21/Siz Kendinize Erkek mi Diyorsunuz?


Yaşlı Lan gittikten sonra, Su Yang xiulian uygulamak için odasına geri döndü. Ancak, çok geçmeden bir grup insan yüzlerinde sinirli ifadelerle evine yaklaştı, belli ki sorun çıkarmak için buradaydılar.

"Su Yang! Hemen buraya gel! Son birkaç gündür kızlar tarafından korunurken kabuğuna çekilmiş bir kaplumbağa gibi o evin içinde saklanıyordun ama şimdi kendi ayağına sıktın, sana yaklaşmamıza kim engel olacak?!"

"Su Yang, kızıma dokunduğun için seni öldüreceğim!"

Su Yang masaj salonunu açtığından beri 500’den fazla kızla görüşmüştü. Ancak, hepsinin olmasa bile bu kızların çoğunun tarikat içinde zaten bir partneri olduğu açıktı. Su Yang onlara hiçbir şekilde kaba bir şekilde dokunmamış olsa da, kızların daha sonraki davranışları partnerlerinin kalbinde pek çok şüphe uyandırdı.

Kızlar partnerlerine Su Yang’ın kendilerine sadece normal bir masaj yaptığına dair defalarca güvence vermelerine rağmen, aklı başında kim sadece bir masajın onları kızışmış köpekler gibi davranmaya itebileceğine inanırdı ki?

Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve Su Yang soğukkanlı bir ifadeyle dışarı çıktı.

Önünde bir grup öfkeli protestocu gibi duran bir düzine öfkeli adama baktı ve şöyle dedi: 

"Özür dilerim ama ben erkeklere dokunmam."

Bu sözler kalabalığın öfkesini daha da arttırdı.

 "Hizmetinizden zevk almak için burada olduğumuzu kim söyledi lan?! Benim kızıma dokunmaya nasıl cüret edersin! Senin yüzünden, son zamanlarda benimle xiulian uygulamayı reddediyor!"

"Su Yang! Xia’er’ime ne yaptın?! Seninle tanıştıktan sonra, bana onu tatmin etmek için ’yeterli’ olmadığımı söylemeye cüret etti!!!"

Kalabalığın şikâyetlerini duyan Su Yang kıkırdamaktan kendini alamadı.

"Yani hepiniz buraya kendi kızınızı tatmin edemediğiniz için başka bir erkeği suçlamaya mı geldiniz? Ve kendinize erkek mi diyorsunuz? Ne kadar gülünç!"

"Ne dedin sen?!"

"Ölüme davetiye çıkarıyorsun, Su Yang!"

Su Yang onların öfkesine omuz silkti ve şöyle dedi: 

"Erkek öğrencilerin aynı anda birden fazla kadın öğrenciyle xiulian uygulaması normaldir ve bunun tersi de geçerlidir, peki neden hepiniz onların sizden başka bir erkekle görüşmesine bu kadar üzülüyorsunuz? Partnerlerinizi tatmin edemiyor olmanız, artık onlar için yararlı olmadığınız anlamına gelir! Ne kadar yetenekli olursanız olun veya Yang Qi’niz ne kadar güçlü olursa olsun, eğer partneriniz sizinle xiulian uygulamaktan zevk almıyorsa, o zaman değersizsiniz demektir!"

Su Yang’ın sert sözleri oradaki herkesin kalbine acı verdi; sanki kalpleri keskin bir kılıçla delinmiş gibi hissettiler.

Öğrencilerin aynı anda birden fazla xiulian partnerine sahip olması normaldi, çünkü bu bir taneye sahip olmaktan daha uygun ve verimliydi, ancak oradaki hiç kimse işe yaramaz olarak bilinen ve hiç kimse için bir tehdit olarak görülmeyen Su Yang’ın partnerlerini memnun etme konusunda kendilerinden daha iyi olduğunu kabul etmek istemedi.

İkili xiulian uygulamasının normal olduğu bir mezhepte, kadınını başka bir erkeğe kaptırmak ölümden bile beterdi, hele ki kız diğer erkek onları memnun etmekte daha iyi iş çıkardığı için ayrıldıysa. Dahası, yenilgiyi kabul etmek, başka bir erkekten daha aşağı olduğunuz gerçeğini kabul ettiğiniz anlamına gelir - bir erkeğin en kötü kabusu!

