32/ Nasıl Sorumlu Olacaksın|HyperionScans

Yaşlı Lan, orada kayıtsız bir ifadeyle duran Su Yang’a garip bir ifadeyle baktı, bakışları belirsizlik ve karmaşayla doluydu.

Su Yang’a karşı hiçbir şey hissetmediğine dair hayatı üzerine yemin etmek zorunda kalsaydı, ağzını bu kadar dikkatsizce açmaya cesaret edemezdi. Ancak, Yaşlı Lan’ın onun kollarına atlamak şöyle dursun, duygularını açığa vuracak boş vakti bile yoktu çünkü mezhep büyüğü ve öğrencisi olarak statüleri sayısız soruna yol açabilirdi.

Bir an sonra, Yaşlı Lan uzun bir iç çekti. "Neden bunun yerine çekirdek öğrenci olamadın? Bu işleri daha az karmaşık hale getirirdi..." diye mırıldandı, kalbinin derinliklerinde hissettiklerini farkında olmadan.

"Çekirdek öğrenci mi?"

 Su Yang onun mırıldanması üzerine kaşlarını kaldırdı.

Çekirdek öğrenciler de birer öğrenci olmalarına rağmen, onlara bu şekilde davranılmazdı. Aslına bakılırsa, mezhep içinde mezhep büyüklerinden bile daha fazla yetkiye sahipler.

Mezhep büyükleri çoğunlukla eskiden İç Saray öğrencisi olan ancak çekirdek öğrenci olma şansı olmayan kişilerdir; İç Saray öğrencileri çekirdek öğrenci olsalar da olmasalar da hala yetenekli bireyler oldukları için bu, mezhebin kaynaklarını onları reddederek savurganlık yapmadan tutmasının bir yoluydu.

"Eğer çekirdek öğrenci olursam, bu benimle, yani sadece bir Dış Mahkeme öğrencisi ile xiulian uygulamaktan duyacağın utancı silecek mi?" Su Yang ona ciddi bir tonda sordu.

Yaşlı Lan, çekirdek öğrenci olmaktan bahsettiğinde onun gözlerindeki güveni fark etti ve soğuk bir şekilde homurdandı: "Çekirdek öğrenci olmak için ne gerektiği hakkında bir fikrin var mı? Onların hepsi doğduklarından beri cennetin kendisi tarafından seçilmiş dahiler; onlarla rekabet edebilmenin hiçbir yolu yok."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Şu anda önde gelen çekirdek öğrencilerden biri olan Fang Zhelan’ı örnek olarak kullanalım. Senin yaşındayken, sen yalnızca Temel Ruh Âlemindeyken, o çoktan Gerçek Ruh Âlemindeki mezhep büyüklerinin seviyesindeydi. Söylesene Su Yang, böyle korkunç bir yetenekle nasıl rekabet edebilirsin?"

Su Yang onun verdiği örnek karşısında kıkırdadı ve güven dolu net bir ses tonuyla şöyle dedi: 

"Bu sadece Gerçek Ruh Âlemi, özel bir yanı yok. Saf Yang Çiçeği’ni tükettikten sonra bir ay içinde oraya ulaşacağım."

"Sadece Gerçek Ruh Âlemi mi?" 

Bir ay içinde Gerçek Ruh Âlemine ulaşacağına dair kibirli ifadesini görmezden gelen Yaşlı Lan, kendisi de "sadece Gerçek Ruh Âleminde" olduğu için Su Yang’ın Gerçek Ruh Âlemini bu kadar kolay elde etmesine kaşlarını çattı.

"Ne şaka ama. Daha Derin Ruh Âlemindeki mücadeleyi bile görmemişken, Gerçek Ruh Âlemine sanki gözünde bir hiçmiş gibi davranıyorsun. Kibrini ve kendine güvenini nereden alıyorsun?"

Su Yang’ın önceki yaşamındaki deneyimlerinden habersiz olduğu için, Yaşlı Lan’ın onun akıl sağlığını sorgulaması gayet doğaldı.

