Mayısın ilk haftası bitmek üzere. Ike ve diğerleri, öğretmenleri sessizce dinlemeye başladılar. Sadece Sudou derslerde uyumaya devam etti, ama kimse onu durdurmaya çalışmadı. Çünkü kimse puanlarımızı arttırmak için güvenilir bir yöntem bulamamıştı. Sudou’nun alışkanlıkları eskisi gibiydi.
Yine de, Sudou her gün sınıftakilerin öfkelerine maruz kalıyordu. … Benim de uykum var. Tam öğlen arasından önceki dersteydik, bu sıralarda uyanık kalmak çok zor. Gece geç saate kadar film izledim. Keşke şuracıkta uyuyabilsem…
“A-aaaaa!?”
Tam uyuklarken, sol kolumda müthiş bir acı hissettim.
“Ne oldu, Ayanokouji? Aniden bağırdın. Asi olma yaşını geçmedin mi?”
“P-pardon. Özür dilerim, Chiyabashira-sensei. Gözüme bir şey kaçtı da…”
Normalde öğrenciler aralarında fısıldaşmaya başlardı. Ama herkes sessizliğini koruyup bana dik dik baktılar sadece. Herkes puanlar yüzünden tedbirliydi. Kolumun acıyan yerini ovarken sıra arkadaşıma baktım tam göz hizamda Horikita elinde pusula iğnesi tutuyordu. Bu hiç normal değil. Niye elinde pusula iğnesi var ki? Sınıfta kullanmalık bir durum bile yok ortada. Ders biter bitmez, Horikita’nın başına dikiliverdim.
“Bazı şeylerin yapılmasında sakınca yoktur ama bazı şeylerin yapılması hiç iyi değildir! İğneler tehlikelii!”
“Bana kızdın mı?”
“Kolumda delik açtın be! Delik!”
“Neyden bahsediyorsun sen? Ne zaman sana pusula iğnesi batırmışım ben?”
“Elinde çok tehlikeli bir silah taşıyorsun.”
“Sırf elimde tutuyorum diye sana batırdığımı mı söylüyorsun yani?”
Ders yüzünden değil, acıdan uyandım ben ya.
“Dikkatli olmalısın. Eğer derste için geçtiğini gördülerse, puanımızdan düşebilirler.”
Horikita, bizi D sınıfından kurtarmak için oldukça temkinli davranıyordu. Okulu protesto etmek onun için hiçbir şeyi değiştirmedi. Off, acıyor be. Kahretsin. Eğer Horikita da derste içi geçerse, aynısını ben de yapacam.
Herkes öğle yemeği için ayağa kalkmıştı ki, Hirata konuşmaya başladı. “Chiyabashira-sensei’nin bahsettiği sınav çok yakında. Eğer düşük not alan olursa okuldan atılacak herkes bunun farkında sanırım. Bu yüzden de, düşündüm ki eğer ders çalışma grupları kurarsak hepimiz için çok iyi olur.”
D sınıfının kahramanı, hayırseverlik işlerine başladı anlaşılan.
“Eğer derslerinizi ihmal ederseniz, hemencecik düşük not alıp okuldan kovulursunuz. Bu durumdan kaçınalım istiyorum. Ders çalışmak sadece bu durumdan kurtulmamıza tek çare değil, çünkü büyük ihtimalle notlarımız puanlara yansıyacaktır. Eğer hepimiz yüksek puanlar alırsak, sınıfımızın değerinin artacağını düşünüyorum. İyi notları alan birkaç kişiden yardım istedim. Eğer notlarıyla ilgili endişesi olanlar çalışma grubumuza katılırlarsa çok sevinirim. Tabii, herkese kapımız açık.”
Hirata, konuşurken Sudou’ya bakıyordu.
“… Tch.”
Sudou gözlerini kaçırıp kollarını bağladıktan sonra gözlerini kapattı. Sudou ile Hirata’nın arası kötü, ta Hirata’nın sınıfta kendimizi tanıtmamızı istediğinden beri. Sudou kendisini tanıtmayı reddetmişti ya hani.
“Bugün saat 5’ten başlayarak test gününe kadar, her gün sınıfımızda 2 saat çalışmayı planlıyorum. Eğer katılmayı düşünenleriniz olursa, lütfen çekinmeden gelin. İsterseniz tamamına da katılmayabilirsiniz, Teşekkürler.”
Konuşması biter bitmez, düşük puan alanların bir kısmı ona doğru gitti. Sudou, Ike ve Yamauchi gitmeyenlerdendi. Ve Yamauchi bir an tereddüt ettiler. Ama yine de onun yanına yaklaşmadılar.
Sudou’nun öfkesinden mi korktular yoksa Hirata’nın popülerliğini kıskandıkları için mi gitmediler bilemiyorum.
[hr]
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.