Düşüncelere daldığımda bir karar verdim. İnsanlara bu halde soru soramazdım. Beni konuştuğum kız gibi kaçak köle zannedebilirlerdi. Başıma büyük sorunlar gelebilirdi. Burası hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Her türlü ihtimali düşünmem gerekiyordu. Bilinmeyen bir yerde yalnız başımaydım. Bunu sır olarak saklayıp gözden uzak bir yerde olayları araştırmam lazımdı. Bu yüzden sokaklar arasında havanın daha fazla soğumasını göze almadan pansiyon gibi yerler aramaya başladım.
Çok üşüyordum. Hatta ellerim çoktan donmuştu bile. Ben gerçekten soğuktan nefret ediyorum. Gerçekten en nefret ettiğim şey buydu.
Adımlarımı hızlandırdım. Sokaklar arasında gezerken sonunda pansiyona benzer 4 katlı mekanın önünde durdum. Beyaz rengi, camların altındaki yeşil sarmaşıklar, çatıyı süsleyen ışıklandırmalar, kapının göz alıcı işlemeleri oldukça lüks görünmesine neden oluyordu. Tek kötü tarafı camların altında duran tabelada yazan ismin silinmiş olmasıydı. Önünde birkaç at arabası duruyordu. Derin bir nefes alıp içeri girdim.
Girişteki masanın önünde iri cüsseli, kel kafalı, bir mafyayı andıran adam duruyordu. Gülümsedi bana samimiyetle sordu.
“Hoş geldiniz bayan! Nasıl bir oda istersiniz? Ne kadar kalacaksınız?"
Çok sevindim çünkü iyi birine benziyordu.
"Şey.. Aslında buraya uzaktan geldim ve ormandayken bir kaç eşkıyayla karşılaştım. Ve benden paramı aldılar... Yani demek istediğim benim param olmasa da bir kaç günlüğüne burada kal-"
Adam birden elini önündeki masaya vurup "Hey hey!! Siz burayı hayır kurumu falan mı sandınız? Böyle herkesi içeriye alsak burası dilenci ve evsizlerle dolmaz mıydı sizce de?"
Yutkundum. İfadesinin bir anda değişeceğini beklemiyordum.
"Ben burada istediğiniz kadar çalışarak size borcumu ödeyebilirim!!"
Adam elini sakalına koydu ve beni süzmeye başladı.
"Doğrusu.. Sizin söyledikleriniz bile bende şüphe uyandırdı. Burada yol kesicilerin olması imkansızdır. Çünkü Galina krallığının muhafızları her zaman büyük meydanda devriye gezerler. Ayrıca kraliçemiz ülkedeki böyle olaylar konusunda çok katıdır ve-"
"Bekle! Bu şehirde olmadı. Ormanda oldu. Ormanda tek bir şövalye görmedim. Eğer görseydim bana yardım edeceklerinden eminim bayım. Lütfen teklifimi kabul edin! Size yalvarıyorum."
Ben konuşurken gözü boynumdaki kan izlerindeydi.
"Hımmm... Oldukça tuhaf görünüyorsunuz. Köle olmadığınızı emin misiniz?"
"E-evet. Eminim. Bu boynumdaki ağaçtan düştüğümde oldu. Ağaçlarda uyumak her zaman rahattır. Haha! Bilirsiniz.."
Sakalını kaşırken konuşmasına devam etti.
"Peki zaten bir kişi almayı düşünüyorduk. Bu iyi olabilir. Yalnız yakındaki kar festivalinden dolayı bu ülkeye çok sayıda insan akın ediyor. Ve pansiyonumuz diğer mekanlara göre biraz lüks olduğu için size bugün bir oda vermem mümkün değil. Yarın bodrum katındaki bir depoyu boşalttıktan sonra orada kalmaya başlayabilirsiniz."
Bu iyi mi kötü mü? Yarın kalmama izin verdi ama bugün nerede kalıcam!? Bir yandan bir taşla iki kuş vurdum. Hem kalacak yerim hem de işim olacak. Ahh gerçekten iyi toparladım. Ama bu iyi değil. Buraya yabancıyım. Dışarısı da çok soğuk. Neyse daha fazla göze batmadan buradan ayrılmam lazım.