Su Yang, Yaşlı Lan’ın sözlerine karşılık olarak gülümsedi ve şöyle dedi: "Burada durup bizi hiçbir yere götürmeyecek saçma sapan konuşmalar yapmak yerine, xiulian uyguladıktan sonra sana göstermeme ne dersin? Eğer Saf Yang Çiçeğini tükettikten sonra bir ay içinde Gerçek Ruh Âlemine ulaşamazsam, hazinemi orada kesip domuzlara yedireceğim."

"..."

Yaşlı Lan’ın Su Yang’ın kibri ve sarsılmaz özgüveni karşısında nutku tutulmuştu. Bununla birlikte, onun tavrını biraz çekici de bulmuştu. Güçlülerin zayıfları yönettiği bu dünyada, kendi yeteneklerine güvenmeyenler, yetenekleri ne kadar derin olursa olsun asla büyük bir şey başaramazlardı.Kadın öğrencilerin aktif olarak xiulian uygulamak için eş aradıkları bu Derin Çiçek Tarikatına gelince, Su Yang’ın derin varlığı, karizması ve onları tatmin etme yeteneği doğal olarak onları bir etobur sürüsünün ortasındaki bir tavuk gibi çekecekti. Yaşlı Lan bile farklı değildi. Bir kadın olarak, statüsü ne olursa olsun, Su Yang’ın karizması onu da büyülüyordu.

Yaşlı Lan bir süre sonra, diğer pek çok karmaşık duyguyla birlikte hayal kırıklığına uğramış ve yenilmiş hissederek iç çekti.

"Aiii... Su Yang, sen gerçekten de zor birisin, değil mi?" 

Yorgun bir ses tonuyla başını salladı.

Su Yang gülümseyerek,

 "Şu anda kendimi oldukça rahat biri olarak görüyorum," 

dedi ve devam etti:

 "Peki benim isteğime gelince..."

Yaşlı Lan, Su Yang bu konudan bahsettiğinde gözlerini kapadı ve tekrar iç çekti.

Gözlerini açtığında içinde bir kararlılık parıldadı. 

"Bunca yıllık çabam senin yüzünden boşa gidecek Su Yang... Yin Özümü koparmaktan nasıl sorumlu olacaksın?"

Su Yang nazik bir gülümsemeyle yavaşça ona yaklaştı ve şöyle dedi:

 "Burada olduğum sürece seni bu evrendeki en mutlu kadın yaparak."

Yaşlı Lan’ın yüzü onun sözleri karşısında kızardı. Bırakın karşı cinsten birini, daha önce hiç kimseyi kucaklamak için böylesine büyük bir arzu duymamıştı.

"Şimdi Saf Yang Çiçeğini tüketeceğim. Bu sırada beni korursanız çok memnun olurum-"

"Bu noktada ne diyorsun?" 

Yaşlı Lan aniden şöyle dedi.

Ve devam etti:

 "Öğrencilerimi kimsenin bizi rahatsız etmesine izin vermemeleri konusunda uyaracağım..."

"Kısa bir süre için başlayabiliriz. İki gün yeterli olacaktır."

"..."

Yaşlı Lan’ın nutku tutulmuştu. Onu bir kenara bırakın, ikili xiulian uygulamasında hiç deneyimi olmayan saf bir bakire, uzmanlar bile bütün bir gün boyunca ikili xiulian uygulayamazken, o iki gün boyunca xiulian uygulamak istiyor, hatta buna kısa bir süre diyor.

"Ahem... Hemen döneceğim..." 

Yaşlı Lan hızlıca odadan çıkmadan önce garip bir şekilde boğazını temizledi.

Su Yang, Yaşlı Lan gittikten sonra lotus pozisyonuna oturdu. Ardından Saf Yang Çiçeği’ni çıkardı ve elindeki kırmızı toza bakarak, boğazına girdikten sonra kendisini bekleyecek şeye hazırlandı.