Alıştırma sahasının ilk aşaması bitmiş ikinci kısmına girmeme saniyeler kalmıştı.
Bu sefer karşıma dört tane hortlak çıkagelmişti ama sayıları dışında bir şey farklıydı. İçlerinde barındırdıkları hüzme sayısı ikiye katlanmış ve bununla birlikte hızları fark edilmeyecek derecede olsa bile artmıştı.
İlk aşamadan sonra, verilen molada bir şey düşündüm o da farklı şekillerde eğlenebilecek olmamdı. Birileri bunun nasıl olduğunu soracak olsaydı bunu o hüzmeleri yediğimde çıkardıkları o aciz seslerle ilgi olduğunu söylerdim.
Neyse daha fazlasını istiyordum ve önüme çıkan bu hortlakları da ilki gibi yeyip yutacaktım.
Doğrudan atıldım, dördü birden bana yönelmişken ortalarından sıyrılıp geçip her birinin sırtlarını deşmeye başladım. Ama ilki gibi değildi bu Nekrotik Nüfuz yeteneğimi de elimdeki bıçağa nakşediyor sonrada bıçağı kullanırken olağandan daha fazla hasar vermesini sağlıyordum.
Bu yeteneği bir önceki el istemeden kullanmıştım ama doğasını keşfetmek oldukça basitti. İsteğim doğrultusunda kolaylıkla aktif edebiliyordum. Ve işleyişiyse açıklamasındaki gibi bozmak üzerine kuruluydu bunu biliyorum çünkü direkt kendi üzerimde de bekleme aşamasında denemiştim.
Ama bir sorun vardı bıçağıma yönlendirdiğim bu yetenek karşımdaki cesetlerde pek işe yaramıyordu ta ki içlerinde bulunan hüzmelere temas edene kadar. Bu isteyeceğim son şey olsa da fark etmemi sağladığı şey oldukça anlaşılırdı; Nekrotik Nüfuz yaşam belirtisi gösteren şeylere etki ediyordu.
*****
Düşüncelerimden sıyrılıp işe koyuldum. Her bir saldırıdan sıyrılıp başarıyla onları etkisiz hale getirecek kritik hamlelerle saldırılarda bulunuyordum. Eklem yerleri, Tendonları ve doğrudan kaslarını biçiyordum.
Kısa süre sonra her birini yeterince pasif hale sokmuştum ve asıl gösteri başlamıştı.
Yere mıhlanmış bu kıpırdayan cesetlere tek tek özel ilgimi göstermeye başladım. Elim direkt içlerindeki hüzmelere gidiyor, her bir zerreyi yutmamı sağlayıp bir sonrakine geçiyordum.
-----
-2. Seviyeye Ulaşıldı- 1 Kabiliyet puanı elde edildi
-----
Sanırım her biri 10 tecrübe vermiş olacak ki bir sonraki seviyeye geçmiştim.
Yeteneklerim farkındalık istatistiği üzerine kurulu olduğu için, çekinmeden direkt kabiliyet puanımı ona harcadım.
Sonrasında baştan aşağıya kadar içimi ferahlık duygusu kaplamıştı. Resmen yenilendiğimi hissediyordum. İçimi bir rahatlık kaplamıştı sanki bir kadınla paylaşılan o tamahkar zevk gibi.
"Daha fazla! Daha fazlasını istiyorum. " ve tekrar o ses gelmişti. Yapacaktım da daha fazlasını alacaktım.
-----
-Alıştırma Sahası-
-3- Test 5 dakika içinde başlayacaktır. Üçüncü etabın saldırganlarını defedin.
-----
Ne yazık ki bu süreyi bekledim.
Dakikalar saatler gibi geçerken, içim içimi kemirerek bekledim.
Gözüm dönüyor, kendimi sardığım kollarımla kendi etimi eşiyordum.
-----
-Alıştırma Sahası -
-3- Gulyabanileri defedin
-----
Bu sefer hiçlikten kambur, bir ceset kadar soluk tenli eciş bücüş iki yaratık çıktı. Bir hayvanın sahip olabileceği uzun dişlere ve pençelere sahiptiler. Parmak uçlarında duruyorlardı sanki bir başka hayvanın arka ayaklarına sahiplermiş gibi ve gözleriyse kana susamışcasına birinin ürpertici bulabileceği kadar keskindi.
Onları gördüğüm gibi zevke geldim. hortlaklarla kıyaslanamayacak kadar hüzme vücutlarında olağan bir şekilde dolaşıyordu ama benim gibi bir insana göre fazlasıyla seyrekti.
