Karanlıkta ışık taşları etrafı parlatıyordu.

Işık birkaç gölge gösterdi. Gölgelerden birisi bir canavarın önünde bir şeyler çiğniyordu ve duyuluyordu.
‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Augh, Guu, Bu cidden berbat.’’
[/font]
Hajime lanetli kurt etini yedi. Et çok sertti ve ısırdığı gibi kan damlamaya başladı. Bu onun haftalardır yediği ilk yemekti. Karnı yemek aldığından şaşırmıştı. Acıları midesinden dışarı vurmuştu. Hajime böyle bir şey olacağını biliyordu fakat aldırmamıştı.

Görünüşü çok vahşi görünüyordu. Uygar insanlardan herhangi birisi onu görseydi iğrenç koku ve tat onların iştahını kaybettirirdi. Hajime yemek bulduğundan o kadar mutluydu ki bunları düşünmeden şaşkınlık içinde yemeye devam etti.
Çok fazla yedikten sonra göbeği şişti ve kutsal suyu içti. Aziz Kilisesi bunu bilseydi kıskanırdı. Birden suyu içerken alışılmadık bir fenomen vücudunu vurdu.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Ah?…Augh!?’’
[/font]
Yoğun bir ağrı vücudunu harap ediyordu. Erozyon, bu onun vücudunda olanı tanımlayabilecek en iyi kelime idi. Zaman geçtikçe ağrı yoğunlaştı.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Gua! Ne…Guu!’’
[/font]
Istırap veren ağrı, vücudunu aşındırıyordu. Hajime yere düştü. Bu acı onun görünmez acısını yoğunlaştırmıştı.
Titreyen elleriyle, Hajime elini göğsüne koydu ve taştan yapılmış bir test küpü çıkardı. O hızla tüpün kenarını çiğnedi ve içindekini içmeye başladı. Kutsal su işe yaramış ve ağrı yatışmıştı ancak kısa bir süre sonra acı yeniden ortaya çıktı.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Higugaa! Ne… Bu işe yaramadı mı? Augh!’’
[/font]
Vücut ağrısı zonklamaya başlamıştı. Bedenine yumruk atmaya başladı. Vücudundan sesler duyuluyordu.
Kutsal su bile etkisini yok edemiyordu. Güçlü yenileme yeteneği geri dönüyordu.

Hajime yerde çığlık atmaya başladı. O duvara defalarca başını vurdu. Ölmek istese bile onun arzusunu gerçekleştirecek kimse yoktu. Dayanmaktan başka çaresi yoktu.

Hajime’nin vücudunda değişiklikler başladı. İlk olarak saçı tüm rengini kaybetti. Herhalde acı onu kırdı, bu yüzden Japon siyah saçı bembeyaz oldu. Sonra kasları ve iskeleti kalınlaşmaya başladı. Kızıl çizgiler vücudunun her yerinde çıkmaya başladı.

Aşırı dengelenme adı verilen bir olgu vardı. Bu kasları eğitim sırasında vücuda geçiren bir süreçti. Kırılan kaslar zorlanma yoluyla tekrar ortaya çıkar ve daha güçlü olurdu. Aynısı iskelet sistemine de olur. Hajime’nin vücudu bu fenomeni geçiriyordu.

İblis eti insanlar için ölümcül bir zehirdi. Hepsi vücutlarında büyü taşlarına sahipti ve bu onlara güçlü fiziksel yetenek ve büyüsel güç kazandırıyordu. Vücudunun içinde bu büyü gücü onun kaslarını ve kemiklerini kuvvetlendiriyordu.
Bu büyü, büyü çemberi veya ilahi gerektirmeyen Özel büyüydü. Bu değişiklik insanlar için ölümcüldü. Vücudunun içinden zehri arındırmak, hücrelerine zarar verirdi. Geçmişte iblis eti tüketenler vardı ve hepsi paramparça olarak ölmüştü. Hajime bunu biliyordu ama açlık onu bu bilgiyi hatırlayamayacak kadar kötü yapmıştı.

Eğer Hajime sadece iblis etini yeseydi o zaman yere düşüp ölecekti. Fakat Kutsal su ona yardım etmişti. Çünkü bu vücudundaki kemik ve iskeletlerin kırılma ve yenilenmesi vücudunu inanılmaz güçlendirecekti.

Yok et, Yenile, Yok et ve yine yenile. Vücudu darbe sırasında değişti. O yeniden doğmuş gibiydi. Doğulduğunda çığlık atmak metamorfozu yok ederdi. Hajime çığlık atarak yeniden doğmuş gibi hareket etti ve etrafı titredi.
Titreşim durduğunda Hajime gevşedi. Artık saçları saf beyaz renkti ve vücudunun üstünde kızıl çizgiler vardı. O sadece bu seviyedeki canavarlar gibi olmuştu.

