Yukarı Çık




16   Önceki Bölüm 
           
“Ne-… neler oluyor!? Nasıl ya…!?”

Atsushi, gözlerinin önünde gerçekleşen sahneyi izleyerek bağırdı. Her şey ama her şey yanıyordu. Ada, deniz, Yokohama.

Bu sıcak hava dalgası, adanın tam merkezine doğru giderek yaklaşıyordu. Devasa ısı kabuğu sıfır noktasına doğru küçülüyordu. Atsushi'nin bulunduğu yere ulaşmak üzereydi.

“Bu taraftan evlat!”

Wells adlı terörist— sarışın kadın pencereden bağırdı. Destek direklerinden birinin etrafına bir tel sarılmıştı ve kalçasında bir kasnağa bağlıydı.

Kadın cama kurşun sıktı. Acımasız, yuvarlak bir atış yaptığı pencerede dairesel bir çatlak bıraktı.

Cam sayısız parçaya ayrılarak dışarıdaki zemine düştü.

“Ne yapıyorsun!?” Wells onu yanına çağırdı.

“Fakat…..!”

Atsushi tereddüt etti. Onun niyetini anlamamıyordu. Ayrıca güvenebileceği biri olup olmadığını da bilmiyordu. Ayrıca, yaklaşan sıcak hava dalgasından kaçabilmelerinin olası bir yolu olabileceğini hayal bile edemiyordu.

“Arkadaşlarını kurtarmak istemiyor musun!?”

Arkadaşlarım.

Ajanstaki herkesin yüzleri zihninde canlandı. Bu adada bir yerlerde olan arkadaşları. Beni kibarca kabul eden insanlar. Atsushi hareket etti. Wells'in elini tuttu.

“Aşağıya!”

Wells ve Atsushi kırık pencereden atladılar ve havaya uçtular.

Kulenin en tepesinden yere doğru indiler. Etraflarındaki dünya yaklaşan kırmızı kabukla kaplanmıştı. Kaynayan deniz. Isı dalgası aniden Atsushi'nin boğazını yaktı. Denizden gelerek anında buharlaşan ve genişleyen su buharı, gök kabuğundan önce ulaşan bir şok dalgası oluşturdu.

Manzara, dünyanın sonuydu.

Hâlâ havada olan Wells teli çözdü, sonra sarı saçlarını sallayarak yere indi. Atsushi, ondan hemen sonra indi, kolları ve bacakları kaplanın canavarsı formuna dönüşmüştü.

“Orada, ormanın içinde, bodruma bir giriş var! Çabuk oraya git!”

İndikten sonra Wells ormanı işaret etti ve tek kelime etmeden Atsushi harekete geçti.

Bodrum katına giriş, zemine gömülü iki dev demir çifte kapıydı. Ortada zincirlerle kapatılmış devasa bir kilit vardı.

“Isı dalgası on saniye içinde bize ulaşacak! Anahtarla açmaya vakit yok, ben kendim açacağım!”

Wells, kıyafetlerinin içinde bir yere gizlenmiş askeri bir bıçak çıkardı. Kenarı zincirlere soktu ve onu bükerek açmaya başladı.

Bu şekilde asla yapamazlardı.

“Lütfen kenara çekilin!”

Atsushi, Wells'i kenara itti ve öne çıktı. Dönüştürülen kaplan kollarını kullanarak pençeleriyle zincirlere şiddetle vurdu. İki vuruşta, üç vuruşta, en zayıf halkalar koptu ve kilit açığa çıktı. Atsushi kilidi kavradı.

“Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaargh!”

Kaplanın kolları aniden genişledi. Çok geçmeden, dökme demir kilit, kaplanın gücü altında gıcırdadı, sonra kaynağında çatlamaya başladı.

Atsushi'nin gücüne dayanamayan kilit, bir çığlığı andıran bir sesle ikiye ayrıldı. Wells hemen demir kapıları tuttu ve tüm vücut ağırlığını kullanarak açtı.

“İçeri gir!”

Söylemesine gerek yoktu. Sıcak dalgası çoktan kaşlarını kavurmuştu.

Aşağıda ne olduğunu düşünmeden, Atsushi kendini çukurun karanlığına attı.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


16   Önceki Bölüm 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.