yansımasına baktı. Bu biraz garipti. 17 yaşındaydı, yetişkinliğe geçiş yaşı. Ama şimdi on iki yaşına, beş yıl önceye geri dönmüştü.
Beş yıl.
Başka bir deyişle, Sezh'e bu beş yıl içerisindeki hatalarını değiştirme şansı verildi. Sezh ve Raytan arasında 6 yıl vardı, bunun anlamı o şimdi 18 yaşında. Raytan ile olan herhangi özel bir anısını hatırlamaya çalıştı, olmadığını fark etti.
Onu yalnızca ayda bir kez gördüğü için Sezh ve Raytan'ın karşılıklı selamlaşmalar dışında unutulmaz hiç bir anısı yoktu. Ve bu da onlar yolda karşılaştığında olmuştu. Aynı yerdeyken aralarında hiçbir konuşma olmamıştı.
Sezh her zaman sarayında olurdu. Raytan da…
"...kütüphane."
Sezh kendi kendine mırıldandı.
'Doğru, kütüphane.'
Bunun hakkında düşünürken hatırlamaya başladı. Bu zamanlarda kitaplara çok dalmıştı. Sebebi basitti.
Genç Sezh, soğuk kalpli annesinin sevgisini alamadı, bu yüzden kraliyet ailesi, üvey erkek kardeşleri ve üvey kız kardeşleri de dahil, ne zaman onunla buluşsalar kavga başlatırlardı. Ayrıca kimse onunla oynamaya ya da ziyarete gelmezdi. Bu yüzden Sezh sadece kitap okur ve sarayında kalırdı. Kütüphanede sıkışmış ve kitap okuyan Raytan gibi.
Çocuklar için, içinde bulundukları sert gerçeklikten kaçmak için en iyi yol kitap okumaktı. Özellikle istedikleri gibi dışarı çıkamayan, sadece İmparatorluk Sarayında kalabilen bu ikisi için. Onların durumu gençliklerinden beri çok değişmedi. Birisine çöp gibi davranılıyor ve diğeri de dışlanıyordu. Ve kitaplarsa, kitaplar çoğunlukla Luna tarafından ödünç verilirdi.
Luna ve Sezh birlikte bir kez kütüphaneye gitmişti ve bu zamanlarda Raytan'ı görmüştü.
O gün Raytan kütüphanenin iç kısmında pencerenin yanına oturmuştu. Dalgalı kahkül gözünü örtecek kadar uzamıştı ve çok kasvetli görünmesini sağlıyordu. Gözleri buluştuğu zaman, kan kırmızı gözler güneş ışığı altında parladı.
Ama onlar konuşmadı ya da birbirlerini selamlamadılar. Raytan'ı gören Luna telaşlandı ve Sezh'i geri götürdü. Onların ona bakması ya da onunla göz teması kurması kötü bir şeyse olmuştu. Pekala, bu Luna'nın hatası değildi ya da Luna kötü bir kişiliğe sahip olduğu için değildi, hiç biri değildi. Bunu ona yapan tek kişi de değildi. Saraydaki herkes aynı şeyi yapıyordu; kraliyet ailesi, çalışanlar ve hizmetçiler. Onlar Raytan ile göz teması kurmak istemediler.
Sezh ise, onların yaptığı kadar açıkça ondan kaçınmadı. Ama bu hiçbir şey ifade etmiyordu. Sadece onu çok umursamıyordu. Başkaları tarafından taciz edilmeyi göze alamazdı.
O zamanlar öyleydi.
'Ama şimdi değil, hayatta kalacağım.' Sezh kendi kendine mırıldandı.
Tabii ki, yakında olacak trajediyi durdurabilirse harika olacaktı ama İmparatorluk Sarayındaki insanların hiç biriyle özel bir dostluğu yoktu. Herkes onu küçümsüyordu ve ona bir prenses gibi davranmak yerine, onu sadece taciz ediyorlardı. Büyüdükçe, taciz tarafından dehşete uğradı ama görmezden gelindiği her seferde berbat hissetmesine engel olamıyordu.
Annesi, Yerena, onlardan daha iyi değildi. Hayatı boyunca Sezh'i hiç sevmemişti. Sezh 17 yaşında bir yetişkin olduğunda, ölümünden hemen önce, Yerena kızını yaşlı bir dükle evlendirmek için görüşmüştü. Bu politik bir iş yapmak gibiydi ve sadece onu satmayı düşünüyordu.
Kimse onu durduramazdı. Özellikle Sezh İmparatorun çocuklarından sadece biri olduğundan ve İmparatorun ona hiç ilgisi olmadığından. Üstüne üstlük Dük elli yaşının üstündeydi.
Hatta onun yaşlarında bir kızı ve oğlu vardı. Ama o şanslıydı. O gece ani üzücü bir haber ona çabucak ulaştı. Dilini ısırıp ölmek üzereyken, Dükün ikinci eşi olmayı reddettiğinde geldi. Dük kronik hastalığı yüzünden ölmüştü. Sezh rahatlamıştı ama bu beklenmedik şansın uzun sürmeyeceğini biliyordu.
Yaşlı Dük yalnızca başlangıçtı. Yerena'nın sonraki getireceği adam belki 70 ya da 80 yaşında olacaktı.
Yerena sayesinde sonunda İmparatorluk Sarayından kaçmayı düşünüyordu. Üstelik, Luna zaten öldüğü için kalmak için daha fazla nedeni kalmamıştı.
'Pekala, kaçmadan önce kesildim ve öldüm.'
Ve şimdi, Sezh hayatta kalmaya karalıydı ve bu beş yılı iyi kullanacaktı.
'Tabii ki, Raytan'ın yaşadığım gelecekteki gibi isyan çıkarıp çıkarmayacağını hayal edemiyorum. Ama Raytan'ı yanıma çekmek akıllıca görünüyor. Bu şekilde, tekrar o trajedi yaşansa bile, hayatta kalma şansım artacak.
Sezh koltuğundan kalktı. Neyseki, Luna burada değildi. Komidininin üzerinde yığılmış olan kütüphaneden ödünç aldığı kitapları alırken odasından gizlice çıktı.
'Şimdilik, önce Raytan'la buluşalım.'
~~~BÖLÜM SONU~~~
Merhaba! Yeni bir bölümle burdayım!
Öncelikle size şunu söyleyeyim. Aranızda bunlar üvey bile olsa kardeşler babaları ortak diye düşünen vardır elbette. Etiketlerin birinde bunların kardeş olmadıkları söylenmiş ve yine yorumların birinde birinin bir tahmini var: 'Raytan'ın ilk bölümde seyahat edenlerle birlikte geldiği ve anneside İmparatorluğa geldikten sonra cariye olmuş olabileceği' söylenmiş. İlk bölümde bazı cümleler çok karışıktı olabildiğince açık şekilde yazmaya çalışmıştım (Özellikle Muhi'li yer beni benden aldı.). Bu sırada yanlış bir şey yazdıysam sizden çok özür dilerim.
Bir de yeni bir seriye başlıyorum. Daha önce sorduğum ve sizinde önerdiğiniz serilerden biri. Güncel olarak devam ediyor seri ama ben hemen güncele yetişemeyebilirim çünkü bu aralar biraz yoğunum.
Lütfen düşüncelerinizi ve fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Ve tabii ki hikayeyi oylamayı da. Sağlıcakla kalın.. İmza MS
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.