"Su Yang! Ölüm maçı istiyorum!"

"Ben de!"

Kalabalık o kadar sinirlenmiş ve suskunlaşmıştı ki, bugün yaşadıkları utanç ve mahcubiyeti azaltacak tek şey olarak düşündükleri ölüm maçı hakkında konuşmaya başladılar.

"Hımm. Ham gücün yanı sıra, benim karşımdayken daha üstün olduğunuzu güvenle söyleyebileceğiniz başka ne var?"

 Su Yang soğuk bir şekilde homurdandı ve devam etti:

 "Kendi kadınlarını bile tatmin edemeyen bir grup çocuk kapıma gelip köpekler gibi havlamaya cüret ediyor, ne aptallar ama."

Söz konusu kadınlarla uğraşmak olduğunda, Su Yang durum ne olursa olsun nazik bir prense dönüşürdü. Ancak erkeklerle -hem de sinir bozucu erkeklerle- 
uğraşmak zorunda kaldığında şeytana dönüşür ve onların bir erkek olarak kendilerine olan güvenlerini tüketip diz çökmeye zorlardı.

Önceki hayatında bile Su Yang tüm erkeklerin baş belasıydı 

- Su Yang’ın bir bakışıyla kadınlarını kapacağından korktukları için erkekleri endişeye sürükleyen bir varlık!

"Benimle dövüşmeye cesaretin yok mu?! Bir de kendine erkek mi diyorsun?!"

"Eğer teknikleriniz savaş alanında işe yaramıyorsa, siz de bir o kadar değersizsiniz demektir!"

Su Yang onların sözlerine gülümsedi ve şöyle dedi: 

"100 Premium Puan ve bir ölüm maçı için sahneye çıkacağım."

"Ne?! Dövüşmen için sana para ödememizi mi istiyorsun?!"

"Ne kadar utanmazca!"

Su Yang omuz silkti:

 "Ben meşgul bir adamım. Eğer zamanımı boşa harcamak istiyorsanız, tıpkı ortaklarınızın sizin yerinize bana zevk için yaklaştıklarında yaptıkları gibi, parasını ödemeniz gerekir..."

 dedi ve kalabalığın öfkeyle patlamasına neden oldu.

"Su Yang!!! Bugün seni öldüreceğim! 100 Premium Puan o zaman! Hemen şimdi ölene kadar dövüş benimle!"

"Siktir! Önce benimle dövüşmen için sana 150 Prim Puanı ödeyeceğim!"

"200!"

Su Yang en yüksek teklif olan 250 Prim Puanını gülümseyerek kabul etti ve başını salladı: 

"Çok iyi. O zaman tarikattan bir talepte bulunalım ve planımızı yapalım-"

"Hemen şimdi! Hemen şimdi dövüşmek istiyorum!"

Su Yang başını salladı ve şöyle dedi:

 "Bir mezhep büyüğü tarafından zaten bir kez uyarıldım. Sahneye çıkmadan önce tarikattan izin almalıyız. O zamana kadar, ölüm maçımız beklemek zorunda."

"Ne?! Ama ödememi çoktan kabul ettiniz!"

"Bu ve bu iki farklı şey."

"Su Yang!!!"

Su Yang bu öfkeli sahne karşısında sakin bir ifadeyle gülümsemekle yetindi. Tarikat, resmi olarak onaylanmadığı sürece müritler arasında kavga çıkmasını yasakladığı için, durup dururken kendisine saldırmalarından endişe etmiyordu. Ancak, saldırsalar bile kendi yeteneklerine güveniyordu.

Önceki hayatında sayısız deneyime sahip biri olarak Su Yang, zaferine mutlak bir güven duymadan başkalarını rahatsız edecek kadar aptal değildi. Mevcut yetenekleri ve kaynaklarıyla, tarikat içindeki tüm Dış Saray öğrencileri kapısını çalsa bile güvende kalabileceğinden emindi.