Hareketleri doğrultusunda, Leandro arsız memesini yakalayıp yukarı ve aşağı salladı.

Duyarlılık olmayan bir jestti.

Büyük eli kavrayınca, memenin bol cömertliği ile elinden taştı, kavranmış marşmelov gibi ezildi.

(Çn:Bence de benzetmeler saçma.)

Bu hızda gelişen olaylardan patlayacağını düşünerek ona istediğini vermeye karar verdi.

"Majesteleri.... ah...." onun duymak istediği kelimeleri söylemeye çalışırken inledi.

Eğer Leandro'ya hızlıca cevap veremezse, onun içini döven saldırısını alamayıp bedeninin zarar göreceğinden korktu.

Ama o anda bile Leandro'nun bacası içini dövmeye devam etti.

Yüksek sesle konuşmalıydı. Sesini karyolanın gıcırtısından geçirmesi gerekiyordu.

Ariel sert bir nefes aldı ve karnını sıkılaştırdı.

"Majesteleri çok görkemli... altındaki ben... ah... tutamıyorum..."

Nefesi kesildiği için telaffuzu biraz bozulmuş ve sıkılmıştı ama en azından Leandro'nun umutsuzca istediği cevabı söyleyebilmişti.

"Haa... ah... Majesteleri... iyi..."

Memesine sert basan el biraz değişmişti. Nazik ve düzgündü. Sıkıca sıkmak yerine onun tümseğinin alt kısmını aldı ve yavaşça daire çizdi.

Başparmağı meme ucunu kavradı ve hafifçe salladı.

Ariel'in cevabı Leandro'yu memnun ve tatmin etmişti. O sertçe yaparken şimdi maksatlı ve yavaştı.

"Innnh..."

Hemen sonra Leandro'nun sıcak dudakları onunkilere bastı. Dili direk ağır bir şekilde nefes aldığı için kapatamadığı ağzına doğru girdi.

"Ah...!"

Önceden daha farklı davranıyordu. Eğer onunla aşk yapıp öpen adamın suratını kontrol etmeseydi Ariel onu Leandro'dan başka biri sanardı.

Ariel hemen onun istediğini aldığında uysallaşan bir adam olduğunu fark etti.

Bir okuyucu olarak buna tanıklık etmişti.

Okuyan kişi, Leandro'nun vahşiliğini ve hayvansal aşkını korkup reddeden kadın başrolün aptallığını izlerken hissettiği hayal kırıklığını düşünemezdi.

Diğer okuyucular onun vahşi sevgi ve acımasız korkaklığına odaklanmış olabilir, ama onun kadar değil.

Onun gözlerinde Leandro'nun resmi bir çocuğun ağlayıp "lütfen bana sahip çık" demesi ve "şimdi bana istediğimi ver" demesi gibiydi.

Eğer kadın başrol Leandro'yu nasıl halledeceğini bilseydi, ayağını yere olabildiğince koyabilirdi.

Ariel yavaşça elini kaldırdı ve çenesini okşadı.

Ariel'in dokunuşuna anında cevap veren keskin çene elmasları kesebilirdi.

"Ugh!"

Leandro inledi.

'Şuna bak. O da heyecandan inleyebilen bir adam.'

Leandro yavaşça Ariel'in çiçeğine daldığında odayı dolduran yumuşak bir inilti bıraktı. Hemen sonra Ariel'in inlemelerine karıştı.

Ariel'in itaatkar hareketi tarafından heyecanlanmıştı.

Ariel dikkatlice diğer eliyle Leandro'nun arkasına dokundu. Konuşamadı çünkü dudakları onun tarafından yeniyordu ama Ariel onun dokunuşu tarafından heyecanlandığını söyleyebilirdi.

'Sağlam ve yumuşak.'

Leandro'nun sırtına dokunduğunda aklı dönmüş ve puslanmıştı.

Bir adamın kasları mükemmeldi.

Neden kadın başrol bu nefes kesen güzelliği takdir etmemişti?

Eğer onu tanımaya çalışsaydı, eğer ona kalbini verip bu zevkli davranıştan beraber eğlenebilselerdi belki de bu kadar acınası bir sonu olmazdı.

Birbiri ardına biriken düşünceler Ariel'in aklını doldurdu.

Ama şu anda o kadın başrol, Ariel olmuştu. Bu ayrıca romanın sonunu, onun arzusunun istediği kadar değiştirebilirdi.

Geleceğe dört gözle bakarken Ariel'in kalbi çırpındı.

--------

Çevirmenin bölüm incelemesi;

İlk olarak anladığım kadarıyla Kore'den gelen bu kızımız mazoşist. Ve ayrıyetten ana karaktere aptal demesi beni sinirlendiriyor. Ne yapsaydı tecavüzcüsüne karşı azcık da yüzüme gel mi deseydi. Özellikle sonraki bölüm Leandro'ya birazcık kızacağız çünkü Leandro Ariel'i sevmiyor sadece saplantılı. En azından şimdilik öyle. Lenadro açıkça tecavüz ediyor.

BU ARADA LEANDRO SARI SAÇLI OLAN. Sonraki bölümde kahverengi gelecek onu tarif ederken anlaşılıyor.