Düşünmeden seçmemin tek bir sebebi vardı o da kendimi nasıl atfettiğimdi.
Dışlanmış, küçümsenmiş, yıpratılmış ve yıllar boyunca adı lanetlerle anılmış; bu tanımlara benim kadar uyan ve hor görülen bir başka sıfat ise Warlock'tu.
------
-Warlock-
Farklı alemlerden varlıklarla anlaşmalar yapan bu kötücül kişiler, her türlü kara sanata hakimdir.
---
Pasif Yetenek: --Astral Farkındalık-- Bulunduğun evrene bağlı olan bütün alemleri aynı düzlemde iz düşümünü görebilme becerisi.
-Not- * İz düşümünün yetkinliği Farkındalık istatistiği ile ilişkilidir. * Pasif yetenekler dolaylı yollardan önlenmediği müddetçe har zaman aktif bir şekilde çalışmaktadır.
---
Aktif Yetenek: --Nekrotik Nüfuz-- Dokunduğun yada yakın temas kurduğun canlı veya ruhani bir varlığın doğal yapısını bozma.
-Not- * Nekrotik Nüfuz'un yetkinliği Farkındalık istatistiği ile ilişkilidir. * Aktif Yetenekler kullanmadığınız müddetçe etkinlik göstermezler.
---
-Seçilmesi Tavsiye Edilen Materyaller- * Ayin bıçağı *Mutlak sözleşme Parşömeni *Büyü Kitabı
---
Sınıfı seçmek için devam edin.
[Devam]
------
Pek aşina olmasam da sanırım bir oyunun bir parçasıydım. Ya bir rüyadaydım yada gerçekten de söylenildiği gibi keçileri kaçırmıştım.
Neyse bunun bir önemi yok, şu an tek önemli olan şey ne hissettiğimdi ve içimdeki diğer ses tek bir şey diyordu "Düşünme!"
Madem bir oyun oynanacaktı o zaman bende oynardım. Diğer sınıfların ne sunduklarının bir yoktu, seçimimde ki tek hususun nasıl hissettiğimle bir ilgisi vardı.
Paneli kabul etmemle birlikte sonrasında bir diğer yenisi gelmişti.
-----
-Başlangıç Ekipman Listesi-
ARA:
-Not-
* F ve E standartlarında bulunan Ekipman havuzu, sınırsız olduğu için lütfen talep ettiğiniz eşyanın adını arama kısmına giriniz. * Dikkat! Arma barına gireceğiniz ilk eşyayı seçmiş olursunuz.
-----
Bıçaklarla her zaman güzel bir husumetim olmuştu. Onlar biricik eğlence araçlarımdı ve eğlencemi her zaman bir ritüel haline getirmiştim.
Tabi önerilenler de bulunan Ayin Bıçağı ise benim ilgimi fazlasıyla cezbetmişti.
Düşünmeden direkt seçimimi yapıp onayladım.
-----
-Ayin Bıçağı-
[?] Eşya Kalitesi: E- Dayanıklılık Durumu: Sağlam
--
-Özellikler-
* Bu bıçakla gerçekleştirilen ayinler ve ritüeller %10 daha avantajlıdır.
-----
Son derece tanıdık bir materyalden yapılmış değişik sembollerin işlendiği bir kısa av bıçağı karşımda yoktan belirmişti. Karşımda bir diğer yeni panel çıksa da dikkatim ve elim oyulmuş işlemelerin üzerinde gezerken bıçağın yapılmış olduğu materyali tanımaya çalışıyordum.
Ne olduğunu anladığımda, mutlulukla "Bu kesinlikle insan kemiğinden." diye kendi kendime belirtme ihtiyacı bulmuştum.
Buradaki en büyük rol babamın kasap oluşu yüzünden değildi daha çok şahsi tecrübelerimin olduğunu söyleyebilirdim.