Hajime’nin sağ kolu seğirdi. Kapalı gözlerini yavaşça açtı. Odaklanmamış gözlerine sağ elini yerleştirdi. Elinde bir yumruk kavrayarak zemine vurdu. Hajime hayatta olduğuna inanamıyordu. O vücudunun kontrolünü bitirdiğinde yavaşça ayağa kalktı.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]…Oh Evet. İblis eti yemek öldürürdü… Ben bir aptalım… Ama o onu yemekten başka bir şey yapamazdım.’’
[/font]
Tamamen tükenmiş şekilde, Hajime homurdandı. Ama onun açlığı ve görünmez olan acısı kazadan sonra gitmişti. Aksine bedeni garip bir güçle taştığını hissediyordu. Böyle bir şey olsa bile bu onun en iyi durumuydu. En açık gelişme onun kasları kolu ve karnıydı. Hajime 175 cm olarak eskisine göre 10 cm uzamıştı.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Benim vücuduma ne oldu? Bazı Garip duygular hissediyorum…’’
[/font]
Sadece onun dış vücudu değişmemiş içi de değişmişti. Garip bir duygu fakat aynı zamanda sıcak bir duyguydu. Bir şeyin daha farkına vardı. Vücudunda kızıl çizgiler vardı.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Vay be ne hoş. Beni bir iblis gibi hissettirdi… Ne şaka ama. Ah evet, Durum Tablosu’’
[/font]
Cebini araştırarak o unuttuğu durum tablosunu araştırdı. Onu kaybetmemesi iyi bir şeydi. Hajime mevcut durumunu kontrol etmek için bakındı. Vücudunda bir şey olsaydı tablo bunu belki de gösterirdi.







İsim
Nagumo Hajime
Yaş
17 Yaşında

Cinsiyet
Erkek
Seviye
8

Sınıf
Dönüştürme Sanatçısı (Sinerjist)

Kuvvet
100
Yaşam Gücü
300

Direnç
100
Çeviklik
200

Sihir
300
Sihirli Direnci
10

Beceriler


Dönüşüm
Sihir Manipülasyon
Demir Mide
Yıldırım Örtüsü
Dil Anlama




‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]…Ne dedin!!?’’

Her zamanki gibi şaşırmıştı ve lehçesini Kansai’ye değiştirmişti ve bir Tsukkomi yapmıştı. Bütün istatistikleri gelişmişti ve üç yeni yetenek kazanmıştı. O buna inanamamıştı ve o hala 8 lvl di. Seviyeler kişinin potansiyeline göre belirleniyordu. Hajime için bu bir çok potansiyel büyümesi demekti.
[/font]
Ç.N :Tsukkomi; Japonya’da geleneksel olarak komedi olarak çağırılan manzai adlı iki adamın bir oyunu var .Bir adam boke olarak çağırılıyor komik b ir kişi olarak bir sürü komik espriler yapıyor. Diğer üye ise tsukkomi. Onun işi ise Boke’nin şakalarına reaksiyon göstermek ve rol olarak güvenilir bir kişi rolünü alıyor.

Büyü Manipülasyonu?

Hajime bu yeteneği kullanmak için konsantre oldu. Büyü manipülasyonu yeteneği için konsantre olmak, onun kızıl çizgilerini ortaya çıkardı ve yoğunlaştı. Sağ elinde büyünün toplandığını hayalen gördü. Yavaşça döndü ve büyü hareketini hissedebildi.

‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Vay !’’
[/font]
Eldiveninin etrafında büyü toplanmaya başladığında dönüştürmeye başladı ve zemin kolayca yükseldi.
‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Cidden? Çembere ihtiyacım yok? Ama büyü ilkesi direkten manipülasyonun imkânsız olduğunu dedi. Sadece şeytanlar bunu gerçekleştirebilirdi. Belki iblis etini yedikten sonra bu yeteneği kazanmıştım?’’[/font]

Hajime bunun ardından Yıldırım Örtüsü yeteneğini denemeyi istedi.
‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Bunu nasıl kullanacağım? Eğer bu Yıldırım Örtüsü diyorsa, Elektrikle ilgili olmaktadır. Bu kurtların kuyruklarıyla yarattıkları yetenek mi?”
[/font]
Hajime değişik yollarla yeteneği çözmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Hajime büyünün nasıl hissettirdiğini bilmiyordu. Bu yüzden ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Dönüştürme yeteneğinde görsel yeteneği önemliydi. Büyü sadece formasyonlarla alakalı değildi görsel gücünün de bir parçasıydı.

Hajime elektrik çatırtısını hayal etti. Sağ elinin uçlarında elektrik ortaya çıktı
‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Ah! Dışarı çıktı. Şimdi anlıyorum. Şeytanlar için en önemli bölüm büyülerini hayal etme.’’
[/font]
Bir süre daha Yıldırım yaratmayı denedi. Kurtların aksine o yıldırımını atamıyordu. Belki de bu yüzden adı ‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Yıldırım Örtüsü’ydü.’’

Son olarak ‘’Demir Mide’’ yeteneği. Belki de gelecek defa iblis eti yediğinde bu ağrı ile tahrip olmayacaktı.[/font]
Labirentte yiyecek yoktu. Belki de bu yetenekle açlıktan acı çekmeyecekti. Bu beceri belki onun labirentte yiyecek olmama sorununu çözebilirdi.