Yinede bunu görmek beni sevindirmişti.
Hiç beklemediğim bir şekilde geldikleri gibi ilk saldıranlar onlar olmuştu.
Bana nazaran fazlasıyla hızlılardı ama bir şekilde gelen ilk saldırıdan birkaç sıyrıkla kurtuldum.
Sürekli aktif bir şekilde saldırılarını sürdürüyorlardı başta şaşkınlığım yüzünden düzgün karşılık veremesem de sonradan alışmaya başladım.
Buradaki en büyük etki bir şekilde saldırının geldiği noktayı bir şekilde tahmin edebiliyor olmamdı.
Sonrasında ben de karşılık vermeye başladım. karşılıklı hamle takaslarımız başlamış onlar 2 vururken ben bir vurar olmuştum. Aradaki farksa verdiğimiz hasarlardı.
Zombilere nazaran daha fazla parıltıya sahip oldukları gibi, zombilerden daha fazla Nekrotik Nüfuz yeteneğimden etkileniyorlardı.
Dövüş birkaç dakika daha sürmüş bu küçük yıpratma savaşı sonunda bitmişti. Tabi ki kazanan bendim bu kadar agresif olmasa da sahip olduğum bu eller daha öncede bu tür işlerle karşılaşmıştı.
Zaferin ardından pek fazla ciddi hasar almasam da çok fazla şey kaybetmiştim. Yerde yığılı olan cesetlerden geriye pek fazla hüzme kalmamıştı. onları da değerlendirip yeyiverdim.
-----
-Alıştırma Sahası-
-4- Test 5 dakika içinde başlayacaktır. Dördüncü etabın saldırganlarını defedin.
-----
Bu panelden sonra aklıma arayüz kısmını incelemek geçti.
Kolaylıkla karakter pencereme ulaşmıştım ama pek bir değişiklik yoktu. dek değişen kısım tecrübe bölümüydü.
Tecrübe: 80/125
Fark edilebilir bir şekilde gulyabaniler kırk'ar tecrübe puanı veriyordu. Sanırım bir sonraki etapta bir seviye daha atlayacaktım.
-----
-Alıştırma Sahası -
-4- Gulyabanileri defedin
-----
Bu aşamada işler cidden çığırından çıkmaya başlamıştı çünkü karşımda altı adet gulyabani belirmişti. Ve geldikleri gibi yaptıkları ilk iş doğrudan bana atılmak olmuştu.
Sanırım "Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır" tabiri burada benim için gerçek olmuştu.
Arkamı döndüm ve hiç düşünmeden hiçliğe uzanan sonsuz ufka doğru yalın ayak koşmaya başladım.
"Geri dön!"
içimdeki bu sese uymak isterdim ama durum pek iç açıcı değildi. Bir önceki etapta zorlanmaya başlamışken dahada hızlanmış bu şeylerle doğrudan karşılaşmak pek akıl işi değildi.
"Düşünme!"
Ama bu şekilde de kalamazdım bir şekilde ya onlar bana ulaşacak yada bunun üstesinden gelecektim. Bu konu için tek bir soru vardı o da nasıl olacağıydı.
"Düşünme!"
"Yeter Lan!" diye haykırarak öne attığım tek adımla ivmemi değiştirip, yönümü gulyabanilere çevirmiştim.
Yol boyunca bana yaklaşmakta olan gulyabaniler daha iyi hareket etmek için bir birlerinden açılmış ve daha dağınık bir şekilde bana yönelmiştiler.
Bunu fırsata çevirmek için en yakınımdakini haklayıp hepsi tek bir yerde toplanamadan sırayla bir birlerini haklamam gerekiyordu ama nasıl yapacaktım.
"Düşünme!"
Evet doğru, tek çözüm sadece uygulamaktı ve en yakınımdaki gulyabaniye doğru bıçağımı dikey bir şekilde kafasına doğru saplayarak deştim. Bıçak yüzüne doğru dalarken Nekrotik Nufuz yeteneğimi de kullanmıştım.
Neyse ki rakibim kolaylıkla ölmüştü ama her şey için geçti çünkü bıçağım saplandığı gibi kalmış ve etrafım gulyabanilerle sarılmıştı.
***
Yazarın Notu: Arkadaşlar yorumlarınızı esirgemeyin. Ancak sayenizde bu seri için motivasyon bulabilirim. Ve bu seriyi sizin yorumlarınızla şekillendirmek istiyorum. Eğer talep ettiğiniz bir şey varsa lütfen söyleyin; seride düşündüğünüzden daha fazla etkiniz olabilir.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.