Neyse bunlar bir yana kaldığım yerden devam etmeye karar verdim.
-----
--[?] Karakter Penceresi--
Ad: Mert Ünvan: yok Irk: İnsan Güncel Sınıf: Warlock Seviye:1 Tecrübe: 0/50
-Pasifler: Astral Farkındalık -Aktifler: Nekrotik Nüfuz
[Devam]
-----
Devam etmeden önce karşılaştığım bu penceredeki bütün notları incelemeye koyuldum.
"Çok fazla takılıyorsun düşünme ve devam et." yine her zamanki o ses kafamda belirmişti. Çoğunlukla hak veririm ama bu sefer takılmamaya karar verdim.
Öncelikle listede ilgimi iki tane kısım çekmişti; bunlardan biri kabiliyetler bir diğeriyse ırk kısmıydı.
"Düşünme!"
Kabiliyetler panelinde bulunan istatistikler adı üstünde bir kişinin kabiliyetlerini temsil ediliyordu ve burada bulunan istatistikler, ortalama bir insanın 3 ile 5 arasında bir değere sahip olacağı varsayılarak derecelendirilmiş durumundaydı. Asıl mesele her seviyede bir kabiliyet puanına sahip olacağımı öğrenmemdi. Bunun anlamıysa ortalama bir insanın iki katı istatistiğe sahip olan bir kişi o kabiliyet yada kabiliyetlerde daha üstün olduğu gerçeğiydi.
"Düşünme!"
Örneğin: Seviye 5 olan birisi yetkin olduğu tek bir kabiliyeti 10'a çıkardığını farz edersek; bu iki katı daha zeki, iki katı daha güçlü veya iki katı daha hızlı olabileceği anlamına geliyordu.
"Düşünme!"
İlgimi çeken bir diğer husus olan ırk kısmı oldukça ilginç bir mekani...
"Düşünme!"
"Yeteeer!" diyerek kendi kafama sertçe vurdum. kendime gelmem ise bir hayli uzun sürmüştü ama bunun yerinde bir karar olduğunu söyleyebilirdim yoksa bu şu ankine nazaran katlanılamaz bir şiddetli baş ağrısı olabilirdi.
Neredeydik. Evet bu beyaz odadaydım.
Neyse en son dediğim gibi düşünmemeliydim ve devam etmeye karar verdim.
-----
-Alıştırma Sahası -
-1- Test 5 dakika içinde başlayacaktır. ilk etabın saldırganlarını defedin.
-----
Bu bildirim penceresinden sonra yine aynı metalik anons sesi "Yetenekler aktif ediliyor. Bu süreden sonra şahsınız Düşler Diyarının etkileri altında olacaktır." diyerek yeni bir durumu bildirmişti.
Sonrasında gözlerime inanılmaz imgeler yansımaya başladı. Bu sanki bulunduğum odanın farklı zamanlarından karelerini aynın anda görüyormuşumcasına iç içe geçmiş dalgalanmalardı. Ve sadece bu da değildi; aynı zamanda kendi bakış açımdan vücudumda damarlar gibi bütün içimi kaplayan parlak hüzmelerden bir akım görebiliyordum.
İçimdeki ses cildimi deşip dahada yakından bakmamı söylüyordu ama bunun için hala erken olduğunu kendi kendime telkin etmeye başladım çünkü bu şölenin devamında nelerle karşılaşacağım konusunda meraklanmaya başlamıştım.
Böylelikle beş dakika geçmiş biraz önce kafamın etini saçma sapan bilgilerle yiyen diğer sesimi unutmaya başlamıştım. Yok neymiş ırklarmış, seviyelermiş bunların hepsi boş tantana.
-----
-Alıştırma Sahası -
-1- Hortlağı defedin
-----
Ve artık beklenen an gelmişti. Gözlerimin önünde bulunan süt beyaz olan odada rengarenk hüzmeler belirip tek bir noktada toplanmaya başlamıştı. Ben zeminden yansıyan ve ufukta kaybolan hüzmelerin ışığını şevkle izlerken somut alemde yoktan içi içine var olan zombinin oluşmasını izledim.