Hajime kurt etinde biraz daha aldı ve yıldırım ile ateş yaratarak çiğ eti yaktı. Et kahverengi olana kadar devam etti.
Hajime karar verdi ve onu yuttu .10 saniye…1 dakika..10 dakika geçti ve hiçbir şey olmadı. Hajime ızgaradaki etin hepsini tüketmeye başladı. Onu etkileyen hiç biracı yoktu. Bu yeteneğin bir tolerans olup olmadığını merak etti. Hajime bilmiyordu ama sevindi. Bununla beraber cehennemi tatmasına gerek yoktu.

Hajime karnı dolana kadar yedi ve geri döndü. Sonunda ayı şeytanı yenmesini imkânı vardı. Kararlı bir şekilde yeni yeteneklerini geliştirmeye ve onlarla çalışmaya karar verdi.
Diğer kurtları oyulmuş eti için öldürülmüştü. İlk karşılaştırıldıklarında bu kadar kolay değildi. Tanrı’nın Kristali ile beraber geri döndü ve oyulmuş etleri depolama alanı yaratarak içine sakladı.

*       *      *

Hajime karargâhına geri döndüğünden beri birkaç gün geçmişti ve bütün yaptığı antrenmandı. Her şey iyi gidiyordu ve yetenekleri iyiye gidiyordu dönüştürme yeteneği değişime uğramıştı. Yeteneği Mineral Değerlendirme adlı bir beceri kazanmıştı. Krallıkta Kraliyet Kapitalinde sadece yüksek rütbeli demircilerde bu yetenek vardı.

Bu yetenek doğuştan gelen bir yetenek değildi ve dönüşüm becerisine sahipler tarafından bu türetilmiş yetenek satın alınmıştır.

Hajime etrafındaki mineralleri kontrol etmeye karar verdi. Bir kişi becerisini kullandığında açıklama statüleri panel üzerinde görünecekti. Örneğin;

Yeşil Işık Taşı

Bu taş büyü emme yeteneğine sahiptir. Yeşil ışık kaydedilen büyü ile üretilir. Bölünürse tüm birikmiş büyü anında ortaya çıkacak.


Basit bir açıklamayla iyi bir iş yapmıştı. Hajime aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı. Mineraller onun güçlü silahlar yapmak için yardımına dokunabilirdi.Yeşil Işık Taşı

Yanan Taş


Yanıcı bir cevher. Yapı bileşeni için yakıt kullanılır. Hiçbir şey kalmayana kadar yanacak ve boyutunu azaltacaktır. Bir çok kapalı alanda patlama meydana getirebilir. Onun gücü yüksek bir seviyede ateş büyüsüyle eşittir. Sıkıştırma miktarı hızına bağlı olarak işlenebilir.


.O açıklamayı okuduğunda beyninde bir düşünce hissetti. Bu taş barut rolü oynayabilir. Bu durumda ise o zaman dönüştürerek aşırı ateş gücü ile silah yapabilirdi. Hajime heyecanlandı. Deneme yanılma yoluyla gidecekti. Bunu tasarlamak için az çaba yetersizdi. Onun dönüştürme gücü birçok kez hayatını kurtarsa bile saldırı için gerekli gücü yoktu. Gerçek bir silahının olabileceği düşüncesiyle sevinçten patlıyordu.

Kurttu yediğinden beri on gün geçmişti ve sonunda Hajime projesini üretmeyi başarmıştı.
Kısa bir mesafe için ses hızını aşan büyük bir ateş gücü ile modern bir silah yaratmıştı. Toplam uzunluğu 35 cm idi, Tauru Cevheri ile yapılan 6 mermisi vardı. Tauru Cevheri bu alandaki en sert cevherdi. Namlusu uzundu. Mermiler [font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Tauru cevheri kullanarak yapılsa da Yanan Taş ile itici tozlar sıkıştırılmıştı.
[/font]
Tabancanın boyutundan ateşli bir silah olduğu anlaşılırdı. Yanan taş sadece tek patlayıcı etken değildi. Yıldırım Örtüsü yeteneğini kullanarak merminin hızlandırılmasına elektromanyetik kuvvet sağlıyordu. Küçük bir parmaklık tabanca gibiydi. Bu anti-madde tüfekten 10 kat daha güçlüydü ve Hajime adını’’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Donner” koymuştu. Hajime güvenilir bir ortak istiyordu.
[/font]
‘’[font="Roboto Slab", Georgia, Times, serif]Yaptım! Bununla birlikte o canavara karşı çıkmam mümkün!’’
[/font]
Hajime Donner’ıı modern silah modellerine göre dizayn etmişti. O başyapıtına baktı ve gülmeye başladı. Bu dünyanın en iyi ustaları bile nasıl iyi kılıç veya kalkan dizayn edilebileceğini biliyordu. Şu anda yeni bir kılı olan silah büyü ile yönetilerek bu dünyada Hajime tarafından yaratılmıştı

*     *    *

Tauru Cevheri


Sert siyah bir cevher. Sertliği 8 (ölçekte sertlik en fazla 10 oluyor cevherlerde).Darbe ve ısıya dayanıklı. Soğuğa savunmasız. Soğutulur ise kırılgan hale gelir. Isıtıldığında bağlanır.