"Peki. Teşekkür ederim. Yarın işe başlarım. O zaman ben şimdilik gidiyim..."
"Hey! Sen ismin ne? Sana ne şekilde hitap edeceğimi bilmem gerek değil mi?"
İsmim..
"Adım Rin."
Adam elini çenesinin altına yaslayıp kuşkulu bakışlarla sordu.
"Böyle bir ismi daha önce hiç duymamıştım. Nerelisin?"
Ne? Nereliyim? Bunu nasıl cevaplıcam?
"Ben.. Ben... Bu ülkenin sınır kesimlerindenim.”
Konuyu hemen değiştirmek istedim.
“Ahh! Doğru ya sizin adınız nedir bayım?"
Bi anda şüpheci bakışlarla bakmayı kesip yanındaki dolaptan bir hırka ve bir kese uzattı.
" Adım Glazz."
Şaşkın bakışlarla suratına baktım.
"Al bunu. Muhtemelen açsındır. Ve yakında kar yağacak. O yüzden daha işe başlamamışken bu soğukta ölmene izin vermem çok zalimce olur. Ayrıca boynundaki yara için bir şifacıdan ilaç alman gerek. Çalışınca bu miktarı iki misliyle ödersin."
Elindekileri aldım. Ve kocaman bir gülümsemeyle ona baktım. Gerçekten de çok mutlu olmuştum.
"Teşekkür ederim. Gerçekten minnettarım."
Glazz elini kaldırdı. Bana doğru yelpaze gibi sallayıp umursamaz bir tavırla "Hadi yarın tekrar gel. Bir de... Eskiden ben de köleydim. Merak etme bunu kimseye söylemem. Sahibin buraya kadar gelemez. Galina krallığı burada köle satım ve alımına izin vermiyor. Yakında işin de olacak. Yani neşelen!"
Giderken bana çarpık bir gülümsemeyle baktı.
Beni köle zanneden biri daha. Sanırım haklılar. Neyse onları suçlayamam. Sonuçta kim bu soğukta böyle bir elbiseyle üstü kanla kaplıyken dolaşır ki?
Dışarı çıktığımda çoktan kar yağmaya başlamıştı bile. Verdiği hırkayı giydim. Ve elimi gökyüzüne uzatıp yavaşça yağan kar tanelerinin elime düşmesini bekledim. Gülümsedim. Durumum çok kötü olsa da kendime inanıyordum. Bu hayatta kalıp eve dönmeliydim. Her şeyi tekrar hatırlamak istiyorum. Bu benim bu dünyadaki hedefimdi artık.
Yürümeye başladım. İlk gördüğüm sokak satıcısından daha önce görmediğim bir yemeği aldım. Güzel kokuyordu. Tadı da fena değil. Keyifle aldıklarımı yemek için buraya ilk geldiğim yerde oturduğum kaldırım gözüme çarptı. Oraya yöneldim. Oturdum ve aldıklarımı bitirdim. Daha sonra uzun uzun gökyüzünü seyrettim. Bu gün zaten istesem de uyuyamayacağımı biliyordum. Belki de burada böyle kar yağışını izlemem benim için orada kalmaktan daha iyiydi. Adeta büyüleyiciydi...
Birden kulağıma gelen melodiyle irkildim. Etrafıma baktım. Kimse yoktu. Yine! Sanki rüzgar fısıldıyormuş gibiydi. Bu narin sesin sahibi kimdi? Biraz korksam da bu ses bana zarar vermek ister gibi değildi. Sanki beni rahatlatmak içindi. Birinin uyurken kulağına ninni fısıldamasına benziyordu. Melodi uzun uzun tekrar ederken gözlerimi kapayıp kendimi bunu dinlemek isterken buldum. Bir kaç söz... Fısıltıyla melodi eşliğinde söylenen bir kaç söz çok gizemli ve hoştu.
"Geleceği seçer misin? Hayallerin hiç bitmesin. Bakma, sakın arkana. Sessizce düşen kar tanesi.."
Tekrarlanan bu sözleri bende içimden söyledim. Yüzümü gökyüzüne doğru kaldırıp kar tanelerinin kirpiklerime konmasına izin verdim. Soğuktan nefret etsem de sanırım bu hoşuma gitmişti.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.