Bu varlık çok aciz bir yardılışa sahipti. kendime baktığımda bile her bir zerrem sayısız patıltıya sahipken, karşımdaki ceset bir tutam denecek kadar hüzmeyi göğüsünün içinde tutmaktaydı yada zorla bağlanmıştı.
Yavaş hareket ediyordu, bir adımı birkaç saniyede atacak kadar yavaş.
Yanıma bir kol mesafesi boyunca yaklaşıncaya kadar seyir zevkimi bozmadım, çünkü mutluydum.
"Deş onu!"
O aciz elini yavaşça suratıma doğrultmuştu ve benimse surat ifademde hiç bir değişme olmamıştı. Delicesine sırıtıyordum. Bir kaç saniye kala uzattığı eli kavramış kendi suratımı tutması için işi hızlandırmıştım.
"İşte şimdi oldu." dedim.
Suratımı sıkıca kavradığı eliyle, tırnaklarını geçirirken "Ama burada sadece ben eğlenebilirim canım." diyerek bir kaç adım geri atıp aniden elinden kurtulmuştum.
Elim yaratığın tırnaklarıyla suratımda kanlı bir iz bıraktığı yere dokunurken "Seni aşağılık köpek! Çok tatlısın." diyerek etrafında dolanmaya başlamış ve elimdeki hançerle sürekli derin olmayan çizikler atmaya başladım.
Saatler geçmiş ben önümdeki cesetle durmaksızın oynar olmuştum.
Canlı bir şekilde ilk geldiği gibi hala hareket edebiliyorken; ben derisini pürüzsüzce yüzmüş kaslarını hasar vermeden sökmüş ve organlarını yavaş yavaş çıkarır olmuştum.
Ama hala dansımız sürmekteydi ben onun etrafında bıçağımı kullanarak dönüyor o bana erişmeye çalışıyordu.
Burada bulunuşumun üzerinden 24 saat geçtikten sonra, bir bildirim paneliyle karşılaştım.
-----
-24 saat geçti şuan ki güncel saat: 3.32-
Not: Burada geçirilen her gün dünyada bir saate denktir.
-----
Bunu görünce direkt içimi bir hüzün kapladı. Anlaşılan sadece bir kaç günüm daha kalmıştı.
Sonra yeni arkadaşımla birkaç saat daha dans ettik ama o her geçen dakika olduğu hızdan daha yavaş ve daha aksak hele gelmeye başlamıştı.
En sonunda göğüsünde rahatsızca mahsur kalan hüzmeler dahada hiddetlenmiş ve bir birinden kopmaya başlamışlardı.
"Seni değersiz şey! gitmeyi mi düşünüyorsun!" diye hiddetle elimi göğüsünün içine daldırdım.
Farkında olmadan Nekrotik Nüfuz yeteneğimi aktifleştirmiş dokunduğum her bir hüzme zerrsi parçalanıp yok olmuştu.
O an acı içinde feryat edip "Hayır gidemezsin!" diye bağırmıştım.
Sonra panik içinde kalan hüzmeleri tutmayı başarmış ve cesedin içinden söküp almıştım.
Bunu yapmamla, beden aniden hareketten kesilmiş ve yere yığılmıştı.
-----
-Alıştırma Sahası -
-2-
Test 5 dakika içinde başlayacaktır. ikinci etabın saldırganlarını defedin.
-----
Orada elimdeki birkaç hüzmeyle kala kalmıştım sonra "Sizi sefil parçalar daha fazla dayanamadınız değil mi?" demiş ve "Üzülmeyin bir yere gidemeyeceksiniz." diye ekleyerek avucumun içindeki hüzmeleri yalayıp yuttumuştum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.